Güven Gürkan Öztan – Türkiye’de Militarizm (2018)

Militarizmin kavramsal boyutundan başlayarak militarizmin Türkiye’deki serüvenini çok yönlü bir bakışla inceleyen iyi bir analiz.

Güven Gürkan Öztan, güncellenmiş baskısıyla yeniden yayınlanan kitabına, Türkiye’de militarizm konusundaki tartışmaların seyrini irdeleyerek başlıyor.

Yazar devamında da,

  • Türkiye’de milli kimliğin inşası sürecindeki militarist eğilimleri ve bunların etkilerini,
  • Türkiye’de militarizmi besleyen iki ana damar olan ordu ve erkekliği,
  • Uluslaşma sürecinde “ideal” kadının inşasındaki militarist öğeleri,
  • Soğuk Savaşın başlangıcında militarist örüntünün oluşma serüvenini,
  • Kore Savaşı sürecindeki militarist propagandayı,
  • “Milli Dava” olarak Kıbrıs meselesiyle militarizm arasındaki ilişkiyi,
  • Türkiye’deki askeri müdahalelerin militarizmin oluşumundaki etkileri,
  • Siyasal İslam’dan Kürt sorununa, 1990’lar Türkiye’sinde militarizmin etkilerini,
  • 12 Eylül’den AKP Türkiye’sine, Türk milliyetçilikleri arasındaki hegemonya mücadelesini,
  • “Yeni Osmanlıcılık” ve İslam-Türk sentezci milliyetçiliği,
  • Ve bunun gibi pek çok ilgi çekici konuyu irdeliyor.

Öztan’ın eserini, Türkiye gibi, militarist zihniyet ve pratiklerin toplumun her alanına sindiği bir ülkede, okunması elzem çalışmalardan biri olarak tavsiye ediyoruz.

Kitabın, Suavi Aydın imzalı, militarizmin Türkiye’deki macerasını dünyadaki örnekleriyle karşılaştırmalı ve tarihsel bir perspektifle ele aldığı aydınlatıcı bir sunuş yazısıyla açıldığını da belirtelim.

  • Künye: Güven Gürkan Öztan – Türkiye’de Militarizm: Zihniyet, Pratik, Propaganda, Ayrıntı Yayınları, siyaset, 304 sayfa, 2018

Şenol Erdoğan – Ölü Şehrin Radyosu (2012)

  • ÖLÜ ŞEHRİN RADYOSU, Şenol Erdoğan, Altıkırkbeş Yayınları, anlatı, 116 sayfa

 

Şenol Erdoğan askerliğini, 1997-1998 arasında, Kuzey Irak olarak adlandırılan bölgede yapmış. Zaho, Zap, Şemdinli ve Çukurca, Erdoğan’ın bu süre zarfında bulunduğu yerlerden bazıları. Erdoğan, askerliği esnasında tanık olduklarını, bunların kendi ruhunda yarattığı izleri zihninde kaydetmiş, aradan uzun bir süre geçtikten sonra da, 2011’de yazıya dökmeye karar vermiş. Yazar burada, kimi zaman mizahi, kimi zaman hüzünlü bir üslupla, bu dönemde tanık olduğu absürt olayları, savaş pornografisini, saçma ve komik hikâyeleri, sıra dışı insanları, şiirler ve ansiklopedik bilgilerle de harmanlayarak okurlarına sunuyor.