Kolektif – Kürtler ve Cumhuriyet (2023)

Türkiye’nin bir ulus-devlet formunda süregelen yüz-yıllık oluşum serüvenine yönelik yürütülen her tartışmada, katmanlı yapılara sahip iki pozisyonun esaslı roller üstlendikleri söylenebilir: Kürtlerin Cumhuriyeti ve Cumhuriyetin Kürtleri.

Altı çizilen bu pozisyonlar, birbiriyle iç içe geçen farklı düzeylerde birçok karşılaşmanın başlangıç zeminleri olarak da görülebilir.

Bir yanıyla şiddet, inkâr ve asimilasyon gibi varlığı nesne kategorisine indirgeyen stratejilerin öne çıktığı gözlemlenirken; diğer yanıyla direniş, kolektif hafıza ve özerklik\bağımsızlık gibi özne olmaya çağrı yapan kurucu pratikler göze çarpıyor.

Peki, bu pozisyonların özgünlüklerini ve aralarındaki etkileşimlerin yan-sımalarını sorgulayabilmek nasıl mümkün olabilir?

‘Kürtler ve Cumhuriyet’, farklı akademik disiplinlerden ve araştırma metotlarından faydalanarak bahse konu olan bu pozisyonları bütünlüklü bir şekilde ele alarak, özellikle Kürt Çalışmaları alanı ile diyalog halinde olan ve başarılı araştırmalara imza atmış 100 farklı sesi bir araya getiren kapsamlı bir derleme kitap çalışması.

Bu çalışma, okuruna Kürtler ve Cumhuriyet arasındaki ilişkisellikleri belirli temalar ya da olgular üzerinden analiz edebilmeyi sağlarken, olası en geniş perspektifle resmin bütününe dair bir kanaatin oluşmasına katkı sunuyor.

  • Künye: Kolektif – Kürtler ve Cumhuriyet, derleyen: Ayhan Işık, Gülay Kılıçaslan, Behzat Hiroğlu, Kübra Sağır, Çağrı Kurt, Dipnot Yayınları, siyaset, 1016 sayfa, 2023

Kolektif – Affetmenin Politikası (2023)

Elinizdeki kitap affetmenin, bağışlamanın imkânı ya da imkânsızlığını tartışıyor.

Affetmeyi, bağışlamayı, özür dilemeyi, helalleşmeyi, siyasal bağışlamayı, bağışlamanın kederini, politik af ve politik özür dilemeyi, genel af ve özel affı, onarıcı adaleti, hukuki af düzenlemelerini, politik bir enstrüman olarak affı, modern siyasetle af ilişkisini, yas tutmayı, geçmişle yüzleşmeyi, yaralarımızı, yaşamı savunmayı, oyunbozanlığı, sükûtu, uzlaşmayı, direniş imkânlarını, umudun ve hıncın birlikteliğini çeşitli veçheleriyle, kavramsal ya da öznel olarak, tarihsel süreçler içinde masaya yatırıyor.

“Bağışlamanın unutmak olmadığını,” bağışlamanın “ısmarlama unutuşa” hizmet ettiğini, “kötülülüğün” de bağışlama kadar güçlü olduğunu, “cezalandırılamaz olanın bağışlanamayacağını, bağışlanamaz olduğu düşünülenin de cezalandırılamaz olduğunu”, “bağışlamakla özgürlük arasındaki ilişkiyi”, “hınç etiğini”, “felaketi tanıklığın değil edebiyatın anlatabileceğini”, “yaralarımızı” “yaralanabilirliğimizi ve bunun temelinde kurulan yaşamın dönüşümüne dair imkânların peşine düşen bir zeminde kurulan sorumluluğumuzu” derinlemesine irdeliyor.

Feryal Saygılıgil’in derlediği kitaba Sevilay Çelenk, Ali Çakmak, Fatmagül Berktay, Nesrin Uçarlar, Tanıl Bora, Umut Tümay Arslan, Cansu Muratoğlu, Hülya Dinçer, İlkay Özküralpli, Işıl Çoklar Okutkan, Nimet Altıntaş, Hatice Çoban Keneş, Kayuş Çalıkman Gavrilof, Sibel Kır ve Sare Öztürk katkıda bulunmuş.

  • Künye: Kolektif – Affetmenin Politikası, derleyen: Feryal Saygılıgil, Dipnot Yayınları, siyaset, 384 sayfa, 2023

Kolektif – Bir Büyük Dönüşümden Kesitler (2023)

Ülkesinde yeri olmadığını düşünen, ülkesini artık sevmeyen, tanıyamayan ve hatta ülkesine artık katlanamayan insanların sayısı, Türkiye’de çok can yakıcı bir biçimde deneyimlense de, dünyanın pek çok yerinde hızla artıyor.

Bu kitlesel yabancılaşmanın hem sebeplerinden hem de semptomlarından biri, anaakım partilerin üzerinde anlaştıkları temel değer ve kuralları ifade eden siyasi merkezin çok sayıda ülkede çarpıcı bir çöküş içinde olması.

Aşırı sağ birçok ülkede hem boşalan merkezi dolduruyor hem de hâlihazırda zaten var olan azınlık, göçmen, kadın ve eşcinsel düşmanlıklarının üzerinde yükseliyor.

Elinizdeki kitap Türkiye’deki ve dünyadaki çoklu ve eşzamanlı kriz, çalkantı ve belirsizlikleri, düşüş ve yükselişleri, çöküş ve inşaları, umut ve umutsuzlukları, güçlenme ve güçsüzleşmeleri büyük tehditler ve fırsatlar barındıran bir Büyük Dönüşüm olarak görüyor ve bu dönüşümün çeşitli veçhelerini farklı sol perspektiflerle anlamaya ve analiz etmeye çalışıyor.

Türkiye ve dünyadaki büyük dönüşümü küresel bir çerçeve ve duyarlılıkla ele alan kitaptaki yazılar, Cumhuriyetin 100. yılı vesilesiyle yapılan değerlendirmelere önemli bir katkı niteliğinde.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Alev Özkazanç, Barış Ünlü, Bülent Batuman, Bülent Eken, Delal Aydın, Egemen Özbek, Esra Sarıoğlu, Faruk Alpkaya, Kaan Ağartan, Selahattin Demirtaş, Şükrü Argın.

  • Künye: Kolektif – Bir Büyük Dönüşümden Kesitler: Dünya ve Türkiye, derleyen: Barış Ünlü, Bülent Eken, Dipnot Yayınları, siyaset, 320 sayfa, 2023

Cengiz Güneş – Türkiye’de Kürt Ulusal Hareketi (2023)

“Kürt Sorunu” Türkiye’nin güncel siyasi hayatının tartışmasız düğüm noktasını oluşturuyor.

Her cenahtan farklı seslerin yarattığı gürültü ortasında meselenin kökenine dair şu soru, kaba cepheleşme yüzünden, gözden kaçırılıyor: Kürt hareketi neden ve nasıl oluştu?

Cengiz Güneş’in çalışması, bu hareketin tarihsel gelişimini Kürt kaynaklarına dayanarak, Kürt hareketi ile Türk sosyalist hareketi arasındaki gerilim ve yakınlaşma noktalarını inceleyerek ve sonunda protestodan direnişe dönüşen söylemin ulusal hareket içerisinde nasıl cisimleştiğine odaklanarak sarih şekilde çözümlüyor.

Güneş’in, Kürt hareketinin “ulusal kurtuluş” ve “demokratik” diye nitelediği iki temel söyleminin nasıl oluşup şekillendiği ve bugüne ulaştığını tarihsel süreç içerisinde sergilediği elinizdeki çalışma, Türkiye’nin siyasi hayatındaki en yakıcı probleme ilişkin gerçekçi bir tablo sunuyor.

Cengiz Güneş bu kitabında Kürt hareketinin tarihini ve direniş söyleminin oluşumunu akademik açıdan tartışmakla kalmıyor; aynı zamanda bu söylemin kurulmasında müzik, televizyon, kültürel etkinlikler, Newroz kutlamaları gibi olayların ve iletişim kanallarının nasıl önemli bir paya sahip olduğunu da gözler önüne seriyor.

  • Künye: Cengiz Güneş – Türkiye’de Kürt Ulusal Hareketi: Direnişin Söylemi, çeviren: Eflâ-Barış Yıldırım, Dipnot Yayınları, siyaset, 360 sayfa, 2023

Mustafa Kemal Coşkun – Sınıfın Duyguları (2023)

İşçilerin, ister işyerinde, ister sokakta, isterse gündelik hayatta ekmek talebinin yanında aslında aynı zamanda özgürlük, onur, saygı ve insan olarak tanınma talebinin yer aldığını söylemek yanlış olmayacaktır.

Bu çalışma işçilerin hem işyerinde, hem de gündelik hayatta haysiyet, değer ve saygı görme, “insan yerine konma” gibi taleplerine, karşıt sınıflardan insanlara karşı utanç, kızgınlık, hınç, öfke, kıskançlık, korku, kaygı, üzüntü, kin gibi duygularına, sırf işçi olmaktan kaynaklanan duygularına odaklanıyor.

  • İnsanlar, işçi olmaktan ötürü yaşadıkları deneyimlerle nasıl bir öz-değer duygusu inşa etmektedir?
  • Bu deneyimlerin kendilerinde yarattığı duygular nelerdir?
  • En genel olarak bir öfke ve hınçtan bahsedilebilir mi?
  • Gerek çalışmaya ve çalıştıkları işe gerekse diğer insanlara karşı ne tür bir yabancılaşma süreci deneyimlemektedir bu insanlar?
  • Sömürülen işçileri kapitalizmin yapısal çelişkilerinden kaynaklanan duyguları üzerinden, örneğin hınç ve öfke aracılığıyla örgütlemek ve mücadele içerisine sokmak nasıl mümkün olabilir?

Mustafa Kemal Coşkun kitabında bunun gibi sorulara cevap veriyor.

  • Künye: Mustafa Kemal Coşkun – Sınıfın Duyguları: İşçiler, Duyguları ve Sınıf Mücadelesi, Dipnot Yayınları, siyaset, 192 sayfa, 2023

Kolektif – Şiddet ve Eleştirel Düşünce (2023)

Bu kitap, okuyucuyu şu sorular üzerine yoğunlaşacak bir düşünce serüvenine çıkarıyor:

  • Şiddet siyasal anlamda nasıl işler?
  • Meşru ve gayrimeşru şiddet biçimlerini birbirlerinden düzgünce ayırabilir miyiz?
  • Şiddet, iktidar ve güç arasında farklar var mıdır?
  • Şiddetsizlik ulaşılabilir bir siyasal amaç mıdır?
  • Şiddet herhangi bir şekilde haklılaştırılabilir mi?
  • Şiddet muhakkak fiziksel zararı mı gerektirir?
  • Yapısal eşitsizlikleri şiddet biçimleri olarak tanımlamalı mıyız?
  • Şiddet, baskı ve savaş arasında anlamlı ayrımlar yapılabilir mi?
  • Şiddet özellikle insani nitelikli bir sorun mudur?
  • Günümüzde çevreye yönelik yıkıcılık veya önlenebilir hastalıklardan dolayı yaşanan ölümler neden şiddet terimleriyle ifade edilmektedir?
  • Bugün varoluşun kıyısında, bitmek bilmez bir olağanüstülük ve kırılganlık durumunda yaşamak zorunda bırakılanlara nasıl daha iyi kulak kabartabiliriz?

Şiddet konusuyla ilgili eleştirel düşünceye anlaşılabilir bir giriş sunan ‘Şiddet ve Eleştirel Düşünce’, Hannah Arendt’ten Frantz Fanon’a, Michel Foucault’dan Slavoj Žižek’e kadar önde gelen düşünürlerin bu sorulara verdikleri yanıtları inceliyor.

‘Şiddet ve Eleştirel Düşünce’, çağdaş siyasi, felsefi, sosyolojik ve kültürel araştırmalar üzerindeki etkileri devam eden birçok ünlü düşünürün konuyla ilgili çalışmalarına nüfuz etmeyi sağlayan kolay anlaşılır bir rehber ve temel bir kaynak olma niteliğinde.

  • Künye: Kolektif – Şiddet ve Eleştirel Düşünce, derleyen: Brad Evans ve Terrell Carver, çeviren: Çiğdem Çidamlı, Dipnot Yayınları, siyaset, 2023

Charles Jarrett – Kafası Karışmışlar İçin Spinoza (2023)

Benedict de Spinoza, Batı felsefesiyle ilgilenen herkesin karşısına çıkan büyük bir filozoftur.

Etik, din ve siyaset felsefesi alanlarındaki çalışmaları halen ufuk açıcı eserler olarak görülmektedir.

Ama aynı zamanda, günümüz okuyucularını ciddi biçimde zorlayan metinlerdir bunlar.

Geç Ortaçağ skolastiğinin söz dağarı ve terminolojisinin yanı sıra, Spinoza’nın eserlerindeki kolayca nüfuz edilemeyen temalar çoğu zaman açıklığa kavuşturulmaya ihtiyaç duyar.

‘Kafası Karışmışlar İçin Spinoza’, düşünürün felsefi projesinin ve başlıca eserlerinin kapsamlı bir açıklamasını ve çözümlemesini yaparak bu ihtiyacı karşılıyor.

Spinoza’nın anlaşılması güç dili ve terminolojisiyle başa çıkmanın yollarını sergiliyor, onun “geometrik” yaklaşımını ve karmaşık felsefi sistemini anlaşılır hale getiriyor.

Ayrıca, Spinoza’nın halen devam eden etkisine ve çağdaş felsefi tartışmalardaki yerine dair bir değerlendirme sunuyor.

  • Künye: Charles Jarrett – Kafası Karışmışlar İçin Spinoza, çeviren: Aydın Gelmez, Dipnot Yayınları, felsefe, 304 sayfa, 2023

Yaşar Hanım – Ağrı İsyanı’nda İstanbullu Bir Kadın (2023)

Bu kitap, Cumhuriyet dönemi Kürt tarihinin çok önemli bir kesitine doğrudan tanıklık etmiş olan Yaşar Hanım’ın anılarını ilk kez gün ışığına çıkarıyor.

Ağrı İsyanı’nda Kürt direnişçilerin komutanı olan Hoybun Cemiyetinin liderlerinden İhsan Nuri Paşa ile evliliğinden sonra, Kürtlerin modern Türkiye’nin kuruluş sürecindeki serencamına şahit olan Yaşar Hanım, anlattıklarıyla Cumhuriyet’in yeni Türkiye’sinin ve Türkiye Kürtlerinin ayrıntılı bir resmini çiziyor.

Taner Akçam, bu anılar için şöyle diyor:

“Yaşar Hanım’ın anılarını bir solukta okudum. Erkek milletinin, ‘erkeklik saplantıları’, ‘ideolojik körlükleri’ ve ‘endişe kabızlıkları’ nedeniyle kıvranıp yazamadıklarına inat, Yaşar Hanım’ın anılarının her satırından ‘hakikat’ ve ‘insan’ fışkırır. Yaşar Hanım Hatıratında, sıradan, duru ve tertemiz bir anlatımla bize dönemin olaylarını ve insanlarını tanıtır. Ve belki de en önemlisi, tüm olaylar girdabı içinde, onun İhsan Nuri’ye olan aşkının derinliğini öğrenir, hayran kalırız.

“Elinizdeki kitap bir ‘aşk hikayesi’ değil; ama siyaset dahil hiçbir şeyin ‘aşksız’ olamayacağının en önemli göstergesi… Siyasi boyutuyla da Ağrı İsyanı’nı anlamak istiyorsanız, Yaşar Hanım’ı okuyun derim. Çünkü orada tüm çıplaklıkları ile insanlar var. Keşke tüm anıları sadece kadınlar yazsaydı…”

  • Künye: Yaşar Hanım – Ağrı İsyanı’nda İstanbullu Bir Kadın: Yaşar Hanım’ın Anıları, hazırlayan: Sedat Ulugana ve Kumru Toktamış, Dipnot Yayınları, anı, 160 sayfa, 2023

Kolektif – Başka Bir Dünyadan Şarkılar (2022)

‘Başka Bir Dünyadan Şarkılar: Sinema ve Türkiye Sosyolojisi’, iki kitaptan oluşan bir film çalışmaları derlemesinin ikinci kitabı.

İlk kitap, ‘Hayatın Taklidi Dünyanın Derdi: Film Çalışmalarında Güncel Yaklaşımlar’dı.

Bu kitaplar, doktora tezi, verdiği dersler, kitap, makale ve çevirileriyle film çalışmalarının ve akademik sinema eğitiminin Türkiye üniversitelerindeki öncü ismi Nilgün Abisel’e armağan olarak tasarlandı.

‘Başka Bir Dünyadan Şarkılar’, doktora tezinden başlayarak Abisel’in çalışmalarında ağırlıklı bir yeri bulunan Türkiye sinemasına odaklanıyor.

Bu çerçevede kitaptaki yazılar, çeşitli konuları (filmler, yönetmenler, dönemler, vd.) güncel yaklaşımlar üzerinden yenilikçi bir bakışla ele alıyor.

Böylece ‘Başka Bir Dünyadan Şarkılar’, tarihten estetiğe, çevre, yaşlı bakımı ve demokrasi gibi başlıklardan sinema eğitimine, ele aldıkları meseleler açısından çeşitlilik içeren yazılar aracılığıyla, yerli sinema üzerine ilginç bir toplam sunuyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Nezih Erdoğan, Rukiye Karadoğan, Kurtuluş Kayalı, Ahmet Gürata, Pembe Behçetoğulları, Funda Şenol Cantek, Ali Karadoğan, Levent Köker, Uygur Kocabaşoğlu, Aysun Akan, Murat İri, Emrah Özen ve Nejat Ulusay.

  • Künye: Kolektif – Başka Bir Dünyadan Şarkılar: Sinema ve Türkiye Sosyolojisi (Nilgün Abisel’e Armağan 2), derleyen: Nejat Ulusay, Umut Tümay Arslan, Ali Karadoğan ve Pembe Behçetoğulları, Dipnot Yayınları, sinema, 248 sayfa, 2022

Kolektif – İsyan Şiddet Yas (2022)

1990’lar Türkiye tarihi açısından da önemli bir referans noktası.

Bugünlerin şiddet ortamında ise neredeyse temel referans noktası: “90’lara mı dönüyoruz?” sorusu şimdilerde en çok sorulan sorulardan biri. öyle ki, 1970’leri bile toplumsal ve siyasal şiddet bakımından temel referans olmaktan çıkarmış durumda.

Artık şiddet, özellikle de devlet şiddeti denince ilk akla gelen 1990’lar.

Elbette herkesin zihninde tek bir 90’lar yok; farklı çevrelerde farklı farklı anlamlar kazanıyor bu on yıl.

Ana akım medyada toplumsal şiddete, devlet dilinde “terör” yıllarına, Kürtlerin hafızalarında baskı ve zulmün doruk noktasına, zorunlu göç, işkence ve gözaltında kayıplara, insanlık dışı bir şiddet ortamına referans oluşturuyor.

İslâmcı hareketin yükselişiyle görünür olan İrtica-Laiklik gerilimi ile merkez sağ partiler arasındaki çekişmeler; Aleviler, azınlıklar ve Ortadoğu’nun ahvali 90’ları belirgin kılan çizgiler/unsurlar olarak kitapta derinlemesine inceleniyor.

1990’lara hem devlet şiddeti hem de kitle seferberlikleri (mobilizasyonlar) açısından bakan elinizdeki kitap; bir yanda devlet şiddetinin bin bir yüzünü ortaya koyarken, diğer yanda kitlelerin baskıya karşı direnmek ve siyasal karar alma süreçlerine etki etmek için kullandığı eylem repertuarlarına dikkat çekiyor.

  • Künye: Kolektif – İsyan Şiddet Yas: 90’lar Türkiye’sine Bakmak, derleyen: Ayşen Uysal, Dipnot Yayınları, siyaset, 372 sayfa, 2022