Henri Mendras, Jean Etienne – Sosyolojinin Kurucuları (2024)

Bu kitap bir sosyolojik düşünce tarihi değildir.

Dört büyük sosyolog bu kitapta kendi namına değil, çağdaş sosyologlara faydalı olmaya devam ettikleri için incelenmiş.

Her birinin dehası, modern toplumları anlamak amacıyla genel bir paradigma geliştirirken, aynı zamanda bu paradigmayı kusursuzlaştırmak ve yorumlayıcı bir toplum kuramına dönüştürmek için özel tanımlayıcı çalışmalar yürütmeleridir.

Genelleme ve ampirik araştırma arasında gidip gelmek sosyal bilimlerin, hatta aslında tüm bilimlerin başvurduğu bir yaklaşımdır.

Toplumu okumaları kadar yöntem konusundaki dersleri de sosyal bilimlere yeni giriş yapanların ilgisini çekmelidir.

Tocqueville, Marx, Weber ve Durkheim’den her biri kendi açıklama anahtarına vardı: Eşitliğin ilerlemesi, sınıf mücadelesi, toplumsal rollerin farklılaşması ve akılcılaştırma (rasyonalizasyon) her zaman çağdaş sosyologlar tarafından incelenen mekanizmalar oldu.

Bu makro-sosyolojik karşılaştırmacılık örnek teşkil etmeye devam ediyor; geleceğin sosyologları olsun ya da olmasın, tüm genç beyinler bu yaklaşımdan beslenmelidirler.

  • Künye: Henri Mendras, Jean Etienne – Sosyolojinin Kurucuları: Tocqueville, Marx, Durkheim, Weber, çeviren: Zuhal Karagöz, Albaraka Yayınları, sosyoloji, 220 sayfa, 2024

Cengiz Çağla – Tocqueville ve Özgürlük (2023)

Cengiz Çağla, ‘Tocqueville ve Özgürlük’te, 19. yüzyılın önde gelen düşün insanlarından Alexis de Tocqueville’in demokrasi ile özgürlükler arasındaki gergin ve çelişkili ilişkiyle ilgili ufuk açıcı analizini ele alıyor.

Demokrasinin özgürlüğü hayata geçirecek olanaklar ortaya çıkardığı gibi, onu kısıtlayacak, hatta boğacak bir zemin de yarattığına dikkat çeken Tocqueville’in hayatını özetleyip, tespit ve çözümlerini aktardıktan sonra, bunların çağımız siyaset düşünündeki yankılarını, besledikleri tartışmaları irdeliyor.

Tocqueville’e göre demokrasi esas enerjisini “koşulların eşitliği” arayışından alır.

Özgürlük ise bir ideal, siyasal alana ilaveten gelenek ve ahlâk alanında da bulunması gereken bir erdemdir.

Onun bu yaklaşımı, özgürlük perspektifinden hareket ederek çağdaş demokrasiye demokrasi ilkelerinin içinden yapılmış en önemli eleştirilerden birini dile getirme imkânı verir.

Bu nedenle, günümüzde demokrasilerin özgürlükler alanında sergiledikleri yalpalamalara Tocqueville’in keskin tespitleri ışık tutmaya devam ediyor.

Kitaptan bir alıntı:

“Kendi küçük dünyasına kapanan, kişisel çıkarlarından başka bir şeyi düşünmeyen bireylerden oluşan toplum, çoğunluk tiranlığına ve yumuşak despotizme kapı aralamaktadır. Tocqueville, moderniteyi radikal olarak sorunsallaştıran eleştirel düşünürlerden biridir Modernite ile özgürlük hem çelişmekte hem de uyuşabilmektedir. Dolayısıyla, özgür geleneklerin var oldukları yerlerde korunması, olmadıkları yerlerde de yaratılması için çaba gösterilmesi önem kazanmaktadır.”

  • Künye: Cengiz Çağla – Tocqueville ve Özgürlük, İletişim Yayınları, siyaset, 292 sayfa, 2023

Alexis de Tocqueville – Amerika’da Demokrasi (2016)

Alexis de Tocqueville’in Amerika seyahatinin ürünü olan, ona asıl ününü kazandırmış kitabı.

Yazar klasikleşmiş yapıtında, ABD’de o tarihte yürürlükte olan demokratik sistemin ayrıntılı bir betimlemesini ve çözümlemesini sunuyor, ayrıca demokrasi olgusunu felsefi ve sosyolojik düzeyde tartışıyor.

Uzun bir unutulmuşluğa terk edildikten sonra, 1960’lardan itibaren yeniden hatırlanan kitap, hem çok iyi bir siyasal gözlemcinin eseri, hem başat bir siyaset felsefesi eseri ve hem de bir sosyoloji klasiğidir.

Tocqueville, ağırlıklı olarak Amerika’yı, aynı zamanda Amerika ile Avrupa’yı karşılaştırdığı kitabında, koşulların eşitliği, özgürlük fikri ve din,  efendilerle hizmetkârları arasındaki ilişkiler, ademi merkeziyet ve merkeziyetçilik, demokrasinin kendi içinden yeşeren despotik eğilimler ve bunlara karşı üretilen demokratik engeller gibi pek çok konuyu tartışıyor.

  • Künye: Alexis de Tocqueville – Amerika’da Demokrasi, çeviren: Seçkin Sertdemir Özdemir, İletişim Yayınları

Alexis de Tocqueville – Demokratik Zorbalık (2019)

Alexis de Tocqueville’in 1835-1840 yıllarında iki cilt olarak kaleme aldığı ‘Amerika’da Demokrasi’ adlı çalışması, genel olarak demokrasinin erdemlerini, risklerini, dinamiklerini çözümleyen klasik bir yapıttır.

Tocqueville bu eseriyle büyük bir başarı yakaladığı gibi, modern toplumun ve siyaset biliminin öncü düşünürü oldu.

‘Demokratik Zorbalık’ ise, ‘Amerika’da Demokrasi’nin dördüncü bölümünü oluşturuyor.

Kısa olmakla birlikte, demokrasinin bugün de karşı karşıya bulunduğu açmazları ortaya koyması ve çözüm önerileri sunmasıyla önem arz eden kitabında Tocqueville, Amerika’nın toplumsal yapısını derinlemesine analiz ediyor, ayrıca genç Amerikan demokrasisinin siyasal sistemi üzerine özgün gözlem ve değerlendirmeler sunuyor.

Kitabın en dikkat çekici katkılarından biri, Avrupa’da yaşanan siyasi gelişmeler, kamu yönetimi sistemleri, güncel sorunlar ve çözüm yollarını, Amerikan sistemiyle karşılaştırmalı bir çözümlemeyle irdelemesi.

Bunu yaparken liberalizmin ön plana çıkardığı özgürlükle, sosyalizmin temel aldığı eşitlik kavramları arasında bir denge kurmaya çalışan Tocqueville, ayrıca sivil toplum destekli katılımcı demokrasi modelini ortaya koyuyor.

Bu model, bilindiği gibi, çağdaş demokrasi anlayışının kurucu öğelerinden biri olarak kabul ediliyor.

Kitap, özellikle çağdaş demokrasilerin yaşadığı sorunlar düşünüldüğünde güncelliğini hâlâ yitirmeyen, Tocqueville düşüncesinin ana hatlarını özetleyen ve daha da önemlisi, demokrasinin bugün de çokça tartışılan bazı kavramlarının kökenlerini ortaya koymasıyla çok önemli.

Kitaptan birkaç alıntı:

“Bir halkta koşullar eşitlendiği ölçüde bireyler daha küçük, toplum daha büyük görünür ya da daha doğrusu, her bir yurttaş tüm diğerlerine benzer hale geldiğinden kalabalıkta kaybolur ve artık bizzat halkın engin ve ihtişamlı imgesinden başka bir şey seçilmez olur.”

“Demokratik ülkelerde yaşayan insanların ne üstleri ne astları ne de alışıldık ya da gerekli görülen paydaşları olduğundan, kendi içlerine kapanmaya çok daha meyilli olurlar ve kendilerini başkalarından yalıtılmış halde değerlendirirler.”

“Eşitlik aşkının eşitlikle birlikte durmadan büyümesi doğaldır; eşitliğe olan aşkımızı tatmin ettikçe büyütürüz.”

“Egemen doğal ve tartışmasız olarak tüm yurttaşların üstünde yer aldığından hiçbirinin onda gözü kalmaz ve hepsi de tüm o ayrıcalıkları kendi eşitlerinden alıp ona teslim ettiklerine inanır.”

  • Künye: Alexis de Tocqueville – Demokratik Zorbalık, çeviren: Ebru Erbaş, Can Yayınları, siyaset, 64 sayfa, 2019

Ariel Salzmann – Osmanlı Ancien Régime’i (2011)

 

Osmanlı tarihçisi Ariel Salzmann eldeki yetkin çalışmasında, Osmanlı’nın ancien régime’inde (eski rejim), hükümetin kökenlerini araştırıyor.

Yazarın çalışmasında, oldukça özgün bir tarz ortaya koyduğunu belirtelim.

Zira Salzmann, Alexis de Tocqueville’in meşhur eseri ‘L’ancien régime et la Révolution’daki düşüncelerini, 18. yüzyıl Osmanlısı’nın devlet yapısını gözeterek yorumluyor.

Salzmann, Tocqueville’in Osmanlı’ya gelmesi ve burada devlet arşivlerini incelemesi halinde, modern devlete dair kuramlarının farklı olup olamayacağını sorguluyor ve böylece, modern devlet konusunda Tocqueville’in görüşlerine rakip fikirleri de araştırıyor.

  • Künye: Ariel Salzmann – Osmanlı Ancien Régime’i, çeviren: Ayşe Özdemir, İletişim Yayınları, tarih, 309 sayfa