Kolektif – Modern Türkiye’de Kültür Savaşı (2023)

Kültür sathında etkili bir gerçeklik olarak kulturkampf (kültür savaşı), farklı ton ve derecelerde de olsa, çağdaş dünyadaki kamusal tartışmalara yön vermeye devam ediyor.

Bu gerçeklik, modernleşme periyodunun erken evrelerinden itibaren laik ve muhafazakâr bloklar arası rekabetçi, keskin ve çatışmalı ilişiklere sahne olan Türkiye sathına geldiğimizde daha keskin ve rafine temsillerle karşımıza çıkar.

Söz konusu kamplaşmanın geniş kitleler üzerindeki “büyüsel” etkisi, derece farkları görülse de günümüze kadar uzanabiliyor.

Nitekim ideoloji, sivil toplum, eğitim, kadın hareketleri, toplumsal cinsiyet, dindarlık formları, kent siyaseti, göçmen ve yerliler arası gerilimler gibi bir dizi yeni temsillerle aktüel mecrada istikrarını korumakta.

Bu çalışma da, kültür merkezli çatışma aksını sosyolojik analizin merkezine oturtuyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Ural Manço, Burak Bilgehan Özpek, Gün Zileli, İrfan Özet, Tarık Çelenk, Elif Gençkal Eroler, Necmettin Doğan, Ayşe Deniz Ünan Göktan, Hacı Çevik, Aykut Sığın, Buşra Çelik, Volkan Ertit, Emrah Yağmurlu.

  • Künye: Kolektif – Modern Türkiye’de Kültür Savaşı, Editör: Necmettin Doğan, İrfan Özet, Nika Yayınevi, sosyoloji, 334 sayfa, 2023

İrfan Özet – İzmir Duvarı (2022)

‘İzmir Duvarı’, sekülerlik ve muhafazakâr arasındaki kültür savaşını, tam da modernliğin kalesi olarak tanımlanan İzmir üzerinden işleyen özgün bir sosyolojik çalışma.

İrfan Özet, İzmir’deki kültür savaşının siyasi, kamusal ve etnografik temsillerini gözler önüne seriyor.

Kitap, “İzmirlilik” kavramının tarihsel ve toplumsal sınırlarını anlamaya çalışıyor.

Bu çalışmanın odağında, İzmirli kimliği etrafında, sekülerlikmodernlik ve muhafazakârlık kutupları arasındaki “kültür savaşı” ile ilgili tasavvurlar yer alıyor.

İzmir’i asla fethedilemeyen “son kale” olarak yüceltmekle onu “gâvur İzmir” gözüyle görerek diş bilemek arasında uçlaşan tasavvurlar…

Kozmopolit liman kenti geçmişinden gelen “hiperagora yaşam ve açık toplumsal ilişkiler” İzmir’i nasıl biçimlendiriyor?

Zorunlu ve gönüllü göçlerle dönüşen etnokültürel ve toplumsal yapı, şehrin bu mirasıyla nasıl bir etkileşim içerisinde?

“Türkiye’yi İzmirlileştirme” iddiasında da taçlanan “İzmir farklıdır”, İzmirli ayrıcalığı duygusunun dayanakları ne?

“İzmir dindarlığı” diye bir habitustan bahsedilebilir mi?

Seküler hegemonyanın başkenti olduğu düşünülen bir yerde, muhafazakâr toplumsal ve siyasal hareketler ne yapıyor, nasıl eyliyor?

Kulturkampf/kültür savaşı çalışmalarına iyi bir örnek olarak okunabilecek ‘İzmir Duvarı’, “hayat tarzı” klişelerinin berisindeki gündelik zihniyet dünyasına dair canlı bir sosyolojik fotoğraf albümü sunuyor.

  • Künye: İrfan Özet – İzmir Duvarı: Laik Mahallede İktidar ve Kültür Savaşı, İletişim Yayınları, sosyolojik, 310 sayfa, 2022

İrfan Özet – Fatih-Başakşehir (2019)

Türkiye’nin yeni egemen bloğu muhafazakârların kent ortamlarında hayata geçirdikleri habitus son yıllarda nasıl dönüşümler geçirdi?

İrfan Özet, muhafazakârlığın İstanbul’daki simgesel mekânları olan Fatih ve Başakşehir arasındaki uçurumu merkeze alarak bu soruya dikkat çekici yanıtlar veriyor.

1950 sonrası göç süreciyle birlikte gelişen habitusun, ana hatlarıyla kolektif dışlamanın öne çıkmadığı, dayanışmacı ve içermeci bir kamusal deneyime sahip olduğunu belirten Özet’e göre, bugün ise, egemen topluluklara özgü dışlayıcı eğilimlerin merkezîleştiğini söylüyor.

İşte bu çalışma da, 1950’den bugüne muhafazakârlığın geçirdiği olağanüstü dönüşümü bu iki mekân üzerinden, Weberyen “sosyal kapanma” ve Bourdieucü “habitus dönüşümü” kavramları bağlamında inceliyor.

  • Künye: İrfan Özet – Fatih-Başakşehir: Muhafazakâr Mahallede İktidar ve Dönüşen Habitus, İletişim Yayınları, sosyoloji, 357 sayfa, 2019