Otto Rank – Psikoloji ve Ruh (2025)

Otto Rank’ın bu çalışması, ruh ile psikoloji arasındaki karmaşık ilişkiyi derinlemesine inceleyen temel bir çalışmadır. ‘Psikoloji ve Ruh’ (‘Seelenglaube und Psychologie. Eine prinzipielle Untersuchung über Ursprung, Entwicklung und Wesen des Seelischen’), ruhsal olanın kökenlerini, gelişimini ve özünü anlamaya yönelik prensipli bir soruşturma yürütür. Psikolojinin ortaya çıkışıyla birlikte ruh kavramının geçirdiği dönüşümleri ve bu iki alan arasındaki potansiyel çatışma noktalarını ele alır. Rank’a göre, ilkel insanın ruh inançları, ölüm korkusu ve yaşamı anlamlandırma çabasıyla yakından ilişkilidir. Bu inançlar, ritüeller, mitler ve dinsel pratikler aracılığıyla toplumsal olarak paylaşılır ve bireyin psikolojik yapısını şekillendirir.

Kitapta, psikolojinin bilimselleşme süreciyle birlikte ruh kavramının nasıl nesneleştirildiği ve incelenmeye çalışıldığı tartışılır. Rank, geleneksel ruh anlayışının psikolojik teorilerdeki yerini sorgular ve ruhsal olanın sadece soyut bir inanç sistemi olmadığını, aynı zamanda bireyin iç dünyasını, motivasyonlarını ve davranışlarını derinden etkileyen psikolojik bir gerçeklik olduğunu savunur. Ruh ve beden arasındaki dualizm eleştirilirken, psikolojik süreçlerin ruhsal deneyimlerle nasıl iç içe geçtiği vurgulanır. Rank, bireysel psikolojinin gelişiminde ruh inançlarının oynadığı rolü, özellikle çocukluk dönemi deneyimleri ve kültürel etkileşimler bağlamında analiz eder. Ruhsal kavramların, bireyin kimlik oluşumu, değer yargıları ve anlam arayışı üzerindeki etkileri detaylı bir şekilde incelenir.

Rank, psikolojinin ruh inancından tamamen bağımsız düşünülemeyeceğini, zira insan deneyiminin temelinde ruhsal bir boyutun var olduğunu ileri sürer. Ancak, bu ruhsal boyutun dinsel dogmalarla sınırlı olmadığını, bireysel ve toplumsal psikolojik süreçlerle sürekli etkileşim halinde olduğunu savunur. Kitap, ruh inancı ve psikoloji arasındaki diyalektik ilişkiyi anlamaya yönelik kavramsal bir çerçeve sunar. Rank, her iki alanın da insan doğasını ve deneyimini anlamak için farklı perspektifler sunduğunu ve bu perspektiflerin birbirini tamamlayabileceğini öne sürer. Sonuç olarak, eser, ruhsal olanın psikolojik anlamını ve psikolojinin ruh inancıyla olan kaçınılmaz bağını derinlemesine keşfeden önemli bir çalışmadır.

  • Künye: Otto Rank – Psikoloji ve Ruh, çeviren: Orhan Düz, Albaraka Yayınları, psikoloji, 184 sayfa, 2025

Otto Rank – Sanat ve Sanatçı (2022)

Otto Rank, ‘Sanat ve Sanatçı’ adlı kitabında sanatın birey ve toplumla olan ilişkisine yoğunlaşmakta ve sanatçının, sanat eseri ortaya koyma güdüsünü ele almaktadır.

Freud’un sanat ve nevroza dair fikirlerini kültürel bir bağlamda işleyen bu kitap, Henry Miller ve Anais Nin başta olmak üzere 20. yüzyılın birçok yazar ve düşünürü üzerinde etkili oldu.

‘Sanat ve Sanatçı’, sanatçıyı bireysel güdülerinin de ötesinde din, mitoloji ve sosyal perspektiflerden değerlendiriyor.

Rank’ın psikoloji ve psikanaliz alanlarında sahip olduğu geniş bilgi birikimi; antropoloji ve kültürel tarih gibi disiplinleri de kapsayarak insan doğasına ilişkin geniş bir anlayışa ulaşıyor.

Kitap ayrıca, sanatçı ve eserini disiplinler arası bir bağlamda inceleyerek okuruna, genel manada sanat teorisine dair bir perspektif sunuyor.

  • Künye: Otto Rank – Sanat ve Sanatçı, çeviren: Orhan Düz, Albaraka Yayınları, sanat, 384 sayfa, 2022

Peter L. Rudnytsky – Psikanalizi Okumak (2010)

Peter Rudnytsky ‘Psikanalizi Okumak’ta, çeşitli türlerdeki önde gelen psikanaliz metinlerini çözümlüyor; edebi eleştiri açısından teorik önem taşıyan meselelere odaklanarak edebiyat ve psikanaliz arasındaki ortak yüzeyleri irdeliyor.

Çalışma bunun yanı sıra, Freud ile onun Rank, Ferenczi ve Groddeck gibi en parlak ve özgün üç müridinin görüşlerini geniş bir çerçevede inceliyor.

Psikanalizi disiplinlerarası bir okumaya tabi tutan ve edebiyat ile psikanaliz arasındaki diyalektik ilişkiyi çözümleyen yazar, ayrıca, “ilişkisel gelenek”ten yorumbilime kadar, psikanaliz çalışmalarının temel eksenini oluşturan kavramları da masaya yatırıyor.

  • Künye: Peter L. Rudnytsky – Psikanalizi Okumak, çeviren: Beyza Sumer Aydaş, Dost Kitabevi, psikanaliz, 340 sayfa

Otto Rank – Hakikat ve Gerçeklik (2018)

Otto Rank, özellikle psikanaliz ile felsefe, edebiyat ve sanatı ilişkilendiren eserler ortaya koymasıyla psikanaliz geleneğinde önemli yere sahip.

Rank’ın ‘Hakikat ve Gerçeklik’ adlı bu kitabı da, kendisinin geliştirdiği irade psikolojisini ayrıntılı bir şekilde ortaya koyuyor.

Rank, bireyin iç dünyasıyla dış dünya arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkiye yön veren uyuşma, kopuş ve çelişkileri irdeliyor.

Kitaptan birkaç alıntı:

“Nevrotik denen insanlar toplumun devasını arayacağı hasta insan sınıfını temsil etmezler, onlar daha ziyade modern insan tipinin aşırı gelişmiş örneklerini temsil ederler.”

“Yalnızca hatanın içinde yaşam vardır; bilmek ölümdür.”

“Napolyon gibi general ya da başvekil olmak ona yetmez, kralların arasında imparator unvanıyla anılmak ister, hatta tüm evrenin hâkimiyetini ister. Benliğin kaçınılmaz trajedisi ve ayrıca bundan kaynaklanan suçluluk burada yatmaktadır.”

“Freudcu içerik kendisini Batının dini ahlak kisvesi altına gizler; bunun içerisinde kişi acı çekmeye devam eder ve bireysel problemleri çözmekte başarısızlığa uğrar. Böylece modern insan nihayet nevroz yönünden paramparça olur.”

“Kimse hakikat ile yaşayamaz. İnsan yaşayabilmek için, hem sanat, din, felsefe, bilim ve sevgi gibi dışsal yanılsamalara, hem de dışsal olanı belirleyen içsel yanılsamalara ihtiyaç duyar.”

“(İ)nsanın temel gelişimi için anlamlı olan yalnızca ruhani ilkedir.”

  • Künye: Otto Rank – Hakikat ve Gerçeklik, çeviren: Şirin Etik, Pinhan Yayıncılık, psikanaliz, 128 sayfa, 2018