Aziz Nesin – Tek Ciltte Aziz Nesin (2015)

Türkiye edebiyatının önde gelen isimlerinden Aziz Nesin’in yapıtlarından geniş bir seçki, bu kitapta.

Nesin’in kısa biyografisiyle açılan kitap, her biri yazarın dünyasına farklı birer pencere açan mektup, anı, deneme, öykü, söyleşi, makale, eleştiri/sanat yazıları, roman, oyun, şiir, gezi yazıları, çocuk kitapları ve masallar barındırmakta.

  • Künye: Aziz Nesin – Tek Ciltte Aziz Nesin, editör: Çiğdem Uğurlu, Everest Yayınları

İhsan Özgen – Sanatı Yaşamak (2009)

İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’nda öğretim üyesi olan İhsan Özgen, müzik konusundaki çalışmalarının yanı sıra, hat, ebru, minyatür ve Türk süsleme sanatlarından etkilerle resim yapıyor.

Özgen ayrıca, kemençe, tanbur, lavta ve viyolonsele getirdiği yeni tekniklerle, yani müzikteki doğaçlamalarıyla da bilinen isimlerden.

Özgen’in elimizdeki kitabında yer alan denemeler ise, kendisinin sanatın kaynaklarına doğru yaptığı yolculukların ürünü.

“Sanatı yaşamak sanatçılıktan farklı bir şey. Hücrelerinize sinmiştir estetik düşüncesi ve endişesi. Yolda başka türlü yürür, başka türlü bakarsınız etrafınıza, sesleri başka türlü duyarsınız” diyen Özgen, yaşayan sanata dair izlenimlerini bizimle paylaşıyor.

  • Künye: İhsan Özgen – Sanatı Yaşamak, Yapı Kredi Yayınları, deneme, 150 sayfa

Emil Michel Cioran – Gözyaşları ve Azizler (2015)

Batı düşüncesinde bir kopuşa işaret eden; aşırılıklardan ve çelişkilerden malul Emil Michel Cioran’dan; gözyaşları, acı, ölüm, inançsızlık, yalnızlık ve şüphenin hercümerç olduğu denemeler.

“Ben hiç ağlamadım çünkü gözyaşlarım düşüncelere dönüştü.” demiş Cioran’a yakışır yoğunlukta bir metin.

  • Künye: Emil Michel Cioran – Gözyaşları ve Azizler, çeviren: İsmail Yerguz, Jaguar Kitap

Seneca – Ahlak Mektupları (2018)

Romalı filozof Seneca’nın Batı düşüncesine büyük etkide bulunmuş ‘Epistulae Morales’i, ‘Ahlak Mektupları’ adıyla şimdi Türkçede.

Seneca’nın bu kitabı, öyle etkili olacaktı ki, Shakespeare, Marlowe ve Bacon gibi efsane isimler bu kitabı kendilerine rehber alacaktı.

Daha da önemlisi, ‘Ahlak Mektupları’, “denemenin babası” Montaigne’in de en çok etkilendiği eserdi.

Ve ünlü ‘Denemeler’den tam bin beş yüz yıl önce yazıldı.

Dolayısıyla Montaigne için, “Fransız Seneca” denmesi boşuna değil.

Seneca bu kitabında, iki bin yıl öncesinden bize seslenerek yaşam, ölüm, dostluk, sanat, erdem, felsefe, Tanrı, iyi ve kötü, yalnızlık, iktidar, kötülük, güzellik gibi, yüzyıllardır insanoğlunun üzerine kafa yorduğu pek çok kavram üzerine derinlemesine düşünüyor.

“Seni hırpalayan kötülüklerden kaçınmak istiyorsan başka yerde değil, başka biri olmalısın.” diyen bilge Seneca’nın bu değerli kitabı, Türkân Uzel’in Latince aslından yaptığı çeviriyle karşımızda.

Kitap yalnızca Seneca’nın düşüncesini değil, dönemin Roma kültürünü, medeniyetini ve Stoa felsefesini daha iyi kavramak için de altın değerinde.

  • Künye: Seneca – Ahlak Mektupları, çeviren: Türkân Uzel, Jaguar Kitap, felsefe, 500 sayfa, 2018

Erendiz Atasü – Bilinçle Beden Arasındaki Uzaklık (2009)

‘Bilinçle Beden Arasındaki Uzaklık’ta Erendiz Atasü, edebiyatın rehberliğinde, kadın bedenini ve yaşamını sorguluyor.

Atasü’nün, 1990’lardan bugüne, Türkiye’de ve yurt dışında çeşitli üniversitelerde ve edebiyat kongrelerinde yaptığı sunumlardan, okuduğu ve etkilendiği kitaplar üzerine kaleme aldığı yazılardan derlenen kitapta yer alan birçok metin, beden, beden/bilinç izleklerini işliyor.

Kitabın ikinci izleği de, insanın zaman ve mekânla ilişkisi. Atasü’nün denemeleri, ataerkilliğin sorgulanması konusunda özgün bir bakış açısı sunuyor.

Denemelerin bunun yanı sıra, Atasü’nün, yerli ve yabancı edebiyat eserlerine yaptığı zengin atıflarla da dikkat çektini söyleyelim.

  • Künye: Erendiz Atasü – Bilinçle Beden Arasındaki Uzaklık, Everest Yayınları, deneme, 243 sayfa

Mahmud Derviş – Gazze İçin Sessizlik (2009)

‘Gazze İçin Sessizlik’, Filistinli büyük şair Mahmud Derviş’in, yaşadığı coğrafyadaki tanıklıklarını barındırıyor.

Küçük bir çocukken deneyimlediği zulmü anlatan Derviş, Filistin’in sonu gelmez acılarının, bu coğrafyada yaşanan yıkımın belleğini oluşturuyor.

“Filistin’in içinde bulunduğu perişan hali, sadece sürgünün yarattığı şartlara bağlamamak bizim elimizde. Savaşarak ancak bizi sürgüne iten sebeplerin üstesinden gelip faillerine karşı bir zafer elde etmiş oluruz”” diyen Derviş, iyimserliğini kaybetmeden, yaşanan kötü günlerin nasıl aşılabileceğine odaklanıyor.

  • Künye: Mahmud Derviş – Gazze İçin Sessizlik, çeviren: Hakan Özkan, Özgür Yayınları, deneme, 144 sayfa

John Reed – John Reed’in Eğitimi (2009)

‘John Reed’in Eğitimi’, Amerikalı şair, savaş muhabiri ve yazar John Reed’in muhtelif yazılarını bir araya getiriyor.

Savaş muhabirliği yaptığı esnada, Meksika’da Zapatist hareketi izleyen Reed, isyanın lideri Pancho Villa’yla dost olmuştu.

Reed ayrıca, Sovyetler’deki devrimin de ateşli savunucularındandı.

Bu kitapta, Reed’in savaş muhabirliği yaptığı esnada, gazetecilikte çığır açan ‘Paterson’da Savaş’ ve ‘Meksika’da İsyan’ gibi yazıları ile en meşhur metinlerinden olan ‘Dünyayı Sarsan On Gün’ün özeti yer alıyor.

Kitapta ayrıca, John Stuart tarafından, Reed’in ideolojik gelişimi ve hayatının anlamı üzerine yazılan kapsamlı bir önsöz de yer alıyor.

  • Künye: John Reed – John Reed’in Eğitimi, çeviren: N. Rikkat Çobanoğlu, Pencere Yayınları, deneme, 297 sayfa

Tuğba Sarıünal – Arkadaşlar, Ev Halim (2015)

Sosyal medyanın içi boş paylaşımlarının, onun dayattığı klişelerin ve “profillerin” dışında kalan, bir nevi sosyal medya anti kahramanı bir kadının romanı.

Tuğba Sarıünal’ın karakteri, erkek egemen dünyanın tüm alışkanlık ve ezberleri ile fit beden ve para tapınmacılığını arkasına almış bu kültürü kendine has üslubuyla yerden yere vuruyor.

  • Künye: Tuğba Sarıünal – Arkadaşlar, Ev Halim, Destek Yayınları

Robert Musil – Aptallık Üzerine (2018)

Aptallığı yetenek, ilerleme, umut ya da gelişmeden ayırt etmek bu kadar zor olmasaydı, zaten hiç kimse aptal olmak istemezdi.

Kitapları Naziler tarafından yasaklanan Robert Musil, aptallık üzerine bu meşhur konuşmasını, Alman faşizminin en güçlü olduğu dönemde yapmıştı.

İroni ve kara mizahla örülü bu konuşmasında Musil, benzersiz üslubuyla aptallığı hem ciddiyetle ele alıyor hem de ti’ye alıyor.

Musil, tek tek insanların aptallıkları kadar, Naziler bağlamında, tiranları ve diktatörleri iktidara taşıyacak kadar tehlikeli ve korkunç bir hal alabilen kitlelerin, kalabalıkların aptallığı üzerine de düşünüyor.

Erasmus ‘Deliliğe Övgü’ adlı eserinden şöyle demişti:

Belli aptallıklar yapılmamış olsaydı, insan dünyaya bile gelmezdi!

Erasmus’un yaşadığı yılların üzerinden yüzyıllar, Musil’in yaşadığı dönemlerin üzerinden ise çok uzun yıllar geçti.

Musil’in konuşmasından da göreceğimiz gibi, aradan geçen zamanda aptallığın, azalmak yerine daha da arttığını görüyoruz.

  • Künye: Robert Musil – Aptallık Üzerine, çeviren: Ersan Üldes ve Amy Spangler, Sel Yayıncılık, deneme, 88 sayfa, 2018

 

B. Sadık Albayrak – Cinayet Olan Edebiyat (2015)

Tekelci dünya düzeninde edebiyat eleştirisi kimin içindir?

Bu soruya, “insan içindir” yanıtını veren Sadık Albayrak, bu bilinçle kaleme aldığı ‘Cinayet Olan Edebiyat’ta, belli kişi ve edebiyat olgularını tartışarak, bizdeki edebi eğilimlerin ortaya konması ve anlaşılması konularında ipuçları veriyor, gerçekliğe eleştirel bakabilmenin kavramsal araçlarını paylaşıyor.

  • Künye: B. Sadık Albayrak – Cinayet Olan Edebiyat, Doğu Kitabevi