Franz Boas – Irk ve Demokratik Toplum (2024)

Modern antropolojinin kurucusu Franz Boas’ın ‘Irk ve Demokratik Toplum’ çalışması ırk, kültür ve demokrasi arasındaki çok yönlü bağların güçlü bir incelemesi.

İnsan davranışının ve toplumsal rollerin biyolojik bir belirleyicisi olarak ırkın hâkim kavramlarına meydan okuyan Boas, bir dizi deneme ve konferans aracılığıyla, tarihsel olarak ırkçılığı ve toplumsal hiyerarşileri meşru kılan sözde bilimsel iddiaları titizlikle ortadan kaldırırken kültürel farklılıkların doğuştan gelen ırksal özelliklerin bir sonucu olmadığını, bunun yerine tarihsel ve çevresel faktörler tarafından şekillendirildiğini savunur.

Bireylerin ırksal ya da etnik geçmişlerinden ziyade, katkılarından dolayı değer gördüğü gerçek anlamda demokratik bir toplumun inşa edilmesinde entelektüel özgürlüğün ve eğitimin önemine dikkat çeker.

‘Irk ve Demokratik Toplum’, ırkçılığa karşı süregelen mücadelelerin ve demokratik toplumlarda sosyal adalet arayışının kavranmasında önemli bir kaynak olmaya devam ediyor.

  • Künye: Franz Boas – Irk ve Demokratik Toplum, çeviren: Feride İlknur Makta, Akademim Yayıncılık, antropoloji, 248 sayfa, 2024

Franz Boas – İlkel İnsanın Zihni (2022)

İlkel insanın zihni nasıl işliyordu?

Franz Boas, “ilkel” ve “uygar” düşünme biçimlerini derinlemesine irdelediği bu enfes çalışması, bireysel özgürlüğün tarihsel gelişimi üzerine harika bir eser.

Entelektüel özgürlüğün sınırlandığı, aceleci genelleme ve spekülasyonların hâkim olduğu bir atmosfer ve antropolojinin mayınlı arazisinde Boas; insanın neliğine dönük kadim meselenin izini sürerek antropolojinin sularına açılıyor.

Politik tavır ve sosyal aktivizmi antropoloji üzerinden hayata geçiren hamlesiyle Boas; “ilkel” ve “uygar” insanın düşünme biçimleri, “ırk” ve kişilik arasındaki bağlantı, ilkel insandaki özgün düşünce ve muhakeme gücü gibi konular etrafında şekillenen tartışmaları bilimsel bir perspektiften incelikli bir işçilikle masaya yatırıyor.

Yaratıcı yıkım salvolarıyla Boas, ‘İlkel İnsanın Zihni’ni kültürel antropolojinin merkezine yerleştiriyor.

İnsan doğasına zemin hazırlayarak kültürel etkileşimlere açık temalara ışık tutan bu çalışma, bireysel özgürlüğün tarihsel gelişimiyle ilgilenen okuru kendi meselesine davet ediyor.

  • Künye: Franz Boas – İlkel İnsanın Zihni, çeviren: Çiğdem Taşkın Geçmen, Akademim Yayıncılık, antropoloji, 272 sayfa, 2022

Franz Boas – İlkel Sanat (2021)

İnsanlık mağara duvarlarına ellerinin silüetlerini ve av sahnelerini resmettiği ilk andan itibaren çevresini ve sahip oldukları şeyleri güzelleştirmek için çaba harcadı.

Büyük antropolog Franz Boas da, bu enfes eserinde, ilkel sanatın temel özelliklerinin bir analizini sunuyor.

Bizim uygar toplumumuzda olduğu gibi, ilkel insanların da güzele yönelik bir beğeni duyduklarını söyleyebiliriz.

Amerika’nın 19. yüzyılın sonlarındaki beyaz ırkı daha üstün gören evrimci antropoloji çevresinde çalışmalarını yürüten Boas’a göre antropologlar ilkel insanların yaşantılarının ve isteklerinin ne olduğuna dair genel bir resim ortaya koyarlar.

Ancak yeni kültürlere erişilen bu dönemde antropoloji için ilkel topluluklar yalnızca basit bir çalışma konusudur.

İlk olarak Boas’ın çalışmalarında gördüğümüz emik yaklaşım da böyle bir ortamın sonucu olarak ortaya çıkar.

Çünkü Boas’a göre, ilkel insanlarla beraber yaşayan birisi ilkel toplum içindeki her bir kişinin, bizim olduğumuz kadar birey olduğunu görecektir.

Dolayısıyla başka bir kültürü tanıyabilmek için onlara kendi kategorilerimizi dayatmamamız gerekir.

Aksi halde birbirlerine ait olmayan biçimler bir araya getirilmiş olunur.

Çünkü toplumlar evrimci yaklaşımın öne sürdüğü gibi benzer süreçlerden geçerek ilerlememektedir; Boas’ın ortaya koyduğu yaklaşımlardan birisi de bu şekilde açıklayabileceğimiz kültürel göreliliktir.

Boas uygar ve ilkel topluluklar arasındaki farkıysa en çarpıcı şekilde düşünüş biçimleri üzerinden anlatıyor.

Ona göre ilkel insanların zihinleri söylenegeldiği gibi sihirsel bir şekilde çalışmamaktadır.

Ancak bu farklılığı anlamamız mümkün değildir.

Çünkü geleneksel düşünceler bizim medeniyetimiz üzerinde, ilkel toplumlarda olmadığı kadar sınırlayıcı olmuştur.

  • Künye: Franz Boas – İlkel Sanat, çeviren: Semih Gözen Esmer, Ayrıntı Yayınları, sanat, 448 sayfa, 2021

Kolektif – Yöntembilim Üzerine Antropolojik Okumalar (2015)

Boas’tan Malinowski’ye, Geertz’den Spiro’ya, 1980 sonrası antropoloji kuşağının önemli isimlerinin makalelerine yer veren bir derleme.

Kitapta,

  • Bilimde tarihsel yöntem-fiziksel yöntem tartışması,
  • Argonautlar araştırmasının konusu, yöntemi ve kapsamı
  • Antropoloji ve sömürgecilik,
  • Ötekinin antropolojideki temsilleri,
  • Kültürel görececilik ve antropolojinin geleceği,
  • Kültürel antropolojide pozitivizmin tehlikeleri,
  • Etnografik bütüncülük retoriği,
  • Postmodern etnografyayı kuramsallaştırmak,
  • Ve çok mevkili etnografyanın ortaya çıkışı gibi konular ele alınıyor.

Kitapta makaleleri bulunan isimler ise şöyle: Franz Boas, Bronislaw Malinowski, Diane Lewis, Johannes Fabian, Clifford Geertz, Melford E. Spiro, Paul B. Roscoe, Robert Aunger, Rober Thornton, Roger A. Berger ve George E. Marcus

Son dönemlerde Türkiye’deki üniversitelerde antropoloji bölümlerinin yavaş yavaş belirdiği görülüyor.

İşte bu derleme de, özellikle bu bölümlerde okuyan öğrenciler için bir başvuru kaynağı olarak hazırlanmasıyla önemli bir boşluğu dolduruyor.

  • Künye: Kolektif – Yöntembilim Üzerine Antropolojik Okumalar, hazırlayan: N. Serpil Altuntek, çeviren: Erdoğan Boz, Dipnot Yayınları, antropoloji, 414 sayfa, 2015