Rozsika Parker, Griselda Pollock – Eski Gözdeler (2024)

Sanatın cinsiyetçi tarihine yönelik yazılmış kült metinlerden biri olan ‘Eski Gözdeler: Kadınlar, Sanat ve İdeoloji’, ilk kez yayımlandığı 1981 yılından bu yana güncelliğini korumaya devam ediyor.

Rozsika Parker ve Griselda Pollock’un sanat tarihinin cinsiyetçi ve ideolojik boyutuna dair farkındalık ortaya koydukları bu metin, Linda Nochlin’in ünlü makalesi “Neden Hiç Büyük Kadın Sanatçı Yok?’ ile 1971 yılında sanat gündemine taşıdığı meseleyi farklı ve halen geçerli başlıklar altında genişletip boyut kazandırıyor.

Feminist sanat eleştirisinin geçmişte üretimleriyle çağlarında bilinirlik kazanmış kadınları sanat tarihinin isimler listesine eklemekten ibaret olmadığına işaret ederek başlayan ‘Eski Gözdeler: Kadınlar, Sanat ve İdeoloji’, ‘Tarih’ gibi ‘Sanat Tarihi’nin de toplumsal cinsiyet düzenini hem yansıtan hem de üreten bir yapı olduğunun görülmesini sağlıyor.

Metnin halen güncelliğini koruması, kadınların sanat tarihinden sistematik olarak dışlanmaları konusundaki köklü tutumun yirmi birinci yüzyılda aldığı yeni formu değerlendirmek gerektiğini apaçık gösteriyor.

  • Künye: Rozsika Parker, Griselda Pollock – Eski Gözdeler: Kadınlar, Sanat ve İdeoloji, çeviren: Ebru Berrin Alpay, Hayalperest Kitap, sanat tarihi, 312 sayfa, 2024

Tony Godfrey – Çağdaş Sanatın Öyküsü (2024)

Çağdaş sanat yalnızca merak uyandırma etkisine değil, kafa karıştırma gücüne de sahip.

  • Bu şey de nesi?
  • Ne anlama geliyor?
  • Gerçekten sanat mı bu?
  • Neden bu kadar yüksek fiyata satılıyor?

Bu konuda sayısız kitap var ama bunlar okuyucuya pek bir şey öğrenmediğini, partizanca görüşlerin kavranamayan dili nedeniyle de dışlandığını ya da bunaldığını hissettirmekten öteye geçemiyor.

Tony Godfrey’in capcanlı üslubuyla dünyanın birçok farklı köşesine uzanan kitabı, 1980 yılından günümüze çağdaş sanatın tarihine ilişkin zengin görseller içeriyor ve temel bir rehber niteliği taşıyor.

Godfrey çağdaş sanatın öyküsünün çatısını sanatın ne olduğu ya da ne olması gerektiğine dair krizler, çatışmalar ve tartışmalar silsilesi olarak kurarken, bu büyüleyici konuya samimi ve anlaşılır bir giriş sunarak çağımızın bazı kritik meselelerine de değiniyor.

  • Künye: Tony Godfrey – Çağdaş Sanatın Öyküsü, çeviren: Ebru Berrin Alpay, Hayalperest Kitap, sanat, 285 sayfa, 2024

Serap Yüzgüller – Sembol ve Anlam (2023)

Sembol ve anlam ilişkisine dayanan sanat, üretildiği toplumların iç dinamiklerinin yanı sıra inançlarıyla, gelenekleriyle, kültürel birikimleriyle belirlenen bir görsel dil kullanıyor.

Özellikle her coğrafyanın klasik sanatıyla ilgilenmek isteyenlerin, o coğrafyaların ilgili dönemlerinde sahip oldukları sembolik dili anlayabilmesi için kültür ve dinler tarihi hakkında bilgi sahibi olması gerekiyor.

Yaklaşık on sekizinci yüzyıla kadar geçen süreçte Batı sanatında dini, mitolojik, tarihi konulara odaklanan eserler üretildiği de göz önüne alınırsa, Batı resmindeki anlama ulaşmanın kilidini açan anahtarın sembolleri ve motifleri bilmek olduğu açıkça görülüyor.

Sanat tarihçisi Serap Yüzgüller’in yazdığı ‘Sembol ve Anlam: Batı Resminde Kutsalın Temsili’, Batı resmini anlam bakımından daha iyi değerlendirebilmek, resimlerde kullanılan sembolik öğeler aracılığıyla anlam katmanlarını zenginleştirmek suretiyle eserin anlatısının nasıl güçlendirildiğini görebilmek için gerekli bilgileri veriyor.

Kitapta, ortak sembolik görsel dilini “kutsal” üzerinden kurup geliştiren Batı kültüründe Ortaçağ, Rönesans, Maniyerist ve Barok dönem resim sanatında sıklıkla kullanılan on temel motif inceleniyor.

‘Sembol ve Anlam: Batı Resminde Kutsalın Temsili’, kutsalı ifşa ve inşa ederken bu motiflerin nasıl kullanıldığına, nüanslarla onlara nasıl farklı anlamlar kazandırıldığına ve bir resme bu “gösterenler” doğrultusunda bakıldığında anlamın nasıl derinleştiğine dair bilgi sahibi olmak isteyen okuyucularla sanatsal, ikonografik, teolojik bir buluşma sağlıyor.

  • Künye: Serap Yüzgüller – Sembol ve Anlam: Batı Resminde Kutsalın Temsili, Hayalperest Kitap, resim, 262 sayfa, 2023

Erwin Panofsky – İdea: Antik Sanat Kuramının Kavramsal Tarihine Bir Katkı (2023)

Tüm yaşamını sanatsal düşüncenin yörüngesini ve merkezindeki ortak kültürel arketipleri araştırmaya vakfeden sanat tarihçisi ve kuramcı Erwin Panofsky’nin temel bir felsefi ve sanatsal kavram odağında kaleme aldığı ‘İdea: Antik Sanat Kuramının Kavramsal Tarihine Bir Katkı’, yirmi birinci yüzyılda da güncelliğini koruyan bir metin olarak dikkat çekiyor.

Sanatta modernitenin ve modernizm sonrası dönemin kökenini araştırırken karşılaşılan “anlam dönüşümü” üzerine düşünen sanat tarihi okurlarının temel metinlerinden biri olan bu kitap, temel bir felsefi kavram olarak “İdea”ya odaklanıyor.

Çağının öncü kuramcısı Panofsky, metinde, yalnızca sanat bağlamında değil, ekonomik, ideolojik, siyasi, kültürel bağlamda da bir çekirdek işlevi gören “İdea”nın sanat tarihsel boyutta geçirdiği anlam ve içerik dönüşümünün hayal gücü, fantezi, izlenim, gerçeklik, modernlik üzerindeki etkilerini ele alıyor.

Sanatta estetiğin felsefi ve görsel evrimine ilişkin sorular üzerine düşünenler için kapsamlı bir içerik sunan kitap, bir akademisyen de olan kuramcı Panofsky’nin düşünme yöntemini inceleme imkânı da veriyor.

‘İdea: Antik Sanat Kuramının Kavramsal Tarihine Bir Katkı’, istekli okurların zihninde sanata ve sanat kavramlarına Panofsky yöntemiyle bakmanın, sanat hakkında Panofsky yöntemiyle düşünmenin yolunu açabilecek bir katkıda da bulunuyor.

  • Künye: Erwin Panofsky – İdea: Antik Sanat Kuramının Kavramsal Tarihine Bir Katkı, çeviren: İclal Cankorel, Hayalperest Kitap, sanat, 276 sayfa, 2023

Serap Yüzgüller – Sembol ve Anlam (2023)

Sembol ve anlam ilişkisine dayanan sanat, üretildiği toplumların iç dinamiklerinin yanı sıra inançlarıyla, gelenekleriyle, kültürel birikimleriyle belirlenen bir görsel dil kullanır.

Özellikle her coğrafyanın klasik sanatıyla ilgilenmek isteyenlerin, o coğrafyaların ilgili dönemlerinde sahip oldukları sembolik dili anlayabilmesi için kültür ve dinler tarihi hakkında bilgi sahibi olması gerekir.

Yaklaşık on sekizinci yüzyıla kadar geçen süreçte Batı sanatında dini, mitolojik, tarihi konulara odaklanan eserler üretildiği de göz önüne alınırsa, Batı resmindeki anlama ulaşmanın kilidini açan anahtarın sembolleri ve motifleri bilmek olduğu açıkça görülüyor.

Sanat tarihçisi Serap Yüzgüller’in ‘Sembol ve Anlam’ı, Batı resmini anlam bakımından daha iyi değerlendirebilmek, resimlerde kullanılan sembolik öğeler aracılığıyla anlam katmanlarını zenginleştirmek suretiyle eserin anlatısının nasıl güçlendirildiğini görebilmek için gerekli bilgileri veriyor.

Kitapta, ortak sembolik görsel dilini “kutsal” üzerinden kurup geliştiren Batı kültüründe Ortaçağ, Rönesans, Maniyerist ve Barok dönem resim sanatında sıklıkla kullanılan on temel motif inceleniyor.

‘Sembol ve Anlam’, kutsalı ifşa ve inşa ederken bu motiflerin nasıl kullanıldığına, nüanslarla onlara nasıl farklı anlamlar kazandırıldığına ve bir resme bu “gösterenler” doğrultusunda bakıldığında anlamın nasıl derinleştiğine dair bilgi sahibi olmak isteyen okuyucularla sanatsal, ikonografik, teolojik bir buluşma sağlıyor.

  • Künye: Serap Yüzgüller – Sembol ve Anlam: Batı Resminde Kutsalın Temsili, Hayalperest Kitap, sanat, 262 sayfa, 2023

Terry Barrett – Sanat Üretimi (2022)

‘Sanat Üretimi’, sanat yaratım süreci ile anlam yaratım süreci arasındaki karşılıklı ilişkiye −anlatımcı içeriğe, çıkarıma ya da çalışmanın amacına− odaklanıyor.

Terry Barrett, içeriğin, malzemenin, tekniğin, formun, sürecin ve bağlamın bir sanat yapıtı üretirken birbirleriyle nasıl bir etkileşime girdiklerini inceliyor.

Sanatın ve tasarımın biçimsel unsurları ve ilkelerine ilişkin kapsamlı bir tartışma açmanın ve sanatı yorumlamaya yönelik bir kılavuz oluşturmanın yanı sıra ‘Sanat Üretimi’, sanatçıların yaratıcı pratiklerine de ışık tutuyor.

Kitap, sanat yapıtlarının form ve anlamlarını multimedya, yerleştirme, performans gibi çağdaş yaklaşımlara ağırlık vererek araştırıyor; postmodernizm ile çokkültürlülüğe vurgu yaparak sanat üretiminin izini sürüyor.

  • Künye: Terry Barrett – Sanat Üretimi: Form ve Anlam, çeviren: Ebru Berrin Alpay, Hayalperest Kitap, sanat, 428 sayfa, 2022

Hans Maes – Sanat ve Estetik Üzerine Söyleşiler (2022)

 

  • Sanat nedir?
  • Resimleri, şiirleri güzel, yüce ya da itici kılan şey nedir?
  • Müzik temsili midir yoksa soyut mu?
  • Edebiyattan, filmlerden ya da operadan bir şeyler öğrenmek mümkün müdür?
  • İnsanlar neden beğeniyi tartışır?

‘Sanat ve Estetik Üzerine Söyleşiler’de Hans Maes, estetiğin bu ve benzeri önemli sorularını dünyanın önde gelen on sanat felsefecisiyle, Noël Carroll, Gregory Currie, Arthur C. Danto, Cynthia Freeland, Paul Guyer, Carolyn Korsmeyer, Jerrold Levinson, Jenefer Robinson, Roger Scruton ve Kendall Walton’la tartışıyor.

Bu dolaysız, cömert, güçlü sözel alışverişler düşünürlerin esas fikirlerine ve entelektüel gelişimlerine dair anlaşılır bir anlatı sunuyor.

Ayrıca okurun, sanat felsefesinin çağdaş meselelerine ilişkin yeni içgörüler kazanmasını ve daha detaylı açıklamalar bulmasını sağlıyor.

‘Sanat ve Estetik Üzerine Söyleşiler’, sanat ve estetikle ilgili konulara felsefi ilgi duyan herkesi cezbedecek bilgiler içeriyor.

  • Künye: Hans Maes – Sanat ve Estetik Üzerine Söyleşiler, çeviren: Ebru Berrin Alpay Döken, Hayalperest Kitap, sanat, 333 sayfa, 2022

Debra N. Mancoff – Sanatın Sırları (2022)

 

Sürprizlerle, keşiflerle, unutulmuş hazineler ve kayıp hikâyelerle dolu ‘Sanatın Sırları’, okuru sanatın gizemli dünyasında yolculuğa çıkarıyor ve eserlerin hiç de göründüğü gibi olmadığını gösteriyor.

Londra Kulesi’nde gizlenmiş, uzun süredir kayıp bir başyapıt gün yüzüne çıkıyor.

Yalnızca seçkin azınlığın anlayabileceği bir şifre, bir tablonun içine gizleniyor.

Bir portrenin altına gizlenmiş hayaletimsi imge göze çarpıyor.

Yazar, tarihçi ve sanat dedektifi Debra N. Mancoff, bu ve benzeri daha pek çok hikâyeyi açıklığa kavuştururken Leonardo da Vinci, Vermeer ve Caravaggio’nun kullandıkları şifrelerin gizemini ortadan kaldırıyor.

Van Gogh, Picasso ve Dali’nin resimlerinin anlam katmanlarını aralıyor.

Frida Kahlo, Kara Walker ve Marina Abramovic’in eserlerine derinden bakmayı sağlıyor.

Yeni teknolojinin, arşiv araştırmalarının, bilimsel analizlerin ve eski usul merakın getirdiği bulgulardan yararlanan ‘Sanatın Sırları’, adeta birer kurguymuşçasına ilgi uyandıran ancak tamamıyla gerçek verilere dayanan bir hikâye koleksiyonunun parçaları olan ünlü başyapıtların gizemli anlamlarını açığa çıkarıyor.

  • Künye: Debra N. Mancoff – Sanatın Sırları: Sanatın Gizli Mesajları, Anlamları ve Sembolleri, çeviren: Özge Ilık, Hayalperest Kitap, sanat, 240 sayfa, 2022

Linda Nochlin – Neden Hiç Büyük Kadın Sanatçı Yok? (2022)

 

“Neden hiç büyük kadın sanatçı yok?”

Linda Nochlin, feminist sanat tarihinin temellerini atan bu çarpıcı makalesinde, bu soruya bizzat beyaz erkek bakış açısının büyüklük saplantısını yapıbozuma uğratarak yanıt veriyor.

Nochlin’in bir dönüm noktası olarak feminist sanat tarihinin temellerini atan makalesi, sanat olgusunu algılamamızda hâlâ önemli bir yere sahip.

Aydınlatıcı olduğu kadar sorgulatıcı yönüyle okuru konuya dahil ediyor, kabullendiğimiz varsayımları gözden geçireceğimiz yeni bakış açılarına davet ediyor.

Nochlin, neden hiç “büyük kadın sanatçı” olmadığı sorusunu, sorunun çarpık mantığı içinde yanıtlamayı reddediyor.

Onun yerine, büyüklük kavramının kendisini masaya yatırarak sanatta erkek-egemen deha kavramını yaratan temel varsayımları yapıbozuma uğratıyor.

Sanat tarihsel düşünceye hâkim olan beyaz erkek bakış açısının yalnızca ahlaki değil, aynı zamanda entelektüel bir yanılgı olduğunu benzersiz bir kavrayışla gözler önüne seriyor.

Bu etkili makale, tek başına kitap halinde basılan bu yıldönümü baskısında yazarın kendi makalesini değerlendirdiği “Otuz Yıl Sonra” makalesiyle birlikte yayımlanmış.

Feminist, queer, ırk ve postkolonyal kuram ve çalışmalarının filizlenip yayıldığı bir dönemde “Otuz Yıl Sonra” makalesi yepyeni bir kanonun ortaya çıkışına dair çarpıcı bir değerlendirme.

Louise Bourgeois, Cindy Sherman ve başka birçok sanatçıya göndermeler yapan bu makalede Nochlin eşsiz bir tutku ve hassasiyetle kadınlar ve sanat arasındaki ilişkiyi çözümlüyor.

“Neden Hiç Büyük Kadın Sanatçı Yok?” çeşitli kültür ve toplumlarda etkisi yankılanan birleştirici bir çağrı niteliğinde.

Nochlin’in mesajı hiç bu kadar acil olmamıştı: 2015 yılında söylediği gibi, “daha yapacak çok iş var.”

  • Künye: Linda Nochlin – Neden Hiç Büyük Kadın Sanatçı Yok?, çeviren: Ahu Antmen, Hayalperest Kitap, sanat, 136 sayfa, 2022

Roland Barthes – Moda Sistemi (2021)

‘Moda Sistemi’, göstergebilimi kültürel bir olguya uygulayan klasikleşmiş bir yapıt.

Roland Barthes, modadaki anlamlama sistemini açığa çıkararak insanın giysisiyle ve sözüyle nasıl anlam ürettiğini gözler önüne seriyor.

Beklenmedik ama yine de düzenli, her zaman yeni ve anlaşılır olan moda, psikologların, estetikçilerin, sosyologların hep ilgisini çekti.

Ancak Barthes modayı bambaşka bir bakış açısıyla ele aldı.

Basın betimlerini kullanarak onu kavravıp modada bir anlamlama sistemini açığa çıkardı ve böylece modaya gerçek bir semantik çözümleme uyguladı.

Artık klasikleşen bu kitap göstergebilimin kültürel bir olguya uygulamasının en parlak örneklerinden biri.

  • Künye: Roland Barthes – Moda Sistemi, çeviren: Ayşe Meral, Hayalperest Kitap, sosyoloji, 350 sayfa, 2021