Bill McKibben – Doğanın Sonu (2015)

Bilimin yıllar önce ortaya koyduğu ve daha sonra da defalarca kanıtlanmış; insanın dünyanın iklimini geri dönülemez biçimde değiştirmekte olduğu, bunu yaparken canlılar dünyasını da hızla yok oluşa sürüklediği gerçeğini gözler önüne seren bir yapıt.

Bill McKibben’ın çalışması, küresel ısınma üzerine yazılmış ilk kitap.

Konuyu son derece berrak ve basit bir dille anlatan çalışma, “Küresel ısınma nedir?”, “Neden oluşur?”, “Doğa, sık sık düşündüğümüz gibi hiç değişmeyen ve sonu asla gelmeyecek olan kadim bir dost mudur, yoksa bildiğimiz anlamda doğanın da bir sonu var mıdır?” ve daha da önemlisi, “Gezegenimizin geleceğini değiştirme şansına sahip miyiz?” gibi çok önemli ve yakıcı sorulara yanıt veriyor.

Kitap, Ömer Madra’nın sunuşuyla açılıyor.

  • Künye: Bill McKibben – Doğanın Sonu, çeviren: Berna Göl ve H. İlksen Mavituna, Everest Yayınları

Kolektif – Polis Destan Yazdı (2015)

Gezi Direnişi’nde devletin vatandaşına uyguladığı yoğun şiddete tanık olduk.

Elimizdeki bu derleme ise, toplanma, gösteri ve yürüyüş haklarını kullanarak sokağa çıkan yurttaşların, yasalara göre can güvenliklerini sağlamakla yükümlü emniyet güçlerinin saldırılarına maruz kalışlarını ayrıntılı bir şekilde tarihe not düşüyor.

İstanbul, Ankara, Antakya, Eskişehir, Adana, Mersin ve Antalya’dan ve ülkenin daha pek çok bölgesinden değişik yaş ve toplumsal gruplardan,  protestolara katılmış veya sadece “oradan geçerken” gazın içinde kalmış 56 mağdurun tanıklığı burada.

  • Künye: Kolektif – Polis Destan Yazdı, derleyen: Deniz Koloğlu, Didem Gençtürk, Gözde Kazaz, H. İlksen Mavituna ve Saner Şen, İletişim Yayınları

Gözde Kazaz ve H. İlksen Mavituna – Bu Ülkeden Gitmek (2018)

Küresel piyasa araştırma grubu New World Wealth tarafından yayınlanan “Küresel Servet Göçü 2018” başlıklı rapora göre, son üç yıl içinde Türkiye’den 13 bin milyoner yurtdışına göç etti.

Bunların 12 binini, son iki senede gidenler oluşturuyor.

Fakat ülkeden gidenler, yalnızca zenginler yahut “orta sınıf/beyaz yakalı” diye tanımlanan kesimlerden ibaret değil.

Sosyoekonomik olarak avantajlı diyebileceğimiz grubun yanında gazeteciler, akademisyenler, öğrenciler ve sanatçılar da buralardan gitmeye başladı.

İşte Gözde Kazaz ve İlksen Mavituna’nın kaleme aldıkları bu çalışma, Türkiye’den göçün nasıl bir vaka haline geldiğini, bu yeni göç dalgasının neden öncekilerden çok daha farklı bir göç dalgası olduğunu açık seçik bir şekilde ortaya koyuyor.

Yeni göç hareketliliğinin nedenlerini, bizzat gidenlerin ve gitmek isteyenlerin hikâyeleri ve kişisel deneyimleri ışığında anlamaya çalışması ise, kitabı bilhassa önemli kılan hususlardan.

İbrahim Sirkeci’nin sunuşuyla açılan kitapta, KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır’la, Yeni Türkiye’nin göç ikliminin enine boyuna değerlendirildiği kapsamlı bir söyleşi de yer alıyor.

  • Künye: Gözde Kazaz ve H. İlksen Mavituna – Bu Ülkeden Gitmek: Yeni Türkiye’nin Göç İklimini Buradakiler ve Oradakiler Anlatıyor, Metropolis Kitap, siyaset, 136 sayfa, 2018

Nick Hewlett – Badiou, Balibar, Rancière (2018)

Nick Hewlett’in bu nitelikli çalışması, Louis Althusser’in üç öğrencisinin, Étienne Balibar, Jacques Rancière ve Alain Badiou’nun fikirlerini siyaset felsefesindeki özgürleşme geleneği bağlamında tartışmaya açıyor.

Bir yönüyle, Balibar, Rancière ve Badiou’nun felsefi sistemlerine yetkin bir eleştirel giriş olarak okunabilecek çalışma, öte yandan hem bu üç ismin fikirlerinin bugünün şartlarına uyarlamanın imkânlarını sorguluyor hem da onların yaklaşımlarındaki eksik ve sorunlu yanları ortaya koyuyor.

Bu düşünürlerin gelecek öngörülerini de tartışan Hewlett, özgür ve eşit bir şekilde yaşamanın koşullarını nasıl yaratabileceğimizi ve yarının dünyasının neye benzeyeceği üzerine bizi düşünmeye davet ediyor.

Kitapta, Louis Althusser’in felsefi mirası; Badiou’nun siyaset kuramındaki çelişkiler; Rancière’in tanımladığı şekliyle demokrasi, siyaset ve eşitlik ve Balibar’a göre siyasal olan, müphemlik ve siyasi şiddet gibi önemli konular tartışılıyor.

  • Künye: Nick Hewlett – Badiou, Balibar, Rancière: Özgürleşmeyi Yeniden Düşünmek, çeviren: H. İlksen Mavituna, Metropolis Kitap, felsefe, 216 sayfa, 2018

Fredric Jameson – Antikler ve Postmodernler (2018)

Eleştirmen Fredric Jameson’ın, modern sanat eserleriyle postmodern sanat eserlerini karşılaştırdığı, dikkat çekici kitabı ‘Antikler ve Postmodernler’, hem önemli saptamalar barındırması hem de bir yönüyle sanatın gelişiminin dönüm noktalarını kayda almasıyla önemli.

Jameson burada,

  • Rubens’in eserlerinde tarihin yorumlanışı,
  • Oyun yazarı ve alegorist olarak Wagner,
  • Mahler’in film müziğinde aşkınlık,
  • Filmde geç modernizm,
  • Angelopoulos ve kolektif anlatı,
  • Sukurov’da tarih ve ağıt,
  • Postmodern deneyim olarak uyarlama,
  • The Wire dizisinde gerçeklik ve ütopya ve bunun gibi birçok konuyu ele alıyor.

Jameson bu konuları irdelerken, sanatta değişen ve dönüşen anlatı formlarının toplumsal alana nasıl yansıdıklarını da tartışıyor.

  • Künye: Fredric Jameson – Antikler ve Postmodernler: Formların Tarihselliği Üzerine, çeviren: H. İlksen Mavituna, Özgüç Orhan ve Öznur Karakaş, Yapı Kredi Yayınları, sanat, 320 sayfa, 2018