Doğan Özlem – Türkçede Felsefe (2015)

Doğan Özlem’in yayımladığı yazı ve söyleşilerinden oluşan, Türkiye’de felsefenin geçmişi ve bugününü sorgulayan, bize özgü bir felsefe tarzının inşa edilip edilemeyeceğini tartışan bir kitap.

İkinci Meşrutiyet döneminde fikir hareketleri, felsefe geleneği ve Türkiye aydını, Cumhuriyet döneminde felsefe ve 1980’den sonra felsefe çalışmaları, kitaptaki kimi konular.

  • Künye: Doğan Özlem – Türkçede Felsefe, Notos Kitap

Tom McCarthy – C (2015)

Versoie’de büyülü bir dünyaya adım atan, yıllar sonra gözlemci pilot olarak 1. Dünya Savaşı’na katılan Serge Carrefax’ın sıra dışı hayatı.

Savaş sonrası Londra’sının yıkımı başta olmak üzere, dünya tarihinin dönüm noktalarına bizzat şahit olan Carrefax, hiç kaybetmediği heyecanı ve merakıyla bu anları adeta bir sünger gibi içine çekip bize yansıtır.

  • Künye: Tom McCarthy – C , çeviren: Kaya Genç, Notos Kitap

Ernst Cassirer – Kant’ın Yaşamı ve Öğretisi (2017)

Immanuel Kant felsefesinin tümü üstüne yazılmış bu en geniş kapsamlı ve nitelikli yapıt, özellikle üniversitelerin lisans ve lisansüstü düzeyde felsefe öğretimi veren birimleri için altın değerinde bir kaynak.

Bu klasikleşmiş kitabın yazılışının üzerinden neredeyse yüz yıl geçmesine rağmen, halen Kant felsefesi üzerine yapılmış en iyi çalışmalardan biri olarak kabul ediliyor.

Kant’ın gençlik ve öğrenim yıllarını anlatarak çalışmasına başlayan Cassirer, ardından Kant’ın temel metinlerini kronolojik bir sırayla ve ayrıntılı bir analizle çözümlemeye koyuluyor.

Cassirer’in çalışması, Kant’ın öğretisinin her yönüyle sunduğu özel sorunlara dalmadan, ancak sistemin temel çizgilerini ve Kantçı düşünce yapısının en önemli ve belirgin ana doğrultularını göstermesiyle önemli.

  • Künye: Ernst Cassirer – Kant’ın Yaşamı ve Öğretisi, çeviren: Doğan Özlem, Notos Kitap, felsefe, 579 sayfa, 2017

Horacio Quiroga – Aşk, Delilik ve Ölüm Öyküleri (2018)

Modern öykücülüğün Latin Amerika’daki öncülü sayılan Uruguaylı Horacio Quiroga, aynı zamanda tüm zamanların en iyi öykücülerinden biri olarak kabul ediliyor.

Julio Cortázar, Jorge Luis Borges ve Gabriel García Márquez’in yirminci yüzyıl başındaki öncülü sayılan Quiroga’nın bu muhteşem öykülerinde, doğayla ilişkili korku, hastalık, acı ve aşk egemen temalar olarak karşımıza çıkıyor.

Türkçeye ilk kez çevrilen bu öykülere, Arjantinli eleştirmen Abelardo Castillo’nun bir önsözü de eşlik ediyor.

Kitabı, özellikle yazar adayları açısından muhteşem kılan bir diğer husus da, Quiroga’nın öykü sanatı üstüne yazdığı dört denemesini barındırması.

  • Künye: Horacio Quiroga – Aşk, Delilik ve Ölüm Öyküleri, çeviren: Bülent Kale, Notos Kitap, öykü, 231 sayfa

Doğan Özlem – Persona (2014)

Felsefe, karşılaşma ve diyalogdur.

Özlem de, başka filozoflar ve başka metinlerle karşılaşmalarından yola çıkarak felsefi kavrayışının serüvenini bizimle paylaşıyor.

Yazar, Macit Gökberk’ten İsmail Tunalı’ya, Giambattista Vico’dan Jürgen Habermas’a birçok düşünürle diyalogunu, onlarla olan çakışma noktalarını ve fikirlerine itirazlarını dile getiriyor.

  • Künye: Doğan Özlem – Persona, Notos Kitap

Kolektif – Rus Öyküleri (2017)

Rus yazını özellikle 19. yüzyılın başlarından 20. yüzyıla, dünya edebiyatını derinden etkileyecek yazarlar ortaya çıkardı.

İşte bu şahane derleme de, söz konusu dönemde eser vermiş, kimisi meşhur, kimisi pek bilinmeyen 14 yazarın öykülerini sunuyor.

Kitapta öykülerine yer verilen yazarlar şöyle:

  • Nikolay Karamzin – Zavallı Liza
  • Aleksandr Bestujev-Marlinski – Korkunç Bir Fal
  • Vladimir Odoyevski – Yeni Yıl (Bir Tembelin Notları)
  • Aleksandr Puşkin – Maça Kızı
  • Nikolay Gogol – Kupa Arabası
  • Mihail Lermontov – Taman
  • İvan Turgenyev – Şçigrovsklu Hamlet
  • Fyodor Dostoyevski – Timsah
  • Aleksandr Levitov – Köye Gazete
  • Vladimir Korolenko – Garip Bir Kız
  • Vsevolod Garşin – Kırmızı Çiçek
  • Lev Tolstoy – Bir Delinin Notları
  • Anton Çehov – Tanıdıkların Evinde
  • Leonid Andreyev – Lazarus

Kitabın sonunda, öykülerine yer verilen yazarların kısa yaşamöyküleri de sunuluyor.

Rus edebiyatının en güzel örneklerinin yer aldığı sıkı bir antoloji arayanlar için kaçırılmayacak bir seçki.

  • Künye: Kolektif – Rus Öyküleri, hazırlayan: Mehmet Özgül ve Uğur Büke, Notos Kitap, öykü, 355 sayfa

Ahmet Haşim – Paris, Frankfurt… yahut Hiç! (2008)

Bir ilk olma özelliği taşıyan ‘Paris, Frankfurt… yahut Hiç!’, Ahmet Haşim’in Paris ve Frankfurt’a yapmış olduğu gezilere dair izlenimlerini bir araya getiriyor.

Şairin, bu gezilere dair izlenimleri, muhtelif kitaplarında kendilerine yer bulmalarına rağmen, yazık ki şu ana kadar, üç gezisi de tek bir kitapta toplanmamıştı.

Ahmet Haşim, 1928 ve 1929’da Paris’i, 1932 yılında da Frankfurt’u ziyaret etti.

İşte şairin, gezdiği yerlerden ufak ayrıntılar ve farklı imgeler toplayarak kaleme aldığı yazıları, bu deneyimi özgün bir üslupla tasvir ediyor.

Haşim’in, Avrupa’yı bir şairin gözü ve duygularıyla bakışı ve tasvir edişi ise, metni özgün kılan unsurların başında geliyor.

  • Künye: Ahmet Haşim – Paris, Frankfurt… yahut Hiç!, yayına hazırlayan: Serdar Soydan, Notos Kitap, gezi, 115 sayfa

Jean Webster – Sevgili Düşmanım (2008)

Olgunluk döneminde hayata gözlerini yuman Jean Webster’ın ‘Sevgili Düşmanım’ isimli bu eserinin ilk baskısı 1915 yılında yapıldı.

Webster’ın bu romanı, ‘Uzun Bacaklı Baba’ isimli eseri ile birlikte, Amerika’da yetimhanelerin kötü şartlarını gözler önüne seren ve bu sorunun ülkede tartışılmasının yolunu açan eserler olarak öne çıkıyor.

‘Sevgili Düşmanım’, sıradan, sorunsuz dünyasında mutlu mesut yaşarken, bölgede bulunan John Grier Yetimler Yurdu’na yönetici olduktan sonra hayatı muazzam bir şekilde dönüşen Sallie McBride’in öyküsüyle dikkat çekiyor.

McBride için yetimhanede çalışmak ilk başlarda çok sıkıntılı olsa da, daha sonra bu farklı dünyayı keşfederken, kendisiyle ve üyesi olduğu toplumla da yüzleşecektir.

Buradaki deneyim, McBride için olgunluğa giden yolun başlangıcını oluşturuyor ve kendi iç sesine kulak vermesini, kendine varmasını da sağlıyor.

  • Künye: Jean Webster – Sevgili Düşmanım, çeviren: İbrahim Yıldız, Notos Kitap, roman, 262 sayfa

 

Konfüçyüs – Erdemin Ardından Git (2008)

‘Erdemin Ardından Git’, Çin’in en büyük düşünürü ve siyaset kuramcısı Konfüçyüs’ün öğrencileriyle yaptığı konuşmalardan yapılan bir derlemeye dayanıyor.

Konfüçyüs’ün tüm öğretisinin ahlak temeline dayanması ve insana sonsuz güveni düşünüldüğünde, kuşkusuz tüm dünyada kendisine yönelen ilginin de şifresi çözülmüş olur.

İşte Konfüçyüs’ün öğrencileri tarafından derlenen bu kitaptaki aforizmalar da, başlıklar halinde, düşünürün öğrencileriyle yaptığı sohbetlerden bir demet sunuyor.

Kitapta, Konfüçyüs’ü tanıtan bir yazının bulunduğunu da ayrıca belirtelim.

  • Künye: Konfüçyüs – Erdemin Ardından Git, çeviren: Işıtan Gündüz, Notos Kitap, aforizma, 149 sayfa

Lev Şestov – Dostoyevski ve Nietzsche: Trajedinin Felsefesi (2017)

Tam adıyla Lev İsaakoviç Şestov, tüm çalışmalarında geleneksel akılcı felsefeye karşı, merkezinde insanın varoluş çelişkilerinin olduğu trajedi felsefesini koydu.

‘Dostoyevski ve Nietzsche’ için de, Şestov’un bu tavrının doruğa ulaştığı yapıtlardan biri diyebiliriz.

İkisi de ışığı aramış, ama nihayetinde dipsiz bir bataklığı keşfetmiş Dostoyevski ve Nietzsche, bize trajedi konusunda neler söyler?

Şestov, ruh ikizi olarak tanımladığı Dostoyevski ve Nietzsche’nin hayatlarının ve düşüncelerinin izini sürüyor ve bu iki isimde modern anlamda trajik düşüncenin asıl ifadesini bulduğunu belirtiyor.

Şestov’un 1903’te yayımlanan kitabı hem Dostoyevski ve Nietzsche’nin düşüncelerini kavramak açısından değerli hem de trajediyi, felsefi sistemlerin kabul edemeyeceği şekilde, bizzat felsefenin bir konusu olarak ele alıp tartışmasıyla önemli.

  • Künye: Lev Şestov – Dostoyevski ve Nietzsche: Trajedinin Felsefesi, çeviren: Kayhan Yükseler, Notos Kitap, felsefe, 226 sayfa