Ali Mert Taşcıer – Neoliberalizm, Yerelleşme ve Türkiye (2019)

Ülkelerin kendilerine özgü şartları, teoride aynı görünen ekonomik ve siyasi eğilimlerin uygulanmasında farklılıklara neden olur.

Türkiye de, bu ülkelere verilebilecek en iyi örneklerden biri.

Ali Mert Taşcıer’in bu nitelikli çalışması, hem liberalizmin tarihsel ve teorik macerasını izliyor hem de Türkiye’de liberal ve neoliberal süreçlerin yaşanmasındaki kendine has dinamikleri aydınlatıyor.

Taşcıer kitabının ilk bölümünde, liberalizmin temel ilkelerini ve neoliberalizme kadar geçirdiği evrimi izliyor.

Neoliberalizmin piyasa ve devlete nasıl baktığı, neoliberalizmin neden güçlü devlet aygıtına ihtiyaç duyduğu, neoliberal süreçte merkezileşme ve yerelleşme geriliminin sebepleri, bu bölümde ele alınan kimi konular.

Kitabın ikinci bölümü, neoliberalizmin Türkiye’deki gelişimini ekonomik ve idari anlamda izliyor.

Kitabın üçüncü ve son bölümü ise, Türkiye’de yerelleşme tartışmalarını, Osmanlı’nın son döneminden itibaren anayasalara göre dönemleştirerek irdeliyor.

Taşcıer burada, Türkiye tarihindeki tüm yerelleşme hedeflerine karşın, merkezileşmenin her seferinde daha da pekişerek arttığını gösteriyor.

  • Künye: Ali Mert Taşcıer – Neoliberalizm, Yerelleşme ve Türkiye, Tekin Yayınevi, inceleme, 365 sayfa, 2019

David Harvey – Neoliberalizmin Kısa Tarihi (2015)

Neoliberalizmin tarihsel gelişimini izleyen, sistemin dünya çapında zenginler lehine ve yoksullar aleyhine sebep olduğu büyük yıkımı gözler önüne seren bir eser.

Kitap, neoliberalleşmenin nereden geldiğinin ve dünya sahnesini nasıl bu kadar kuşatıcı bir şekilde istila ettiğinin politik-ekonomik öyküsü.

David Harvey, bununla da yetinmeyerek, bu öyküyü eleştirel bir şekilde ele alıyor; alternatif politik ve ekonomik düzenlemelerin tespiti ve inşası için bir çerçeve de sunuyor.

Harvey, neoliberalizmi aşmanın tek yolunun da, sadece neoliberalizmin değil, genelde sermayenin çelişkilerine otoriter değil sosyalist bir çözüm üretecek yerel muhalefet güçlerinin ve küresel bir toplumsal hareketin ortaya çıkmasıyla mümkün olduğunu belirtiyor.

Rızanın inşası, neoliberal devletin oluşumu, eşitsiz coğrafi gelişmeler ve Çin tarzı neoliberalizm üzerine yeniden ve derinlemesine düşünmek için birebir.

  • Künye: David Harvey – Neoliberalizmin Kısa Tarihi, çeviren: Aylin Onacak, Sel Yayıncılık, iktisat, 256 sayfa, 2015

Pierre Dardot ve Christian Laval – Dünyanın Yeni Aklı (2012)

  • DÜNYANIN YENİ AKLI, Pierre Dardot ve Christian Laval, çeviren: Işık Ergüden, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, siyaset, 462 sayfa

 

Bütünlüklü bir neoliberalizm eleştirisini yürüten ‘Dünyanın Yeni Aklı’, neoliberalizmin iktisadi bir ideoloji değil, genel bir rasyonalite, diğer bir deyişle bireylerin kendileriyle kurduğu ilişkileri belirleyen bir “varoluş kuralı” olduğunu gösteriyor. İki yazarın öne çıkan tezi, neoliberalizmin temel olarak bir akılsallık olduğu ve bu sıfatla, yalnızca yönetenlerin eylemini yapılandırmaya ve örgütlemeye yönelmekle kalmayıp, yönetilenlerin de tutumlarını yapılandırıp örgütlediğidir. Yazarlar, bu yeni akılla öznelliğin kurulması arasındaki ilişkiyi de, Michel Foucault’nun “yönetimsellik” kavramıyla açıklamaya koyuluyorlar.