Kolektif – Toplumsal Yapı (2024)

Yirmi beş bilim insanının katkılarıyla kapsamlı bir temel referans kitabı olarak hazırlanan ‘Toplumsal Yapı: Türkiye’de Eşitsizlik, Tahakküm, Değişim’, sermaye birikimi, nüfus değişimleri, ailenin dönüşümü, tarımda dönüşüm, üretimin yapısı, devlet-sermaye ilişkilerini güncel veriler ışığında ele alıyor.

Kent ve çevre sorunları, kadın işgücünün durumu, toplumsal cinsiyet rejimi, eşitlik sorunları, ırkçılık, sendikal ve mesleki örgütlenmeler, orta sınıfların ve esnafın konumunda değişimler, toplumsal mücadele alanları gibi konulara eğiliyor. Bu değişim ve mücadelelerin kültürel alana yansımasına ve aile içinde, çalışma hayatında ve dinsel alanda hüküm süren tahakküm ilişkilerine ışık tutuyor.
Kitaba katkıda bulunan isimler şöyle: Aksu Bora, Alanur Çavlin, Aslı Aydemir, Aslı Odman, Aybala Ertekin, Cem Özatalay, Cemil Yıldızcan, Deniz Parlak, Deniz Pelek, Deniz Yonucu, Didem Danış, Gözde Orhan, Gülengül Altıntaş, Hande Gülen, Işıl Erdinç, Jean-François Pérouse, Müge Neda Altınoklu, Osman Savaşkan, Ozan Félix Sousbois, Saniye Dedeoğlu, Tanıl Bora, Uraz Aydın, Y. Doğan Çetinkaya, Yıldırım Şentürk, Z. Tül Akbal Süalp.

Kitaptan bir alıntı: “Tıpkı dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de toplumsal yapı tanımları arasında farklar var. Bunlar toplumsal yapının sorunsallaştırılmasına ve incelenmesi sırasında izlenen yol ve yöntemlere yansıyor. Tüm bu çeşitliliğine rağmen, toplumsal yapı incelemelerinde istatikselleştirilmiş demografik, sınıfsal ya da kültürel oluşumlar, ırksal, dinsel tahakküm ilişkileri, toplumsal cinsiyet rejimleri, yani ilk bakışta bizlere dışsal gibi görünen büyük çaplı olgular karşımıza çıkar. Oysa toplumsal yapı, aynı zamanda maddi ve sembolik (kültürel) pratiklerimizin, gömülü olduğu ilişki ağlarının dışında bir olgu değildir. Toplumsal yapının harcını ve taşıyıcı unsurlarını somut, gerçek insanlar, onların maddi faaliyetleri, reel ilişkileri ve bunlar hakkındaki tasavvurları oluşturur. Toplumsal yapıyı bu bütünselliği dikkate alarak incelemek gerekir.”

  • Künye: Kolektif – Toplumsal Yapı: Türkiye’de Eşitsizlik, Tahakküm, Değişim, derleyen: Cem Özatalay, İletişim Yayınları, inceleme, 638 sayfa, 2024

Kolektif – Üniversitede Direniş ve Dayanışma (2022)

Son 20 yıldır üniversitelere yönelik kapsamlı ve kesintisiz bir saldırı söz konusu.

“Üniversitelerin dönüşümü” söylemiyle başlatılan ve üniversitelerin özerkliğini, akademik özgürlükleri ve demokratik işleyişi tümüyle yok etmeyi hedefleyen bu saldırı, etkisi toplumun tüm kesimlerine uzanan bir yıkım sürecini beraberinde getiriyor.

Tabii bu yıkıma direnen, bu süreçte hedef alınan kişi ve kurumlarla dayanışma içinde olan üniversite bileşenleri de hiç ama hiç eksik olmadı.

‘Üniversitede Direniş ve Dayanışma: Yıkım, Sömürü ve Sivil Ölüm Rejimine Karşı Durmak’ başlıklı bu kitap, son 20 yıl içerisinde üniversitelerde yaşananlara ve verilen mücadelelere ışık tutuyor.

Kitap, hem üniversitelilerin kolektif belleğine, hem de sürmekte olan özgür, özerk, demokratik üniversite mücadelesi bir katkı sunmayı hedefliyor.

Serdar M. Değirmencioğlu, Emine Sevim ve Cem Özatalay tarafından derlenen kitapta; akademik özgürlüklerin çiğnenmesine, kampüslerin talan edilmesine, sömürü ve güvencesizliğe, devlet eliyle işlenen insanlık suçlarına, baskı ve yıldırmaya, gözaltı ve tutuklamalara, entrika ve sivil ölüme karşı çıkan üniversitelilerin direnişleri ve sergiledikleri dayanışma pratikleri bizzat bu sürecin özneleri tarafından kaleme alınarak kayda geçiriliyor.

Ayrıca kitap yalnızca üniversiteleri ve üniversitelileri de ilgilendirmiyor.

Çünkü üniversitelere dönük müdahaleler Türkiye’deki neoliberalleşme ve otoriterleşme süreçlerinden bağımsız değil.

Üniversitelerin geleceğiyle Türkiye’nin geleceği arasında güçlü bir ilişki söz konusu.

Yazıların neredeyse tamamı bu ilişkiyi gözler önüne serecek biçimde kaleme alınmış.

Bu kitap, Türkiye’de üniversiteleri yıkıma uğratan politikaların tüm yurttaşların bugünü ve yarınını etkileyen toplumsal sonuçlarını da tartışmaya açılıyor.

Diğer yandan kitap, üniversitelerin “fil dişi kuleler” değil, toplumsal mücadele alanları olduğunu da gösteriyor.

Bu çerçevede, eski ve köklü üniversitelerde (Ankara, Boğaziçi, İstanbul, İstanbul Teknik, Ortadoğu Teknik Üniversitesi) ve görece yeni üniversitelerde (Akdeniz, Kocaeli, Mersin, Muğla Sıtkı Koçman, Munzur, Namık Kemal, Sinop Üniversitesi gibi) yaşananlar bizzat yaşayanlar tarafından aktarılıyor.

Kitapta aktarılan direniş ve dayanışma deneyimleri, özgür, özerk, demokratik üniversite mücadelesinin tüm üniversiteliler (öğrenciler, akademik kadro, idari kadro ve mezunlar) tarafından nasıl üstlenildiğini de gözler önüne seriyor.

  • Künye: Kolektif – Üniversitede Direniş ve Dayanışma: derleyen: Serdar M. Değirmencioğlu, Emine Sevim ve Cem Özatalay, Nota Bene Yayınları, siyaset, 448 sayfa, 2022