Georges Sorel – Şiddet Üzerine Düşünceler (2022)

Georges Sorel’in ‘Şiddet Üzerine Düşünceler’i, şiddetin etkileri ve sonuçları hakkında şu ana kadar yazılmış en devrimci metinlerdendir.

Özellikle neoliberalizmin her yeri, her şeyi talan ettiği bu dönemde yeniden ve yeniden okunması gereken bir kitap.

Sorel’in ‘Şiddet Üzerine Düşünceler’i 20. yüzyılın en tartışmalı, en dehşet verici ve en tehlikeli kitaplarından biri.

Ne sol ne de sağ Sorel’in çağrısını sahiplenir, kendisinden ilham alan devrimci hareketleri dahi korkutmuştur, ekseriya deccal muamelesi görür.

Sorel şiddet, mit, genel grev kavramları etrafında ördüğü kuramıyla, modern çağın kapitalist dekadansını ve burjuva toplumunun çıkışsızlığını yarmak ister.

Avrupa’da ebedi barışın konuşulduğu fin de siècle (yüzyıl sonu) ikliminde Sorel kana bulanacak bir yüzyılın haberini verir, işçi sınıfını barbarlığın geri dönüşüne hazırlar.

İngiliz romancı J.B. Priestley, altmışını geçmiş, Légion d’honneur’lü emekli bir mühendisin nasıl olup da böyle bir kitap yazdığı anlaşılırsa modern çağ da anlaşılmış olur der.

Neoliberalizmin, geçtiğimiz yüzyılın mücadelelerinin kazanımlarını tarumar edişinin ardından devrimci sendikalizmin bu kurucu metni yeniden okunmayı ve bu kez anlaşılmayı talep ediyor.

Cana Bostan’ın sunuşu, Jacques Julliard’un önsözü, Isaiah Berlin’in sonsözü ve Anahid Hazaryan’ın çevirisiyle.

  • Künye: Georges Sorel – Şiddet Üzerine Düşünceler, çeviren: Anahid Hazaryan, Telemak Kitap, siyaset, 424 sayfa, 2022

Fatih Artvinli – Delilik, Siyaset ve Toplum (2022)

Bu kitap, 1873-1927 arası hizmet vermiş akıl hastanesi Toptaşı Bimarhanesi üzerine ender kaynaklardan.

Fatih Artvinli aynı zamanda, deliliğin sosyal tarihi, tımarhane anlatıları, deliliğin tıbbileştirilmesi ve psikiyatrinin ortaya çıkışına da odaklanıyor.

Bu eserde, 19. yüzyılın son çeyreği ile 20. yüzyılın ilk çeyreğinde faaliyet gösteren bir akıl hastanesinin tarihi inceleniyor.

Toptaşı Bimarhanesi’nin kurumsal tarihini modernleşme çabası eşliğinde, siyasal ve toplumsal tarihle birlikte ele alan bu çalışma aynı zamanda deliliğin sosyal tarihine, tımarhane anlatılarına, deliliğin tıbbileştirilmesine, psikiyatrinin ortaya çıkışı ve dönüşümüne odaklanıyor.

Osmanlı Devleti, 1839 yılında Tanzimat’ın ilanıyla birlikte çeşitli alanlarda reform girişimlerinde bulunurken, delilik ve tımarhaneler alanında da yeni bir nizam oluşturmaya çalışır.

İstanbul’un orta yerinde, Süleymaniye Bimarhanesi’nde başlayan ve sınırlı kalan ıslah çabaları, 1873 yılında patlak veren bulaşıcı bir hastalık gerekçe gösterilerek delilerin bir gece yarısı vapurla Üsküdar’a taşınmasıyla sonuçlanır.

Darüşşifanın bulunduğu semtin adını alan Toptaşı Bimarhanesi, 1924 yılı sonlarından itibaren bu defa Bakırköy’e taşınır.

Dolayısıyla, günümüzdeki Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Toptaşı Bimarhanesi’nin devamı, Toptaşı ise Süleymaniye Bimarhanesi’nin devamıdır; çünkü söz konusu olan sadece hastalar, çalışanlar ve malzemelerin taşınması değil aynı zamanda tarihsel ve zihinsel bir taşınmadır.

  • Künye: Fatih Artvinli – Delilik, Siyaset ve Toplum: Toptaşı Bimarhanesi 1873-1927, Telemak Kitap, tarih, 431 sayfa, 2022

Albert Memmi – Sömürgecinin Portresi, Sömürgeleştirilenin Portresi (2021)

Sömürgecinin ve sömürgeleştirilenin fizyonomisi, davranışı ve onları birbirine bağlayan dram üzerine eşsiz bir çalışma.

Albert Memmi, Fanon’la birlikte 20. yüzyılın en önemli sömürgecilik eleştirisini sunan isimlerden biri.

Memmi, ilk baskısı 1961’de yapılan ‘Sömürgecinin Portresi, Sömürgeleştirilenin Portresi’nde, sömürgecilikten tek çıkış yolunun sömürgeleştirilenlerin bağımsızlığını savunmak olduğunu vurguluyor.

Kitabın ilk bölümleri 1956 yılında, yani Cezayir savaşından önce yayımlanmıştı ve o dönem, Memmi’nin fikirlerine temkinli yaklaşılmıştı.

Oysa daha sonra Cezayir’de, Kara Afrika’da ve başka yerlerde tanık olunan bağımsızlık hareketleri, yazarın tarif ettiği ve öngördüğü birçok şeyi haklı çıkarmıştı.

Sömürgeciliğin hem sömürgeciyi hem de sömürgeleştirileni nasıl dönüştürdüğünü ele alan bir klasik olan kitap, sömürgeciliğin karmaşık doğasını ve yarattığı toplumu tasvir ediyor.

Sömürgeciliğin tahribatının sağlam bir haritasını sunan kitap, Jean-Paul Sartre’ın önsözüyle zenginleşmiş.

  • Künye: Albert Memmi – Sömürgecinin Portresi, Sömürgeleştirilenin Portresi, çeviren: Şen Süer, Telemak Kitap, siyaset, 176 sayfa, 2021