Linda Nochlin – Beden Üzerine (2025)

Linda Nochlin’in bu kitabı, modern sanatın ve düşüncenin merkezinde yer alan “parça” kavramını beden üzerinden ele alıyor. Nochlin, özellikle 18. yüzyıldan itibaren bütünlüğün kaybının ve parçalanmış, sakatlanmış, fetişleştirilmiş beden temsillerinin moderniteyi anlamak için kilit metafor haline geldiğini vurguluyor. ‘Beden Üzerine’ (‘The Body in Pieces: The Fragment as a Metaphor of Modernity’), sanat tarihindeki örneklerden yola çıkarak parçalanmış bedenin hem estetik bir ifade biçimi hem de toplumsal ve politik bir söylem aracı olarak nasıl işlev gördüğünü araştırıyor.

Nochlin, Fransız Devrimi’nin sembollerinden heykellere, romantik resimlerden modernist kolajlara kadar farklı alanlarda parçanın kullanımını inceliyor. Ona göre parçalanmış beden, sadece şiddetin ya da yıkımın temsili değil; aynı zamanda modern dünyanın dağılmış kimliklerini, kırılganlıklarını ve yeni yaratım imkânlarını açığa çıkarıyor. Bu bağlamda parça, bir kaybın işareti olduğu kadar modern yaratıcılığın da kaynağı olarak görülüyor.

Yazar, parçanın bütün karşısındaki gücünü, klasik sanatın uyumlu ve tamamlanmış form anlayışına karşı bir meydan okuma olarak yorumluyor. Özellikle 19. ve 20. yüzyılda sanatın fragman estetiğiyle birlikte bireyin, toplumun ve bedenin parçalanmışlığının daha görünür hale geldiğini savunuyor. Kitap, sanat tarihi ile felsefi düşüncenin kesiştiği noktada, moderniteyi bir “bütünlük kaybı” ve “fragmanlar dünyası” olarak kavramsallaştırıyor.

Nochlin’in çalışması, bedeni merkeze alarak modern sanatın ruhunu anlamak için güçlü bir kavramsal çerçeve sunuyor. Fragmanın hem estetik hem de kültürel bir metafor olarak işlenişi, kitabı modernite tartışmalarında temel referanslardan biri haline getiriyor.

  • Künye: Linda Nochlin – Beden Üzerine, çeviren: Ebru Berrin Alpay, Hayalperest Kitap, sanat tarihi, 86 sayfa, 2025

Rozsika Parker, Griselda Pollock – Eski Gözdeler (2024)

Sanatın cinsiyetçi tarihine yönelik yazılmış kült metinlerden biri olan ‘Eski Gözdeler: Kadınlar, Sanat ve İdeoloji’, ilk kez yayımlandığı 1981 yılından bu yana güncelliğini korumaya devam ediyor.

Rozsika Parker ve Griselda Pollock’un sanat tarihinin cinsiyetçi ve ideolojik boyutuna dair farkındalık ortaya koydukları bu metin, Linda Nochlin’in ünlü makalesi “Neden Hiç Büyük Kadın Sanatçı Yok?’ ile 1971 yılında sanat gündemine taşıdığı meseleyi farklı ve halen geçerli başlıklar altında genişletip boyut kazandırıyor.

Feminist sanat eleştirisinin geçmişte üretimleriyle çağlarında bilinirlik kazanmış kadınları sanat tarihinin isimler listesine eklemekten ibaret olmadığına işaret ederek başlayan ‘Eski Gözdeler: Kadınlar, Sanat ve İdeoloji’, ‘Tarih’ gibi ‘Sanat Tarihi’nin de toplumsal cinsiyet düzenini hem yansıtan hem de üreten bir yapı olduğunun görülmesini sağlıyor.

Metnin halen güncelliğini koruması, kadınların sanat tarihinden sistematik olarak dışlanmaları konusundaki köklü tutumun yirmi birinci yüzyılda aldığı yeni formu değerlendirmek gerektiğini apaçık gösteriyor.

  • Künye: Rozsika Parker, Griselda Pollock – Eski Gözdeler: Kadınlar, Sanat ve İdeoloji, çeviren: Ebru Berrin Alpay, Hayalperest Kitap, sanat tarihi, 312 sayfa, 2024

Tony Godfrey – Çağdaş Sanatın Öyküsü (2024)

Çağdaş sanat yalnızca merak uyandırma etkisine değil, kafa karıştırma gücüne de sahip.

  • Bu şey de nesi?
  • Ne anlama geliyor?
  • Gerçekten sanat mı bu?
  • Neden bu kadar yüksek fiyata satılıyor?

Bu konuda sayısız kitap var ama bunlar okuyucuya pek bir şey öğrenmediğini, partizanca görüşlerin kavranamayan dili nedeniyle de dışlandığını ya da bunaldığını hissettirmekten öteye geçemiyor.

Tony Godfrey’in capcanlı üslubuyla dünyanın birçok farklı köşesine uzanan kitabı, 1980 yılından günümüze çağdaş sanatın tarihine ilişkin zengin görseller içeriyor ve temel bir rehber niteliği taşıyor.

Godfrey çağdaş sanatın öyküsünün çatısını sanatın ne olduğu ya da ne olması gerektiğine dair krizler, çatışmalar ve tartışmalar silsilesi olarak kurarken, bu büyüleyici konuya samimi ve anlaşılır bir giriş sunarak çağımızın bazı kritik meselelerine de değiniyor.

  • Künye: Tony Godfrey – Çağdaş Sanatın Öyküsü, çeviren: Ebru Berrin Alpay, Hayalperest Kitap, sanat, 285 sayfa, 2024

Terry Barrett – Sanat Üretimi (2022)

‘Sanat Üretimi’, sanat yaratım süreci ile anlam yaratım süreci arasındaki karşılıklı ilişkiye −anlatımcı içeriğe, çıkarıma ya da çalışmanın amacına− odaklanıyor.

Terry Barrett, içeriğin, malzemenin, tekniğin, formun, sürecin ve bağlamın bir sanat yapıtı üretirken birbirleriyle nasıl bir etkileşime girdiklerini inceliyor.

Sanatın ve tasarımın biçimsel unsurları ve ilkelerine ilişkin kapsamlı bir tartışma açmanın ve sanatı yorumlamaya yönelik bir kılavuz oluşturmanın yanı sıra ‘Sanat Üretimi’, sanatçıların yaratıcı pratiklerine de ışık tutuyor.

Kitap, sanat yapıtlarının form ve anlamlarını multimedya, yerleştirme, performans gibi çağdaş yaklaşımlara ağırlık vererek araştırıyor; postmodernizm ile çokkültürlülüğe vurgu yaparak sanat üretiminin izini sürüyor.

  • Künye: Terry Barrett – Sanat Üretimi: Form ve Anlam, çeviren: Ebru Berrin Alpay, Hayalperest Kitap, sanat, 428 sayfa, 2022

Hans Maes – Sanat ve Estetik Üzerine Söyleşiler (2022)

 

Sanat ve estetik felsefesi üzerine harika bir söyleşi kitabı.

Hans Maes burada, Arthur Danto’dan Noël Carroll’a sanat felsefesi alanında çalışan en önemli on isimle ufuk açıcı bir tartışmaya girişiyor.

  • Sanat nedir?
  • Resimleri, şiirleri güzel, yüce ya da itici kılan şey nedir?
  • Müzik temsili midir yoksa soyut mu?
  • Edebiyattan, filmlerden ya da operadan bir şeyler öğrenmek mümkün müdür?
  • İnsanlar neden beğeniyi tartışır?

‘Sanat ve Estetik Üzerine Söyleşiler’de Maes, estetiğin bu ve benzeri önemli sorularını dünyanın önde gelen on sanat felsefecisiyle, Noël Carroll, Gregory Currie, Arthur C. Danto, Cynthia Freeland, Paul Guyer, Carolyn Korsmeyer, Jerrold Levinson, Jenefer Robinson, Roger Scruton ve Kendall Walton’la tartışıyor.

Bu dolaysız ve güçlü alışverişler düşünürlerin esas fikirlerine ve entelektüel gelişimlerine dair anlaşılır bir anlatı sunuyor.

Ayrıca okurun, sanat felsefesinin çağdaş meselelerine ilişkin yeni içgörüler kazanmasını ve daha detaylı açıklamalar bulmasını sağlıyor.

‘Sanat ve Estetik Üzerine Söyleşiler’, sanat ve estetikle ilgili konulara felsefi ilgi duyan herkesi cezbedecek bir çalışma.

  • Künye: Hans Maes – Sanat ve Estetik Üzerine Söyleşiler, çeviren: Ebru Berrin Alpay Döken, Hayalperest Kitap, sanat, 333 sayfa, 2022

Helen Gørrill – Kadından Ressam Olmaz (2021)

Erkeklerin ve kadınların resimleri arasında pek az estetik fark olsa da neden erkeklerin eserleri kadınlarınkinden yüzde 80 oranında daha değerli?

Helen Gørrill, bugüne dek kadınların sanat dünyasındaki rollerini belirlemiş yöntemlere meydan okuyor.

Erkekler eserlerini imzaladıklarında eserlerinin değeri artarken kadınlar imzaladıklarında değeri düşer.

Cinsiyet ve değere ilişkin bu çığır açıcı çalışmasıyla Gørrill, sanat dünyasında bu tür eşitsizliğin son derece yaygın olduğunu ileri sürüyor.

Yeni, istatistiksel bir yöntem kullanarak Gørrill, erkeklerin ve kadınların resimleri arasında pek az estetik fark olduğunu fakat erkeklerin eserlerinin kadınlarınkinden yüzde 80 oranında daha değerli bulunduğunu gösteren bir veritabanı oluşturmuştur.

Yazar, müzelerin kadın sanatçılardan numuneci bir tavırla eser satın almak suretiyle onların piyasa değerini düşürerek bu kısır döngüye suç ortağı olduklarını ispatlıyor.

Bu kışkırtıcı kitap öğrenciler, eğitimciler, araştırmacılar ve bizzat sanatçılar için zaruri olup bugüne dek kadınların sanat dünyasındaki rollerini belirlemiş yöntemlere meydan okuyor.

Ayrıca çalışma, kadın olmanın sosyal, sembolik, kültürel ya da ekonomik, sanatsal takasın her aşamasını etkilediğine ilişkin çarpıcı kanıtlar sunan değerli bir kaynak.

‘Kadından Ressam Olmaz’, şovenizmini “kalite” kisvesi ardına gizlemeye çalışan bütün akademisyenlerin, sanatçıların, küratörlerin, koleksiyoncuların ve kurumların yüzünde patlayan bir tokat.

İnkâr edilemeyecek gerçeklerle ve sayılarla dolu kitap, okuyucuların sanat alanındaki değerlerin kadınları, farklı ırka mensup sanatçıları ve çok dar, Avrupa merkezli bir kanonun sınırlarını aşan eserleri dışlayacak şekilde inşa edilme biçimlerini incelemesinde ısrarcıdır.

Gørrill’in bu tartışmalı çalışmasının kimilerini kızdırması mümkün, çok daha fazla insanı uzun vadede değişimi getirmek üzere güçlendirmesi ise çok daha muhtemel.

  • Künye: Helen Gørrill – Kadından Ressam Olmaz: Çağdaş Sanatta Toplumsal Cinsiyet, Değerler ve Cam Tavanlar, çeviren: Ebru Berrin Alpay, Hayalperest Kitap, sanat, 276 sayfa, 2021

Nia Gould – 21 Kedide Sanat Tarihi (2020)

Sevdiğimiz ev kedileri olarak bilinen felis catus, tarih boyunca insanların yoldaşı olarak değer gördü, kültürün ve zarifliğin simgesi olageldi.

Kediler kendilerine en yüksek payeyi veren Antik Mısırlıların hayal gücünü fethetmiş; Pablo Picasso, Claude Monet ve Georgia O’Keeffe gibi sanatçıların atölyelerinin en zarif süsü olarak yerlerini almıştır.

İşte bu güzel kitap da, dünyada bilinen 21 farklı sanat akımını 21 kediyle anlatan harika bir eser.

Diana Vowles ve Jocelyn Norbury’nin yazarlığını yaptığı, Nia Gould’un usta işi illüstrasyonlarıyla zenginleşen kitap, Antik Mısır ve Bizans sanatından Genç Britanyalı Sanatçıların uçuk dünyasına kadar en önemli sanat hareketlerini ve bunlara öncülük eden sanatçıları keşfetmemize olanak sağlıyor.

Kedigillerin 21 temsilcisinin rol aldığı kitaptaki kedileri oluşturan unsurlara, bunların sanatçıların yapıtlarını ya da bir sanat akımının bakış açısını nasıl yansıttığına dair birer açıklama eşlik ediyor.

Kitabın sonunda ise, kitapta yer alan sanatçıları ve akımları bir bakışta özetleyen, rehber niteliğinde bir zaman çizelgesi de yer alıyor.

  • Künye: Diana Vowles ve Jocelyn Norbury – 21 Kedide Sanat Tarihi, illüstrasyon: Nia Gould, çeviren: Ebru Berrin Alpay, Vakıfbank Kültür Yayınları, sanat, 96 sayfa, 2020