Avlonyalı Süreyya Bey – Osmanlı Sonrası Arnavutluk (2010)

‘Osmanlı Sonrası Arnavutluk’, Avlonyalı Süreyya Bey’in ‘Hatırat ve Terâcim-i Ahval’ başlıklı anılarından oluşuyor.

Anılar, Arnavutluk’un Osmanlı Devleti’nden ayrılarak bağımsızlığını ilan ettiği 1912’den 1920’ye kadar olan dönemini kapsıyor.

Ayrıca Arnavutluk’taki bağımsızlık öncesi gelişmeler, Arnavutların Osmanlı yönetimi ve özellikle İttihat ve Terakki Partisi ile ilişkileri bağlamında geriye dönük değerlendirmeler de içerdiğinden, Osmanlı dönemi de, anıların önemli bir bölümünü oluşturuyor.

Süreyya Bey, Osmanlı’nın üst düzey devlet kademelerinde görev yapmış insanlar yetiştiren bir aileye mensup.

Anılar, yazarının konumu, ilişkileri ve aile çevresinden önemli birçok ismin bulunması nedeniyle, söz konusu döneme ve Arnavutların yoğun olarak yaşadıkları bölgelerde meydana gelen olaylara ışık tutacak nitelikte.

  • Künye: Avlonyalı Süreyya Bey – Osmanlı Sonrası Arnavutluk (1912-1920), hazırlayan: Abdülhamit Kırmızı, Klasik Yayınları, anı, 472 sayfa

Hasan Basri – Arnavutluk ve Buhran-ı Osmani (2015)

İkinci Meşrutiyet döneminde Debre mebusu olarak Osmanlı parlamentosunda görev yapmış Hasan Basri beyin anıları.

Kitap, Basri beyin parlamentoya dâhil olduğu 1909 başları ile Arnavut isyanının alevlendiği ve yaklaşık üç ay sonra Arnavutluk’un bağımsızlığını ilan edeceği 1912 arasındaki dönemde yaşanan siyasi olayları aktarmasıyla önemli.

  • Künye: Hasan Basri – Arnavutluk ve Buhran-ı Osmani, Klasik Yayınları

Hüseyin Perviz Pur – Çınarın Gölgesinde Arnavutlar (2017)

Arnavutlar 1362 yılından itibaren devşirilerek Osmanlı’nın Yeniçeri ordusuna dâhil oldular.

Bu tarihten sonra Arnavutlar, 623 yıl padişah saraylarını ve hazineyi korudular. Yeniçeri olan Arnavutlar; Rumeli’ye yerleşen Bektaşi Şeyhleri ve dergâhlarında Müslümanlık eğitimi almalarının neticesinde bu bölgede Bektaşiliğin bir nevi Yeniçeri mezhebi olarak genişlemesine vesile oldular.

Hüseyin Perviz Pur’un elimizdeki önemli çalışması da, Balkan tarihinde yaşanan gelişmelerin paralelinde, Arnavutların Osmanlı’daki yerini kapsamlı bir şekilde ortaya koyuyor.

Osman Gazi döneminden başlayarak Osmanlı tarihinin dönüm noktalarını ortaya koyan Pur, ayrıca,

  • Balkan Türkleri,
  • Osmanlı İmparatorluğu’nda Arnavutlar’ın toplumsal ve siyasi konumu,
  • Arnavut sadrazamlar,
  • Ve Osmanlı Devleti’nde önemli görevlere getirilmiş bazı Arnavutlar hakkında önemli bilgiler sunuyor.

Kitapta ayrıca, Osmanlı’da Bektaşilik ve Bektaşiliğin kabul ayini gibi ilgi çekici konular da ele alınıyor.

  • Künye: Hüseyin Perviz Pur – Çınarın Gölgesinde Arnavutlar, Tarihçi Kitabevi, tarih, 248 sayfa

Feroz Ahmad – Jön Türkler ve Osmanlı’da Milletler: Ermeniler, Rumlar, Arnavutlar, Yahudiler ve Araplar (2017)

Osmanlı İmparatorluğu’nun son on yılında, imparatorluktaki değişik milletler ile İttihat ve Terakki Partisi arasındaki gerilimli ilişkinin zengin bir okuması.

Osmanlı’nın son dönemi ve modern Türkiye üzerine yaptığı önemli çalışmalarla bildiğimiz Feroz Ahmad, Ermenilerin, Rumların, Yahudilerin, Arnavutların ve Arapların, 2. Meşrutiyet’in ilanından sonra, uyanan ulusal bilinçlerini, siyasi faaliyetlerini ve bunun neticesinde ortaya çıkan sonuçları ayrıntılı bir bakışla irdeliyor.

Söz konusu milletlerin bu süreçteki cemaat yapılarını, siyasal örgütlenmelerini, başvurdukları yöntem ve araçları, uluslararası alandaki ilişkilerini, İttihat ve Terakki Partisi ile ilişkilerini ve Osmanlı’nın bu milletlerin faaliyetlerine karşı yürüttüğü siyaseti daha iyi kavramak için önemli bir rehber.

  • Künye: Feroz Ahmad – Jön Türkler ve Osmanlı’da Milletler: Ermeniler, Rumlar, Arnavutlar, Yahudiler ve Araplar, çeviren: Ayşen Gür, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, tarih, 219 sayfa

Richard Swartz (ed.) – Yanı Başımızdaki Yabancı (2012)

 

  • YANI BAŞIMIZDAKİ YABANCI, editör: Richard Swartz, çeviren: Sezer Duru, Naciye Güngörmüş, Rubin Hoxha ve diğerleri, Everest Yayınları, öykü, 324 sayfa

Avrupa kıtasının doğu kesimi, Soğuk Savaş döneminde jeopolitik bir birliği ifade ediyordu. Sovyetlerin batı kenarı olarak adlandırılan ve tarihten bu yana kritik bir konumda olan bölge, Soğuk Savaş’ın ardından milliyetçiliğin ve etnik çatışmaların yoğunluklu yaşandığı bir coğrafyaya dönüştü. Richard Swartz’ın editörlüğünü üstlendiği bu kitap, Doğu Avrupa’da doğup büyümüş; Hırvat, Arnavut, Boşnak, Sırp, Macar, Sloven ve Bulgar asıllı yazarların bu parçalanmışlığı konu alan metinlerinden oluşuyor. Yazarlar, bir zamanlar aynı ülkenin bayrağı altında yaşayan insanların birbirlerine nasıl düşman olduklarını anlatıyor.