Sibel Buket – Gümüşten Bir Gece (2014)

16 kısa öyküden oluşan bir ilk kitap.

Hayatın hayhuyu içinde dönüp içlerine bakan ve kendilerini sorgulayan insanlar, öykülerin ortak paydasını oluşturuyor.

Yazar, kitaba adını veren öyküsünde de, Ay’da bir gece geçiren ve burada kaybettiği annesiyle buluşarak, hayatın gelip geçiciliği ve kaybedişler üzerine dertleşen karakterinin yaşadıklarını hikâye ediyor.

  • Künye: Sibel Buket – Gümüşten Bir Gece, Yeni İnsan Yayınevi

Gustave Flaubert–Bibliyomani (2017)

Gustave Flaubert’in başyapıtı ‘Madame Bovary’den çok önce, henüz 14 yaşında iken yazdığı ilk öyküsü.

Gerçek bir olaydan yola çıkarak bu güzel öyküyü yazmış Flaubert, henüz çok erken yaşlarında olmasına rağmen geleceğin büyük bir kalemiyle karşı karşıya olduğumuzu müjdeliyor.

Öykü, Barcelona’nın dar bir sokağında kitap satan Giacomo’nun hikâyesini anlatıyor.

Giacomo, kitapları tutku derecesinde sevmektedir.

Fakat şimdi Giacomo’nun bu tutkusu öyle aşırı bir hal almıştır ki, artık kendisi kitapların niteliklerine bile bakmadan onları biriktirip durmaktadır.

Flaubert’in “Ketum olduğu kadar hayalperest, nemrut olduğu kadar mahzun bir adamdı; tek bir düşüncesi, tek bir sevdası, tek bir tutkusu vardı: Kitaplar.” şeklinde tanımladığı, insanlarla arası hiç iyi olmayan, asık suratlı ve çirkin, kitap biriktirme saplantısıyla boğuşan Giacomo’nun dünyasına hoş geldiniz.

  • Künye: Gustave Flaubert – Bibliyomani, çeviren: Ayberk Erkay, Sel Yayıncılık, öykü, 72 sayfa, 2017

Didem Elif – Aşk Bir Kadın Hastalığıdır (2008)

‘Aşk Bir Kadın Hastalığıdır’, genç yazar Didem Elif’in ilk kitabı.

Kendisini kutluyor, eserlerinin devamını diliyoruz.

Daha çok kent hayatında geçen öyküler, hayattaki hüzünlü ayrıntılar kadar, rutinin içine gizlenmiş, ilk başta görülemeyen muazzam coşkuyu da barındırıyor.

Elif’in kısa öyküleri ayrıca, ayrıntıları iyi gözlemlemeleriyle de dikkat çekiyor.

Kitaba adını veren öyküde ise, bir tesadüf sonucu nişanlısının kendisini aldattığını öğrenen kadın karakterinin yaşadıkları anlatılıyor.

Bilhassa bu öyküde aldatma konusunun anlatımını ilgi çekici kılan başlıca husus, aşk ile kadınların biyolojik ve ruhsal özellikleri arasındaki ilişkiyi güçlü ifadelerle işlemesi.

  • Künye: Didem Elif – Aşk Bir Kadın Hastalığıdır, Pupa Yayınları, öykü, 128 sayfa

Nurullah Kuzu – Kırkyama (2014)

Şiirden feyz alarak yola çıkan, insanın evrensel hallerini dert edinen öyküler.

Nurullah Kuzu, okurunu toplumsal ve kişisel çatışmalara davet ederken, yalnızlığıyla boğuşan, sonu gelmez arayışlarla yön bulmaya çalışan, fakat her halükarda hayatın kaybedeni olan bireyin hikâyesini sunuyor.

Kitabın, 2014 Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülü’nü kazandığını da hatırlatalım.

  • Künye: Nurullah Kuzu – Kırkyama, Varlık Yayınları

Füsun Akatlı – Öykülerde Dünyalar (2008)

‘Öykülerde Dünyalar’ isimli bu kitap, Füsun Akatlı’nın öykü ve öykü yazarları üzerine kaleme aldığı denemelerini bir araya getiriyor.

Akatlı, son dönem Türkiye edebiyatının en zengin ve verimli türü olarak tanımladığı öykü türünde emek veren birçok yazara odaklandığı denemelerinde, hem ele aldığı yazarı hem de öyküsünü inceleme/eleştiri süzgecinden geçiriyor.

Haldun Taner, Yusuf Atılgan, Tomris Uyar, Nezihe Meriç, Füruzan, Leyla Erbil, Selçuk Baran, Sevgi Soysal, Oğuz Atay, Ferit Edgü, Orhan Duru, Adalet Ağaoğlu, Peride Celal, Selim İleri, Hulki Aktunç, Murathan Mungan, Nedim Gürsel, Abidin Dino ve Necati Tosuner, Akatlı’nın lezzetli denemelerine konu olan isimlerden birkaçı.

  • Künye: Füsun Akatlı – Öykülerde Dünyalar, Kırmızı Yayınları, deneme, 268 sayfa

Ülkü Tamer – Alleben Öyküleri (2008)

Ülkü Tamer’in Gaziantep’i boydan boya geçen bir dereden adını alan ‘Alleben Öyküleri’, yazarın ‘Sitti Zeynep’, ‘Çete İsmail’, ‘Şekerci Asım’ ve ‘Macı Hüseyin’ isimli öykülerini bir araya getiriyor.

Sevgi ve hüznün ağır bastığı öyküler, Tamer’in Gaziantep’te geçirdiği çocukluk döneminden anılarla kurulmuş.

Anlatılan bu dönemin insan sıcaklığı, sevgi, vefa, dostluk ve hayal gücüyle çerçevelenmesiyle de, öykülerin günümüzde neredeyse yok olan birçok değeri okura yeniden hatırlattığı söylenebilir.

Yeni bir baskıyla sunulan ve Fethi Naci’nin “…Şu gayri insanileşmiş ülkemizde ilaç gibi geldi bana Ülkü Tamer’in hikâyeleri.” diyerek övdüğü öyküler, Tamer’i yeniden okumak için iyi bir fırsat.

  • Künye: Ülkü Tamer – Alleben Öyküleri, Kırmızı Yayınları, öykü, 95 sayfa

Anton Çehov – Parti (2008)

‘Parti’, Anton Çehov’un siyasî yönleri ağır basan bir uzun öyküsü.

Çehov’un beş bölüme ayırdığı bu öyküsünde, siyasal arenadaki çatışmaların aile içine yansıması anlatılıyor.

Bu yansıma, Pyotr Dimitriç ve karısı Olga Mihaylovna’nın yaşadıkları üzerinden veriliyor.

Yazar, siyasetin insanları birleştirirken aynı zamanda birbirinden uzaklaştırmasını, bu iki ismin merkezinde bulunduğu bir ailenin siyasetle alt üst olan ilişkileri yoluyla veriyor.

Çehov’un öyküleri içinde ayrı bir yeri olan ‘Parti’, ustayı farklı bir yönüyle okumak için şahane bir fırsat.

  • Künye: Anton Çehov – Parti, çeviren: Onur Kaya, Altın Bilek Yayınları, öykü, 80 sayfa

Kolektif – Çağdaş Sloven Öyküleri (2008)

Osman Deniztekin tarafından hazırlanıp Türkçeye kazandırılan ‘Çağdaş Sloven Öyküleri’ adlı bu antoloji, önde gelen on üç Sloven yazarın öykülerini bir araya getiriyor.

Sloven edebiyatı çok gelişmemiş olmakla birlikte, devlet desteğiyle yayınlanan dergileri ve bedava hizmet veren, halka açık kütüphanelerinin çokluğuyla gelişme vaat eden bir edebiyat.

Günümüzde bu dergilerden en çok bilinenleri de, Nova Revija, Literatura ve Sodobnost.

Bu dergilerde geleneksel yazarlar kadar, genç kuşaktan modern yazarlara da yer verilmekte.

Antoloji için, Sloven edebiyatının karakteristik özelliklerini taşıyan örnekler barındırmasıyla ilgi çekiyor diyebiliriz.

  • Künye: Kolektif – Çağdaş Sloven Öyküleri, hazırlayan ve çeviren: Osman Deniztekin, Varlık Yayınları, öykü, 215 sayfa

Henry James – Hayalet Hikâyeleri (2008)

Henry James’in gerilim öyküleri, kendisinin yazma serüveninde önemli bir ağırlık noktası oluşturuyor.

Zira bu öykülerin, James’in ustalığının doruğa ulaştığı metinler olduğu ve daha sonraki yazın kuşaklarını büyük ölçüde etkilediği bilinir.

İşte ‘Hayalet Hikâyeleri’nde, James’in, ‘Eski Giysilerin Romansı’, ‘Hayalet Kiracı’, ‘Owen Wingrave’ ve ‘Yürek Burgusu’ gibi gerilim türünde yazdığı dört güzel öyküsü bulunuyor.

İki kız kardeş arasındaki kıskançlık; bir babanın pişmanlığı; asker olmak istemeyen bir gencin yaşadığı kararsızlık ve bir dadının iki küçük çocuğu korumak için giriştiği mücadele, bu öykülerin konuları.

  • Künye: Henry James – Hayalet Hikâyeleri, çeviren: İpek Babacan, Turkuvaz Kitap, öykü, 230 sayfa

Kolektif – Yiğit İken Ölenlere: 12 Mart Öyküleri Antolojisi (2008)

Hürriyet Yaşar’ın hazırladığı ‘Yiğit İken Ölenlere’ isimli antoloji, Türkiye’nin usta kalemlerinin yapıtlarında, 12 Mart askeri darbesinin izini sürüyor.

Darbe dönemini ve sonrasında yaşanan büyük yıkımı metinlerine katık eden bu isimlerin, yaşananların sonraki kuşaklara edebiyat yoluyla aktarılması anlamında önemli bir görev üstlendikleri kuşkusuz.

Darbe döneminde ve sonrasında yaşananlar, alt üst olan toplumsal hayat, öykülerin asıl çerçevesini oluşturuyor.

Kitapta ayrıca, 12 Mart’ın yarattığı tahribata odaklanan, bu darbenin 12 Eylül’e giden yolu nasıl döşediğini anlatan, Hürriyet Yaşar’ın kaleme aldığı bir yazı da bulunuyor.

  • Künye: Kolektif – Yiğit İken Ölenlere: 12 Mart Öyküleri Antolojisi, hazırlayan: Hürriyet Yaşar, Can Yayınları, antoloji, 280 sayfa