Paul White – PKK: Dağlardan İnmek (2016)

Paul White’tan, 1984 yılında kuruluşundan, örgütlenmesinden, etkilerinden ve bugününe kapsamlı bir PKK hikâyesi.

Örgütün kuruluşu, örgütlenmesi, üyeleri ve örgüt içinde ideolojinin rolü; Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği ideolojinin modern Kürt milliyetçi hareketine etkisi ve 2012’nin sonlarında başlayan Ankara ile PKK arasındaki barış süreci konularında sağlam bir kılavuz.

  • Künye: Paul White – PKK: Dağlardan İnmek, çeviren: Mustafa Topal, İletişim Yayınları, siyaset, 239 sayfa, 2016

Berivan Bingöl – “Bizim Gizli Bir Hikâyemiz Var” (2016)

Eskiden PKK saflarında yer almış yürütmüş, şimdilerde annelik yapmakta olan eski gerillalar nerede?

Bu sorunun yanıtını bulmak amacıyla Güney Kürdistan, İsviçre, Almanya ve Belçika’ya uzanan bir coğrafyada iz süren Berivan Bingöl, bu kadınların nasıl yaşadıklarını, gerillaya katılma sebeplerini, örgütteki deneyimlerini ve en önemlisi de annelik hallerini anlatıyor.

  • Künye: Berivan Bingöl – “Bizim Gizli Bir Hikâyemiz Var”: Dağdan Anneliğe Kadınlar, İletişim Yayınları, kadın, 200 sayfa, 2016

Orhan Miroğlu – Musa Anter Cinayeti (2012)

  • MUSA ANTER CİNAYETİ, Orhan Miroğlu, Everest Yayınları, siyaset, 323 sayfa

 

Orhan Miroğlu elimizdeki kitabında, JİTEM tarafından öldürüldüğü kesinleşen Kürt yazar, şair ve gazeteci Musa Anter’in katledilme sürecini ayrıntılı bir bakışla anlatıyor. Öldürüldüğü zaman Anter’in yanında bulunan Miroğlu, Anter’le yaşadığı o korkutucu geceyi, cinayeti işleyen grubun kimlerden oluştuğunu, Musa Anter’in neden seçildiğini, Anter’e İstanbul’dan Diyarbakır’a kadar kurulan tuzağı, MİT’in Anter cinayetindeki rolünü, katliamla neyin amaçlandığını ve yıllar sonra JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan’la Stokholm’deki buluşmasını anlatıyor. Kitabın ekler bölümünde, Anter’in kendi arşivinden belgeler de yer alıyor.

Arzu Demir – Medreseden 5 Nolu’ya Nuri Yoldaş (2012)

  • MEDRESEDEN 5 NOLU’YA NURİ YOLDAŞ, Arzu Demir, Akademi Yayınları, biyografi, 102 sayfa

 

Gazeteci Arzu Demir elimizdeki kitabında, 12 Eylül darbesinin şiddetini, Nuri Duruk’un Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nde yaşadıkları üzerinden anlatıyor. Çocukken, yoksulluk nedeniyle okula gidemeyen Duruk, medrese eğitimi almış ve on dokuz yaşındayken, sosyalist mücadeleyle tanışmış. TKP saflarında çalışmalar yürütürken 12 Eylül darbesi ertesinde gözaltına alınarak cezaevine konan Duruk, burada 22 ay boyunca her türlü işkenceye maruz kalmış. İşte Demir’in, Duruk’un ve onun ailesinin anlatımlarıyla ördüğü çalışması, devlet baskısının yanı sıra yoksulluk ve yoklukla da mücadele etmiş bir devrimcinin destansı direnişini anlatıyor.

Hamza Aktan – Kürt Vatandaş (2012)

Hamza Aktan, dikkat çekici çalışması ‘Kürt Vatandaş’ta, Kürtlerin Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne sistemle yaşayageldiği anlaşmazlıkları, bunun daha da billurlaştığı son otuz yıldaki göstergeler üzerinden okumaya girişiyor.

Devletin, silahlı güçler, valiler ve kaymakamlarla tanzim edilmeye çalışıldığı Kürt coğrafyasında, kendine yetebileceğine inanan bir yeni vatandaşlık algısının gün geçtikçe daha net bir şekilde yerleştiğini söyleyen Aktan, bu çekişmeyi siyasetten popüler kültüre, medyadan eğitime, askeriyeden ülke sınırları dışına, kısacası, toplumsal hayatın farklı katmanlarında, ilgi çekici gözlemlerle saptıyor.

  • Künye: Hamza Aktan – Kürt Vatandaş, İletişim Yayınları, siyaset, 196 sayfa

Büşra Ersanlı, Günay Göksu Özdoğan ve Nesrin Uçarlar (der.) – Türkiye Siyasetinde Kürtler (2012)

  • TÜRKİYE SİYASETİNDE KÜRTLER, derleyen: Büşra Ersanlı, Günay Göksu Özdoğan ve Nesrin Uçarlar, İletişim Yayınları, siyaset, 302 sayfa
 

Halen tutuklu bulunan Büşra Ersanlı’nın derleyenlerinden olduğu elimizdeki kitap, Kürt siyasal hareketinin dününü ve bugününü izliyor. Kitapta, 2011 seçimleri öncesindeki yaklaşık on yıllık süre içinde Kürt hareketinin verdiği siyasi katılım mücadelesi; 1959-1974 döneminde çeşitli partiler içinde Kürt aktivizmine yön veren aktörler; Kürt hareketinin 1970’lerde gelenekselle ilişkisi; DTP özelinde Kürt hareketinin “Türkiyelileşme” çabası; Kürt siyasî hareketi içinde son yıllarda gündeme getirilen demokratik özerklik talebi ve Kürt siyasal hareketinin muhalefeti ile Kürtçenin direnişinin ilişkiselliği konuları irdeleniyor.

Celal Başlangıç – Kanlı Bilmece (2011)

  • KANLI BİLMECE, Celal Başlangıç, Everest Yayınları, siyaset, 230 sayfa

 

Celal Başlangıç’ın ‘Kanlı Bilmece’si, PKK silahlı mücadeleye karar verip, 15 Ağustos 1984’teki Eruh ve Şemdinli baskınlarını yaptıktan üç yıl sonra, “düşük yoğunluklu savaş”ın hâlâ sürdüğü 1987 yılında yayımlanmıştı. Başlangıç burada, bölgede yaşananlara dair gözlemlerini okurlarıyla paylaşırken, o zamandan bugüne göz göre göre bu sorunun nasıl büyütüldüğünü, içinden çıkılmaz bir açmaza dönüştürüldüğünü gözler önüne seriyor. Kürtçe konuşmanın, Kürtçe şarkı dinlemenin, Kürtçe yazmanın yasak olduğu bir dönemde yazılan kitap, devletin günümüzde de devam eden PKK ile Kürtleri ayırmama anlayışının, sorunu nasıl katmerlendirdiğini gösteriyor.

İhsan Aksoy – İyi ki Böyle Yaşamışım (2011)

  • İYİ Kİ BÖYLE YAŞAMIŞIM, İhsan Aksoy, söyleşi: Enver Sezgin, Özgür Yayınları, söyleşi, 191 sayfa

 

‘İyi ki Böyle Yapmışım’, Kürt siyasetçi İhsan Aksoy’la yapılmış uzun soluklu bir söyleşiden oluşuyor. 1966’da, henüz yirmi iki yaşında bir gençken yazdığı Kürtçe bir şiirle siyaset hayatına atılan Aksoy, ardından Devrimci Doğu Kültür Ocağı’na (DDKO) üye olup bu derneğe açılan davadan yargılanmış; Özgürlük Yolu dergisinin kadrosunda yer almış ve siyasî baskılar nedeniyle 1980 Mayıs’ında Türkiye’den ayrılarak Almanya’ya yerleşmişti. 2004 yılında Türkiye’ye dönen Aksoy, bugün siyasî çalışmalarını KADEP bünyesinde yürütüyor. Nehir söyleşi tarzında hazırlanmış elimizdeki kitap, Kürt siyasetinin tarihine ve önemli kırılma anlarına da ışık tutuyor.

Genelkurmay Belgelerinde Kürt İsyanları 1 (2011)

  • GENELKURMAY BELGELERİNDE KÜRT İSYANLARI 1, Kaynak Yayınları, siyaset, 542 sayfa

 

İlk olarak 1992’de yayımlanan üç ciltlik ‘Genelkurmay Belgelerinde Kürt İsyanları’, araştırmacılar için olduğu kadar, Türkiyeli muhalif kesimler için de önemli kaynaklardan biri olmaya devam ediyor. Bu çalışmanın, yaklaşık yirmi yıl sonra yeniden yapılan elimizdeki ilk cildinin baskısı, Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı ve Harp Akademileri Komutanlığı’nın Kürt isyanlarına dair belgelerinden oluşuyor. Kitapta, Genelkurmay Başkanlığı’nın Cumhuriyet döneminde gerçekleşen Nasturi, Şeyh Sait, Raçkotan, Raman, Sason, Ağrı, Koçuşağı, Mutki, Bicar, Asi, Resul, Tendürek, Savur, Zeylan ve Oramar isyanlarına nasıl baktığını ortaya koyuyor.

Hamit Kankılıç – Ölüm Koridoru (2011)

  • ÖLÜM KORİDORU, Hamit Kankılıç, söyleşi: Fırat Aydınkaya, Avesta Yayınları, söyleşi, 207 sayfa

 

İnsana uygulanan şiddetin nasıl acımasız ve pervasız noktalara varabileceğinin en iyi örneği, kuşkusuz Diyarbakır Cezaevi’nde yaşananlardır. Elimizdeki kitap, Hamit Kankılıç’ın bir dönem bulunduğu bu vahşet üssünde tanık olduğu çıldırma anlarını okurlara sunuyor. Kankılıç’la yapılan söyleşi, zamanla önemsizleştirilen bu cezaevinde yaşananları, yani bir anlamda unutulmaya terk edilen hakikati yeniden günyüzüne çıkarıyor. 1980 Haziranında siyasî düşüncelerinden dolayı tutuklanıp cezaevine konan Kankılıç, Diyarbakır Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi tarafından idam cezasına çarptırıldı. Kankılıç, tam yirmi yıl boyunca çeşitli cezaevlerinde yattı.