Hal Foster – Ya Farstan Sonra (2020)

Corona virüsünden bile daha tehlikeli olan “faşist virüs”ün sınır tanımadığı bugün, Sol’un sanatçı ve eleştirmenleri neler yapabilir?

Hal Forster bu ufuk açıcı çalışmasında, utanmak nedir bilmeyen bir siyasi elitin nasıl küçük düşürülebileceği veya absürdlükten beslenen parti liderleriyle nasıl dalga geçilebileceğini anlatıyor.

Forster’ın 2008 finansal krizinin ve Trump adlı daimi felaketin damga vurduğu son on beş yıllık süreçte kaleme aldığı yazılardan oluşan ‘Ya Farstan Sonra’, mevcut savaş, terör ve gözetim rejimi ile korkunç eşitsizlik, iklim felaketi ve medyada yaşanan büyük yozlaşma karşısında sanat, eleştiri ve kurmaca alanında yaşanan değişimlere dair yaptığı değerlendirmeler ve alternatif öneriler sunuyor.

Kitabın ilk kısmı, 11 Eylül’den beri varolan, travma, paranoya ve kitsch’in kullanımı ve suiistimalini içeren kültürel acil durum siyasetine odaklanıyor.

İkinci kısım, bu süre zarfında neoliberalizmin sanat kurumlarında yarattığı değişimi değerlendiriyor; zira gerek pazar gerek müzeler inanılmaz derecede büyümüş ve sanatçılar da bu muazzam değişime eleştirel veya başka türlü bir şekilde yanıt vermişlerdir.

Üçüncü ve son kısım, medyadaki dönüşümü, yakın zamana ait sanat eserleri, film ve kurmaca alanlarına yansıdığı haliyle mercek altına alıyor ve “makine görüşü/yapay görü” (herhangi bir insan arayüzü olmadan, makinelerin diğer makineler için ürettiği işaretler), “operasyonel imgeler” (dünyayı temsil etmekten ziyade ona müdahalede bulunan imgeler) ve günlük yaşamlarımızın her yerine nüfuz etmiş olan enformasyonun algoritmik kodlanışı gibi olguları keşfe çıkıyor.

  • Künye: Hal Foster – Ya Farstan Sonra: Çöküş Çağında Sanat ve Eleştiri, çeviren: Aslı Önal, Ayrıntı Yayınları, sanat, 224 sayfa, 2020

Hal Foster – Gerçeğin Geri Dönüşü (2009)

Sanat ve arkeoloji profesörü Hal Foster ‘Gerçeğin Geri Dönüşü’nde, yirminci yüzyılı derinden etkilemiş avangard sanatı ve onun yorumcularını anlatıyor.

1960’tan beri tarihsel ve yeni avangardın yeniden eklemlenişiyle sanat ve kuramda ortaya çıkan eleştirel modelleri anlatmakla çalışmasına başlayan Foster, ardından,

  • Bu dönemdeki minimalist sanatı,
  • Sanat eserinin yazılı metin olarak şekillendiği 1970’leri,
  • 1980’lerde, imgenin yayılımcı muhafazakârlığı içinde bu modelin eriyişini,
  • Metin ve imgenin çifte patlamasına yönelik çağdaş tepkileri,
  • Sanat ile kuramın özne eleştirisini,
  • Kültürel ötekiyle uzlaşmayı,
  • Bütün bu süreçte teknolojinin üstlendiği rolü ve bunun gibi dikkat çekici konuları tartışıyor.

Çalışmayı, 1960’dan günümüze kadarki sanat anlayışlarının ve kuramın tarihçesi hakkında sağlam bir kaynak olarak öneriyoruz.

  • Künye: Hal Foster – Gerçeğin Geri Dönüşü: Yüzyılın Sonunda Avangard, çeviren: Esin Hoşsucu, Ayrıntı Yayınları, sanat, 282 sayfa

Hal Foster – Sanat-Mimarlık Kompleksi (2013)

  • SANAT-MİMARLIK KOMPLEKSİ, Hal Foster, çeviren: Serpil Özaloğlu, İletişim Yayınları, sanat, 365 sayfa

 SANAT

Sanat tarihi profesörü Hal Foster ‘Sanat-Mimarlık Kompleksi’nde, küreselleşme çağındaki sanat, mimarlık ve tasarım birliğini çözümlüyor. Foster incelemesine, Pop Art’tan günümüze mimarlıkta imgenin ve yüzeyin rolünü gözden geçirerek başlıyor. Sanatı kendine başlangıç noktası alan Zaha Hadid, Diller Scofidio + Renfro ve Jacques Herzog ile Pierre de Meuron gibi mimar ve tasarımcıların çalışmaları; sanatsal mecraların ekonomik ve siyasi güçlerin yön vermesiyle kendini nasıl sürekli tanımladığı, Foster’in irdelediği dikkat çeken konular. Çalışma, sanat ve mimarlık üzerine bir eleştiri olduğu kadar, kültür üzerine de bir eleştiri.