Bell Hooks – Sınırları Aşmayı Öğretmek (2021)

Eşitsiz ve baskıcı eğitim, sistemi ve sistem sorunlarını beslemekten başka bir işe yaramaz.

Bell Hooks, hasta ruhlu eğitime çözüm sunmak amacıyla, öğretmen ve öğrencilerin yeni bir kolektif çalışmayı nasıl yaratabileceklerini açıklıyor.

Ülkeyi ve dünyayı yöneten propagandaları, telkinleri, incelikli tiranlık biçimlerini açığa çıkararak, alışılmış ve içselleştirilmiş olanı ortadan kaldırma çabasını eleştirel biçimde ele alan Hooks, bilginin, eğitimin, kültürün, kimliğin, farklılığın ve sosyal ilişkilerin tarihsel inşasında iktidar ve ideolojinin rolünü belirleyerek, gerçekliğin politik doğasını ortaya koyarak, tahakkümün nasıl işlediğini aydınlatarak geçmişi kurtarmaktan bahsediyor.

‘Sınırları Aşmayı Öğretmek’, eğitimi bir özgürlük pratiği olarak görüyor.

Paulo Freire’nin çalışmalarından ilham alan Bell Hooks, ders ortamının öğrencilere baskıdan uzak birtakım yöntemler sunması gerektiğini söylüyor, feminist teoriye ilişkin görüşlerini bu çalışmayla birleştiriyor.

Hooks, önerilerini sunarken hayattan ve tecrübeden besleniyor.

Okulla hayatı ayıran duvarları yıkıyor böylece. bell hooks’a göre eğitim doğası gereği politik bir eylem.

Statükoya meydan okurken tarafsız kalmak, egemenin yani “bankacılık modeli”nin tarafını tutmaktır.

Bell Hooks bunun yerine sistemin sorunlarını, sosyal adaleti öğrenmeyi, sesini duyurmayı savunan bir öğrenme topluluğundan yana.

Bu süreci “suça ortak olma” şeklinde değerlendiren yazar, karmaşık kavramları ve durumları sorunsallaştırıyor.

Eğitimcilerin bunalmadan, saldırıya uğramış hissetmeden zihniyet değişikliğini benimsemesinin yollarını araştırıyor, onları bu zorlu yolu birlikte yürümeye çağırıyor.

Her geçen gün biraz daha parçalanmış, şiddete yönelen ve öğrencilere korkunç derecede kötü davranan bir ülkede, haklılık için savaşmaktan daha fazlasına ihtiyacımız olduğunu anımsatıyor.

Şefkati, anlamayı ve sevgiyi büyütmeye…

Hooks, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ırkçılığa, cinsiyetçiliğe ve sınıf ayrımcılığına batmış eğitim sisteminin, üstünlükçü beyaz feministlerin dışlayıcı yaklaşımının içinden sesleniyorsa da, homofobik davranışların, bedeni unutan zihni alkışlayanların tüm dünyada farklı biçimlerde görünen ayrımcı, eşitsiz ve baskıcı eğitimin, sistemi ve sistem sorunlarını nasıl beslediğinin altını çiziyor.

Bedeni unutmayan zihinsel bir çalışmayla her birimizi, kendini aşmanın, karşılıklı dayanışmanın önemine yönlendiriyor.

Pedagojiyi sıkıcı, müstakil bir kavram olmaktan çıkarıyor.

Çalışmayı benzerlerinden ayıransa eğitim alanında dilsel düzeni ve erotizmin etkisini ihmal etmeyen iki önemli makale içermesi…

  • Künye: Bell Hooks – Sınırları Aşmayı Öğretmek: Özgürlük Pratiği Olarak Eğitim, çeviren: Arzu Eylem, Nota Bene Yayınları, eğitim, 191 sayfa, 2021

Bell Hooks – Duygu Yoldaşlığı (2020)

Kadınlar sevgiyle nasıl bir ilişki kurar?

Feminist düşüncenin önde gelen teorisyenlerinden Bell Hooks, bu girift ilişkiyi feminist bir perspektifle irdeleyen, dikkat çekici bir çalışmayla karşımızda.

Kadınların, erkeklere oranla duygularını daha iyi bildikleri ve böylece bunları daha rahat ifade ettikleri söylenir.

Oysa ataerkil toplumlarda var olan tahakküm, kendini duygular üzerinde de hissettirir.

Böylece duyguları bilmek ve tanımak da, sanılandan daha zor hale gelir.

İşte Hooks’un çalışması, bizlere şaşırtıcı gelse de içinde yaşadığımız toplumlarda kadınların da neredeyse erkekler kadar sevgi konusunda cahil olduğunu gözler önüne sermesiyle önemli.

Hooks, ileri yaşlarında sevgiyi tanımayı başarmış kadınların deneyimlerine de başvurarak, kadınların gerçek sevgiyi tanıma mücadelesini ve bu mücadelede kazandıkları zaferleri anlatıyor, bunun yanı sıra kadınların var olan tahakkümün ötesine geçerek sevgiye nasıl ulaşabileceklerini tartışıyor.

  • Künye: Bell Hooks – Duygu Yoldaşlığı: Kadınların Sevgi Arayışı, çeviren: Öznur Karakaş, Bgst Yayınları, feminizm, 224 sayfa, 2020

Bell Hooks – Değişme İsteği (2018)

Erkekler değişmekten ölesiye korkar.

Çünkü ataerki, onların en küçük hücrelerine dahi sinmiştir.

Çünkü hükmetme hırsı, onların bütün duyularını adeta felce uğratmıştır.

Fakat ataerkinin erkeği nasıl şekillendirdiğini ve erkeğin hayatı aracılığıyla iktidarını nasıl inşa ettiğini kavradığımız an, bunu aşabilmek konusunda ilk adımı attığımız andır.

İşte feminizm alanında önemli çalışmalar yapmış olan Bell Hooks’un bu kitabı, ataerkinin erkek üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde ortaya koyması ve bunu aşmanın yollarını duru bir şekilde anlatmasıyla çok önemli.

“Kültürümüz, erkekleri savaşı kucaklamaya hazırlarken öldürmenin ve öldürmeyi sevmenin erkeklerin doğalarında olduğunu söyleyen ataerkil düşüncenin de daha fazla aşılanması gerekir. Eril şiddet haberleri bombardımanı altındayken erkekler ve sevgi hakkında hiç haber duymayız.” diyen Hooks, erkeklerin sevmeyi nasıl öğrenebileceğini ve gerçek anlamda özgürleşmek için ataerkiye karşı nasıl mücadele edeceğini tartışıyor.

  • Künye: Bell Hooks – Değişme İsteği: Erkekler, Erkeklik ve Sevgi, çeviren: Zeynep Kutluata, Bgst Yayınları, feminizm, 194 sayfa, 2018