Stéphanie Vernet – Kitabın Büyüleyici Yolculuğu (2025)

Stéphanie Vernet’nin bu kitabı, bir kitabın doğuş sürecini perde arkasından anlatıyor. Yazar, edebiyat dünyasının okurdan gizli kalan yönlerini, bir kitabın fikir olarak doğmasından raflardaki yerine ulaşana dek geçirdiği evreleri samimi ve öğretici bir dille aktarıyor. ‘Kitabın Büyüleyici Yolculuğu’ (‘Come nasce un libro. Dietro le quinte dell’editoria’), yayıncılığın sadece yazardan ibaret olmadığını, görünmeyen birçok emeğin bu süreci nasıl şekillendirdiğini gözler önüne seriyor.

Vernet, editörün rolünü merkeze alarak, bir metnin nasıl seçildiğini, geliştirildiğini ve yayıma hazır hâle getirildiğini adım adım anlatıyor. Düzeltmenler, çevirmenler, grafik tasarımcılar, dizgiciler ve dağıtımcılar gibi yayıncılığın diğer kahramanları da unutulmuyor. Her bölüm, yayıncılık sürecinin farklı bir halkasını açıklıyor ve okura bu işin ne kadar kolektif bir çabayla yürüdüğünü hissettiriyor.

Kitap aynı zamanda yayıncılık sektöründeki değişimleri ve zorlukları da ele alıyor. Dijitalleşmeyle birlikte değişen okuma alışkanlıkları, küçük yayınevlerinin ayakta kalma mücadelesi, ticari baskılar ve kültürel sorumluluk arasındaki denge üzerine düşündürüyor. Bir kitabın sadece ticari bir ürün değil, aynı zamanda kültürel bir katkı olduğunu hatırlatıyor.

Vernet, anlatısını gerçek örnekler ve mesleki deneyimlerle destekliyor. Editoryal süreçlerin duygusal yönlerini, karar alma aşamalarında yaşanan çelişkileri ve kimi zaman hayal kırıklıklarını dürüstçe paylaşıyor. Kitap, hem yayıncılıkla ilgilenen profesyoneller hem de kitaplara tutkuyla bağlı olan okurlar için zihin açıcı bir içerik sunuyor.

‘Kitabın Büyüleyici Yolculuğu’, bir kitabın yalnızca yazılmadığını, aynı zamanda çok sayıda görünmeyen emeğin ve bilinçli seçimin ürünü olduğunu gösteriyor. Kitapların sahneye çıkmadan önce nasıl bir yoldan geçtiğini merak eden herkes için güçlü bir rehber niteliği taşıyor.

  • Künye: Stéphanie Vernet – Kitabın Büyüleyici Yolculuğu, çizer: Camille de Cussac, çeviren: Bade Baran, Hep Kitap, 48 sayfa, 2025

Gemma Lavender – Evrenin Kısa Öyküsü (2024)

Cüce galaksilerden sarmal galaksilere, genç yıldızlardan meteorlara, kırmızı devlerden asteroit kuşaklarına 130 önemli bileşen…

Teoriler, yapıtaşları, geçmiş ve gelecek hikâyeleri…

  • Evren nasıl oluştu?
  • Büyük Patlama’dan hemen sonra neler yaşandı?
  • Güneşimizin akıbeti ne olacak?
  • Yıldızların enerji kaynağı nedir?

Harika görsellerle bezeli, anlaşılır ve yalın diliyle
 ‘Evrenin Kısa Öyküsü’,  evrenin büyüleyici tarihinin tadını
 çıkarmak için çok iyi fırsat.

  • Künye: Gemma Lavender – Evrenin Kısa Öyküsü, çeviren: Cemre Ömürsuyu Seyis, Hep Kitap, bilim, 224 sayfa, 2024

Cat Bohannon – Havva (2024)

  • Kadın bedeni insanın 200 milyon yıllık evrimine nasıl liderlik etti?
  • Kadınlar neden erkeklerden daha uzun yaşıyor?
  • Kadınların Alzheimer hastası olma ihtimali neden daha yüksek?
  • Cinsiyetçilik evrimi nasıl etkiliyor?
  • Kızlar neden ergenliğe kadar akademik testlerde bütün alanlarda erkeklerden daha iyi sonuçlar elde ederken ergenlikten sonra dengeler değişiyor?
  • Neden kadınlar menopozda her gece ter içinde uyanıyor?

Cat Bohannon, dünyada büyük yankı uyandıran kitabı
 ‘Havva’da, bunlar gibi pek çok merak edilen soruya ışık tutuyor.

‘Havva’ sadece insanlık tarihinin kapsamlı bir analizi değil, aynı zamanda uzun süredir erkek bedenine odaklanan bir dünya için acil ve gerekli bir düzeltme.

Kitaptan bir alıntı:

“Cinsiyetlendirilmiş bir tür olduğumuz için Homo sapiens olmanın ne demek olduğundan bahsederken hesaba katmamız gereken önemli şeyler var. Kadın vücudunu da resme dahil etmemiz gerekiyor. Etmediğimizde ödün verdiğimiz tek şey feminizm olmuyor. Yarımızın memeleri olduğu gerçeğini görmezden geldiğimizde modern tıp, nörobiyoloji, paleoantropoloji ve hatta evrimsel biyoloji de zarar görüyor.”

  • Künye: Cat Bohannon – Havva: Kadın Vücudu, İnsanın 200 Milyon Yıllık Evrimine Nasıl Liderlik Etti?, çeviren: Elif Günay, Hep Kitap, bilim, 488 sayfa, 2024

Gabor Maté ve Daniel Maté – Normal Efsanesi (2023)

Sağlık söz konusu olduğunda “normal” dediğimiz şey nedir?

Ya da normalleştirmek?

Önceden anormal olan bir şey radarımıza yakalanmasın diye türettiğimiz bir şey midir normalleştirmek?

Bu durumda normal, “burada görülecek bir şey yok, tüm sistemler sağlıklı bir şekilde çalışıyor, daha fazla araştırmaya gerek yok” anlamına geliyor.

Oysa modern psikoterapi deyince tüm dünyada akla gelen ilk isimlerden biri olan Dr. Gabor Maté için durum hiç de böyle değil.

Maté hâkim “normal” algısının yanlış olduğunu, bu algının travma ve stresi, modern hayatın bedenlerimiz üzerindeki etkisini tamamen göz ardı ettiğini söylüyor.

Tüm uzmanlığına ve teknolojik gelişmelere rağmen Batı tıbbı insanı bütünlüklü bir şekilde ele almada sık sık başarısızlığa uğruyor; bugünün kültürünün, bedeni nasıl strese soktuğunu görmezden geliyor, duygusal dengeyi hakir görüp bütün sorumluluğu bağışıklık sistemine yüklüyor.

Gabor Maté, oğlu Daniel Maté ile yazdığı bu kitapta; karşılanmayan gelişimsel ihtiyaçların, stresin ve travmanın fizyolojik etkilerinin izini sürüyor, bizi hasta eden şeylerle ilgili efsaneleri çürütüyor, bireylerin marazları ile toplumun gittikçe azalan refahı arasındaki noktaları birleştiriyor, böylece ortaya sağlık ve iyileşme üzerine şefkatli bir rehber çıkıyor.

  • Künye: Gabor Maté ve Daniel Maté – Normal Efsanesi: Toksik Bir Kültürde Travma, Hastalık ve İyileşme, çeviren: Engin Süren, Hep Kitap, psikoloji, 552 sayfa, 2023

Susie Hodge – Mimarlığın Kısa Öyküsü (2021)

Mimarlığın uzun tarihindeki belli başlı dönüm noktaları neydi?

Susie Hodge, piramitlerden gökdelenlere mimarlık tarihinin 50 görkemli yapısını inceleyerek konuya giriş yapmak isteyenler için usta işi bir kitaba imza atmış.

Piramitlerden katedrallere, tapınaklardan gökdelenlere, metro istasyonlarına mimarlık tarihinin 50 önemli binasının incelemesini sunan kitap, “Binaları kim yaptı, yapımında hangi malzemeler ve teknikler kullanıldı?”, “Mimarlık nasıl gelişti, yeniliklere kimler katkıda bulundu ve bu yenilikler hangi coğrafyalarda, hangi kültürlerin etkisi altında gerçekleşti?” gibi soruların yanıtlarını arıyor.

Okurun, Antik Mısır’dan bugüne mimarlık tarihini rahatlıkla takip etmesini sağlayan tasarımıyla ‘Mimarlığın Kısa Öyküsü’nü, mimarlığın büyüleyici dünyasına hem aydınlatıcı hem de pratik bir giriş kitabı olarak öneririz.

  • Künye: Susie Hodge – Mimarlığın Kısa Öyküsü, çeviren: Ahmet Turan Köksal ve Zeynep Berru Köksal, Hep Kitap, mimarlık, 224 sayfa, 2021

Karsten Brensing – Hayvanların Gizemi (2021)

Bonobolar küfürlü konuşur…

Kambur balinalar modayı takip eder…

Köpekler hainliği cezalandırır ama özür dilenince affedebilir…

Biyolog ve davranış bilimci Karsten Brensing, hayvanların gizemli, olağanüstü zihinlerinin nasıl işlediğini aydınlatıyor.

Yunuslar birbirlerine isimleriyle hitap eder…

Şempanzeler stratejik savaşlar yürütür…

Fareler parti düzenlemekten çok hoşlanır…

Karıncalar aynada kendi görüntüsünü tanır ve yuvasına dönmeden önce kendine çekidüzen verir…

Ördek yavruları soyut düşünmeyi gerektiren çetrefil testleri geçebilir…

Örümcekler mesleğini karakter özelliklerini ve kişisel zevklerini dikkate alarak seçer…

Ve insanlar bu gizem karşısında şaşırıp kalır.

Brensing okurunu insan ve hayvanlarda zihin gelişiminin kökenlerine götürüyor.

‘Hayvanların Gizemi’, hayvanların zihninde neler olup bittiğini merak eden herkes için şahane bir kitap.

  • Künye: Karsten Brensing – Hayvanların Gizemi, çeviren: Esra Even, Hep Kitap, psikoloji, 352 sayfa, 2021

Julian Sheather – Tıp Bizim İçin Hâlâ Yararlı mı? (2021)

Ivan Illich ‘Sağlığın Gaspı’nda, “Bir toplum, insanları hastalara çevirebilecek bir şekilde örgütlenirse, halk, iyileştiricilerine karşı özerkliğini kaçınılmaz olarak yitirir.” demişti.

Julian Sheather da, modern tıp ve sağlık uygulamalarının kör noktalarını tartışmaya açıyor.

İnsanlık tarihi boyunca tıp inanılmaz başarılar elde etti ama ne pahasına?

Antibiyotiklere direnç, sürekli mutasyona uğrayan virüsler ve ilaç bağımlılığının yıkıcı sonuçları…

Hepsi günümüz tıbbının bir parçası.

Her türlü acıya ilaçlarla çare ararken, aşırı “tıbbileştirilmiş” olmuyor muyuz?

Astronomik maliyetler küresel eşitsizliği daha da körüklemiyor mu?

Modern tıp bizi nerede ve nasıl başarısızlığa uğrattı?

Sheather ‘Tıp Bizim İçin Hâlâ Yararlı mı?’ adlı bu önemli çalışmasında, modern tıbbın durumunu araştırıyor, tıp ve sağlık uygulamalarının etiğini ve bunların modern yaşam üzerindeki etkisini inceliyor.

  • Künye: Julian Sheather – Tıp Bizim İçin Hâlâ Yararlı mı?, çeviren: Eda Açanal, Hep Kitap, sağlık, 144 sayfa, 2021

Laura Beers – Ellen Wilkinson (2019)

Ellen Wilkinson, Manchester’ın güneyinde, işçi sınıfına mensup bir ailede doğdu ve 1910 yılında Manchester Üniversitesi’nden bir burs kazanana kadar kuzeybatı İngiltere’yi hiç terk etmedi.

Bundan sonra ise, hiçbir güç onu tutamadı.

Wilkinson’ın izleyen otuz beş yıl içinde feminist ve sol siyasetteki kimi katkıları şöyle:

  • Büyük Britanya Komünist Partisi’nin (CPGB) kuruluşuna katkıda bulundu.
  • Moskova’da Rus devrimciler Vladimir Lenin ve Lev Troçki ile tanıştı,
  • Parlamentoda yer edinen onuncu kadındı,
  • Hem ülkesinde hem de uluslararası alanda, yoksulların ve mülksüzleştirilmişlerin savunucusu olarak ün kazandı,
  • Uluslararası barış arayışında Avrupa’yı, Amerika’yı ve Asya’yı gezdi,
  • Birkaç kadın temsilciden biri olarak San Francisco’ya, Birleşmiş Milletler’in açılış toplantısına gitti,
  • Britanya’da savaş sonrası hükümette önemli bir rol oynadı,
  • Bu esnada, Hindistan Ulusal Kongresi (INC) ve Alman anti-faşist direnişi gibi oluşumlarla olağanüstü arkadaşlıklar geliştirdi,

İşte Laura Beers’in bu önemli çalışması, feminist mücadeleye çok önemli katkılarda bulunmuş bu sıra dışı kadının hayatını bir baştan diğer başa kat ediyor.

Kitap, Ellen Wilkinson’ın, toplumsal adalet anlayışının 20. yüzyılın ilk yarısında ne ifade ettiğine dair kendi anlayışını nasıl geliştirdiğinin ve hayatını toplumsal açıdan daha adil bir dünyaya erişmeye nasıl adadığının çarpıcı bir üslupla betimliyor.

Çalışma, hem Kızıl Ellen gibi sıkı bir sosyalist ve feministin dünyasına hem de bir döneme daha yakından bakmak için çok iyi bir fırsat.

  • Künye: Laura Beers – Ellen Wilkinson: Bir Sosyalist ve Feministin Hayatı, çeviren: Cemre Ömürsuyu Seyis, Hep Kitap, biyografi, 584 sayfa, 2019

Angus Hyland ve Caroline Roberts – At Kitabı (2018)

İnsanlık tarihinde atlar, 6 bin yıl boyunca vazgeçilmezliğini sürdürdü.

Peki, neden atlar?

Atlar, yediklerini sindirmek için durmadan kilometrelerce koşma yeteneğine sahiptirler.

Ayrıca sırtlarında, rahatça binilmesini sağlayan, işe yarar bir boşluk var.

Buna ek olarak atlar günde 100 kilometreye kadar ilerleyip ağır yükleri taşıyarak insanları daha hızlı ve güçlü hale getirdi.

İşte bütün bu nedenler, atları bizim hayatımızın elzem varlıkları haline getirdi.

Öte yandan, en eski zamanlardan bugüne, insan da, bu güzel ve sadık arkadaşlarına duyduğu saygıyı her fırsatta ifade etti.

Mağara duvarlarına resimlerini çizerek bunu gösterdi, ardından kâğıtlar ve tuval aracılığıyla bunu yaptı.

İşte elimizdeki bu kitap da, atları konu edinen resim ve çizimleriyle göz dolduruyor.

Dünyanın dört bir yanından ressamlar ve illüstratörlerin çizimlerini sunan ‘At Kitabı’, bu kadim dostlarımıza duyduğumuz sevginin sanatsal ifadelerini sunuyor.

  • Künye: Angus Hyland ve Caroline Roberts – At Kitabı: Resim Sanatında Atlar, çeviren: Ayşegül Gürsel Duyan, Hep Kitap, sanat, 160 sayfa, 2018

Kolektif – Antik Çağlardan Günümüze, Felsefenin Öyküsü (2018)

Anaksimandros’tan Adorno’ya, Hume’dan Foucault’ya, Spinoza’dan Hegel’e ve Marx’a, felsefenin uzun tarihinde karşımıza çıkmış isimler ile akımlar, kavramlar ve sistemler hakkında iyi bir rehber.

Felsefe tarihi hakkında genel bir fikir edinmek, ayrıca barındırdığı düşünürlerin sistemlerine giriş yapmak isteyen okurlar için iyi bir başlangıç olacağını düşünüyoruz.

Kitap, içeriğinin yanı sıra, barındırdığı pek çok görselle, göze de hitap edecek türden.

  • Künye: Christoph Delius, Deniz Sertcan, Kathleen Wünscher ve Matthias Gatzmeier – Antik Çağlardan Günümüze, Felsefenin Öyküsü, çeviren: Ayşegül Gürsel Duyan, Hep Kitap, felsefe, 160 sayfa, 2018