Charles Coustille – Antitezler (2021)

‘Antitezler’, yazarlarla akademisyenlerin karşılaşmalarının tarihi üzerine çok enteresan değerlendirmeler barındırıyor.

Charles Coustille, Mallarmé, Péguy, Paulhan, Céline ve Barthes gibi yazarların kaleminden çıkma “yazar tezleri”ni sunuyor ve bunlardan yola çıkarak akademinin edebiyattan veya edebiyatın akademiden nasıl etkilenebileceği üzerine düşünüyor.

Coustille’in burada bir araya getirdiği tezler oldukça ilginç.

Örneğin Mallarmé varoluşsal krizinden kurtulmak amacıyla dilbilimle ilgili bir teze başlamıştı.

Péguy’nin tezi Sorbonne’a karşı uzun bir hakaretten ibaretti.

Paulhan’ınki otuz beş yılı aşan bir süreye yayılmış sayısız müsvedde içinde kaybolmuştu.

Céline, Macar bir doktora düzdüğü methiye arkasına belli belirsiz gizlenmiş otoportresini sunmuştu doktora jürisine.

Barthes ise, tezin “erotik bir beden” olması gerektiğini ileri sürmüştü.

Böylece, üniversite ile edebiyat arasında, yazılmayı bekleyen bir tarihe -yazarların üniversiteyle ilişkilerinin tarihine- Fransa deneyimini merkeze alarak katkı yapan çalışma, edebi ve akademik dünyaların karşılaştığı ve birbirine meydan okuduğu tarihsel bir soruşturma sunuyor.

Kitap aynı zamanda tez yazımına dair, yazarların akademik normları ve biçimleri sorguladığı ve yazma hakkındaki tavsiyelerini damıttıkları bir anti-kılavuz.

  • Künye: Charles Coustille – Antitezler: Mallarmé, Péguy, Paulhan, Céline, Barthes, çeviren: Ahmet Nüvit Bingöl, Koç Üniversitesi Yayınları, inceleme, 264 sayfa, 2021

Louis-Ferdinand Céline – Taksitle Ölüm (2017)

Keskin, korkusuz ve coşkun üslubuyla bildiğimiz Louis-Ferdinand, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de asıl olarak ‘Gecenin Sonuna Yolculuk’un yazarı olarak haklı bir üne sahip.

Edebiyat tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edilen bu başyapıtında yazar, konuşma dilini ve argoyu kullanmasıyla edebiyatta bir devrim yaratmıştı.

Bilindiği gibi, Céline’in ‘Profesör Y ile Konuşmalar’ adlı kitabı da Türkçeye çevrilmiş durumda.

Bu iki kitaba eklenen, Céline’in ‘Taksitle Ölüm’ü ise, yazarın dilimizdeki külliyatına önemli bir katkı.

Bu roman ilk olarak 1936 yılında yayımlandığında, dönemin eleştirmenleri tarafından adeta topa tutulmuştu.

Fakat aradan geçen zaman, romana dair algıyı dönüştürdü.

Öyle ki günümüzde eleştirmenler, ‘Taksitle Ölüm’ü Céline’in başyapıtı olarak kabul ediyor.

Yazar, yoğun otobiyografik izler barındıran bu romanında da, bu sefer karşımıza ezeli kaybeden Ferdinand’ı ve onun yaşadığı olayları getiriyor.

Adım adım yok oluşa, tükenişe doğru yol alan Ferdinand, bizi dönemin Paris sokaklarında bir gezintiye çıkarıyor ve buradaki hayat kadınlarının, kötülerin, kaybedenlerin, suçluların dünyalarından ilgi çekici portreler sunuyor.

‘Taksitle Ölüm’, kaybedenlerin, kaybetmeyi tercih etmiş olanların çarpıcı hikâyesidir.

  • Künye: Louis-Ferdinand Céline – Taksitle Ölüm, çeviren: Simlâ Ongan, Yapı Kredi Yayınları, roman, 544 sayfa