Philippe Mengue – Yürümek, Koşmak, Yüzmek (2018)

Philippe Mengue, doğal fiziksel yetenekleri kadar, sporu da seven, spor tutkunu bir babanın etkisiyle, içine çok erken yaşlarda spor aşkı aşılanmış olmasıyla, hayatı boyunca fiziksel aktivitelere ilgi duydu.

Bu ilginin neticesi olan elimizdeki kitabı ise, yürümek, koşmak, yüzmek gibi fiziksel aktiviteler konusunda, oldukça özgün bir felsefi sorgulama sunuyor.

Mengue burada,

  • Deleueze’da sporun içgüdüsel olarak reddini,
  • Rimbaud’nun Habeşistan günlerini,
  • Rousseau ve Kerouac’taki yola koyulma fikrini,
  • Merleau-Ponty ile Maldiney’e göre “estetik” beden veya görüngübilimcilerin duyumsayan bedeni,
  • Kötülük yazınında Sade’la, Bataille’la ele alınan erotik bedeni,
  • Artaud ile “organsız beden”i,
  • Bedenin Eros aracılığıyla Platon’dan beri en yüce felsefeyle bağlantılı olma halini,
  • Tanrısal tapınma aracı olarak antik spor müsabakalarını,
  • Bedenin denizde aldığı “oluşlar”ı,
  • Ve bunun gibi, spor ve hareket halindeki beden üzerine sistemli pek çok düşünce egzersizi yapıyor.

Künye: Philippe Mengue – Yürümek, Koşmak, Yüzmek: Kaçak Beden, çeviren: Orçun Türkay, Yapı Kredi Yayınları, felsefe, 244 sayfa, 2018

Juliet Macur – Tekerlekli Yalan (2018)

Fransa Bisiklet Turu’nu yedi kez üst üste kazanarak gelmiş geçmiş en büyük bisikletçilerden biri olmuş, fakat daha sonra doping yaptığı gerekçesiyle şampiyonlukları elinden alınmış Lance Armstrong’un şeytani zekâsıyla yarattığı organizasyonu hakkında, daha da önemlisi doping gerçekleri hakkında çok önemli bir çalışma.

Armstrong, dünya çapında yankı uyandıran skandaldan sonra, ilk kez Juliet Macur’la görüşmeyi kabul etmiş.

Macur Armstrong’un anlattıklarıyla yetinmiyor; Armstrong’un ailesinin, yakın arkadaşlarının, takım arkadaşlarının, yetkililerin, sponsorların ve rakiplerinin aralarında bulunduğu yüzü aşkın isimle görüşmüş.

Bu kitap, korkunç hırsı, başarı için hiçbir ahlaki çekincesi olmayan ve yalanlarla örülü bir adamın hikâyesi niyetine okunabilir.

Armstrong’un karakteri kimi zaman okurda nefret uyandırıyor, kimi zaman yaptığı gülünçlüklerle bizi güldürüyor, kimi zaman da bu çapta bir yalan düzeni kurabilecek zekâsıyla bizi şaşırtıyor.

Macur’un çalışması, Armstrong’un “Armstrong Sistemi” adıyla anılan, gelmiş geçmiş en karmaşık, en ayrıntılı doping programını nasıl şeytani bir ustalıkla yarattığını ve uygulattığını bir bir ortaya koymasıyla çok kıymetli.

  • Künye: Juliet Macur – Tekerlekli Yalan: Lance Armstrong’un Düşüşü, çeviren: Algan Sezgintüredi, Domingo Kitap, spor, 404 sayfa, 2018

Metin Tükenmez – Toplumbilim ve Spor (2009)

Metin Tükenmez ‘Toplumbilim ve Spor’da, sporun toplumsal değişimle birlikte hangi evrelerden geçtiğini gösteriyor.

Tükenmez, toplumların kendine özgü yaklaşımlarını ortaya koymak için, kendilerinden önceki kuşakların deneyim ve birikimlerinden nasıl yararlandıklarını, sporun tarihine doğru bir yolculuğa çıkarak yapıyor.

Böylece arkaik toplumlardan imparatorluklara, feodal toplumdan modern çağa, sporun toplumsal arenada nasıl bir seyir izlediği, çalışmanın çerçevesini oluşturuyor.

Günümüz Türkiye’sinde sporun sadece futbol olarak düşünüldüğü, herkesin malumu.

İşte bu kitap, geçmişte yaşayan toplumlardan günümüze, sporun ne denli zengin çeşitlilikte olduğunu gözler önüne sermesiyle önemli.

  • Künye: Metin Tükenmez – Toplumbilim ve Spor, Kaynak Yayınları, spor, 304 sayfa

David Squires – Çizgilerle Dünya Futbol Tarihi (2018)

Güzel bir futbol çizgi romanı arayanlar bu kitabı kaçırmasın deriz.

İngiliz çizer David Squires burada, dünya futbol tarihinde iz bırakmış oyuncuları ve görkemli anları resmetmiş ve böylece dört dörtlük bir futbol tarihi albümü ortaya çıkarmış.

Mizahi olduğu kadar eleştirel üslubundan da taviz vermeyen Squires, yalnızca futbol tarihinin heyecan uyandıran anlarını değil, aynı zamanda futbolun kirli yüzünü de kayda geçiyor.

Futbolseverlerin olduğu kadar, çizgi roman tutkunlarının da severek okuyacağı bir kitap.

  • Künye: David Squires – Çizgilerle Dünya Futbol Tarihi, çeviren: Barış Karacasu, İthaki Yayınları, futbol, 216 sayfa, 2018

James Montague – Oyunun Efendileri (2018)

Türkiye’de futbol ile mafya ilişkisi, öteden beri bilinen bir olgu ve sorundur.

Buna, bilhassa futbolun endüstrileşmesiyle birlikte ve hatta bunun asıl faktörü olarak, para babalarının futbolda at koşturmasını da eklediğimizde, ortaya oldukça karanlık bir tablo çıkıyor.

Peki, futbol dünyasının patronları kimler, piyasada harcanan dudak uçuklatan paraların kaynağı nereden geliyor ve bu paraları harcayanlar, futbola hangi amaçlarla yaklaşıyorlar?

James Montague’nun bu müthiş çalışması, tam da bu soruların yanıtlarını arıyor ve futbol endüstrisinde karanlıkta kalmış gerçekleri aydınlatıyor.

Bu amaçla, dünyanın farklı noktalarına yolculuklar gerçekleştiren Montague, öncelikle kulüp sahipliğinin tarihçesini irdeliyor.

Dünyadaki süper zenginlerin futbolla kurdukları ilişki, modern futbolun arkasındaki ürkütücü gerçekler ve küresel ekonomi içinde futbol ekonomisinin yeri konularında cesur bir inceleme.

Çalışma, futbolun sadece bir oyun olmadığını, kirli ilişkilerin ve çıkar hesaplarının at koşturduğu bir alan olduğunu daha iyi kavramak için birebir.

  • Künye: James Montague – Oyunun Efendileri: Futbolun Süper Zenginlerinin Önlenemez Yükselişi, çeviren: Doruk Yurdesin, İthaki Yayınları, futbol, 352 sayfa, 2018

Chris Anderson ve David Sally – Rakamlar Oyunu (2018)

Futbolu anlamak ve izlemek için rakamların söylediklerini yorumlamaya ne dersiniz?

İki yazarlı ‘Rakamlar Oyunu’, tam da bunu ele almasıyla, her futbolseverin dikkatini çekecek türden bir çalışma.

Eski bir kaleci olan ve daha sonra futbol istatistikleri uzmanına dönüşen Chris Anderson ile davranış analisti David Sally, bize rakamların neden çok önemli olduğunu, birçok örnek ve uygulama üzerinden açıklıyor.

  • Kornerler ne ölçüde değerli?
  • Maçlarda, en çok kaçıncı gol hayati önemdedir?
  • Topa sahip olmak, gerçek galibiyeti garanti altına alır mı?
  • Bir oyuncunun değeri, rakamlara başvurularak nasıl ölçülür?

Anderson ve Sally, bu soruların yanıtlarını ararken, futbol oyununu rakamlarla nasıl izleyeceğimizi, daha doğrusu bir futbol maçını oyuncusundan teknik direktörüne, rakamların yol göstericiliğinde okuyabilmemizin yollarını adım adım anlatıyor.

Kitabın, Önder Özen’in aydınlatıcı sunumuyla açıldığını da belirtelim.

  • Künye: Chris Anderson ve David Sally – Rakamlar Oyunu: Futbol Hakkında Bildiğiniz Her Şey Neden Yanlıştır, çeviren: Egemen Özkan, İthaki Yayınları, futbol, 400 sayfa, 2018

Alexandra Ahouandjinou – Hayatta Kalmak İçin Küçük Felsefe Seti (2018)

Alexandra Ahouandjinou, Sorbonne’da felsefe doktorası yapmış bir isim.

Fakat felsefe doktorası, Ahouandjinou’yu ve onun elimizdeki kitabını tanımlamak için yeterli değil.

Kendisi aynı zamanda, Krav-maga ve Kung-fu gibi dövüş sporlarında uzmanlaşmış bir özsavunma hocası ve ülkesi Fransa’da, Kung-fu’da iki kez kazandığı şampiyonluğu bulunuyor.

İşte bu kitap da, Ahouandjinou’nun bu iki uzmanlığının bireşimi olmasıyla dikkat çekiyor.

Gündelik hayatta her an beklenmedik saldırılarla karşılaşabiliriz.

Özsavunma her insan için gerekli, hatta yaşadığımız çağın tehlikeleri düşünüldüğünde zorunludur da.

Ahouandjinou ise, yalnızca fiziksel özsavunmadan bahsetmiyor, aynı zamanda Aristoteles, Locke, Spinoza, Hobbes, Kant, Sartre gibi filozofların düşünceleriyle özsavunmanın ilkelerini birleştiriyor.

“Dövüş olarak özsavunma sadece bir pratiğe indirgenemez, aksine yayılır, hayata doğru genişler ve varoluşa kadar uzanır, ” diyen Ahouandjinou, bu iki pratik ve disiplinin birbirinden ayrılamayacağını ve insanın kendini savunurken, aynı zamanda bunun üzerine felsefi olarak da düşünebileceğini belirtiyor.

  • Künye: Alexandra Ahouandjinou – Hayatta Kalmak İçin Küçük Felsefe Seti: Gündelik Hayatın Saldırılarına Karşı Koyma, çeviren: Didem Tuna, Sel Yayıncılık, felsefe, 92 sayfa, 2018

Mehmet Yüce – Ale’l-ıtlak Baldırı Çıplak (2018)

Mehmet Yüce, ‘Osmanlı Melekleri’, ‘Romantik Yürekler’ ve ‘İdmancı Ruhlar’la başladığı spor tarihimizden ilgi çekici çalışmalara, elimizdeki yeni kitabını da ekledi.

Yazar bu kitabında, bu topraklarda yaşamış önde gelen idmancıların anılarından, makalelerinden ve onlarla yapılan röportajlardan yola çıkarak bir dönemin spor dünyasında yaşanan ilginç ve keyifli gelişmeleri bizimle paylaşıyor.

James Edward La Fontaine, Osman Efendi, Dupont Costominos, Hasan Basri Bey, Aleko Kaliya Efendi, Arthur Whittall, Fuâd Hüsnü Bey, Sinekemanî Nuri Bey, Yorgo Stelianidis, Yanni Vassilliadis, Hüseyin Bey, Ali Sami Bey ve Mehmed Nasûhî Esad Bey burada karşımıza çıkan pek çok isimden yalnızca birkaçı.

Bunun yanı sıra pek çok dipnot ve fotoğrafla zenginleşmiş kitap, spor tarihindeki kimi efsaneleri sorgulayarak gerçekleri ortaya çıkarmasıyla da önemli.

  • Künye: Mehmet Yüce – Ale’l-ıtlak Baldırı Çıplak: Hâtırât, Makalât, Mülâkât, İletişim Yayınları, spor tarihi, 480 sayfa, 2018

Raphael Honigstein – Dördüncü Yıldız (2018)

Alman futbolu, 90’ların sonundan itibaren çökmeye başlamıştı.

Ta ki, 13 Temmuz 2014, Dünya Kupası Finali’nde, Mario Götze’nin golüne kadar.

İşte futbol yorumcusu Raphael Honigstein, Alman futbolunun bu çöküşten sonra nasıl bir geri dönüş yaptığını ve bu başarının ardındaki muazzam emeği gözler önüne seriyor.

Bunun basit bir başarıdan ziyade, üzerinde uzun süre çalışılmış bir stratejinin ürünü olduğunu belirten Honigstein, tüm futbol severlerin zevkle okuyacağı bu kitabında,

  • Almanya’nın futbolda neden başarısız olduğunu,
  • Göçmen aile çocuklarının Alman milli takımında önemli başarılar ortaya koymalarını,
  • Bayernli ve Dortmundlu oyuncuların ezeli rekabetini,
  • Ve bunun gibi, Alman futbolu tarihindeki belli başlı dönüm noktalarını kayıt altına alıyor.

Kitabın, Honigstein’ın gözlemlerinin yanı sıra röportajlarla zenginleştiğini de ayrıca belirtelim.

Künye: Raphael Honigstein – Dördüncü Yıldız: Alman Futbolunun Kendini Yeniden Keşfi ve Dünyayı Fethi, çeviren: Bora İşyar, İthaki Yayınları, futbol, 344 sayfa, 2018

Haluk Kesim – Alayına Gider… (2008)

Haluk Kesim, koyu bir Beşiktaş hayranı.

Kendisinin ‘Alayına Gider…’ başlıklı bu kitabı da, Beşiktaş’a eleştirel bakan metinlerden oluşuyor.

Kesim, 29 Ocak 2007’de yapılan Beşiktaş kongresinde, kulübe ikinci sefer başkan seçilen Yıldırım Demirören’i ve onun dönemini ele aldığı yazılarında, bu zaman aralığında olup bitenleri, Demirören’e dair eleştirilerini kitabında bir araya getiriyor.

Kesim, Demirören’in Beşiktaş aşkının kulübe zarar verdiğini savunuyor.

Zira Kesim, şampiyonluğa aç Beşiktaş’ta, Demirören’in şampiyonluğu hedeflediğini, fakat başkanın kendini ispat etme ve takdir edilme isteğinin, tehlikeli bir biçimde kulübe zarar verdiğini iddia ediyor.

  • Künye: Haluk Kesim – Alayına Gider…, İskenderiye Yayınları, futbol, 232 sayfa