Betül Çotuksöken – Antropontoloji (2023)

Dünyaya ve bilgiye yönelişin temelinde insan varoluşunun her şeyi belirlediği yadsınamaz.

İnsanın varoluşu ise arada kalmışlıkla karakterize olur.

Dışdünya-düşünme-dil arasındaki ilişkileri inceleyen bir etkinlik olarak felsefe de hiç kuşku yok ki “tarihsel özne”nin, bu arada kalmışlığı yaşayan insanın ürünüdür.

İşin bir de diğer tarafı var: varolanlar dünyası.

Varolanları, var dediğimiz şeyleri yalnızca dışdünya boyutuna sıkıştırmayıp buna dilin ve düşünmenin ürünlerini de eklediğimizde, daha geniş bir perspektife sahip bir ontolojiye (varlıkbilgisine) duyulan ihtiyaç daha da artacaktır.

Uzun yıllardır insan, varlık, bilgi, dil felsefesi ve etiğin temel sorunlarıyla uğraşmakta olan Betül Çotuksöken, bu kitabında işte bu iki ucu bir araya getiren yeni bir kavramla karşımıza çıkıyor: antropontoloji.

Antropontoloji, insanın nasıl bir varlık olduğunu, onun söylemini ya da tarihselliğini ihmal etmeden varlığın bilgisine olan yönelimi ifade eden bir kavram.

Bu bakımdan, felsefi bir bakış açısı olduğu kadar felsefenin temel bir disiplini… Betül Çotuksöken bu kitabıyla insana, bilgiye ve dış dünyaya dair tüm konulara yeni bir gözle bakmayı öneriyor…

  • Künye: Betül Çotuksöken – Antropontoloji: Ya Da İnsan-Varlık Bilgisi, Alfa Yayınları, felsefe, 256 sayfa, 2023

Betül Çotuksöken – Antropontoloji ya da İnsan-Varlıkbilgisi (2018)

Felsefe bilginin nesnesiyle, söz konusu nesnenin kavramı ve sözcüğü arasındaki ilişkiye yönelir ve daha geniş ölçekte de insanın dünyayla ve bilgiyle olan ilişkileri üzerinde durur.

Bu durumda sorulacak asıl soru şudur: felsefi düşünmenin ve felsefi bilginin ortak paydası nedir?

Betül Çotuksöken bu soruya, “arada olmak” yanıtını veriyor.

Başka bir deyişle felsefe, diğer bütün bilme etkinliklerinin dışında ve ötesinde, “arada olan” bir etkinliktir.

Çotuksöken bu kitabında, insanla felsefe arasındaki “arada olma” ortak paydasından yola çıkarak felsefenin doğasıyla insanın doğası arasında ya da insanın doğasıyla felsefenin doğası arasında bağ kuruyor ve felsefenin varolana yönelttiği keskin bakışın sonucunda görülenlerin neler olduğunu ortaya koyuyor.

Kitabın ilk bölümündeki yazılar, felsefenin temel disiplininin antropontoloji olduğunu temellendirmeye girişiyor, ikinci bölümde ise, antropontolojik yaklaşımın ışığında insan, dünya ve bilgi arasındaki ilişkilere yönelik sorunlar ele alınıyor.

Birinci bölümdeki kavramsal açılımlar, ikinci bölümde daha da ayrıntılandırılıyor.

Çotuksöken’in temel savı, arada olan bir etkinlik olarak felsefenin temel disiplininin antropontoloji, insan-varlıkbilgisi ya da insan-ontolojisi olduğudur.

Bu yeni varlık felsefesi ya da yeni ontoloji insan-varlık felsefesidir, insan-varlıkbilgisidir ya da insan-ontolojisidir, başka bir deyişle antropolojik ontolojidir, antropontolojidir.

Sonuç olarak bu çalışma, yazarın ‘Felsefi Söylem Nedir?’ kitabından bu yana sürekli yöneldiği dışdünya-düşünme-dil ilişkilerini, insan-dünyabilgi ilişkilerini bu kez antropontolojik yaklaşımla ele almasıyla alana özgün bir katkı sunuyor.

  • Künye: Betül Çotuksöken – Antropontoloji ya da İnsan-Varlıkbilgisi, Notos Kitap, felsefe, 232 sayfa, 2018

Mehmet Akkaya – Filozofça 2 (2009)

Mehmet Akkaya, DEM televizyonunda ‘Düşünce Kervanı’ isimli programın yapımcısı.

Her hafta farklı konukları ağırlayan Akkaya, felsefe konulu nadir programlardan birine imza atıyor.

Akkaya, ‘Filozofça’ serisinin ikinci kitabında ise, Türkiye’nin düşünce ikliminde yer etmiş isimlerle yaptığı söyleşileri ve bu isimlerle ilgili değerlendirmelerini paylaşıyor.

Kitapta felsefe, sanat, tarih, edebiyat, ahlak, estetik, müzik ve tiyatro gibi konular irdeleniyor.

Kitap için söyleşi yapılan isimler ise şöyle:

Afşar Timuçin, Taner Timur, Ömer Naci Soykan, Betül Çotuksöken, Nihat Behram, Cengiz Gündoğdu, Erkan Oğur, Yıldız Silier, Haşmet Zeybek, Murat Belge, Sevim Gündüz, Sevgi İyi, Eren Omay ve Cengiz Çakmak.

  • Künye: Mehmet Akkaya – Filozofça 2, Belge Yayınları, felsefe, 407 sayfa

Nermi Uygur – Bütün Eserleri 2 (2017)

Nermi Uygur’un bir süre önce, yine aynı yayınevi tarafından yayımlanan ‘Bütün Eserleri’nin ilk cildine burada yer vermiştik.

Şimdi de Uygur’un külliyatını tamamlayan dizinin ikinci cildi de yayımlandı.

Mantık, dil, edebiyat, sanat, kültür felsefesi gibi alanlarda uzun yıllara yayılan birikimi bulunan Uygur’un eserleri, yeni kuşaklar için altın değerinde.

Bu ikinci ciltte, Uygur’un 1981-2004 arasında kaleme aldığı kitapları yer alıyor.

Buradaki kitaplar ise, şöyle:

  • Yaşama Felsefesi
  • Kültür Kuramı
  • Bunalımdan Yaşama Kültürü
  • Çağdaş Ortamda Teknik
  • İçi Dışıyla Batı’nın Kültür Dünyası
  • Tadı Damağımda
  • Başka-Sevgisi
  • Dipten Gelen
  • Denemeli Denemesiz
  • İçimin Sesi
  • Eşekler, İkindiler, Yetişimler

Bu ciltte de, Betül Çotuksöken’in, Uygur’un düşün ve yazın dünyasına ışık tutan aydınlatıcı bir önsözü yer alıyor.

  • Künye: Nermi Uygur – Bütün Eserleri 2, Yapı Kredi Yayınları, 1616 sayfa

Nermi Uygur – Bütün Eserleri 1 (2016)

Nermi Uygur, Türkiye düşün ve yazın dünyasının büyük simalarından.

Kendisinin mantık, dil, edebiyat, sanat, kültür felsefesi gibi alanlarda uzun yıllara yayılan birikimi bulunmakta.

Dolayısıyla onun eserlerinden hâlâ öğrenilecek çok şey var.

İşte Uygur’un 1958-1979 yılları arasında yayımlanan kitaplarına kronolojik olarak yer veren elimizdeki ‘Bütün Eserleri’nin bu ilk cildi, tam da bu anlamda ihtiyaca karşılık veriyor.

İki cilt olarak tasarlanan çalışmanın ikinci cildi ise, ilerleyen zamanlarda yayımlanacak.

Uygur’un bu ciltte yer alan kitapları ise şöyle:

  • Edmund Husserl’de Başkasının Beni Sorunu
  • Dilin Gücü
  • Felsefenin Çağrısı
  • Dünyagörüşü
  • Güneşle
  • İnsan Açısından Edebiyat
  • Türk Felsefesinin Boyutları
  • Kuram-Eylem Bağlamı: Çözümleyici Bir Felsefe Denemesi
  • Dil Yönünden Fizik Felsefesi

Kitabın, Betül Çotuksöken’in aydınlatıcı önsözüyle yayımlandığını da belirtelim.

  • Künye: Nermi Uygur – Bütün Eserleri 1, Yapı Kredi Yayınları, 1548 sayfa

Kolektif – İoanna Kuçuradi: Çağın Olayları Arasında (2014)

  • İOANNA KUÇURADİ: ÇAĞIN OLAYLARI ARASINDA, editör: Betül Çotuksöken, Gülriz Uygur ve Hülya Şimga, Tarihçi Kitabevi, sempozyum, 507 sayfa

Türkçe ve İngilizce makalelerden oluşan elimizdeki çalışma, felsefe alanında ülke düşüncesine önemli katkılar sunmuş İoanna Kuçuradi’ye bir armağan. Kitabın ilk bölümü, çağdaşları arasında Kuçuradi’nin yeri, Kuçuradi’de durum etiği, Kuçuradi ve Antik Yunan felsefesi, Kuçuradi’de negatif çevre etiği, felsefe-edebiyat ilişkisi bağlamında Kuçuradi’nin çalışmaları ve bir insan hakları savunucusu olarak Kuçuradi gibi, kendisinin düşünce dünyasına odaklanan yazılardan oluşuyor. Kitabın devamında ise, felsefi sorundan zihin felsefesine, felsefi diyalogun imkanlarından bilim felsefesine, felsefenin güncel kimi konuları irdeleniyor.