Kolektif – Çerkeslerin 21. Yüzyılı (2021)

Günümüz Çerkes sosyolojisi, kültürü, politikaları ve gelecek yönelimleri hakkında muhteşem bir derleme.

Çalışma, Türkiye’deki demokrasi tartışmalarına Çerkesler ve Çerkes diasporası penceresinden büyük katkı sunacak türden.

Kitapta yer alan yazılar zaman zaman tarihe ve Çerkeslerin kült persona non grata’sı Çerkes Ethem’e göndermeler yaparak Çerkeslerin toplumsal tarih içerisinde edindikleri ama pek de tekin olmayan, ikircikli pozisyonlarına ve bu pozisyonun “dışarıdan” nasıl göründüğüne eğiliyor; Çerkeslerin, kendilerine ve dışarıya nasıl baktıklarına ilişkin değerlendirmelerini ve tanıklıklarını paylaşıyor.

Çerkeslerin 1864’ten bu yana siyasi faaliyetleri, örgütlenmeleri ve mücadeleleri kitabın odak noktaları arasında. Çerkes milliyetçiliğinin ve “Çerkes kadını” imajının gölgesindeki kadın sorunu ise toplumsal cinsiyet ilminin verimini kitaba taşıyor.

Diasporada asimilasyon ve gençlerin gelecek öngörülerini tartışan söyleşiler kitaba zenginlik katan öğelerden biri.

Kitap ayrıca, Çerkeslerin Osmanlı döneminden günümüze kadar diasporadan anayurda dönüş girişimlerini özetliyor, dönüş fikrinin gelişimini izliyor ve bir siyasal pratik olarak dönüşün anlamı üzerinde duruyor.

Abhazya Cumhuriyeti’nin dönüş ve kabul politikalarını ve dönüşün hukuki prosedürü üzerine ayrıntılı bir sunuyu da içeren kitap, Türkiye ve Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya politikalarının karşılaştırmalı analizine yer veriyor.

Çerkes diasporasının Türkiye’nin Kuzey Kafkasya politikalarına katkısının neler olabileceğini, ayrıca emperyal güçlerin bölgedeki ağırlıkları ve politik tasarruflarını mercek altına alıyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Anıt Baba (Papba), Bahar Ayça Okçuğoğlu, Behice Bağ Özveri, Birgül Asena Güven, Bülent Jane, Cahit Aslan, Can Nart, Cumhur Bal, Denef Işık, Elmas Zeynep Arslan, Erdoğan Aydın, Ergün Özgür, Erol Köroğlu, Erol Taymaz, Eylem Akdeniz Göker, Filiz Çelik, Georgy Chochiev, Merih Cemal Taymaz, Muhittin Tolga Özsağlam, Murat Özçelik, Setenay Nil Doğan, Tanıl Bora, Ulaş Sunata ve Yaşar Güven.

  • Künye: Kolektif Çerkeslerin 21. Yüzyılı: Kimlik, Anayurt ve Siyaset, derleyen: Merih Cemal Taymaz ve Sevda Alankuş, Dipnot Yayınları, inceleme, 468 sayfa, 2021

Eric J. Hobsbawm – Fransız Devrimi’ne Bakış (2021)

Dostta güven düşmanda korku yaratmak, tırışkadan pozlar vermek yerine Fransız Devrimi’ne gibi tarihe yön veren olaylarla sağlanır.

Hobsbawm’ın bu klasik tarihyazımı çalışması Fransız Devrimi’nin sonraki iki yüzyıl boyunca nasıl algılandığını araştırıyor.

Fransız Devrimi ‘Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik’ sloganıyla kitleleri harekete geçirmiş görkemli bir başkaldırı, modern dünyanın tarihinde derin dönüşümlere yol açmış kritik bir momenttir.

Ama cevaplanması gereken sorular da var:

  • Devrime damgasını vuran şey Aydınlanma’nın hümanist ilkeleri miydi yoksa giyotinle özdeşleşen terör mü?
  • Devrim avam tabakasını mı güçlendirdi, burjuvaziyi mi?
  • Dünya tarihinde bir dönüm noktası mıydı, yoksa sadece bir anomali mi?

Hobsbawm, burjuva liberallerden radikal sosyalistlere kadar herkesin, anlamının ve içeriminin ne olduğu konusunda hemfikir olmasa da, bu tarihsel olaya nasıl atıfta bulunduğunu, bu tavrın on dokuzuncu yüzyıl siyasi söyleminin nasıl ayrılmaz bir parçası haline geldiğini inceliyor.

Fransız Devrimi’nin komünist devrimciler için retorik bir mihenk taşı, sosyal muhafazakârlar içinse korkuyla hatırlanan bir ‘an’ olmasının nedenlerini serimliyor.

Fransız Devrimi’nin yalnızca tarih yapmakla kalmayıp, aynı zamanda tarihin kendisiyle ilgili temel fikirlerimizi nasıl şekillendirdiğini de ortaya koyan öncü bir eser.

  • Künye: Eric J. Hobsbawm – Fransız Devrimi’ne Bakış, çeviren: Osman Akınhay, Dipnot Yayınları, tarih, 196 sayfa, 2021

Ruy Mauro Marini – Bağımlılığın Diyalektiği (2021)

Küresel kapitalizmin doğası ve onun kendine has bölgesel birikim modelleri üzerine çok iyi bir analiz.

Marksist bağımlılık kuramının en önemli isimlerinden biri olan Brezilyalı iktisatçı Ruy Mauro Marini, Latin Amerika’da halen önemli bir kuramsal tartışmanın parçası ve bağımlılık kuramının vazgeçilmez bir referans noktasıdır.

Marini’nin çalışmaları dört ana tema altında toplanabilir:

1990’lardan itibaren küreselleşmenin ekonomi politiğine dönüşecek olan ‘bağımlılığın ekonomi politiği’, ‘Latin Amerika’nın kendine özgü siyasal modelinin analizi’, ‘siyasal bir hareket, devlet deneyimi olarak sosyalizm’ ve ‘Latin Amerika düşüncesi’.

Altı kitap, onlarca makale, derlemeler ve sayısız gazete yazısının sahibi Marini’nin özellikle küresel kapitalizm ve onun kendine özgü bölgesel birikim modelleri üzerinde yoğunlaştığı çalışmaları bağımlılık kuramı kapsamında hem referans noktası olmaya hem de tartışma yaratmaya devam etmektedir.

‘Bağımlılığın Diyalektiği’nin günümüzde tekrar ilgi çeken bir kaynak olarak karşımıza çıkmasındaki temel sebeplerden biri ise, küresel ekonomik yapının içinde bulunduğu mevcut durum göz önüne alındığında, Marini’nin kapitalizmin küresel doğasına yaptığı vurgunun güncelliğiyle ilintili.

  • Künye: Ruy Mauro Marini – Bağımlılığın Diyalektiği, çeviren: Ertan Erol, Dipnot Yayınları, iktisat, 107 sayfa, 2021

Kadir Akın – Saklı Tarihin İzinde (2021)

Osmanlı Meclisi’nde Ermeni vekillerin yürüttüğü sosyalist mücadelenin mahiyeti neydi?

Kadir Akın, daha önce gün yüzüne çıkmamış belgelere dayanarak Türkiye sosyalist hareketi tarihinde Ermeni vekillerin rolüne ışık tutuyor.

Osmanlı’nın özellikle son 50 yılına yenilmiş devrimlerin bakış açısından bakan Akın, tarihsel olguların üzerindeki örtüyü kaldırarak “Hınçak Partisi ve onurlu devrimcileri ortak tarihimizin ve enternasyonalist mirasımızın bir damarı ve entelektüel ve politik müktesebatımızın bir bileşeni değil midir?” sorusuna yanıt arıyor.

Osmanlı Meclis-i Mebûsan’ında Ermeni milletvekillerinin mücadelesini anlatan çalışma, Ermeni milletvekillerinin mecliste yalnızca Ermeni halkının değil, tüm Osmanlı halkının haklarını savunduğunu ve mağdurların sözcüsü olduklarını çarpıcı örneklerle ortaya koyuyor.

  • Künye: Kadir Akın – Saklı Tarihin İzinde: Osmanlı’da Modernleşme, Anayasa, Sosyalizmin Kökleri ve Ermeni Vekiller, Dipnot Yayınları, tarih, 354 sayfa, 2021

Kolektif – Eğitimin Cinsiyeti (2021)

Ataerkiyle mücadelenin en önemli ayaklarından biri eğitimdir.

Bu usta işi derleme ise, okul öncesinden akademiye uzanarak eğitimdeki ayrımcılığı toplumsal cinsiyet perspektifinden irdeleyen makaleleri bir araya getirmesiyle çok değerli.

‘Eğitimin Cinsiyeti’, ataerkinin eğitim alanındaki yeniden üretim süreçlerini anlamak ve ataerkiyle mücadele yollarını keşfetmek için önemli saptamalar barındırıyor.

Eğitimsel gerçekliğin toplumsal cinsiyet bağlamında analizine ilişkin mevcut birikimi daha ileriye taşıyabilecek kapsamlı ve bütünlüklü bir kitap olan çalışma, Türkiye’de eğitimin cinsiyetini çeşitli boyutlarıyla ortaya koyuyor.

Kitap, okul öncesinden akademiye tüm eğitim düzeylerinde, bilginin üretim/yeniden üretim süreçlerini, bir mekân olarak okulu ve mekânla anlam kazanan ilişki ve etkileşimleri anlamaya yönelik kavramsal/kuramsal analizleri kapsamlı bir biçimde okura sunuyor.

Toplumsal cinsiyet araştırmaları yapan ve farklı sosyal bilim disiplinlerinden gelen araştırmacıların emeğini birleştiren çalışma, hem akademik katkı anlamında hem de eğitim alanındaki mücadeleye ivme kazandırma potansiyeli açısından ayrıca değer kazanıyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Canan Aratemur Çimen, Derya Kayacan, Ebru Eren, Emine Sevim, Fatma Gök, Funda Şenol Cantek, Gülsün Sağlamer, H. Özden Aras Kaya, Hülya Çağlayan, İdil Soyseçkin, L. Işıl Ünal, Mine Göğüş Tan, Nuran Aytemur Sağıroğlu, Pelin Yalçınoğlu Kaplan, Remzi Altunpolat, Sebahat Şahin, Sezen Bayhan, Simten Coşar, Tuba Kancı ve Yeşer Torun.

  • Künye: Kolektif – Eğitimin Cinsiyeti, derleyen: L. Işıl Ünal, Derya Kayacan, Sebahat Şahin ve Yeşer Torun, Dipnot Yayınları, toplumsal cinsiyet çalışmaları, 272 sayfa, 2021

Abbas Vali – Sürgünde Kürt Milliyetçiliği (2021)

İran’da Kürt milliyetçiliği çok kendine has dinamikler barındırır.

Abbas Vali de bu çalışmasında, 1947-1979 arası dönemi merkeze alarak Kürt milliyetçiliğinin İran’da nasıl bir tarihsel özgüllük sergilediğini ortaya koyuyor.

Kitap, Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin düşüşünden başlayıp İran devrimiyle sonuçlanan bu otuz yıllık dönemde sürgündeki Kürt milliyetçiliğini, bu milliyetçiliğin siyasi ve ideolojik formasyonunu, örgütsel yapısını ve liderliğini sistematik bir yaklaşımla incelemesiyle dikkat çekiyor.

Vali, bir yandan sürgünde milliyetçilik olgusunun tarihsel özelliklerine ve Kürdistan’da devrim koşullarında siyasal güçlerin ve ilişkilerin nasıl biçimlendiğine bakarken, bir yandan da devrim sonrası dönemde Kürt milliyetçiliğinin gelişimini belirleyen siyasal süreç ve pratiklere ışık tutuyor.

1946’da İran’ın Mahabad kentinde kurulan kısa ömürlü Kürdistan Cumhuriyeti’nin demokratik bir siyasi kültürün ve Kürt ulusal kimliğinin gelişmesinde bir kilometre taşı oluşturduğunun altını çizen yazar, maruz kalınan askeri şiddet ve baskı pratiklerinin Kürtlerin direniş kapsamındaki söylem ve eylemleri üzerinde belirleyici bir etki yarattığını vurguluyor.

Kitap, İran’daki Kürt milliyetçiliği konusunda bir ilk ve temel kaynak olma özelliği taşıyor.

  • Künye: Abbas Vali – Sürgünde Kürt Milliyetçiliği: İran’da Kürt Milliyetçiliğinin Unutulan Yılları, çeviren: Zeri İnanç, Dipnot Yayınları, siyaset, 320 sayfa, 2021

Yektanurşin Duyan – Türk Sinemasında Kadın Yıldız Olmak (2021)

Türk sinemasında kadın yıldızlar olgusunu hem sinemanın kendine has dinamikleri hem de toplumdaki ideal kadın algısı üzerinden irdeleyen usta işi bir eleştirel inceleme.

Yektanurşin Duyan, Türk sinemasında yıldızlar ve kadın yıldızları, “star sistemini” üreten film endüstrisini merkeze alarak inceliyor.

Bunu yaparken yıldızlığı doğuran toplumsal yapının nasıl işlediğini ortaya koyan Duyan, kadın yıldızlar ile dönemin kadın algısı, başka bir deyişle toplumda ideal olarak kabul gören kadınlık kodları arasında ne gibi bağlantılar olduğunu ele alıyor.

Sinema ile ilgilenenlerin yanı sıra Türkiye’de kadın sorunları ve kadın araştırmaları alanında çalışanların da aydınlanacağı bir çalışma olarak öneriyoruz.

  • Künye: Yektanurşin Duyan – Türk Sinemasında Kadın Yıldız Olmak, Dipnot Yayınları, inceleme, 320 sayfa, 2021

Özgür Erbaş – Şehir Hastaneleri (2021)

Kamu-özel ortaklığı finansmanı modeli, sermayenin sağlığımızı bile nasıl paraya tahvil edebildiğinin en korkunç örneğidir.

Özgür Erbaş, şehir hastaneleri hakkında saklanan acı gerçeği aydınlatıyor.

Bir avuç azgın müteahhittin iktidarın desteğini de arkasına alarak müştereklerimizi nasıl iç ettiğini gözler önüne seren bu çalışma, sermayenin en akıl almaz “hinliklerden” biri olan şehir hastanelerinin nasıl tesis edildiğine ve bu tür akçeli işlerin “bizde nasıl döndüğüne” açıklık getiriyor.

Erbaş, şehir hastaneleri sürecini takip ederken devlet ve sermaye aktörlerinin 1980’lerden günümüze kamu yararını ortadan kaldıran bu şebekeyi nasıl ilmek ilmek ördüklerinin ibretlik bir envanterini önümüze koyuyor.

  • Künye: Özgür Erbaş – Şehir Hastaneleri: Altı Kaval Üstü Şişhane, Dipnot Yayınları, inceleme, 204 sayfa, 2021

John Seed – Kafası Karışmışlar İçin Marx (2021)

Karl Marx’ın karmaşık düşüncesi üzerine derli toplu bir kılavuz arayanlara bu özlü kitabı öneriyoruz.

John Seed, temel Marksist kavramları ve temaları açıklıyor ve bunların felsefi ve siyasal düşünceyi daha iyi kavramada bize nasıl yol gösterebileceğini anlatıyor.

Kitapta, siyaset, felsefe ve devrim, Engels ve ekonomi politik, Alman ideolojisi, Komünist Manifesto, devrim ve karşı-devrim, siyaset ve sınıflar, sanayi devrimi, kapitalizm, ekonomik kriz, emek siyaseti, uluslararası işçi derneği, sendikalar, fabrika siyaseti, reform ve devrim, entelektüeller ve siyaset, parlamenter politika ve devrim, Marx’ın fikirlerinin Rus devrimi üzerindeki etkileri gibi pek çok konu ele alınıyor.

Çalışma, Marx’ın düşünsel mirasını kafa karışıklığına düşmeyecek şekilde anlama ihtiyacı duyan öğrencilere ve okurlara yönelik olarak hazırlanmış.

  • Künye: John Seed – Kafası Karışmışlar İçin Marx, çeviren: Sami Oğuz, Dipnot Yayınları, siyaset, 238 sayfa, 2021

Juliet Mitchell – Kadınlık Durumu (2021)

Ünlü feminist psikanalizci Juliet Mitchell’in en önemli eserlerinden birisi olan ‘Kadınlık Durumu’, Türkçede ilk kez 1985 yılında yayımlandığından bu yana, Türkiye feminist hareketi ve Türkçedeki feminist literatür açısından “ilk kaynaklardan” biri olma özelliğine sahip.

Uzun zamandır hiçbir yerde bulunmayan kitap, şimdi yepyeni bakısıyla raflardaki yerini aldı.

Mitchell, kitabının ilk bölümünde kadın kurtuluş hareketlerinin usta işi bir dökümünü yapıyor, ikinci bölümünde ise, kadının ezilişinin altındaki tarihi, siyasi, ekonomik ve toplumsal dinamikleri aydınlatıyor.

1960’yı yıllardan başlayarak Avrupa’da farklı ülkelerde kadın kurtuluş hareketlerinin ortaya çıkışı, bu hareketlerin kendilerinden önceki öğrenci ve ırkçılık karşıtı hareketlerinden nasıl beslendiği, kendine has örgütlenme yöntemleri, temel kavramları ve gündemlerinin neler olduğu, burada ele alınan kimi konular.

Mitchell ikinci bölümde ise, kadınların bugün ezilmesine neden olan belli başlı etkenleri sınıflandırıp açıklıyor.

Yazar erkek egemenliğini üretim, yeniden-üretim, cinsellik ve toplumsallaştırma gibi dört farklı zeminde analize tabi tutuyor ve okura yeni bir feminizm tanımı sunarken aile kavramını eksene alarak eylem halindeki patriyarkanın ayrıntılı bir resmini çiziyor.

‘Kadınlık Durumu’, günümüz feminist hareketinin gündemini oluşturan temel kavramları kapsamlı bir şekilde ele almasının yanı sıra, okuru feminist örgütlenmenin temel ilkeleri üzerine düşünmeye davet etmesiyle, bugün klasikleşmiş diyebileceğimiz bir yapıttır.

  • Künye: Juliet Mitchell – Kadınlık Durumu, çeviren: Feraye Tınç, Gülnur Acar Savran, Gülseli İnal, Şirin Tekeli, Şule Torun ve Yaprak Zihnioğlu, Dipnot Yayınları, feminizm, 250 sayfa, 2021