Burcu Karakaş – “Biz Her Şeyiz” (2021)

Bugün, iktidarın sopası olarak işlev gören Diyanet, hayatımızın her alanına burnunu sokuyor.

Burcu Karakaş, mevcut iktidarın bize dayattığı toplumsal değişim ile Diyanet’in artan faaliyetleri arasındaki paralellikleri gözler önüne seriyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Cumhuriyet tarihinin en tartışmalı kurumlarından biri.

Kurulduğu günden bu yana farklı tartışmaların odağında olan Diyanet, Türkiye’nin değişen siyasi ikliminin de etkisiyle özellikle son on yıldır gündemden düşmüyor.

Karakaş da, Diyanet’in toplumsal ve siyasal süreçlerde üstlendiği rolün giderek güçlenmesinin arkasındaki dinamikleri masaya yatırıyor.

Kitapta, kamusal ve siyasi alanın vazgeçilmez aktörlerinden birine dönüş(türül)en Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yaptığı harcamalar, Türkiye Diyanet Vakfı’nın çalışmaları,

Diyanet’in aile, kadın, çocuk ve gençlere yönelik geliştirdiği faaliyetler, kamu kurum ve kuruluşlarıyla imzaladığı işbirliği protokollerine dayanarak ürettiği politikalar, imzalanan protokollere açılan davalar, kendine ait medya araçları ile topluma ilettiği mesajlar ayrıntılı bir şekilde alınıyor.

Kitap, eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu ile yapılan ve Diyanet’in dünü ile bugününe ışık tutan bir söyleşiyle de zenginleşmiş.

  • Künye: Burcu Karakaş – “Biz Her Şeyiz”: Diyanet’in İşleri, İletişim Yayınları, siyaset, 262 sayfa, 2021

İştar Gözaydın – Diyanet (2020)

Kendisini laik olarak tanımlayan herhangi bir ülkede, laikliğe en büyük aykırılık Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir kurum yaratmaktı.

Bu yönüyle kurum, doğal olarak, ilk zamanlarından bu yana, din-devlet ilişkileri ve laiklik tartışmalarının odağında yer almakta.

Diyanet, devletin dine, dinin toplumsal rolüne ve örgütlenmesine müdahale etme isteğinin somutlaşmış halidir.

Bu kurum, hem devletin beklentilerine hem de toplumsal ihtiyaçlara cevap vermek ve bu cevapların laiklikle ilgili tartışmalarda dengeyi bozmasına engel olmak üzere faaliyet gösterir.

Öte yandan yalnızca ibadet, dinselliğin gündelik hayat içerisindeki düzeni değil, bilakis ilahiyat da Diyanet’in görev alanında sayılır.

İşte İştar Gözaydın’ın güncellenmiş bir baskıyla raflardaki yerini alan bu önemli incelemesi, kurumun tarihi, hukuki düzeni, örgütlenmesi, bütçesi, kadrosu ve organizasyon şemalarını ayrıntılı bir bakışla ortaya koyuyor.

Gözaydın’ın çalışması, bununla da yetinmeyerek din-devlet ilişkisi bağlamında siyasal tartışmalara da pek çok kez konu olmuş bu organizasyonu, Türkiye tarihindeki laiklik tartışmalarıyla da örtüşen bir perspektiften irdeliyor.

  • Künye: İştar Gözaydın – Diyanet: Türkiye Cumhuriyeti’nde Dinin Tanzimi, İletişim Yayınları, din, 432 sayfa, 2020

Mehmet Talha Paşaoğlu – Din, Devlet, Millet (2019)

Kendisini laik olarak tanımlayan bir ülkede Diyanet’in ne işi var?

Diyanet kurulduğu tarihten bu yana, iktidara gelmiş sağcıların ideolojilerini meşrulaştırma işlevini üstlendi.

Özellikle 1970’lerde Diyanet Gazetesinde çıkmaya başlayan milliyetçi-muhafazakâr ve devletçi yazılarla birlikte kurumun siyasallaşma süreci başlar.

1980 öncesi süreç, aynı zamanda Diyanet’in siyasi kutuplaşma ve çatışma ortamına verdiği yanıtlarla da hatırlanır.

Sonrasında, Diyanet’i tutabilene aşk olsun.

1980 sonrası “milletçe dayanışma ve bütünleşme” rolü tanınan Diyanet İşleri Başkanlığı kurumsallaşmasını tamamlayıp toplumsal bir aktör olarak öne çıktı.

Dini alanda tek resmî otorite, başka bir deyişle tekel olan kurum, aynı zamanda Türkiye Diyanet Vakfı aracılığıyla da ekonomik bir güç halini aldı ve böylece kamusal alanda giderek büyüdü.

Bugün Türkiye’de din ve devlet işlerinin tümüyle iç içe geçtiği bugüne baktığımızda ise, Diyanet’in AKP ile paralel söylem üreten ve giderek ona bağlı bir kurum haline geldiği görülüyor.

Bunun en iyi örneğini ise, 15 Temmuz sürecinde dinî otoritesini kolektif otorite ile birleştirmesiyle gördük.

İşte Mehmet Talha Paşaoğlu’nun bu kitabı da, kuruluşundan bugüne Diyanet’in geçirdiği dönüşümü kayda alan enfes bir çalışma.

Türkiye’de din ve siyaset ilişkisinin tarihselliğini irdeleyerek çalışmasına başlayan Paşaoğlu, devamında da,

  • Tek parti döneminin din politikası,
  • Diyanet İşleri Reisliği’nin birinci dönemi (1924-1950),
  • Çok partili dönemde din politikaları,
  • Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ikinci dönemi (1950-1965),
  • 1980 sonrası din politikası,
  • Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kurumsallaşmasını tamamladığı dördüncü dönemi, (1982-2003),
  • Kurumsal söylemin sürekliliğinde hutbelerin rolü,
  • Diyanet’in özerkleşmenin alameti olarak Türkiye Diyanet Vakfı,
  • AKP iktidarında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yenilenen konumu,
  • Diyanet İşleri Başkanlığı’nın beşinci dönemi (2003-2019),
  • Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü bağlamında, Diyanet’in kurumsallaşma sonrası yayın politikası,
  • Milli birlik ve beraberlik söyleminin taşıyıcısı olarak Diyanet İşleri Başkanlığı,
  • Ve milli birlik ve beraberlik söyleminin uygulanma alanı olarak 15 Temmuz örneği gibi pek çok önemli konuyu irdeliyor.

Künye: Mehmet Talha Paşaoğlu – Din, Devlet, Millet: Diyanet İşleri’nin 95 Yıllık Hikâyesi, Libra Kitap, din, 312 sayfa, 2019