Ahmet İnsel – Düzen ve Kalkınma Kıskacında Türkiye (2025)

Ahmet İnsel’in bu kitabı, Türkiye’nin kalkınma sürecinde devletin oynadığı merkezi ve karmaşık rolü ekonomi-politik bir perspektiften inceliyor. ‘Düzen ve Kalkınma Kıskacında Türkiye: Kalkınma Sürecinde Devletin Rolü’ (‘La Turquie entre l’ordre et le développement. Eléments d’analyse sur le rôle de l’Etat dans le processus de développement’), Cumhuriyet’in kuruluşundan günümüze kadar Türkiye’deki kalkınma stratejilerini, bu stratejilerin altında yatan ideolojileri ve devletin bu süreçlerdeki müdahaleci veya düzenleyici rolünü detaylı bir şekilde analiz ediyor. Kitap, Türkiye’nin hem siyasi istikrarı (düzen) sağlama çabasını hem de ekonomik kalkınmayı (gelişme) hızlandırma hedefini aynı anda nasıl sürdürdüğünü ve bu iki amacın çoğu zaman birbiriyle nasıl çeliştiğini gösteriyor. Yazar, bu gerilimin, Türkiye’nin kalkınma modelinin temelini oluşturduğunu ve devletin bu çelişkiyi nasıl yönettiğini veya yönetemediğini irdeliyor.

İnsel, Türkiye’nin kalkınma deneyimini farklı dönemlere ayırarak inceliyor: Erken Cumhuriyet’in devletçi sanayileşme politikaları, çok partili hayata geçişle birlikte artan liberalleşme eğilimleri, askeri darbelerin kalkınma üzerindeki etkileri ve 1980 sonrası neoliberal dönüşüm. Bu süreçlerde devletin ekonomik aktör olarak rolünün, piyasa ile ilişkisinin ve toplumsal sınıflar üzerindeki etkisinin nasıl değiştiğini ortaya koyuyor. Kitap, özellikle devletin ekonomiye müdahalesinin, bir yandan kalkınmayı desteklerken, diğer yandan rekabeti nasıl engellediğini, yolsuzluğa nasıl zemin hazırladığını ve belirli çıkar gruplarını nasıl desteklediğini de eleştirel bir gözle değerlendiriyor. Kalkınmanın sadece ekonomik göstergelerle sınırlı olmadığını, aynı zamanda toplumsal adalet, demokratikleşme ve insan hakları gibi unsurları da içermesi gerektiğini vurguluyor.

‘Düzen ve Kalkınma Kıskacında Türkiye’, Türkiye’nin kalkınma serüveninin sadece ekonomik bir hikâye olmadığını, aynı zamanda derin siyasi, kültürel ve ideolojik boyutları olan bir süreç olduğunu gösteriyor. İnsel, devletin Türkiye’deki kalkınma paradigmalarını nasıl belirlediğini, uyguladığını ve bu süreçlerin toplumsal yapıyı nasıl dönüştürdüğünü akademik bir titizlikle analiz ediyor. Kitap, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik tarihini anlamak isteyenler için önemli bir referans niteliğinde.

  • Künye: Ahmet İnsel – Düzen ve Kalkınma Kıskacında Türkiye: Kalkınma Sürecinde Devletin Rolü, çeviren: Ayşegül Sönmezay, İletişim Yayınları, iktisat, 271 sayfa, 2025

Ahmet İnsel ve Michel Marian – Ermeni Tabusu Üzerine Diyalog (2010)

‘Ermeni Tabusu Üzerine Diyalog’, İttihat ve Terakki yönetiminin yaptıklarını soykırım olarak tanımlayan Michel Marian ile bunu insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak niteleyen Ahmet İnsel’in diyaloğundan oluşuyor.

Marian ve İnsel, ailelerinin hikâyelerini birbirine anlatıyor.

Bu hikâyeler aslında, imparatorluğun iki zıt ucunda yaşayan ve 20. yüzyıl başlangıcının hummaları ve karışıklıklarının ortasında kalmış, biri Ermeni diğeri Türk iki ailenin yaşadığı gerçekler olmalarıyla dikkat çekiyor.

Kitap, bu topraklarda yakın tarihte yaşanmış en büyük insanlık dramlarından biriyle yüzleşmeye, acıları paylaşmaya davet ediyor.

  • Künye: Ahmet İnsel ve Michel Marian – Ermeni Tabusu Üzerine Diyalog, yayına hazırlayan: Ariane Bonzon, İletişim Yayınları, siyaset, 165 sayfa

Ahmet İnsel – Türkiye Toplumunun Bunalımı (2019)

Ahmet İnsel’in ilk baskısı 1990’da yapılan ‘Türkiye Toplumunun Bunalımı’ şu cümleyle açılıyor:

❝Türkiye toplumu bir yüzyıldan beri dünya değiştirme sancısıyla yaşıyor.❞

Şimdi genişletilmiş baskısıyla raflardaki yerini alan kitap, ülkenin sancılı modernleşme sürecinin toplumsal dinamiklerini kavramak açısından önemli saptamalar barındırıyor.

İnsel burada, çağdaşlaşma sürecinin toplumsal sorunlarından liberalizm ile muhafazakârlığın Türkiye’ye ilişkin tahayyüllerine, Türkiye’nin kronik rejim bunalımından iktidarda bulunmalarını olağanüstü şartlara borçlu olanlara, siyasal ve iktisadi bir bütün olarak devletçilikten silahlı kuvvetlerin siyasete etkilerine ve Türkiye’nin parlamenter düzeninde siyaset yapmanın belli başlı zorluklarına pek çok konuyu tartışıyor.

Ahmet İnsel, Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi krizi analiz etmekle kalmıyor, bu bunalımın arzulanır bir toplumsal dinamiğe dönüşmesinin koşulları üzerine de düşünüyor.

Akademik veya bilimsel jargona başvurmayan, anlaşılabilir, açık bir üslupla yazılmış kitabın da her seviyeden okura hitap ettiğini de söylemeliyiz.

  • Künye: Ahmet İnsel – Türkiye Toplumunun Bunalımı, İletişim Yayınları, siyaset, 328 sayfa, 2019

Kolektif – Siyaset (2014)

İdeolojiden devletin örgütlenmesine, siyasal şiddetten demokrasiye, medya ve siyasetten temsiliyete, siyaset bilimi alanına giren temel ve klasik kavramlar için nitelikli bir kaynak kitap.

Yüksel Taşkın’ın editörlüğünü üstlendiği, farklı yazarların katkıda bulunduğu kitapta,

  • Modern siyasal hayatta kurumların doğuşu ve küreselleşmesi,
  • İdeoloji,
  • Dünya görüşü ve ideoloji,
  • Devletin örgütlenmesi,
  • Demokrasi,
  • Siyasetin toplumsal aktörleri,
  • Anayasa, yasama, yürütme ve yargı,
  • Siyasi partiler ve parti sistemleri,
  • Temsiliyet ve seçimler,
  • Medya ve siyaset,
  • Siyaset, iktisat ve iktisat ideolojisi gibi konular irdeleniyor.

Söz konusu kavram, kurum ve süreçlerin devlet veya iktidar merkezli değil, sivil toplum odaklı belirlenmelerine özen göstermesi, çalışmanın bir diğer artısı.

Kitaba, yazılarıyla katkıda bulunan isimler ise şöyle: Tanıl Bora, Ahmet Murat Aytaç, Alev Özkazanç, Evren Balta, Menderes Çınar, Murat Yüksel, Mete Kaan Kaynar, Sezgi Durgun, Ahmet Demirel, Çağdaş Üngör ve Ahmet İnsel

  • Künye: Kolektif – Siyaset, editör: Yüksel Taşkın, İletişim Yayınları

Ahmet İnsel ve Ümit Kıvanç – Ergenekon’a Gelmeden (2008)

Ahmet İnsel ve Ümit Kıvanç’ın kaleme aldıkları ‘Ergenekon’a Gelmeden’, Türkiye’de gündemi alt üst eden Ergenekon örgütünü, bu örgütün arka planındaki devlet zihniyetine odaklanarak analiz ediyor.

Dolayısıyla kitap, Ergenekon’u, küçümsendiği şekliyle sadece bir “devlet çetesi” olarak değil, yakın tarihte tanık olunan “Susurluk”, “Şemdinli” gibi yapılanmaların bir parçası şeklinde ve Türkiye’nin resmi devlet felsefesiyle yakın ilişkileri çerçevesinden değerlendiriyor.

Ergenekon soruşturması vesilesiyle, Genelkurmay bünyesinde bazı isimlerin topluma çekidüzen verme çabalarına tanık olduk.

Yazarlar bu tavrın, devlet katından topluma bakış tarzıyla ilişkili olduğunu belirterek olup bitenleri bu çerçeveden irdeliyor.

  • Künye: Ahmet İnsel ve Ümit Kıvanç – Ergenekon’a Gelmeden, Birikim Yayınları, siyaset, 111 sayfa

Étienne Balibar, Ahmet İnsel ve Pınar Selek – Şiddet, Siyaset ve Medenilik (2014)

‘Şiddet, Siyaset ve Medenilik’te, Étienne Balibar, Ahmet İnsel ve Pınar Selek, çoklukla aşırı biçimler alan günümüz şiddet biçimleri üzerine düşünüyor.

Balibar, şiddet ve siyasete dair tartışmaları başlatarak bu olguya dair kimi felsefi soruları paylaşırken, Pınar Selek ataerkillik, kapitalizm, heteroseksizm ve milliyetçilik gibi tahakküm biçimlerinin ve Türkiye’de toplumsal mücadelelerin kazanımları ve zorluklarının dökümünden hareketle, Türkiye’deki feminist ve anti-militarist hareketleri irdeliyor.

Ahmet İnsel ise, otoritarizm ve şiddet ile bunların tarihten gelen hayaletlerinin geleceğe yansımalarına odaklanıyor.

  • Künye: Étienne Balibar, Ahmet İnsel ve Pınar Selek – Şiddet, Siyaset ve Medenilik, derleyen: Marie-Claire Caloz-Tschopp, İletişim Yayınları, siyaset, 80 sayfa

Ahmet İnsel – Sosyalizm (2010)

  • SOSYALİZM, Ahmet İnsel, Birikim Yayınları, siyaset, 215 sayfa


‘Sosyalizm’, son onbeş yılda, sol siyasetin bugünü ve yarını konusunda Ahmet İnsel’le yapılmış söyleşilerden oluşuyor. Söyleşilerden bir kısmı, ilk kez bu kitapta yayımlanıyor. Sosyalizm tahayyülünde süreklilik ve kopuş; bir özgürlük ideali taşıyıcısı olarak sol; Türkiye ve dünyadaki yeni sol arayışlar ve çok-kimlikli öznelerin sol siyasette nasıl bir rol oynayabileceği, kitaptak söyleşilerde karşımıza çıkan konulardan birkaçı. İnsel’in buradaki söyleşilerinde ağırlıklı olarak, özgürlük ve eşitliğin birbirini tamamladığı bir sosyalizmin nasıl yeniden tasarlanabileceği irdeleniyor; sosyalist ütopyanın dünü, bugünü ve geleceği tartışılıyor.