Marguerite Yourcenar – Piranesi’nin Karanlık Zihni (2021)

On sekizinci yüzyılda sıra dışı gravürlere imza atmış Piranesi, kendisinden sonraki edebiyat ve sanat dünyasını derinden etkiledi.

Marguerite Yourcenar da, bu “barok deha”nın eserlerine ve karanlık zihnine yakından bakıyor.

“Roma Manzaraları”, “Antik Roma Eserleri” ve “Düşsel Hapishaneler”, Venedikli mimar ve gravür sanatçısı Giovanni Battista Piranesi’nin (1720-1778) sanat tarihine damgasını vuran üç ayrı gravür dizisi.

‘Piranesi’nin Karanlık Zihni’, dünya edebiyatının köşe taşlarından Yourcenar’ın bu “barok deha”nın eserlerine ve zihin dünyasına dair derinlikli analizi.

Victor Hugo’dan Coleridge’e, kendisinden sonraki edebiyat ve sanat dünyasını derinden etkileyen Piranesi, Yourcenar’a göre, özellikle Roma’nın antikçağ eserlerini kendisinden sonrakilerin imgelemine yerleştirmiş kişidir.

“Hapishaneler” dizisindeyse şatafatlı mimari fantazmalar içine yerleştirdiği insancıklarla kasvetli bir dehşet duygusu yaratır.

Kitap, Roma’nın antik harabeleri arasında, saplantılı bir dehanın görsel ve metafizik dünyasının izinde, Yourcenar’ın rehberliğinde keyifli ve ilgi çekici bir yolculuk olarak okunabilir.

Çalışma, Enis Batur’un “Carceri, Piranesi’nin Kurmaca Hapisaneleri” adlı bir yazısını da barındırıyor.

  • Künye: Marguerite Yourcenar – Piranesi’nin Karanlık Zihni, çeviren: Elif Gökteke, sanat, 96 sayfa, 2021

Marguerite Yourcenar – Düş Parası (2015)

Marguerite Yourcenar bu çarpıcı romanında, İtalya’da Musolini diktatörlüğünün hüküm sürdüğü zor bir dönemde, tam olarak 1933 yılında her biri farklı kişilik ve hayallere sahip karakterlerin yaşadıklarını hikâye ediyor.

Hayat kadını Lina, yaşamını diktatörü yok etmeye adamış Marcella, çıkarcı Dida Ana ve yaşlı ressam Clément, romanda karşımıza çıkan unutulmaz karakterlerden.

‘Düş Parası’, bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlanan öykülerden oluşuyor.

Yourcenar, hepsi de bir şekilde birbiriyle ilişkili olan bu karakterlerin hikâyelerini, elden ele dolaşan 10 liretlik bir madeni para aracılığıyla anlatılıyor.

Para bir karakterden diğerine geçecek ve her geçişte hikâye bambaşka bir boyut kazanacaktır.

  • Künye: Marguerite Yourcenar – Düş Parası, çeviren: Roza Hakmen, Metis Yayınları, roman, 144 sayfa, 2015

Marguerite Yourcenar – Rüya ve Kader (2008)

Marguerite Yourcenar, hayatının bir döneminde gördüğü rüyalardan yola çıkarak ‘Rüya ve Kader’i kaleme almış.

Tabi Yourcenar’ın kendi rüyalarından hareketle bir nevi otobiyografik bir metne imza atması da kitabı ilgi çekici kılan hususların başında geliyor.

Rüya gören kişinin yaşadığı deneyimin şairin deneyimiyle benzerlik taşıdığını söyleyen Yourcenar, “rüya unsurlarının işlenmemiş halini, sonsuz sayıda çoğaltılabilecek simgesel çağrışımlarıyla bir sözlüğün sütunlarında sıralanan bayağı ya da ulvi kafiyelere benzetebiliriz.” diyor.

Yourcenar da kitabında, rüyaların sunduğu düzensiz imgeleri, kendine has tarzıyla bir araya getirip anlamlandırıyor.

  • Künye: Marguerite Yourcenar – Rüya ve Kader, çeviren: Roza Hakmen, Yapı Kredi Yayınları, anlatı, 134 sayfa

Matthieu Galey – Açık Gözler: Marguerite Yourcenar (2008)

Biyografi kitaplarıyla bilinen Matthieu Galey’in ‘Açık Gözler’i, Fransız yazar Marguerite Yourcenar’la yapılmış ve özellikle edebiyat tutkunlarını cezbedebilecek uzun soluklu bir söyleşiyi barındırıyor.

Yourcenar bu söyleşilerde, çocukluğundan başlayarak yetiştiği koşulları, ailesini, kendisini yazmaya iten etkenleri, yazarlığını, romanlarının yazılış süreçlerini, yazmanın onun için ne ifade ettiğini, kendisi için çok önemli olan ve neredeyse tüm hayatı boyunca süren seyahatlerini anlatıyor.

Yourcenar’ın romanlarının başat özelliklerinden olan tarihi ayrıntıların, bu söyleşileri asıl zenginleştiren, doyuran yön olduğunu da ayrıca belirtmekte fayda var.

  • Künye: Matthieu Galey – Açık Gözler: Marguerite Yourcenar, çeviren: Ayten Er, Doruk Yayınları, söyleşi, 391 sayfa