Kimberly Hart – Modernliği Dokumak (2011)

  • MODERNLİĞİ DOKUMAK, Kimberly Hart, çeviren: Elçin Gen, Koç Üniversitesi Yayınları, sosyoloji, 217 sayfa

 

‘Modernliği Dokumak’, Kimberly Hart’ın, Batı Anadolu’nun Yuntdağ bölgesindeki Örselli köyünde 1998-2008 arasında yürüttüğü etnografik araştırmalara dayanıyor. Bir halı dokuma kooperatifinin bulunduğu köyde gözlemlerde bulunan Hart, kırsal yörede geleneklerin ve modernliğin nasıl üretildiği, kalkınma projelerinin toplumsal dönüşümdeki rolleri, akrabalık ilişkileri, toplumsal iktidar ve sosyo-ekonomik farklılıkların dini faaliyetleri nasıl etkilediği gibi konuları irdeliyor. Anadolu’nun kırsalının gündelik yaşamı konusundaki saptamalarıyla dikkat çeken kitap, bilhassa sosyoloji ve antropoloji alanlarında çalışanlar için iyi bir kaynak.

Gananath Obeyesekere – Kültürün İşleyişi (2011)

  • KÜLTÜRÜN İŞLEYİŞİ, Gananath Obeyesekere, çeviren: Jale Ergelen, Doruk Yayınları, antropoloji, 429 sayfa

 

Princeton Üniversitesi’nde antropoloji profesörü olan Gananath Obeyesekere, Sri Lanka ve Hindistan’da saha çalışmaları yapmış ve bulgularını psikanaliz, antropoloji ve kişisel simgesellik bağlamlarında derlemiş isimlerden. Obeyesekere’nin bu çalışmalarının iyi bir örneği olan ve antropolojik birikimiyle göz dolduran ‘Kültürün İşleyişi’nde, psikanaliz ve antropolojide sembolik dönüşümü irdeleniyor. Obeyesekere burada, kültürle bireylerin güdüleri arasındaki bağlantıları yakalamaya çalışıyor ve Sri Lanka yaşamından kesitleri, Freud’un teorileri ile Wittgenstein ve Ricoeur gibi belli başlı felsefecilerin görüşlerinden hareketle inceliyor.

René Girard – Kültürün Kökenleri (2011)

  • KÜLTÜRÜN KÖKENLERİ, René Girard, çeviren: Mükremin Yaman ve Ayten Er, Dost Kitabevi, felsefe, 188 sayfa

‘Kültürün Kökenleri’, Fransız antropolog, filozof ve sosyal bilimci René Girard’ın söyleşi ve tartışmalarından oluşuyor. Türkçeye daha önce çevrilen eserlerinden de bildiğimiz gibi Girard, “kurban”, “mimetik arzu” ve “kurucu günah” gibi kavramları irdelemiş; bunu da ağırlıklı olarak, dinsel ve edebi metinleri analiz ederek yapmıştı. Yazarın elimizdeki kitabı da, toplumsal ve siyasal gelişmenin kendine has dinamiklerini irdeliyor ve çağdaş gerçekliği, söz konusu dinamikleri kavrayamadığı için eleştiriyor. Yazara göre toplumsal ve siyasal gelişme, nihilizm, postmodernizm ve “tarihin sonu” gibi formüllere indirgenemeyecek kadar karmaşık.

Lucien Lévy-Bruhl – İlkel Toplumlarda Mistik Deneyim ve Simgeler (2006)

Lucien Lévy-Bruhl, ‘İlkel Toplumlarda Mistik Deneyim ve Simgeler’de, ilksel veya ilkel olarak tanımlanan topluluklarda simgeler ile mistik deneyimi, onların zihinsel yapılarından yola çıkarak açıklamaya çalışıyor.

“Bu simgeler ve bu deneyime özgü belli başlı özellikler hangileridir ve bu sorunun yanıtını ilkellerin zihinsel yönlendirmesi ve zihinsel farklılıkları doğrultusunda mı aramak gerekmektedir?”, Lévy-Bruhl’ün cevap aradığı soruların başında geliyor.

Lévy-Bruhl çalışmalarıyla, Marksist ve Freudçu düşüncenin sosyal ya da insan bilimlerini neredeyse egemenliğine almış yapısında, egemen düşüncelere karşı kendi özgün tezlerini sunan bir isim.

Lévy-Bruhl’ün tarzı, bu kitabındaki konuyu modern anlayışla değil, esas olarak ilkellerin kendi zihinleri üzerinden açıklamaya çalışmasında da ortaya çıkıyor.

  • Künye: Lucien Lévy-Bruhl – İlkel Toplumlarda Mistik Deneyim ve Simgeler, çeviren: Oğuz Adanır, Doğu Batı Yayınları, antropoloji, 252 sayfa, 2018