Kolektif – Osmanlı Dünyası (2023)

Osmanlı dünyasını farklı yönlerini ele alan kaçırılmaması gereken bir çalışma.

Christine Woodhead’in editörlüğünü üstlendiği kitaba yabancı ve yerli, alanında uzman pek çok isim katkıda bulunmuş.

Kitapta,

  • Osmanlı İmparatorluğu’nda göçebeler ve aşiretler,
  • Erken İmparatorluk çağında Osmanlı ekonomisi,
  • Osmanlı’da arazi hukuku,
  • Devlet inşası ve mezhepleşme çağında sufiler,
  • Rönesans aracıları olarak 16. yüzyıl Osmanlı Enderun tercümanları,
  • Osmanlı dilleri,
  • Osmanlı’da etnisite, ırk, din ve toplumsal sınıfılar,
  • Suriyeli Kızılbaşlar ve Osmanlı Şiiliği,
  • 1550 ila 1700 arasında Celaliler,
  • On altıncı ve on yedinci yüzyılda Kürdistan’daki Osmanlı sınır boyu,
  • Osmanlı İmparatorluğunda fetih, kentleşme ve veba ağları (1453-1600),
  • Amsterdam’da gayrimüslim Osmanlı tüccarları,
  • On yedinci ve on sekizinci yüzyılda İstanbul’da lonca antlaşmaları için müzakere eden zanaatkârlar,
  • Osmanlı Kahire’sinde zanaatkâr ve esnaf arasında okuryazarlık,
  • Hukuk ve evlilik özneleri olarak Osmanlı kadınları,
  • Osmanlı mali yönetiminin dönüşümü (yaklaşık 1600-1850),
  • Geç dönem Osmanlı dünyasında taşradaki iktidar sahipleri ve imparatorluk,
  • Ve Osmanlı Ortadoğu’su gibi ilgi çekici konular ele alınıyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle:

Reşat Kasaba, Rhoads Murphey, Colin Imber, Rossitsa Gradeva, Amy Singer, Derin Terzioğlu, Metin Kunt, Hakan T. Karateke, Tijana Kristič, Christine Woodhead, Baki Tezcan, Stefan Winter, Oktay Özel, Dariusz Kolodziejczyk, Gábor Ágoston, Nelida Fuccaro, Nükhet Varlık, Tal Shuval, İsmail Hakkı, Charles L. Wilkins, Suraiya Faroqhi, Nelly Hanna, Jan Schmidt, Eugenia Kermeli, Başak Tuğ, Tülay Artan, Michael Ursinus, Ali Yaycıoğlu, Ehud R. Toledano.

  • Künye: Kolektif – Osmanlı Dünyası, editör: Christine Woodhead, çeviren: Gül Çağalı Güven, Alfa Yayınları, tarih, 680 sayfa, 2023

Kolektif – Osmanlı Toplumunda Ötekileştirme, Düşmanlık ve Nefret (2022)

Osmanlı için sık sık hoşgörü toplumuydu denir.

Bu önemli derleme, Osmanlı’da da dini ve toplumsal grupların nasıl bir ötekileştirme, düşmanlık ve nefretin nesnesi olduklarını ortaya koyuyor.

Osmanlı İmparatorluğu’nun çokdinli, çokdilli ve çokuluslu yapısından bahsedilirken genellikle “hoşgörü,” “toplumsal huzur” ya da “uyum içinde birlikte yaşayabilme” gibi olumlu kavramlar kullanılır.

Peki sahiden de durum bu kadar tozpembe miydi?

Gerçekten Osmanlı toplumunun önemli belirleyici bir özelliği hoşgörü ve uyum içinde olması mıydı?

Hakan T. Karateke, H. Erdem Çıpa ve Helga Anetshofer’in derlediği ve birçok tarihçinin katkı sunduğu, ‘Osmanlı Toplumunda Ötekileştirme, Düşmanlık ve Nefret (16.-18. Yüzyıllar)’, bu romantik bakış açısına daha realist yaklaşımlar geliştiriyor.

Yazarlar, dinî ve toplumsal grupların, milliyetçi ideolojilerin yayılmasından önce de, “öteki” ve “yabancı” gibi görülenlere karşı duyduğu tahammülsüzlüklerin yaygınlığına dikkat çekiyor.

Kökleşmiş önyargıların ötesinde, güncel gerilimler, toplumsal ve ekonomik dalgalanmalardan beslenebilen farklı olumsuzluklara işaret ederek, “Osmanlı Barışı”nın çok daha karmaşık bir şekilde tanımlanması gerektiğini ileri sürüyorlar.

Kitaba katkıda bulunan yazarlar ise şöyle: H. Erdem Çıpa, Jane Hathaway, Baki Tezcan, Bilha Moor, Hakan T. Karateke, Vjeran Kursar, Konrad Petrovszky, Faika Çelik, İpek Hüner-Cora, Emin Lelić, Michael D. Sheridan ve Helga Anetshofer.

  • Künye: Kolektif – Osmanlı Toplumunda Ötekileştirme, Düşmanlık ve Nefret (16.-18. Yüzyıllar), derleyen: Hakan T. Karateke, H. Erdem Çıpa ve Helga Anetshofer, çeviren: Alptuğ Güney, İletişim Yayınları, tarih, 395 sayfa, 2022

Hakan T. Karateke – Padişahım Çok Yaşa! (2017)

Halen Chicago Üniversitesi, Yakın Doğu Dilleri ve Uygarlıkları bölümünde Osmanlı ve çağdaş Türk kültürü alanında ders veren Hakan Karateke’yi, Osmanlının kültürel dünyasını farklı yönleriyle irdelediği çalışmalarıyla biliyoruz.

Karateke’nin ilkin on üç yıl önce yayımlanmış, şimdi de genişletilmiş bir baskıyla raflardaki yerini alan elimizdeki ilgi çekici çalışması ise, Osmanlı devletinin son yüzyıllarındaki merasimlere odaklanmakta.

Kitapta da görüleceği gibi, Osmanlı açısından devlet törenlerinin en büyük değişimi geçirdiği dönem, 19. yüzyıldı.

Zira Osmanlı, ilk kez bu dönemde Avrupa saraylarında geçerli teşrifat kurallarına uyan diplomatik törenler düzenlemeye başladı.

Bu törenler, Osmanlı sarayına gelen Avrupa elçilerine prestij kazandırmakla kalmadı, aynı zamanda saray hayatının bizzat kendisini modernleştiren bir sürece doğru evrildi.

İşte Karateke’nin çalışması da,

  • Cülus ve Beyat merasimleri,
  • Kılıç kuşanma,
  • Muayede,
  • Cuma selamlığı,
  • Kabul törenleri
  • Ve diğer dini merasimleri, kapsamlı bir bakışla ele almasıyla önemli.

Kitap, Osmanlı’nın 19. yüzyılda hem Batı’yla hem de kendi tebaasıyla kurduğu ritüel ilişkiye daha yakından bakmak isteyenler için sağlam bir kaynak.

  • Künye: Hakan T. Karateke – Padişahım Çok Yaşa!, İş Kültür Yayınları, tarih, 400 sayfa