Niall Ferguson – Colossus (2024)

İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünyanın son resmî imparatorluğu kendisine tabi topluluklara özgürlük vererek emperyal konumundan feragat etmek zorunda kaldı.

Artık “üzerinde güneş batmayan ülke” nitelemesini sürdürecek ne gücü ne de takati kalmıştı.

Büyük Britanya’dan doğan güç boşluğu ve Sovyetleri Birliği’nin hızlı yükselişi karşısında Amerika Birleşik Devletleri, yeni bir emperyal güç olarak ortaya çıktı.

Gelgelelim hiçbir zaman o özendiği Büyük Britanya İmparatorluğu gibi bir başarı elde edemedi.

ABD ezici askerî, ekonomik ve kültürel hakimiyetine rağmen iradesini diğer uluslara kabul ettirme konusunda hep isteksiz oldu, istediği nadir zamanlardaysa başarılı olamadı.

Zorba bir kolluk gücü gibi dünyanın dört bir köşesinde operasyonlar yürüttü ama Kore’den Vietnam’a, Afganistan’dan Ortadoğu’ya, Latin Amerika’dan Güneydoğu Asya’ya kadar birçok bölgede hezimete uğradı.

  • Peki ama neden?

Niall Ferguson salgın hastalıkları kontrol altına almak, tiranları devirmek, yerel savaşları sona erdirmek ve terör örgütlerini ortadan kaldırmak için yirmi birinci yüzyılda “imparatorluk rejiminin” her zamankinden daha gerekli olduğunu yazıyor.

Ancak ABD kendini gücünü inkâr ediyor ve küresel gücün getirdiği siyasi ve ahlaki sorumlulukları kabul etmiyor.

‘Colossus’ bu cesaret eksikliğinin ABD’ye nasıl yıkım getireceğini orijinal tezler üzerinden irdeliyor.

Büyük Britanya, Birinci Dünya Savaşı ve Rothschild ailesine dair nitelikli çalışmalarıyla tanınan meşhur tarihçi Niall Ferguson ‘Colossus: Amerikan İmparatorluğu’nun Yükselişi ve Çöküşü’nde ABD’nin tarihi ve 21. yüzyıldaki konumu üzerine ufuk açıcı bir çalışmaya imza atıyor.

  • Künye: Niall Ferguson – Colossus: Amerikan İmparatorluğu’nun Yükselişi ve Çöküşü, çeviren: Oğuz Satır, Kronik Kitap, tarih, 400 sayfa, 2024

Ünal Gündoğan – Amerikan Yüzyılı (2009)

Ünal Gündoğan, genel okuyucuyu hedefleyen ‘Amerikan Yüzyılı’nda, Amerika Birleşik Devletleri’nin son yüz yıl içerisindeki yükselişinin hikâyesini, temel bazı olaylardan yola çıkarak anlatıyor.

Kitap, genel olarak, bugün dünyanın hegemonik gücü olma iddiasını taşıyan Amerika’nın yükselişinin ve zaman içerisindeki evriminin öyküsünü vermesiyle önemli.

Çalışmasında ilk olarak ABD’nin kurulmasına ve zaman içerisinde güç biriktirmesine odaklanan Gündoğan, ardından Sovyetler Birliği’nin çöküşünü inceliyor ve bu çöküşün ABD açısından sonuçlarını değerlendiriyor.

Gündoğan çalışmasının son bölümünde de, 11 Eylül saldırılarının ABD’ye ne gibi etkilerde bulunduğunu analiz ediyor.

  • Künye: Ünal Gündoğan – Amerikan Yüzyılı, Adres Yayınları, tarih, 350 sayfa

Nancy J. Davis ve Robert V. Robinson – Dinsel Hareketler ve Sosyal Refah (2015)

Mısır’da Müslüman Kardeşler, İsrail’de Sefarad Tevrat Muhafızları, İtalya’da Komünyon ve Kurtuluş, ABD’de Kurtuluş Ordusu…

Nancy Davis ve Robert Robinson’ın kaleme aldıkları bu çalışma, dünya çapında tanınmış, farklı ülkelerden dört dinsel hareketin dayandığı tarihsel, siyasi ve toplumsal kaynakların kapsamlı bir analizini sunuyor.

  • Künye: Nancy J. Davis ve Robert V. Robinson – Dinsel Hareketler ve Sosyal Refah, çeviren: Hasan Şen ve Balım Sultan Yetgin, İletişim Yayınları

Peter Galbraith – Irak’ın Sonu (2007)

  • IRAK’IN SONU, Peter Galbraith, çeviren: Mehmet Murat İnceayan, Doğan Kitapçılık, siyaset, 240 sayfa

‘Irak’ın Sonu’nun yazarı Peter Galbraith için, “Kürtlerin Arabistanlı Lawrence’ı” nitelemesi yapılmıştı. Galbraith, alt başlığı ‘Ulus Devletlerin Çöküşü mü?’ olan kitabında, Kuzey Irak’taki faaliyetlerini anlatıyor. Yazarın hem Amerikan hem de Irak karar süreçlerine bizzat katılımı hatırlandığında, kitabın önemi daha da artıyor. Dolayısıyla kitap, Galbraith’in sadece Kürtlerle olan maceralarını değil, ABD’nin Irak işgaline eleştirel açıdan bakmasıyla da değer kazanıyor. Galbraith’in 2003 yılında, hükümetinden ayrılmasıyla beraber, ABD politikalarını daha rahat eleştirmeye başladığını ve kitapta bu eleştirel bakışın egemen olduğunu da belirtelim.