Henri Pirenne – Ortaçağ Kentleri (2024)

Uzun vadede derin sosyal, ekonomik, kültürel ve dini hareketlerin eşit derecede derin temel nedenlerden kaynaklandığını savunan “Pirenne Tezi”, günümüzde ortaçağ tarihçilerinin başvurduğu kaynaklardan biri olmayı hâlâ sürdürüyor.

Bu teze dayanarak Henri Pirenne ‘Ortaçağ Kentleri’nde Batı Avrupa’da ticaretle birlikte ekonominin nasıl canlandığını ve kentlerin nasıl doğduğunu inceliyor.

Tüccar sınıfının oluşumuna, burjuvazinin doğuşuna ve belediye kurumlarının kuruluşuna ışık tutuyor; tüm bunlar ve kentler arasındaki ilişkiyi toplumsal, ekonomik, kültürel ve dini hareketler üzerinden irdeliyor.

Karolenj döneminin ve Avrupa’nın kentsel dönüşümünün ilk zamanlarının karmaşık tarihini aydınlatan vazgeçilmez bir kaynak…

Özellikle Akdeniz ve Kuzey Denizi bölgelerinde ticaretin yeniden canlanması, Orta Çağ şehirlerinin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynadı.

Ticaretin büyümesi, ekonomik faaliyetlerin, kültürel alışverişin ve siyasi gücün merkezi haline gelen kentlerin gelişmesine yol açtı.

Ticaret ve sanayinin genişlemesiyle birlikte yeni bir sosyal sınıf olan burjuvazi ortaya çıktı.

Tüccarlar, zanaatkârlar ve bankacılardan oluşan bu sınıf, geleneksel feodal düzeni sarstı ve yeni ekonomik, sosyal yapıların oluşmasına katkıda bulundu.

Pirenne, şehirlerin Orta Çağ toplumunu şekillendirmede büyük öneme sahip olduğunu vurgular.

Şehirler, ekonomik büyüme, kültürel yenilik ve siyasi bağımsızlık için fırsatlar sundu.

Aynı zamanda öğrenme ve entelektüel değişimin merkezleri olmuşlardır.

  • Künye: Henri Pirenne – Ortaçağ Kentleri, çeviren: İlkay Öz, Alfa Yayınları, tarih, 160 sayfa, 2024

Henri Pirenne – Muhammed ve Charlemagne (2024)

Uzun vadede derin sosyal, ekonomik, kültürel ve dini hareketlerin eşit derecede derin temel nedenlerden kaynaklandığını savunan Pirenne Tezi günümüzde Orta Çağ tarihçilerinin başvurduğu kaynaklardan biri olmayı hâlâ sürdürüyor.

Bu teze dayanarak Henri Pirenne ‘Muhammed ve Charlemagne’da İslam ve Batı uygarlığı arasındaki birbirini tamamlayıcı ilişkiyi inceliyor.

Antik geleneğin neden ve nasıl çöktüğünü, Akdeniz birliğinin neden ve nasıl bozulduğunu ayrıntılarıyla açıklıyor.

Kilise tarafından desteklenen Karolenjlerin güçlenmesinin Orta Çağ üzerindeki etkilerini herkesin anlayabileceği bir dille tartışıyor.

Pirenne’nin ünlü deyişinin arka planına ışık tutuyor: Muhammed olmadan Charlemagne’ın kavranamayacağını söylemek kesinlikle doğrudur.

‘Muhammed ve Charlemagne’ kitabında ortaya attığı, İslam’ın Avrupa’nın şekillenmesindeki belirleyici rolü hakkındaki görüşüdür.

Pirenne’ye göre, İslam’ın yükselişi ve Arap fetihleri, Batı Roma İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra Avrupa’nın birleşik bir kültürel ve ekonomik bütünlük olarak varlığını sürdürmesini engellemiştir.

Eğer İslam fetihleri olmasaydı, Batı Roma İmparatorluğu’nun mirası daha uzun süre canlı kalabilir ve Charlemagne gibi bir figür, bütün bir Avrupa’yı yeniden birleştirebilirdi.

Pirenne’nin bu tezi, Avrupa tarihçiliğinde büyük bir tartışma yarattı.

  • Künye: Henri Pirenne – Muhammed ve Charlemagne, çeviren: Servet Ugan, Alfa Yayınları, tarih, 280 sayfa, 2024

Henri Pirenne – Ortaçağın Ekonomik ve Toplumsal Tarihi (2024)

Uzun vadede derin sosyal, ekonomik, kültürel ve dini hareketlerin eşit derecede derin temel nedenlerden kaynaklandığını savunan Pirenne Tezi, günümüzde ortaçağ tarihçilerinin başvurduğu kaynaklardan biri olmayı hâlâ sürdürüyor.

Bu teze dayanarak Henri Pirenne ‘Ortaçağın Ekonomik ve Toplumsal Tarihi’nde Roma İmparatorluğunun sonundan 15. yüzyıl ortalarına dek Avrupa’da gerçekleşen ekonomik ve toplumsal evrimin akışını ve özelliklerini ayrıntılı bir şekilde inceliyor.

Ticaretteki değişimleri ve şehirleşmeyi başlıklara ayırarak ayrıntılarıyla açıklıyor; toplumsal, ekonomik, kültürel ve dini hareketlerin uzun süreli sonuçlarının altında yatan nedenleri tartışıyor.

Kapitalizmi hazırlayan koşullar, kent ticaretinin nasıl şekil değiştirdiği, büyük nüfus hareketleri, paranın kendi içindeki dönüşümü ve bu dönüşüme etki eden faktörleri ele alıyor.

Bu kitap modern ekonomik ve toplumsal tarih yazımının başlangıcını belirleyen tüm yol gösterici fikirleri içeriyor.

  • Künye: Henri Pirenne – Ortaçağın Ekonomik ve Toplumsal Tarihi, çeviren: İlkay Öz, Alfa Yayınları, tarih, 320 sayfa, 2024

Henri Pirenne – Avrupa Tarihi (2022)

Avrupa tarihini merak edenlerin muhakkak edinmesi gereken bir çalışma.

Henri Pirenne, Roma’nın yıkılışından Feodalizm’e, İslam’ın Avrupa üzerinde kurduğu baskıdan Papalık hegemonyasına kadar Avrupa tarihinin pek çok yönünü aydınlatıyor.

Büyük Orta Çağ tarihçisi Pirenne’in, Kavimler Göçü’yle başlayıp Rönesans, Reform ve XVI. yüzyıl Avrupa panoramasıyla sona eren süreç hakkında verdiği derslerden yola çıkarak hazırladığı kitabı, ilk defa 1936 yılında yayımlandı.

Birinci Dünya Savaşı’nda hapsedildiği Alman esir kampında kaleme aldığı bu çalışma, Avrupa tarihine siyasi, sosyal ve ekonomik dinamikleri göz ardı etmeksizin bir bütün olarak yaklaşıyor.

Konulara ayrıntılı ve tarafsız yaklaşımı sayesinde önce Fransa’da daha sonra tüm Avrupa’da takdir kazanan Pirenne, çalışmasında, tarih öğrencilerine dönemin net bir panoramasını sunmayı ve akademi dışı okurların kalıplaşmış ve bozuk Avrupa tarihi algılarını düzeltmeyi hedeflemişti.

Kısa zamanda birçok dile çevrilen bu eser sayesinde modern Avrupa tarihi çalışmaları şekillenmiş, yeni yaklaşımlar, Pirenne’in Avrupa tarihi tahayyüllerinin sırtında yükseldi.

Roma’nın yıkılışından Feodalizm’e, İslam’ın Avrupa üzerinde kurduğu baskıdan Papalık hegemonyasına kadar Avrupa tarihinin pek çok yönüne odaklanan bu kitap, Sinan Akbaytürk’ün özenli çevirisiyle raflarda.

  • Künye: Henri Pirenne – Avrupa Tarihi: Kavimler Göçü’nden XVI. Yüzyıla Kadar, çeviren: Sinan Akbaytürk, Selenge Yayınları, tarih, 440 sayfa, 2022