Kolektif – Her Yönüyle Ekmek (2022)

Ekmek sadece ekmek değildir.

Bir besinden çok daha fazlası, bir evren algısı, uygarlık formudur.

İçinde yaşadığımız dünya bütün kültürel kodlarıyla ekmek uygarlığıdır.

İnsanlık tarihinin her anında ekmeğin biçim vermediği bir iş birliği, dönüşüm ve her şeyi içine alan bir yaşama biçimine rastlamamak mümkün değildir.

Bir toplumun mayasında ne varsa onu yansıtır ekmek.

Onu sadece besin kaynağı olarak görmek yeterli değildir.

Bazıları için kişisel bir değer bazıları için de ortak bir geleneği temsil eden sofraların vazgeçilmezidir.

Onunla birlikteliği hatırlarız, aynı lokmayı bölüşmeyi, paylaşmayı, saygının ve sabrın zahmetini.

Bazen de ekmeğin kavgasına tutuşuruz, haksızlıklara uğrasak bile ekmeğimize sahip çıkarak ona atıfta bulunuruz.

İnsanca yaşamanın, yaşam mücadelesinin, emeğin ve dostluğun sembolüdür ekmek.

‘Her Yönüyle Ekmek’, mitolojiden başlayarak ekmeğin tarihteki yerini günümüze kadar derinlemesine ele alıyor.

Ve bunların dışına çıkıyor; sosyoloji, felsefe, sanat ve edebiyattaki yansımalarını okuyucuya sunuyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Agah Özgüç, Barışcan Ersöz, Berrin Bal Onur, Ergun Kocabıyık, Gültekin Emre, İpek Ahu Somay, İshak Sayğılı, İsmail Gezgin, Mehmet Yaşin, Nagihan Özkarabekir, Neşe Aksoy Biber, Özge Samancı, Priscilla Mary Işın ve Suavi Aydın.

  • Künye: Kolektif – Her Yönüyle Ekmek, koordinatör: Nagihan Özkarabekir, editör: Berivan Tapan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yayınları, inceleme, 384 sayfa, 2022

Kolektif – Kürt Aşiretleri (2022)

Her bir müstakil Kürt aşiretinin tarihsel ve politik serüvenine odaklanan, konuyla ilgilenenlerin kitaplığında bulunması gereken arşivlik bir eser.

Tuncay Şur ve Yalçın Çakmak’ın derlediği kitap, devletle ilişkileri itaatle isyan arasında salınan aşiretler konusunda zengin bir bakış açısı sunuyor.

Osmanlı’yla müttefiklikten düşmanlığa uzanan ilişkileri sonucu Kürt aşiretleri, 16. yüzyıldan itibaren sürekli olarak bir ıslah çabasının nesnesi, “şakiliğin membası” olarak kayıtlara geçti, buna uygun bir muameleyle karşı karşıya kaldı.

On sekizinci yüzyılın ilk yarısına kadar geniş¸ bir coğrafya üzerinde otonom ve yarı otonom bir şekilde hükümranlık sürüp imparatorluğun takdir, taltif ve terfilerine mazhar olan da yine bu Kürt aşiretleri oldu.

Zaman içinde yoğunlaşan merkezîleşme politikalarıyla beraber Kürt aşiretlerinin devletle ilişkisi, çeşitli biçimlerde değişse de ana eksen sabitti: II. Abdülhamit’ten İttihat ve Terakki’ye ve nihayet Cumhuriyet’e devreden ilişki karşılıklı çıkarlara dayalı, itaatle isyan arasında salınan bir politik düzlemde belirlendi.

Her aşiretinse elbette kendi hususiyeti, tarihi, politik kabiliyeti, ayrı ayrı şahsiyeti vardı.

Bir bütün olarak aşiret ilişkileri ve olgusunun işleyişine dair genel bir çerçeve sunan Tuncay Şuur ve Yalçın Çakmak’ın derlediği ‘Kürt Aşiretleri’, birçok aşireti gerek kendi tarihleri, gerek tarihsel konumlanmaları çerçevesinde panoramik biçimde ele alıyor.

Aşiretler konusunda zengin bir bakış açısı sunan, kapsamlı bir derleme.

Kitaba katkıda bulunan isimler şöyle: Suavi Aydın, Ali Haydar Bektaş, Burak Bektaş, Hasan Biçim, Hamit Bozarslan, Serhat Bozkurt, Safiye Ateş Burç, Yalçın Çakmak, Ercan Çağlayan, Gökhan Çetinkaya, Erdal Çiftçi, Berhan Aren Çoban, Fasih Dinç, Mehmet Rêzan Ekinci, Kamil Fırat, Mehmet Fiğan, Suphi İzol, Hakan Kaya, Yener Koç, İsmet Konak, Orhan Örs, Tuncay Şur, Gültekin Uçar, Sedat Ulugana, Martin van Bruinessen, Hiroki Wakamatsu ve Lale Yalçın-Heckmann.

  • Künye: Kolektif – Aktör, Müttefik, Şakî: Kürt Aşiretleri, derleyen: Tuncay Şur ve Yalçın Çakmak, İletişim Yayınları, inceleme, 512 sayfa, 2022

Kolektif – Topraktan Sofraya Sakarya Mutfağı (2021)

Sakarya özelinde yemek ve kültür arasındaki ilişkiye, bu ilişkiden doğan çeşitli etkileşimlere tarihsel bir perspektiften bakan dört dörtlük bir yemek antropolojisi.

Kitabın ilk bölümünde Arif Bilgin tarafından yazılan “Osmanlı Döneminde Adapazarı ve çevresinde Gıda Üretimi ve Tüketimi” başlıklı yazıda arşiv belgelerinden, defterlerden, seyyahların notlarından okuyoruz.

Örneğin Adapazarı’nın ilk patatesini, ilk kuşkonmazını, Sapanca Gölü etrafındaki karpuz ve kavun bostanlarını…

İkinci bölümde Suavi Aydın tarafından yazılan “Sakarya İli Kırsalının Kültürel Çeşitliliğine Dair Bir Envanter Çalışması: “Yetmiş İki Buçuk Millet Bir Arada” başlıklı yazıda, Sakarya Mutfağını şekillendiren göçlerin tarihini okuyoruz.

Osmanlı arşivinden, çeşitli derlemelerden faydalanarak desteklediği saha çalışmasından

Sakarya mutfağına biçim veren iskân tarihini öğreniyoruz.

Envanter çalışmasında ise güncel veriler ayrıntılı olarak listelenmiş durumda.

“Sakarya İli Damak Hafızası” başlıklı üçüncü bölümde ise, yeni kuşakların bugün belki hiç tadına varamayacağı yemekler, oturamayacağı sofralar sözlü tarih yöntemiyle aktarılıyor.

Yemek ve mutfak kültürünün bütün belirleyicilerle el ele, değişerek yaşamaya devam ettiğini gösteren örneklerle dolu olan bu çalışma, okurunu, “bereketli topraklar”da, insana bağlı, insanla gelişen, insan emeği ve sevgisiyle kurulmuş “bereketli sofralar”a buyur ediyor.

  • Künye: Kübra Sultan Yüzüncüyıl, Aynülhayat Uybadın, Arif Bilgin ve Suavi Aydın – Topraktan Sofraya Sakarya Mutfağı: Bir Yemek Antropolojisi, Yapı Kredi Yayınları, yemek, 600 saya, 2021

Kolektif – Bir Ahir Zaman Babil’i: Urfa (2021)

Etnik ve kültürel çoğulluyla Urfa, rengârenk bir kaosun canlı ritmidir.

Bu usta işi derleme de, Urfa’nın farklı kimlikleri, hayat tarzları ve kültürleriyle bir ahir zaman Babil’i olduğunu bize bir kez daha hatırlatıyor.

Kitapta,

  • Urfa aşiretleri,
  • Son otuz yılda Urfa’da kalkınma,
  • Urfa’da siyaset,
  • Urfa’da dindarlık,
  • Bir varlık mücadelesi olarak Urfa’da kadın hareketi,
  • “Urfa erkekliği”,
  • Urfa’nın mutfak ve yemek kültürü,
  • Urfa müziği,
  • Halfeti yerel müziği, Halfetili müzisyenler ve sözlü kültür,
  • Ve Çirkin Kral Yılmaz Güney’den İmparator İbrahim Tatlıses’e Urfa’nın kültür ikonları gibi ilgi çekici konular ele alınıyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Oya Açıkalın, Sedat Anar, Suavi Aydın, Ali Fuat Bilkan, A. Celil Kaya, Erdinç Kineşçi, Özge Özdemir, Furkan Dilben, Fuat Şen, A. Nevin Yıldız ve Eren Yüksel.

  • Künye: Kolektif – Bir Ahir Zaman Babil’i: Urfa, derleyen: A. Nevin Yıldız, İletişim Yayınları, şehir, 336 sayfa, 2021

Suavi Aydın ve Erdal Çiftçi – İmparatorluğun Son Aşiret Sayımı Fihristü’l Aşâir (2021)

Osmanlı’nın son zamanlarına ait olan ve aşiretlerin dökümünü barındıran ‘Fihristü’l Aşâir’, başta tarihçiler olmak üzere sosyal bilim araştırmacıları için altın değerinde bir kaynak.

Suavi Aydın ve Erdal Çiftçi de, ‘Fihrist’i nitelikli bir tarihi ve antropolojik analize tabi tutuyorlar.

Osmanlı aşiret tarihi ile ilgili özgün bir kaynak olan ‘Fihrist’, özel bir aşiret bilgileri barındırmasıyla olduğu kadar, erken 20. yüzyılda Osmanlı coğrafyasındaki aşiretlerin yaşam alanlarına, yaşam ve geçim biçimlerine ışık tutması ve üstelik bugünkü ve daha önceki aşiret bilgisiyle karşılaştırma imkânı sunmasıyla çok önemli.

‘Fihrist’ ayrıca, vilâyet, liva, kaza, hatta nahiye düzeyinde bilgi vermesiyle, yerel tarih araştırmacıları için de eşsiz bir kaynak.

  • Künye: Suavi Aydın ve Erdal Çiftçi – İmparatorluğun Son Aşiret Sayımı Fihristü’l Aşâir: Yorumlar ve Çeviriyazım, İletişim Yayınları, inceleme, 255 sayfa, 2021

Kolektif – Milliyetçilik ve Toplumsal Cinsiyet (2015)

Bir siyaset tarzı, ideoloji ve siyasal-kültürel bir olgu olarak farklı biçimlerde işletilen milliyetçiliğe içkin toplumsal cinsiyet rejimlerine, Türkiye özelinde bakan makaleler.

Kitap, milliyetçilik ve toplumsal cinsiyet ilişkisini medyatik, edebi ve siyasi perspektiflerden irdelemesiyle önemli.

Kitapta tartışılan kimi konular şöyle:

  • Popüler kültür ve milliyetçilik,
  • Kadınların milliyetçiliği,
  • Bir erkeklik fantezisi olarak Kurtlar Vadisi,
  • Haberlerde milliyetçi ve cinsiyetçi söylem,
  • Güzellik yarışmaları ve milliyetçilik,
  • Halkevi sahnelerinde kadın imajları,
  • Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Peyami Safa’nın ütopyacı gelecek kurgularında ideoloji ve toplumsal cinsiyet,
  • Milliyetçi-muhafazakâr tahayyül ve 12 Eylül filmleri…

Çalışmaya katkıda bulunan isimler ise şöyle: Suavi Aydın, Aksu Bora, Tanıl Bora, Simten Coşar, Kadir Dede, Tuba Kancı, Funda Gençoğlu Onbaşı, Eylem Özdemir, Aylin Özman, Çağla Karabağ Sarı, Burcu Şenel, Nagehan Tokdoğan, Sinan Yıldırmaz ve Yasemin Temizarabacı Yıldırmaz.

  • Künye: Kolektif – Milliyetçilik ve Toplumsal Cinsiyet, derleyen: Simten Coşar ve Aylin Özman, İletişim Yayınları, toplumsal cinsiyet çalışmaları, 389 sayfa, 2015

Güven Gürkan Öztan – Türkiye’de Militarizm (2018)

Militarizmin kavramsal boyutundan başlayarak militarizmin Türkiye’deki serüvenini çok yönlü bir bakışla inceleyen iyi bir analiz.

Güven Gürkan Öztan, güncellenmiş baskısıyla yeniden yayınlanan kitabına, Türkiye’de militarizm konusundaki tartışmaların seyrini irdeleyerek başlıyor.

Yazar devamında da,

  • Türkiye’de milli kimliğin inşası sürecindeki militarist eğilimleri ve bunların etkilerini,
  • Türkiye’de militarizmi besleyen iki ana damar olan ordu ve erkekliği,
  • Uluslaşma sürecinde “ideal” kadının inşasındaki militarist öğeleri,
  • Soğuk Savaşın başlangıcında militarist örüntünün oluşma serüvenini,
  • Kore Savaşı sürecindeki militarist propagandayı,
  • “Milli Dava” olarak Kıbrıs meselesiyle militarizm arasındaki ilişkiyi,
  • Türkiye’deki askeri müdahalelerin militarizmin oluşumundaki etkileri,
  • Siyasal İslam’dan Kürt sorununa, 1990’lar Türkiye’sinde militarizmin etkilerini,
  • 12 Eylül’den AKP Türkiye’sine, Türk milliyetçilikleri arasındaki hegemonya mücadelesini,
  • “Yeni Osmanlıcılık” ve İslam-Türk sentezci milliyetçiliği,
  • Ve bunun gibi pek çok ilgi çekici konuyu irdeliyor.

Öztan’ın eserini, Türkiye gibi, militarist zihniyet ve pratiklerin toplumun her alanına sindiği bir ülkede, okunması elzem çalışmalardan biri olarak tavsiye ediyoruz.

Kitabın, Suavi Aydın imzalı, militarizmin Türkiye’deki macerasını dünyadaki örnekleriyle karşılaştırmalı ve tarihsel bir perspektifle ele aldığı aydınlatıcı bir sunuş yazısıyla açıldığını da belirtelim.

  • Künye: Güven Gürkan Öztan – Türkiye’de Militarizm: Zihniyet, Pratik, Propaganda, Ayrıntı Yayınları, siyaset, 304 sayfa, 2018

Kolektif – Kültür Denen Şey (2018)

Kültür, bir disiplin olarak ortaya çıkışından başlayarak antropolojinin ana gündemlerinden biri olageldi.

Zira kültür müzikten siyasete, gündelik hayatımızı bir baştan diğer başa kuşatan, hem bireye hem de topluma dair pek çok ipucunu yakalayabileceğimiz bir olgudur.

Fakat ilk zamanlardan bugüne, hem kültür değerlendirmelerinde hem de bir disiplin olarak bizzat antropolojide büyük dönüşümler yaşandı.

1960’lara antropoloji, Batı-dışı, “küçük ölçekli” insan topluluklarını pozitivist bilim metodolojisi içinde inceleyen bir disiplindi.

Ancak sömürgecilik karşıtı hareketler, var olan dünya düzenini her anlamda sorgulayan emek, kadın, çevre, öğrenci hareketleriyle dünyanın altüst olduğu 1960’lı yıllar, bütün sosyal bilimlerin olduğu gibi, antropolojinin de dönüm noktalarından birini oluşturdu.

Antropoloji, özellikle son otuz-kırk yılda kendi tarihiyle hesaplaşabilen, başlangıç varsayımlarını yıkabilen ve günümüzün karmaşık sorunlarıyla farklı biçimlerde ilişki kurabilen bir araştırma alanı olduğunu kanıtladı.

İşte bu kitapta bir araya gelen yazarlar, hem antropoloji alanında yürütülegelen tartışmaları hem de antropolojinin kültüre bakışını farklı yönleriyle irdeleyen makaleler sunuyor.

Kitapta,

  • Devlet, bürokrasi, siyaset ve antropoloji ilişkisi,
  • Devlet antropolojisi,
  • Antropolojide tarım ve köylülük olguları,
  • Kent çalışmalarında antropoloji,
  • İş antropolojisi,
  • Feminist antropoloji,
  • Antropolojide etnik azınlıklar ve konar-göçerler,
  • Spor antropolojisi,
  • Dil antropolojisi,
  • Medya, iletişim ve antropoloji,
  • Ve sağlık antropolojisi gibi önemli konular tartışılıyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Elif Babül, Berna Yazıcı, Ebru Kayaalp, Baran Karsak, Fırat Genç, Aksu Bora, Sertaç Sehlikoğlu, Suavi Aydın, Can Evren, Yağmur Nuhrat, Şölen Şanlı, Maral Erol ve Ayşecan Terzioğlu.

Kitap, kültür ve antropoloji alanındaki güncel tartışmalara daha yakından bakmak isteyenlere muhakkak önerilir.

  • Künye: Kolektif – Kültür Denen Şey: Antropolojik Yaklaşımlar, hazırlayan: Ayfer Bartu Candan ve Cenk Özbay, Metis Yayınları, antropoloji, 384 sayfa, 2018

Heinrich Schliemann – Kahramanlar Çağının İzinde: Heinrich Schliemann ve Troya Kazıları (2017)

Bizler Heinrich Schliemann’a yabancı değiliz.

Schliemann, Troya ve Miken’in keşfedilmesi yönündeki öncü çabalarıyla bilinen bir isim.

Fakat kendisine dair bildiğimiz bir diğer gerçek de, Troya’dan önemli miktarda tarihî eseri yağmalayarak Almanya’ya kaçırmasıydı.

Ayrıca Schliemann, bir yandan saygın bilim kuruluşlarına üye kabul edilmesiyle öte yandan arkeolojik bilgisinin amatör olduğu iddialarıyla uzun süre tartışmalara konu oldu.

Hulki Demirel’in derleyip çevirdiği elimizdeki harika kitap da, Schliemann’ın kişiliğine, yetiştiği dünyaya, temsil ettiği anlayışa, çalışmalarına ve ona dair süregelen tartışmalara yer veren, kendisi hakkında kapsamlı bir çalışma.

Suavi Aydın’ın Schliemann’ın Alman arkeoloji geleneği içindeki yerini tartışan yazısıyla açılan kitap, dönemin nitelikli bir fotoğrafını çekiyor.

O zamanki Batı Anadolu hakkında canlı gözlemler barındırmasıyla da dikkat çeken kitap, yalnızca arkeoloji alanında çalışan veya bu alanla ilgilenenler için değil, romantik zamanlardan maceracı bir arkeoloğun sıra dışı dünyasına daha yakından bakmak isteyen her okur için iyi bir fırsat.

  • Künye: Heinrich Schliemann – Kahramanlar Çağının İzinde: Heinrich Schliemann ve Troya Kazıları, derleyen ve çeviren: Hulki Demirel, İletişim Yayınları, 280 sayfa, 2017

Funda Şenol Cantek (der.) – İcad Edilmiş Şehir: Ankara (2017)

Başkentin geçmişten günümüze yaşadığı dönüşümü kapsamlı bir biçimde ortaya koyan bir çalışma.

En başta Ankaralının, ama bu şehir üzerinden ülkenin yakın uzak tarihi ile siyasal ve toplumsal anlamda geçirdiği dönüşümleri daha iyi kavramak isteyen her okurun aydınlanacağı nitelikli bir kitap.

  • Frigler zamanında Ankara,
  • Ankara’da çok dinli geçmişin izleri,
  • Mustafa Kemal döneminde Ankara’nın imarı,
  • Cumhuriyet’in ilk yıllarında Ankara’nın ticaret merkezî yapısı,
  • Ankara’nın kentsel gelişimi,
  • Edebiyatta Ankara,
  • 1960’ların Ankara’sında sanat rüzgârı,
  • Başkent gazeteciliği,
  • Ankara Radyosu’nda radyo tiyatrosu dönemi,
  • Ankara sinemaları,
  • Ankara futbolunun gözbebeği Gençlerbirliği ve Ankaragücü,
  • Behzat Ç. ve Ankara…

Kitapta bu ve bunun gibi, Ankara’ya dair merak edilen neredeyse her konu ve ayrıntı yer alıyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Sevgi Gülalp, Suna Güven, Suavi Aydın, Elif Ekin Akşit. Güven Arif Sargın, Bülent Duru, Aykut Kansu, Mehmet Tunçer, Güven Tunç, Yalçın Ergir, Uğur Biryol, Zeynep Kezer, Ali Y. Baltacıoğlu, Şengül İnce, Ayşe Kulin, Şükran Yiğit, Birhan Keskin, Hakan Kaynar, Sevgi Soysal, Levent Cantek, Funda Şenol Cantek, Eser Köker, Kudret Emiroğlu, Turan Tanyer, Meltem Ahıska, Özden Cankaya, Nejat Ulusay, Tanıl Bora, K. Emre Demir, Selda Tuncer, Murat Sevinç, Emrah Serbes, Fatma Şule Balcı, Derya Bengi, Can Arpaç ve Burcu Şimşek.

  • Künye: Kolektif – İcad Edilmiş Şehir: Ankara, derleyen: Funda Şenol Cantek, İletişim Yayınları, şehir, 527 sayfa