Seçil Büker ve Gürhan Topçu – Sinema (2019)

Seçil Büker ve Gürhan Topçu imzalı bu çalışma, hem iyi bir sinema tarihi hem de sinema kuramı alanına önemli katkılar sunmuş isimlerin yaklaşımları hakkında dört dörtlük bir rehber.

Kitap iki bölümden oluşuyor;

İlk bölümde, sinemanın ilk zamanlarından bugüne kadar olan serüveni kapsamlı bir şekilde ele alınıyor.

Burada sinema tarihi ideoloji, görsel biçim ve alımlama çalışmaları bağlamında izleniyor.

Kitabın ikinci bölümünde ise, sinema konusundaki eleştirel yaklaşımlara yer veriliyor.

Psikanalitik ve feminist yaklaşımların sinemaya getirdikleri eleştirilerin sağlam bir dökümünün yapıldığı bu bölüm, sinema sanatını anlama ve kavrama konusunda okuruna geniş bir perspektif sunuyor.

Kitabın, Güney Birtek imzalı aydınlatıcı bir sunuş yazısıyla açıldığını da not edelim.

  • Künye: Seçil Büker ve Y. Gürhan Topçu – Sinema: Tarih-Kuram-Eleştiri, İthaki Yayınları, sinema, 376 sayfa, 2019

Octavia E. Butler – Yakın (2019)

Octavia Butler, tarihteki ilk siyahi kadın bilimkurgu yazarı.

Fakat bu, kendisini anlatacak yeterli bir tanımlama değil.

Butler’ın kalemi kuvvetliydi, muhalifti, hiyerarşiye ve iktidara baş kaldırmış, ırk ve cinsiyet eşitsizliğine tepki vermişti.

Bütün bu yönleriyle döneminin en önemli yazarlarından biri olan Butler, bu romanında, farklı zamanlara yolculuklar yapan başkahramanı Dana’nın hikâyesini anlatıyor.

Eşi Kevin ile yeni evlerine yerleşmeye hazırlanan Dana’nın midesi bulanmaya, başı dönmeye başlar.

Bu esnada Dana, kendisini yeşillikler içinde, bir nehir kenarında bulur.

Dana bu nehirde boğulmak üzere olan küçük Rufus’u kurtarır.

Bu, Dana’nın daha sonra defalarca yapacağı zaman yolculuklarından ilkidir.

Bundan sonra kahramanımız, Amerika’da kölelik düzeninin en sert şekilde sürdürüldüğü Maryland’in eski zamanlarına defalarca yolculuk yapacak, bu esnada büyük hayati tehlikeler atlatacak ve daha da önemlisi kölelik hakkında ve kendisiyle Rufus arasındaki kan bağı hakkında daha çok aydınlanacaktır.

Butler’ın zaman yolculuğu, fantezi ve tarihi kurgunun iç içe geçtiği bu klasikleşmiş yapıtı, bilimkurguda ve Afroamerikan edebiyatında bir dönüm noktasıdır; hem tür içerisinde hem modern edebiyatta çok özgün bir yere sahiptir.

  • Künye: Octavia E. Butler – Yakın, çeviren: Emek Ergün, İthaki Yayınları, roman, 384 sayfa, 2019

Chimanda Ngozi Adichie – Yükselen Güneşin Ülkesinde (2009)

Chimanda Ngozi Adichie ‘Yükselen Güneşin Ülkesinde’ isimli bu romanında, 1960’ların Afrika’sında, savaşın eziyet ettiği insanların dokunaklı hikâyesini anlatıyor.

O tarihlerde, Biafra’nın bağımsız bir cumhuriyet kurma mücadelesini, hem tarihsel hem güncel ayrıntılarla kurgulayan Adichie, kurgusunu da, başkarakteri on üç yaşındaki zeki uşak Ugwu’nun dünyasından anlatıyor.

Ugwu’nun yanında çalıştığı devrimci Profesör Odenigbo, profesörün sevgilisi Olanna ve İngiliz genç Richard ise, romanın diğer dikkat çeken karakterleri olarak kurgudaki yerlerini alıyor.

Adichie, yetkin bir betimlemeyle, savaşın nasıl bir hayal kırıklığı yarattığını anlatıyor.

  • Künye: Chimanda Ngozi Adichie – Yükselen Güneşin Ülkesinde, çeviren: Nur Küçük, İthaki Yayınları, roman, 623 sayfa

 

Suat Derviş – Çılgın Gibi (2015)

Suat Derviş’in edebiyatında önemli yeri olan özgün bir roman.

Aşk için mahvolmayı göze almış, Celile’nin trajik hikâyesi.

Arka planında sıra dışı atmosferiyle İstanbul’un, karaborsa ve savaşın zenginleştirdiği açgözlü kesimlerin ve bir türlü tatmin olmayan güç tutkusunun yer aldığı roman, Celile ve Muhsin’in tutkulu aşkları için ödedikleri büyük bedelleri anlatıyor.

  • Künye: Suat Derviş – Çılgın Gibi, İthaki Yayınları

Gaston Bachelard – Rasyonalist Bağlanma (2015)

Akla saldırganlık işlevini geri vermek hevesiyle yola çıkan Gaston Bachalerd’dan, rasyonalist geleneğe sıkı eleştiriler…

Rasyonalizmin doğasına ilişkin kimi kanıtlar sunan, bilimsel batıl inançlarla hesaplaşan düşünür, kendi rasyonalizmini ayırt etmek için “rasyonalistüstücülük” terimini icat ediyor.

  • Künye: Gaston Bachelard – Rasyonalist Bağlanma, çeviren: Alp Tümertekin, İthaki Yayınları

Michael Moorcock – Elric: Ruh Hırsızı (2015)

Bembeyaz, çökmüş, sanrılar gören, uyuşturucu bağımlısı Elric, tamı tamına bir anti kahraman.

Michael Moorcock’un tasvirleri, şiirsel üslubu ve atmosferiyle öne çıkan; fantastik edebiyata bambaşka bir soluk getirmiş bu kitabı, paranoyak evreninde kılıç sallayan Elric’in maceralarının ilk cildi.

  • Künye: Michael Moorcock – Elric: Ruh Hırsızı, çeviren: Barış Tanyeri, İthaki Yayınları, roman, 528 sayfa, 2015

Selim Bektaş – Muz Beyazı (2015)

Selim Bektaş’tan, Orwellvari bir dünyada geçen bir ilk roman.

Bir distopya…

Hikâye, baskı araçlarını inanılmaz boyutlara taşımış, vatandaşlarına soluk aldırmayan bir ülkede geçiyor.

Devletin ceberut iktidarı şimdilerde, bireyin hayal gücüne bile nüfuz edecek bir aşamaya gelmiştir.

Bu karabasanda, umutsuzca yolunu bulmaya çalışanların maceraları, kara mizahla örülü hikâyenin konusunu oluşturuyor.

  • Künye: Selim Bektaş – Muz Beyazı, İthaki Yayınları

Kolektif – Fanon’un Hayaletleri (2019)

Hayatını sömürgecilik, ekonomik/kültürel eşitsizlikler ve psikanaliz alanlarındaki çalışmalara adamış, etkisi günümüzde de yoğun şekilde devam eden fikirler ortaya koymuş Frantz Fanon’un düşüncesini ve mirasını farklı yönleriyle irdeleyen güzel bir derleme ile karşı karşıyayız.

Buradaki makalelerin dikkat çeken yönlerinden biri, Fanon düşüncesindeki eleştirel potansiyelleri ortaya çıkarmaları ve bu düşüncelere, tam da olması gerektiği gibi siyasal biçim kazandırmayı amaçlamaları.

Kitapta,

  • Sömürge karşıtı devrimci etkilerin Fanon’un kişiliği ve düşüncesi üzerindeki rolü,
  • Postkolonyal eleştirinin gölgede kalmış öncüsü olarak Aimé Césaire’in, Fanon’un düşünceleri üzerindeki etkileri,
  • Sömürgeciliğe karşı bir silah olarak sürrealizm ve psikanaliz,
  • Batı hümanizminin ikiyüzlülüğü ve şeyleşmesi olarak sömürgecilik,
  • Fanon’un çelişkilerle örülü kimliği,
  • Fanon’da şiddet sorunu,
  • Sömürge karşıtı milliyetçilik ve postkolonyal milliyetçilik ayrımı,
  • Ulusal kurtuluş mücadelesi ve şiddet,
  • Fanon’u Lacancı okumasının bize söyledikleri,
  • Ve Fanon düşüncesinin 21. yüzyıla nasıl karşılık verebileceği gibi önemli konular irdeleniyor.

Kitaba makaleleriyle katkıda bulunan isimler ise şöyle: Barış Ünlü, Elçin Aktoprak, Vefa Saygın Öğütle, Judith Butler, Homi Bhabha, Andrew Ryder, Güneş Ayas, Abdurrahman Aydın, Ömer Mollaer, Immanuel Wallerstein ve Fırat Mollaer.

  • Künye: Kolektif – Fanon’un Hayaletleri: Fanon’la Konuşmayı Sürdürmek, editör: Fırat Mollaer, İthaki Yayınları, siyaset, 288 sayfa, 2019

Joseph Heller – Madde 22 (2019)

Joseph Heller’ın kült yapıtı ‘Madde 22’, İkinci Dünya Savaşı üzerine şu ana kadar yazılmış en muazzam romanlardan biri.

Özellikle sıra dışı karakterleri ve kendine has kurgusuyla öne çıkan roman, hem faşizmle hesaplaşması hem insanın savaşta nasıl korkutucu bir varlığa dönüşeceğini çarpıcı şekilde göstermesi ve hem de kara mizahı adeta bir enstrüman gibi kullanmasıyla çoktan bir modern klasik oldu.

‘Madde 22’, İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerikan ordusunda bombardıman pilotu olarak görev yapmış Yossarian’ın başından geçenler üzerine kurulmuş.

Yossarian burada, savaş bürokrasinin nasıl çalıştığını görecek, iktidarın ne denli pervasız olabileceğine ve insanın nasıl raydan çıkabileceğine yakından tanıklık edecektir.

Çürümüş, yoldan çıkmış bir dönemi resmetmekle birlikte ‘Madde 22’, edebiyata mizahı getiren bir roman olarak da bilinir ve ayrıca yayımlandığı günden itibaren savaş karşıtlığının en güçlü metinlerinden biri haline geldi.

Kitabın başkahramanı Yossarian gibi Joseph Heller’ın de İkinci Dünya Savaşı’nda bombardıman uçağı pilotu olarak çalıştığını ve romanın aslı gücünü Heller’ın bu deneyimden aldığını da ayrıca belirtelim.

  • Künye: Joseph Heller – Madde 22, çeviren: Niran Elçi, İthaki Yayınları, roman, 608 sayfa, 2019

Alain Badiou – Model Kavramı (2015)

Alain Badiou’nun ilk felsefe kitabı olarak, 50 yıl önce yayınlanmış, modelleme ve ideoloji ilişkisinin doğasını tartışan ilgi çekici bir eser.

İdeolojinin sızmadığı hiçbir alanın bulunmadığına örnek olarak matematiksel modellere odaklanan Badiou, bunların tarafgirliğini ortaya koyuyor.

Kitabın diğer bir dikkat çeken yanı da, Badiou metinlerinden beklenmediği kadar açık ve kolay okunur olması.

Matematiğin epistemolojisi başta olmak üzere, bilim felsefesi ve ideoloji gibi konularda derinleşmek isteyenlere tavsiye ediyoruz.

  • Künye: Alain Badiou – Model Kavramı, çeviren: Alp Tümertekin, İthaki Yayınları