Necla Geyikdağı – Osmanlı Devleti’nde Yabancı Sermaye (2008)

Necla Geyikdağı ‘Osmanlı Devleti’nde Yabancı Sermaye’de, Osmanlı’nın kapitalizmin ilk küreselleşme sürecine nasıl dahil edildiğini anlatıyor.

Geyikdağı bunu, söz konusu sürece dair istatistiklerden yararlanarak, yerel ekonominin tarihsel yapısına odaklanarak ve devlet adamları ile aydınların iktisadi zihniyetini inceleyerek yapıyor.

Çalışma bu yönleriyle, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını ayrıntılı bir biçimde irdeliyor.

Feroz Ahmad’ın sunuşuyla yayımlanan kitabın özellikle, Türkiye’nin neden hâlâ gelişmekte olan bir ülke konumundan çıkamadığına dair önemli ipuçları vermesiyle ilgi çekeceğini söyleyebiliriz.

  • Künye: V. Necla Geyikdağı – Osmanlı Devleti’nde Yabancı Sermaye, 1854-1914, Hil Yayın, tarih,  247 sayfa

İsmet Kür – Yıllara mı Çarptı Hızımız (2008)

‘Yıllara mı Çarptı Hızımız’, inceleme, araştırma, öykü, şiir, roman ve anı türlerindeki kitaplarıyla bildiğimiz İsmet Kür’ün anılarından oluşuyor.

1916’da İstanbul’da doğan Kür, yirmi bir yıl Türkçe edebiyat öğretmenliği yaptı.

Kür’ün, eski İstanbul’la başlayan anıları, hayatının önemli duraklarına uğramalarının yanı sıra, Türkiye’nin yakın tarihine dair önemli ayrıntılar da barındırıyor.

Yazar, bir yandan doğduğu ve hayatına etkide bulunan İstanbul’u anlatırken, öte yandan da buna paralel bir biçimde ülkenin yaşadığı büyük dönüşümün izini sürüyor.

İsmet Kür’ün anıları, her şeyin inanılmaz bir hızla değiştiği dünyada bizi, zamanın akışı üzerine düşünmeye çağırıyor.

  • Künye: İsmet Kür – Yıllara mı Çarptı Hızımız, Everest Yayınları, anı, 303 sayfa

Adnan Nur Baykal – Türklerin Strateji Serüveni (2008)

Adnan Nur Baykal ‘Türklerin Strateji Serüveni’nde, Türkiye tarihinde önemli yeri bulunan yirmi isim aracılığıyla tarihin perdesini aralıyor ve burada tespit ettiği strateji, taktik ve uygulamalardan örnekler veriyor.

Türk tarihini, strateji anlayışı açısından takip eden Baykal bunu, beş yüz yıllık bir tarihi kesiti inceleyerek yapıyor.

“Medeniyetin olduğu her yerde strateji var” diyen Baykal, strateji prensiplerinin doğa kanunları gibi her zaman geçerli olduğunu söylüyor.

Yazar, strateji anlayışlarını anlattığı tarihi aktörler aracılığıyla, günümüz bireyinin gündelik hayatında kendi strateji prensiplerini ne şekilde oluşturabileceğine kafa yoruyor.

  • Künye: Adnan Nur Baykal – Türklerin Strateji Serüveni, Sistem Yayıncılık, yönetim, 318 sayfa

Hüsnü Arkan – Uyku (2008)

‘Uyku’, 1993 yılından bu yana Ezginin Günlüğü’nde söz yazarı ve solist olarak çalışan Hüsnü Arkan’ın roman yazarlığının dördüncü durağı.

Daha önce ‘Ölü Kelebeklerin Dansı’, ‘Menekşeler, Atlar, Oburlar’, ‘Uzun Bir Yolculuğun Bittiği Yer’ romanları ile ‘Hiç’e Doğru’ başlıklı şiir kitabından da bilindiği gibi Arkan, edebiyat alanındaki üretimleriyle de dikkat çeken bir isim.

Arkan bu son romanıyla, yazın yolculuğuna kaldığı yerden devam ediyor.

Gerçekle ütopyanın iç içe geçtiği bir kurguyla okurun karşısına çıkan ‘Uyku’dan bir alıntı:

“Bence her insan iki kişidir. Birincisi önden gidip yolu açar. Ama belki de kapatır; emin değilim. Öteki bazen irkilerek, korkuyla; bazen de umut ederek peşine takılır.”

Roman, muhalif düşünceleri nedeniyle rüyaya sürgün edilmiş bir adamın hikayesini anlatıyor.

  • Künye: Hüsnü Arkan – Uyku, İthaki Yayınları, roman, 219 sayfa

René Char – Seçme Şiirler (2008)

Albert Camus’nün “Karanlık bir yıkımdan buralara düşmüş, dingin bir kaya parçası” dediği René Char, Fransız şiirinin en önemli duraklarından.

Char’ın ‘Seçme Şiirleri’nde yer alan ‘Geri Verin Onlara…’ başlıklı şiiri şöyle:

“Geri verin onlara, artık onlarda olmayanı.

Göreceklerdir yeniden, hasat tohumunun başakta

kapanıp kalışını, otların üstünde salınışını.

Öğretin onlara düşüşten yükselişe yüzlerinin

on iki ayını,

Seveceklerdir bir sonraki isteğe dek yüreklerinin

boşluğunu;

Çünkü hiçbir şey batıp gitmez ya da küllerde

kalmaz;

Ve sonunda toprağın yemişlere ulaştığını

görmeyi bilen kişi,

Sarsılmaz başarısızlıktan, yitirse bile her şeyi.”

  • Künye: René Char – Seçme Şiirler, çeviren: Samih Rifat, Yapı Kredi Yayınları, şiir, 64 sayfa

Hilmi Yavuz ve Burcu Pelvanoğlu – Batı Uygarlık Tarihine Teorik Bir Giriş (2008)

‘Batı Uygarlık Tarihine Teorik Bir Giriş’, Hilmi Yavuz’un İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ve Mimar Sinan Üniversitesi’nde vermiş olduğu derslerden oluşuyor.

Yavuz’un, öğrencisi Burcu Pelvanoğlu’yla ana hatlarını saptadığı kitap, Batı uygarlığı tarihine kuramsal bir giriş niteliğinde.

İki bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde, uygarlık ve uygarlık tarihini oluşturan kültür, doğa, kültür tarihi gibi kavram ve süreçler, antropoloji, etnoloji, dilbilim, sosyoloji, estetik gibi disiplinler aracılığıyla anlatıyor.

İkinci bölümdeyse, Batı uygarlığının zihinsel tarihi, modernizm ve modernleşme tartışmaları, yine farklı disiplinler aracılığıyla irdeleniyor.

Künye: Hilmi Yavuz ve Burcu Pelvanoğlu – Batı Uygarlık Tarihine Teorik Bir Giriş, Aşina Kitaplar, kültür, 157 sayfa

Catherine O’Flynn – Kaybolan (2008)

Catherine O’Flynn, psikolojik gerilim türündeki ilk romanı ‘Kaybolan’da, bir kızın kayboluşunun, insanların yaşamlarında nasıl yansımalara yol açtığını hikâye ediyor.

Küçük kız çocuğu Kate Meaney, 1983 yılında bir alışveriş merkezinde ortadan kaybolur.

Bu olayın yaşandığı andan başlayıp 2004 yılına uzanan kurgu, yitip giden şeylerin, insanların yaşamlarında nasıl bir iz bıraktığını, zengin karakterleri; zeki, sürükleyici ve heyecanlı gerilimiyle anlatıyor.

Romanın özellikle, kapitalist, çılgın tüketim toplumuna getirdiği eleştiriyle dikkat çekeceğini söyleyebiliriz.

Ayrıca, O’Flynn’ın eserinin, Whitbread İlk Roman Ödülü aldığını da belirtmekte fayda var.

  • Künye: Catherine O’Flynn – Kaybolan, çeviren: Algan Sezgintüredi, Siren Yayınları, roman, 246 sayfa

Köksal Çiftçi – Tektanrılı Dinlerde Resim ve Heykel Sorunu (2008)

Köksal Çiftçi, din-sanat ilişkisini incelediği ‘Tektantırılı Dinlerde Resim ve Heykel Sorunu’nda, Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet gibi tek tanrılı dinlerin sanata yaklaşım şekillerini anlatıyor.

Tektanrılı din tasarımcısı olan Musa, İsa ve Muhammed’in yaşadıkları yıllarda resim ve heykel sanatına ilgi duyduklarını, bu yönde üretilmiş eserleri koruduklarını ve evlerinde resim-heykel bulundurduklarını söyleyen Çiftçi, bu ilişkinin tarihte nasıl yön değiştirdiğini ve günümüzde durumun nasıl olduğunu analiz ediyor.

Çiftçi’nin çalışması, konusunun yanı sıra, Batı sanat tarihi verilmekle yetinilen güzel sanatlar öğrencilerine, bu toprakların sanat tarihini anlatma çabasıyla da dikkat çekiyor.

  • Künye: Köksal Çiftçi – Tektanrılı Dinlerde Resim ve Heykel Sorunu, Bulut Yayınları, sanat, 294 sayfa

Ethem Kocabaş – Hep Çocuk Kaldık (2008)

‘Hep Çocuk Kaldık’ isimli bu kitap, Ethem Kocabaş’ın Türkiye’nin sanatçı ve aydınlarıyla çocukluklarına dair yaptığı söyleşilerden oluşuyor.

Dolayısıyla her okur, bu söyleşilerden yola çıkarak kendi çocukluğunu, oyuncaklarını ve şimdiye değin katettiği yolu düşünüyor.

Adalet Ağaoğlu, Ali Poyrazoğlu, Anjelika Akbar, Balkan Naci İslimyeli, Betül Mardin, Beyazıt Öztürk, Cahit Berkay, Demet Akbağ, Ediz Hun, Erol Günaydın, Filiz Akın, Gani Müjde, Gazanfer Özcan, Gülten Dayıoğlu, Halit Kıvanç, Haluk Bilginer, Hıncal Uluç, İlber Ortaylı, Hülya Koçyiğit, İlhan Şeşen, İskender Pala, Kerem Görsev, Müjdat Gezen, Savaş Dinçel ve Nebil Özgentürk, Kocabaş’ın söyleşi yaptığı isimlerden birkaçı.

  • Künye: Ethem Kocabaş – Hep Çocuk Kaldık, Altın Kitaplar, söyleşi, 342 sayfa

İbrahim Altun – Sıcak (2008)

İbrahim Altun, Abdullah Oğuz tarafından farklı bir bakış açısıyla filme çekilen ‘Sıcak’ta, evlilikleri çözülme aşamasına gelmiş Yusuf ve Meryem’in hikâyesini anlatıyor.

Birlikte tatile çıkan çiftten Meryem, umudunu kaybetmeden, her şeye rağmen kocasını geri alma hayalini kurarken, eşi Yusuf, sevgilisine öfkelendiği için yola çıkmış, fakat verdiği karardan pişman olmuştur.

Çift, boğucu bir sıcakta yol alırken, aynı zamanda kendi zihinlerinde geçmişi ve ilişkilerini de gözden geçirir.

Fakat yolda başlarına gelen kaza, ikisini de büyük bir karabasanın içine itecek, aralarındaki iletişimsizliği düşmanlığa dönüştürecektir.

Olaydan sonra tüm ümidini yitiren Meryem ise, evliliğine, kocasına ve en başta da kendisine başkaldıracaktır.

  • Künye: İbrahim Altun – Sıcak, Doğan Kitap, roman, 288 sayfa