Sosyolojinin kökenleri burjuva devrimlerinden sonra ve proleter devriminden önce atıldı.
Bu yönüyle sosyolojinin idealleri de, burjuva iktidarının sağlamlaştırılması ve güçlenmesiydi.
Örneğin öncü sosyologlar, kapitalist yapının uyumlu ve işbirliğine dayalı sosyal ilişkiler üretilebileceği varsayımını savundular.
Hiçbiri kapitalizmin doğası gereği çelişkili olduğuna ve temel sorunlarını çözmek için bir devrime ihtiyaç duyduğuna inanmadı.
İşte Göran Therborn da bu çalışmasında, Marksist bir perspektifle sosyolojinin kökenlerini izliyor ve sosyolojinin neden aşılması gerektiğini tartışıyor.
Therborn, farklı sınıf çıkarlarına hizmet ettikleri ve niteliksel olarak farklı metodolojik temellere sahip oldukları için Batı sosyolojisi ile Marksizmin bir karışımının olamayacağını belirtiyor.
Therborn’a göre, Marx’ın politik iktisadı aşmasına benzer biçimde, sosyolojinin aşılması ve tarihsel materyalizmin toplumun bilimi konumuna getirilmesi gerekir.
Künye: Göran Therborn – Sosyolojinin ve Tarihsel Materyalizmin Oluşumu: Bilim, Sınıf ve Toplum, çeviren: Bekir Balkız ve Ümit Tatlıcan, Islık Yayınları, sosyoloji, 512 sayfa, 2021



