Gaston Bachelard – Bilimsel Zihnin Oluşumu (2013)

  • BİLİMSEL ZİHNİN OLUŞUMU, Gaston Bachelard, çeviren: Alp Tümertekin, İthaki Yayınları, felsefe, 317 sayfa

 BILIMSEL

Gaston Bachelard ‘Bilimsel Zihnin Oluşumu’nda, Batı’nın modern bilimsel anlayışının, başka bir deyişle Batı aklının oluşumunu tarihsel bir çerçeveden irdeliyor. Felsefenin rolünün, bilimi temellendirecek bir bilgi veya özne kuramı oluşturmak değil, bilimsel pratiği derinlemesine kavramak ve bunun iç işleyişini aydınlatmak olduğunu söyleyen Bachelard, bu bağlamda Husserl’in pozitivizm yaklaşımını eleştiriyor; Comte’un “üç hal yasası”na alternatif olarak ortaya “üç bilimsel hal” koyuyor. Bachelard’ın bir amacı da, bilimsel kavramların incelenmesini amaçlayan yeni bir akılcılık ve tarihsel bir epistemoloji inşa etmek.

Alan Musgrave – Sağduyu, Bilim ve Şüphecilik (2013)

  • SAĞDUYU, BİLİM VE ŞÜPHECİLİK, Alan Musgrave, çeviren: Nur Küçük, İthaki Yayınları, felsefe, 384 sayfa

 SAGDUYU

1970’ten beri Otaga Üniversitesi’nde bilgi kuramına giriş dersleri veren Alan Musgrave’in ‘Sağduyu, Bilim ve Şüphecilik’i, bilgi kuramını felsefe tarihini gözeten bir bakışla, derinlemesine ele alıyor. Tarafsız olmaktan ziyade, bir epistemolojik duruşu, yani eleştirel realizmi belli bir süreklilik içinde savunan Musgrave burada bilgi sorunu, şüpheciliğe yönelen saldırılar, duyular konusunda şüphecilik, ampirik psikoloji, ideacılık, görünüş ve gerçeklik, Locke’un birincil ve ikincil nitelikler kategorisi, Berkeley ve Hume’da ideacılık, Descartes ve rasyonalizm, Kant’ın idealizmi ve doğruluk kuramları konularını tartışıyor.

Chris Freeman ve Francisco Louçã – Zaman Akıp Giderken (2013)

  • ZAMAN AKIP GİDERKEN, Chris Freeman ve Francisco Louçã, çeviren: Osman S. Binatlı, İthaki Yayınları, iktisat, 530 sayfa

ZAMAN

‘Zaman Akıp Giderken’, Sanayi Devrimlerinden bilgi devrimi çağına uzanarak, neoklasik iktisadın ekonomik büyüme analizi yaklaşımına, Joseph Alois Schumpeter’in açtığı yoldan ilerleyerek alternatif bir bakış sunuyor. Ekonomik büyümenin çağların ardışıklığı anlamında kavranılması gerektiğini belirten yazarlar, bu bağlamda her çağı kendine özgü temel teknolojileri, ekonomik kurumları ve bu kurumların toplumsal alt-sistemlerle, bilimle, siyasetle ve kültürle kurdukları ilişkiler çerçevesinden değerlendiriyor. Yazarlar, bir çağdan diğerine değişmeye, çok sık ekonomik liderliğin yer değiştirmesinin eşlik ettiğini vurguluyor.

Claude Lévi-Strauss – Mit ve Anlam (2013)

  • MİT VE ANLAM, Claude Lévi-Strauss, çeviren: Gökhan Yavuz Demir, İthaki Yayınları, antropoloji, 86 sayfa

 MIT

Hem yapısalcı yaklaşımın hem de 20. yüzyılın en önemli düşünürlerinden Claude Lévi-Strauss, yeniden yayınlanan ‘Mit ve Anlam’da, mitik düşünceyi, modern bilimsel yaklaşım, ilkel düşünce, tarih ve müzikle ilişkileri bağlamında değerlendiriyor. Kitabına modern bilimsel yaklaşımın mitik düşünceye neden ilkel zihnin bir ürünü olarak yaklaştığını irdeleyerek başlayan Lévi-Strauss, modern bilimin halkları “ilkel” ve “uygar” şeklinde kavramsallaştırmasındaki sorunları, tarih ve mitin birbirine benzeyen ve birbirinden ayrışan yönlerini ve müzik dinleyicisi ile mitolojik hikâye dinleyicisinin zihinlerindeki benzerlikleri tartışıyor.

Walter Burkert – Yunan Kültüründe Yakındoğu Etkileri (2012)

  • YUNAN KÜLTÜRÜNDE YAKINDOĞU ETKİLERİ, Walter Burkert, çeviren: Mehmet Fatih Yavuz, İthaki Yayınları, tarih, 172 sayfa

 

Walter Burkert’ın çalışmasının temel tezi, Yunan uygarlığının gelişiminin Doğu’ya çok şey borçlu olduğu şeklinde özetlenebilir. Burkert, 7. yüzyılda, askeri genişleme ve büyüyen ekonomik aktivitelerle bağlantılı, Yakındoğu’dan Batı’ya okuryazarlık dahil kültürel bir yolun açıldığını ve Yunanların şaşırtıcı bir şekilde, Doğu’dan aldıklarını hemen kendilerine adapte ettiğini, çok geçmeden de Yunan dünyasının Akdeniz uygarlığının liderliğini ele geçirdiğini savunuyor. Yazara göre bunu sağlayan da, Doğulu göçmen zanaatkârlar aracılıyla Batı’ya ulaşan kültür ile Doğu’dan Batı’ya farklı yollarla aktarılan büyü ve tıp çalışmalarıydı.

Gilbert Achcar – Barbarlıklar Çatışması (2012)

  • BARBARLIKLAR ÇATIŞMASI, Gilbert Achcar, çeviren: Ateş Uslu, İthaki Yayınları, siyaset, 200 sayfa

 

Fransız yazar Gilbert Achcar, yeni bir baskıyla yayımlanan ‘Barbarlıklar Çatışması’nda, ABD’yi hedefleyen 11 Eylül saldırıları üzerinden, siyasal-dinsel terörizmin ortaya çıkışına neden olan etkenleri ayrıntılı bir bakışla inceliyor. Çalışması boyunca, küresel toplumun 11 Eylül saldırısına tepkide ne kadar samimi olduğunu ve ABD’nin en nefret ettiği adam olan Usame Bin Ladin’in nasıl olup da ABD’nin en eski müttefiklerinden biri olan, İslami gericiliğin simgesi Suudi Arabistan’dan çıktığını anlamaya çalışan Achcar, 11 Eylül saldırısının öncesini, sonrasını ve uzun vadede nasıl bir gelecek yaratacığını irdeliyor.

Franklin Foer – Futbol Dünyayı Nasıl Açıklar? (2012)

  • FUTBOL DÜNYAYI NASIL AÇIKLAR?, Franklin Foer, çeviren: Harun İsmail Çırak, İthaki Yayınları, spor, 238 sayfa

 

Amerikalı gazeteci Franklin Foer ‘Futbol Dünyayı Nasıl Açıklar?’da, küreselleşme süreciyle birlikte dünya futbolunda gözlenen değişimleri, canlı örnekler ve keyifli bir üslupla izliyor. Holiganlık kültürünü irdeleyerek çalışmasına başlayan Foer, burada, küreselleşmenin ezeli rekabetlerdeki kadim düşmanlığı eritmedeki başarısızlığına kafa yoruyor. Yazar devamında da, futbol üzerinden bir ekonomi okuması yapıyor. Futbolun, küreselleşme sürecinde, gezegenin üzerinde işleyen diğer tüm ekonomilerden çok daha iyi depar attığını söyleyen Foer, dünya çapında ün yapmış futbol takımlarına dair ilgi çekici ayrıntılar sunuyor.

Ray Bradbury – Yakma Zevki (2012)

  • YAKMA ZEVKİ, Ray Bradbury, çeviren: Murat Özbank, İthaki Yayınları, öykü, 479 sayfa

 

Amerikalı yazar Ray Bradbury’e dünya çapında ün kazandıran romanı, devletin yasakladığı kitapları yakmakla görevlendirilen bir “itfaiyeci”nin anlatıldığı ‘Fahrenheit 451’di. ‘Yakma Zevki’nde ise, Brarbury’nin henüz yukarıdaki kült eseri yayımlamadan önce kaleme aldığı öyküleri bir araya getiriyor. Buradaki öyküler, Bradbury’nin yazma serüvenindeki önemli bir aşamaya tekabül ettikleri gibi, daha sonra ‘Fahrenheit 451’in yer alacak temaların da müjdecisi niteliğinde. Öyküler ayrıca, 1950’li yılların Amerikan toplumunun siyasal tavırları, gelecekten beklentileri ve kaygıları konusunda da önemli ipuçları barındırıyor.

Caryl Férey – Zulu (2012)

 

  • ZULU, Caryl Férey, çeviren: Pınar Ercan, İthaki Yayınları, roman, 396 sayfa

Caryl Férey’in Güney Afrika’da geçen ‘Zulu’su, kara büyü, uyuşturucu, siyaset ve ırkçılık arasında gidip gelen bir hikâye anlatıyor. Romanın başkahramanı, Cape Town’daki ağır suçlar departmanında görevli Ali Neuman’dır. Küçüklüğünden itibaren Afrika’ya özgü şiddet ve AIDS gerçeğiyle tanışmış olan Neuman, şimdiyse hayatının en korkutucu deneyimini yaşamaktadır. Beyaz bir genç kızın cesedi bulunmuştur ve işin vahim yanı, kadının bedeni yeni tür, çok tehlikeli bir uyuşturucunun etkisi altındadır. Neuman, bu cinayeti çözmeye çalışırken, ülkesini cehenneme çeviren Apartheid döneminin kalıntılarıyla da boğuşacaktır.

Özkan Gözel – Varlıktan Başka (2011)

  • VARLIKTAN BAŞKA, Özkan Gözel, İthaki Yayınları, inceleme, 411 sayfa

 

Özkan Gözel’in, Türkiyeli okurlarca Emmanuel Levinas’ın felsefesine bir giriş olarak okunabilecek ‘Varlıktan Başka’sı, Levinasçı metafiziğin belli başlı nirengi noktalarını ele alıyor. Yazar bu bağlamdaki analizlerini de, “başkalık”, “anlam”, “duyarlık” ve “öznellik” gibi, Levinas’ın etik tasavvurunu üzerine inşa ettiği dört temel mefhum aracılığıyla yapıyor. Gözel bunun yanı sıra, Levinas’ın felsefenin gelişimini üç döneme ayırarak, filozofun düşüncesinin başlangıç uğraklarından ona özgü etiğin net bir iddia ve belirgin bir söylem olarak ortaya çıktığı döneme ve Levinas’ın düşüncesinin nihai formuna kavuştuğu son dönemine odaklanıyor.