Anatoli Vasilyeviç Lunaçarski – Sanat ve Edebiyat Üzerine (2009)

Döneminin önde gelen ideolog, eleştirmen ve gazetecilerinden Anatoli Vasilyeviç Lunaçarski, Sovyetler Birliği’nin ilk Halk Eğitim Komiseri olarak görev yaptı.

Sovyet sanat ve kültürünün geçmişin zengin mirası üzerinde yükselmesi ve devrimci kadroların klasik kültür mirasını çok yönlü özümsemesi gerektiğini savunan Lunaçarski’nin bir özgünlüğü de, sanat ve edebiyatı sadece siyaset açısından değil, alanın kendine özgü sorunları çerçevesinde ele almasıydı.

Yazarın bu eseri, Shakespeare, Marcel Proust, Heine, Jonathan Swift, Dostoyevski, George Bernard Shaw ve Richard Wagner gibi isimlerin sanatı konusundaki düşüncelerinden oluşuyor.

  • Künye: Anatoli Vasilyeviç Lunaçarski – Sanat ve Edebiyat Üzerine, çeviren: Ülker İnce, Kırmızı Yayınları, inceleme, 166 sayfa

Rabindranath Tagore – Firari (2009)

‘Firari’, Hintli şair, mistik, filozof, romancı, denemeci, oyun yazarı, müzisyen, ressam ve eğitim reformcusu Rabindranath Tagore’un, üç bölümden oluşan aynı isimli şiirinden oluşuyor.

Edebiyatının yanı sıra, siyasi tutumuyla da iz bırakan Tagore’un ‘Firari’sinden bir alıntı:

“Gölge gibi kayıp gidiyorsun, Ebedî Firârî, senin bu cisimsiz hücumun, etraftaki durgun mekândan bir ışık anaforu koparıyor.

 

Ölçülemez bir yalnızlığın ötesinden seni çağıran Sevgili için kalbin kayıplarda mı?

 

Saçlarının girift buklelerinin fırtınalı bir kargaşaya sürüklenmesi ve bir kolye parçalanırmış gibi yoluna alevli incilerin saçılması için yegâne neden, hevesindeki o sancılı acelecilik mi?

(…)”

  • Künye: Rabindranath Tagore – Firari, çeviren: Aytek Sever, Kırmızı Yayınları, şiir, 237 sayfa

Pierre-Jean Amar – Basın Fotoğrafçılığı (2009)

Pierre-Jean Amar ‘Basın Fotoğrafçılığı’nda, fotografik görüntünün yalnızca bir belge oluşturmakla kalmayıp, dünyadaki önemli olayları resimlemeye ve onlar hakkında bilgi vermeye nasıl yaradığını gösteriyor.

İmgenin belgesel amaçla kullanımının tarihçesini okurlara sunan Amar, bu kullanımın baskı teknikleriyle aldığı yeni biçimi de değerlendiriyor.

Amar, fotoğrafın önce belge, sonra da enformasyon aracı olarak kullanımını, fotoğrafın icadından İkinci Dünya Savaşı’na kadar yayılan bir dönemde inceliyor; bunun sosyal, ekonomik ve siyasal bağlamını irdeliyor.

  • Künye: Pierre-Jean Amar – Basın Fotoğrafçılığı, çeviren: İnci Çınarlı, Kırmızı Yayınları, fotoğrafçılık, 132 sayfa

Ali Cengizkan – Kırmızı Gün, Beyaz Gece (2009)

1977 yılında aylık dergilerde şiirlerini yayımlamaya başlayan Ali Cengizkan, Türkiye şiirinin özgün isimlerinden.

Eserleriyle birçok ödül kazanmış Cengizkan’ın elimizdeki kitabı, 1977-2009 yılları arasında yayımladığı şiirlerini bir araya getiriyor.

Cengizkan, kitapta yer alan ‘Şiirimiz’ başlıklı eserinde şöyle diyor:

“Gözönüne asılmalı kavganın şiiri

Yüreklerde okunmalı her zaman,

ki ben seni bir mayısta sevdim.

Makinalıyla yaşıyorsa insan,

Çiçek gibi koklamalı şiiri.

 

Ölülerimizden söz ederken şiir

Mutlu doğumları da anımsatmalı,

Namludaki çiçekleri anlatmalı

Dağlarda koparılanların şiiri

Yeşeren sevgilerden sözetmeli.

 

Ki bebeklerimiz güçlü yetişsin.”

  • Künye: Ali Cengizkan – Kırmızı Gün, Beyaz Gece, Kırmızı Yayınları, şiir, 589 sayfa

Louis Aragon – Aşk Şiirleri (2009)

Kuşkusuz aşk şiirleri dendiği zaman, Louis Aragon akla ilk gelen şairlerdendir.

Aragon’un aşk şiirlerinin yer aldığı elimizdeki kitap, şairin Türkçeye kazandırılan şiirlerinin farklı çevirilerine de yer veriyor.

Aragon’un, meşhur ‘Elsa’nın Gözleri’ şiirinin, Orhan Veli çevirisinden bir alıntı:

“Öyle derin ki gözlerin içmeye eğildim de

Bütün güneşleri pırıl pırıl orada gördüm

Orada bütün ümitsizleri bekleyen ölüm

Öyle derin ki her şeyi unuttum içlerinde

 

Uçsuz bir denizdir bulanır kuş gölgelerinde

Sonra birden güneş çıkar o bulanıklık geçer

Yaz meleklerinin eteklerinden bulutlar biçer

Göklerin en mavisi buğdayların üzerinde (…)”

  • Künye: Louis Aragon – Aşk Şiirleri, yayıma hazırlayan: Fahri Özdemir, Kırmızı Yayınları, şiir, 142 sayfa

Anwar Shaikh – Kapitalizm: Rekabet, Çatışma, Bunalımlar (2018)

Anwar Shaikh’ten, mübadele, üretim, maliyet, rekabet, para, makro-devingenlik, kâr, ücret konularını kuramıyla, geçmişiyle ve kanıtıyla eksiksiz şekilde ele alan bir kapitalizm yorumu.

Çağdaş gelişmiş kapitalizmi oluşturan iç içe geçmiş süreçleri bin sayfayı bulan, kapsamlı bir çözümlemeyle ortaya koyan Shaikh, hem Klasik ve Keynesgil iktisadı bir baştan diğer başa kuşatıyor hem de kapitalizme ilişkin yaratılmış yanıltmacalarla sıkı bir şekilde hesaplaşıyor.

Harikulade bir siyasi iktisat kitabı olarak önerebileceğimiz çalışma, gerçek soyutlamalara dayalı bir iktisat kuramı ortaya koyuyor ve böylece yalnızca iktisatçılara değil, kapitalizmin işleyişi, iç dinamikleri hakkında aydınlanmak isteyen her okura hitap ediyor.

  • Künye: Anwar Shaikh – Kapitalizm: Rekabet, Çatışma, Bunalımlar, çeviren: Ümit Şenesen, Kırmızı Yayınları, siyaset, 960 sayfa, 2018

Murat Katoğlu – Şematizmden Yaratıcılığa (2009)

Murat Katoğlu bu çalışmasında, Cumhuriyet Türkiye’sinde yüksek sanat ve kültür hayatının kamu hizmeti olarak kurumsallaşmasını, geçmişten günümüze uzanan geniş bir perspektifle irdeliyor.

Yazar bunu, Türkiye’nin son iki yüz yılı kapsayan, günümüzde de güncelliğini koruyan, modernleşme, yenileşme, çağdaşlaşma, Batılılaşma gibi çeşitli nitelemelerle anılan toplumsal değişimin sanat ve bilim açısından değerlendirerek yapıyor.

Katoğlu, Doğu-Batı sorunu olarak da daima tartışılan bu serüvenin, özellikle 20. yüzyılda ve Cumhuriyet Türkiye’sinde en köklü dönüşümleri yaşadığını savunuyor.

Yazarın, Cumhuriyet Türkiye’sindeki kurumsallaşma girişimlerini, söz konusu çabayı hedef alan eleştirileri de göz önünde bulundurarak, bütünlüklü bir şekilde değerlendirmesinin, çalışmanın dikkat çeken yönlerinden biri olduğunu söyleyebiliriz.

  • Künye: Murat Katoğlu – Şematizmden Yaratıcılığa, Kırmızı Yayınları, tarih, 212 sayfa

Joseph Heller – Sanatçının Yaşlı Bir Adam Olarak Portresi (2009)

Joseph Heller asıl ününü, ilk romanı ‘Catch-22’ ile yapmıştı.

1961’de yayımlanmış ve büyük beğeniyle karşılanmış bu roman, Türkçe’ye ‘Madde 22‘ adıyla çevrilmişti.

Heller, bir yazarın yaşadığı bunalım üzerinden, edebiyat dünyasının dönüm noktası eserlerine uğradığı elimizdeki romanında, ilk romanıyla büyük başarı kazanmış bir yazarın, bir anlamda kendisinin yaşadığı çıkışsızlığı anlatıyor.

İlk romanından daha başarılı bir roman yazamamanın sıkıntısını yaşayan karakter, ölmeden önce kaleme alacağı eseriyle hayalindeki başarıya ulaşmayı amaçlar.

Heller bu sıkıntıyı işlerken, okuru, edebiyat dünyasının önemli eserlerine doğru bir yolculuğa çıkarıyor.

  • Künye: Joseph Heller – Sanatçının Yaşlı Bir Adam Olarak Portresi, çeviren: Ülker İnce, Kırmızı Yayınları, roman, 223 sayfa

Bruno Cany – Filozof-Sanatçının Rönesansı (2018)

Bruno Cany’nin bu kısa ama etkili çalışması, Nietzsche’nin bir süre tutkulu bir biçimde ortaya koyduğu “filozof-sanatçı” kavramından yola çıkarak Platon’dan bugüne sanatçı-felsefe konusunda yürütülen tartışmalara önemli katkı sunuyor.

Cany, kitabın ilk bölümünde, Nietzsche’nin “filozof-sanatçı” kavramını, metafizik resmin yaratıcısı olarak kabul edilen Giorgio de Chirico’nun çalışmalarında ortaya konan düşüncenin görselleştirilmesi kavramıyla karşılaştırıyor.

Cany bunun yanı sıra, Jean-Pierre Faye’in fikirleri üzerinden “felsefi anlatı”yı, Platon ve Nietzscheci anlamda “düşünce tiyatrosu”nu, Eisenstein ve Artaud bağlamında “total imaj” pragmatiği gibi, sanatçı-felsefe kavramının alanına giren kimi ilgi çekici konuları da tartışıyor.

  • Künye: Bruno Cany – Filozof-Sanatçının Rönesansı, çeviren: Sevgi Türker Terlemez, Kırmızı Yayınları, sanat, 158 sayfa, 2018

 

Enis Batur – Taşrada Ölüm Dirim Hazırlıkları (2009)

‘Taşrada Ölüm Dirim Hazırlıkları’, Enis Batur’un 1972-1982 yılları arasındaki on yıllık sürede yazdığı şiirlerinden yapılmış bir seçme.

Kitapta yer alan ‘Ölü’m’ isimli şiir şöyle:

“İnatçı bir gölge gibi ardımda

iz sürdü ölüm. Gece sonu

bir pusuydu gece. Kapılar

kapalı, pervazlarda sızıntı

bile esirgenmiş, sessizlik

arttıkça artıyor; bir döşek,

bir kâse çorba, bir çift

yumuşak söz için seyiriyor

içim.

 

Dostlar uyuyorsunuz! Derin

ve kilitli. Sabah bir dürtüyle

uyanacak ve sürdüreceksiniz

tekerleğin çevrimini.

Rue de la Vieille Lanterne, bin

sekiz yüz altmış sekiz. Ben

Prometheus: Sizin için salacağım

ateşe küsüyorum.”

  • Künye: Enis Batur – Taşrada Ölüm Dirim Hazırlıkları, Kırmızı Yayınları, şiir, 179 sayfa