Guy de Maupassant – Aşklarımız (2016)

Guy de Maupassant, daha çok kendine has öykü tarzıyla bilinir.

Oysa yazarın, yayımlanmış altı romanı da bulunuyor.

Maupassant’ın ölmeden önce tamamladığı ❛Aşklarımız❜ da, bunlardan biri.

Kadın-erkek ilişkilerindeki ezeli ve ebedi çatışmayla örülen roman, aynı zamanda Paris’in sanatçı ve sosyete ortamlarının nitelikli bir tasvirini de sunuyor.

  • Künye: Guy de Maupassant – Aşklarımız, çeviren: Yaşar Avunç, Sel Yayınları

Konstantin N. Leontiev – Mısır Güvercini (2010)

Ünlü Rus yazarı Konstantin Leontiev’in ‘Mısır Apartmanı’ isimli elimizdeki romanı, İstanbul’da kaleme alınmış bir eser.

Zira Leontiev, en verimli yılları diyebileceğimiz 1873-1874 yıllarını İstanbul’da geçirmiş ve burada, bu romanın yanı sıra, önemli inceleme eserlerini de kaleme almıştı.

Leontiev’in kişisel dünyasından izler taşıyan romanın en dikkat çeken yanı, Doğu mistisizminin karakterlerinin ruh dünyasında ağırlıklı bir yer işgal etmesi.

Bunun bir nedeni de, eşinin akıl hastalığının, yazarı iyice mistik bir dünya görüşüne yaklaştırmış olması.

Roman, başkahramanı Ladnev’in, Edirne’den İstanbul’a ve buradan Rusya’ya uzanan hayatını anlatıyor.

Roman, bir Batılı olmakla birlikte, kendini daha çok Doğu’ya yakın gören ve hayatı tam anlamıyla bir arayıştan ibaret olan bu karakterin başından geçenleri, akıcı bir dille kaleme getiriyor.

  • Künye: Konstantin N. Leontiev – Mısır Güvercini, çeviren: Yaşar Avunç, Kırmızı Yayınları, roman, 302 sayfa

Jean-Jacques Rousseau – Emile (2009)

Jean-Jacques Rousseau ‘Emile’de, eğitim ve kültürel gelişim konularını anlatıyor.

Başkalarının koyduğu kurallara göre eğitilenlerin özgür olamayacağını ve köleleşeceğini savunan Rousseau, aklındaki eğitim anlayışının nasıl olacağını, hayali kahramanı Emile üzerinden anlatır.

On iki yaşına kadar eğitimine hiç kimsenin karışmadığı Emile, sadece doğayı gözlemleyerek büyür; ona din, ahlak, bilim ya da sanat konusunda bir şey öğretilmez.

Emile’e gençliğinin ilk dönemlerinde bilgiler aktarılmaya başlanır.

Fakat bu aktarımda ezbere değil, gözlem ve deneylere başvurulur.

Rousseau’nun çığır açan eseri, eğitim konusuna getirdiği özgün bakışla bir klasik.

  • Künye: Jean-Jacques Rousseau – Emile, çeviren: Yaşar Avunç, İş Kültür Yayınları, eğitim, 758 sayfa

Honoré de Balzac – Evde Kalmış Kız (2008)

‘Evde Kalmış Kız’, yaşamı boyunca olağanüstü bir üretkenlik sergilemiş Balzac’ın taşra yaşamını ve burada yaşayan karakterleri en iyi tasvir ettiği eserlerinden biri.

Kurgu, bildik taşra ve taşralı görünümlerinden çok, her biri kendine özgü davranışlar sergileyen karakterler ve onların kendine has dünyalarıyla dikkat çekiyor.

Balzac’ın roman kahramanları, çıkar çatışmalarının ortasında, ait oldukları sınıfın tipik karakterleri olarak ele alınsa da, her birinin bireysel ve ruhsal özellikleri, giyim kuşamlarından tutum ve davranışlarına kadar ayrıntılı bir şekilde tasvir ediliyor.

Roman, Balzac’ın ‘İnsanlık Komedyası’nda, ‘Töre İncelemeleri’ kısmının ‘Taşra Yaşamından Sahneler’ bölümünde yer alıyor.

  • Künye: Honoré de Balzac – Evde Kalmış Kız, çeviren: Yaşar Avunç, İş Kültür Yayınları, roman, 153 sayfa