Paul Mason – Faşizmi Nasıl Durdururuz (2024)

Paul Mason ‘Faşizmi Nasıl Durdururuz’ kitabında hem çağdaş faşizmin tüyler ürpertici portresini, hem de faşizm olgusunun tarihini ortaya koyuyor.

Faşizmin geçmişte bıraktığımız bir korku hikâyesi değil, güncel sorunlardan beslenen, kapitalist düzenin bağrında büyüyen ve bu sebeple de yinelenen bir kâbus olduğunun altını çiziyor.

Yazar, tehlikeyi göstermekle kalmıyor, yeni aşırı sağa direnmek ve onu yenmek için radikal ve umut dolu bir yol da öneriyor.

Tarih bize faşizmi besleyen koşulları ve onun nasıl başarıyla aşılabileceğini gösteriyor.

Yaşadığımız bütün zorluklara, kırılmalara rağmen adil, eşit, özgür bir toplum yaratma fırsatımız var.

Bunu yapabilmek için kendimize şu soruyu sormalıyız: Nasıl bir dünyada yaşamak istiyoruz ve bu konuda ne yapacağız?

Kitaptan bir alıntı:

“Karakteristik olarak tarihçiler faşizmi üç bakış açısından çalıştılar: Bir ideoloji, bir hareket ve bir rejim olarak. Bu üç bakış açısının her biri kabul edilebilir olmakla birlikte, bu kitabın önermesi, faşizmin yalnızca bir sürecin çıktısı olarak ele alındığında bütünüyle anlaşılabileceğidir: Bilhassa, milyonlarca insanın hayatını karışıklık içinde bırakıp öz saygılarına gölge düşüren, bir dizi yalana inanmaları için özlem yaratmakla kalmayıp onları bizatihi bu yalanların yaratılması ve yayılmasının etkin bir parçası kılan bir sürecin.

Yanıtlamaya çalışacağımız sorular şunlar: Şu anda bu süreci işleten nedir, geçmişte neydi ve onu nasıl durdurabiliriz?”

  • Künye: Paul Mason – Faşizmi Nasıl Durdururuz: Tarih, İdeoloji, Direniş, çeviren: Doğuş Çakan, Minotor Kitap, siyaset, 376 sayfa, 2024

Rita Sommers-Flanagan, John Sommers-Flanagan – Klinik Görüşme (2023)

‘Klinik Görüşme’, alan deneyimleri ve akademisyenlikleriyle ABD’de çok sayıda bilimsel kitap kaleme alan John ve Rita Sommers-Flanagan tarafından yazılmış temel bir başvuru kitabı.

Ve bireyle çalışan farklı meslek dallarındaki profesyonellerin sıklıkla uyguladıkları klinik görüşmeyle ilgili oldukça kapsamlı bir çalışma niteliğinde.

Psikoloji, psikiyatri, psikolojik danışma ve rehberlik, sosyal hizmetler, psikiyatri hemşireliği başta olmak üzere görüşme ile bir başka kişiye yardım etmeyi amaç edinmiş pek çok meslek çalışanı, uzman ve bu alanlarda eğitim alan lisans ve lisansüstü düzeydeki öğrenciler için zengin bir içerik sunuyor.

Kitap, sadece eğitim esnasında kullanılabilecek bir kaynak olmanın ötesinde, meslek elemanlarının profesyonel yaşamlarında da danışmak isteyecekleri bir kılavuz niteliğindedir ve bu basımıyla, daha etkin ve donanımlı klinik görüşmeler yapabilmek için gerekli olan teknik ve becerilere yönelik bir içgörü de sağlıyor.

Kitap, etkin klinik görüşme için gerekli bilgi, beceri ve tekniklerle kuramsal açıklamaların yanı sıra, gerçek hayattan alınan vaka örnekleri ve anekdotlarla zenginleştirilmiş.

Sakın aklınıza sadece kuramsal bilgilerin olduğu ansiklopedi tarzında bir ders kitabı gelmesin!

Tam aksine yazarlar, konuları anlatırken diyaloglar ve kişisel hayatlarından örneklerle kitabı sıkıcı olmaktan uzak tutuyor.

Kitap, bu alandaki güncel tartışma ve literatür bilgi ve bulgularını da ele alıyor.

Çok sayıda örnek uygulama ile okuyuculara bilgi ve becerileri benimseyebilmeleri için fırsat sunuyor.

Ayrıca, alanda karşılaşılabilecek durumlara ilişkin örnek olaylar ve sorgulamalar ile bireysel ve kültürel açıdan farkındalık yaratıyor.

Klinik görüşme ile ilgili temel bir kaynak.

  • Künye: Rita Sommers-Flanagan, John Sommers-Flanagan – Klinik Görüşme: Psikolojik Değerlendirme Esasları, çeviren: Gülçin Akbaş, Leman Korkmaz, Minotor Kitap, psikoloji, 768 sayfa, 2023

Kolektif – Tekinsiz Evren ve Yalnızlık (2023)

Tekinsizlik ve yalnızlığı psikanalitik kuram ve uygulamalardan yola çıkarak, pandeminin gölgesinde yeniden düşündüren ve tartıştıran bir kitap.

İstanbul Psikanaliz Eğitim Araştırma ve Geliştirme Derneği (Psike İstanbul) tarafından 6 Aralık 2020 tarihinde “Tekinsiz Evren” ve 11-12 Aralık 2021 tarihinde “Yalnızlık” başlıklarıyla gerçekleştirilen Psikanalitik Bakışlar sempozyumlarındaki sunumların derlemesini içeren bu kitap, tekinsizlik ve yalnızlığı psikanalitik kuram ve uygulamalardan yola çıkarak pandeminin gölgesinde yeniden düşünen ve tartışan yazılardan oluşuyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler şöyle: Hülya Akar Özmen, Aslı Day, Ayla Yazıcı, Berrak Ciğeroğlu, Salman Akhtar, Işın Sayın Tamerk, Yeşim Korkut, Bella Habip, Ayfer Tunç, Danielle Knafo, Shmuel Erlich, Türkay Demir, Alp Kamazoğlu, Y. Özay Özdemir, Refhan Balkan.

Kitaptan bir alıntı:

“Yalnızlık veya kendini yalnız hissetme meselesi, esas itibarıyla iki temel boyutla, ayrı veya birlikte olmakla ilişkilidir. Bu meselenin merkezinde, hayatımızı ve ruhsal durumumuzu sürekli şekillendiren bu iki temel nitelik arasında nasıl bir etkileşim olduğu ve bunların birbirlerini nasıl etkiledikleri, tamamladıkları ve birbirleriyle nasıl çeliştikleri sorusu yatar. Hele ki psikanalitik perspektiften (sosyolojik, psikolojik, ampirik ve betimleyici perspektifin tersine) yaklaşıldığında daha da önemli olan soru şudur: Bu ayrıklık veya birliktelik boyutları nasıl deneyimlenir? Ve ruhsallığımızın hangi yönleri bu deneyimi şekillendirir?

“Ayrıklık-yapma biçiminde yalnızlık, nesne kaybının, yasın ve nesnenin yeniden bulunmasının tanıdık hatlarında deneyimlenir. Birliktelik-olma biçiminde ise nesnenin yanında bile kopukluk, ölülük ve boşluk olarak deneyimlenir.”

  • Künye: Kolektif – Tekinsiz Evren ve Yalnızlık, derleyen: Hülya Akar Özmen, Minotor Kitap, psikanaliz, 224 sayfa, 2023

Kathryn Paige Harden – Genetik Piyango (2023)

Genetik biliminin daha adil ve eşitlikçi bir toplum yaratılmasında ne tür bir rol oynayabileceğini gözler önüne seren çığır açıcı bir kitap!

Son yıllarda, Kathryn Paige Harden gibi bilim insanları DNA’mızın hem kişiliklerimiz hem sağlığımız hem de ekonomik ve eğitimsel başarılarımız açısından bizleri nasıl birbirimizden farklı kıldığını gösterdiler.

İşte bu kitapta Harden, okurlara bir yandan genetik bilimindeki son gelişmeleri tanıtırken, bir yandan da ırksal üstünlüğe dair tehlikeli fikirleri paramparça ediyor ve insanların doğuştan farklılıklar taşıyarak geldiği bu dünyada bizleri eşitliğin gerçek anlamıyla yüzleşmeye davet ediyor.

Kendi yaşadıklarını bilimsel kanıtlarla harmanlayan Harden, DNA’nın gücünü inkâr edişimizin toplumumuzdaki meritokrasi efsanesini nasıl canlı tuttuğunu gösteriyor ve hakkaniyetli bir toplum yaratmak istiyorsak genetik talihin rolünü asla göz ardı etmememiz gerektiğini öne sürüyor.

Genetik bilimini ırkçılığın ve öjenik ideolojilerin elinden kurtarma iddiasında olan ‘Genetik Piyango’, doğuştan ne gibi farklılıklarımız olursa olsun herkesin kendi potansiyeline erişebildiği yeni bir toplum vizyonu öneriyor.

  • Künye: Kathryn Paige Harden – Genetik Piyango: Sosyal Eşitlikte DNA’nın Önemi, çeviren: Barış Gönülşen, Minotor Kitap, bilim, 376 sayfa, 2023

 

Eric Berkowitz – Tehlikeli Fikirler (2023)

İlk Çin imparatorunun kitaplara açtığı savaştan Vatikan’ın pornografi “yasağına”, Charlie Hebdo saldırısından sosyal medyaya uygulanan baskılara dek, çatlak sesleri bastırma çabası insanlık tarihi kadar eski.

Berkowitz sansürün Batı’da geçirdiği serencamı sınıf, ırk ve toplumsal cinsiyet merceğinden incelediği ‘Tehlikeli Fikirler’de insanlığın kendi kendini neden ve nasıl susturduğunu, tarihi silmenin tehlikelerini (ve beyhudeliğini), sansürün çağdaş toplumu nasıl şekillendirdiğini ve günümüzde hangi biçimlerde zuhur ettiğini ortaya çıkarıyor.

Sansürün devlet aygıtıyla, fikirlerle ve kültürle ilişkisini çarpıcı örneklerle aktaran Berkowitz, “sahte haber” ve “nefret söylemi” gibi kanıksanmış tabirlere derinlik kazandırıyor, konuşma ile susturmanın iki bin yıllık çekişmeli tarihini gözler önüne seriyor.

Kitaptan bir alıntı:

“Başkalarını susturma dürtüsünün geçmişi, konuşma dürtüsü kadar gerilere uzanır çünkü konuşmanın bir gücü vardır.”

  • Künye: Eric Berkowitz – Tehlikeli Fikirler: Antikçağdan Sahte Habere Batı’da Sansürün Kısa Tarihi, çeviren: Duygu Akın, Minotor Kitap, tarih, 432 sayfa, 2023

David Farrier – Ayak İzleri (2023)

“On bin yıl ya da on milyon yıl sonra dünya nasıl bir yer olacak? Bizim hakkımızda ne tür hikâyeler anlatılacak?”

‘Ayak İzleri: Geleceğin Fosillerinin Peşinde’de ödüllü yazar David Farrier, çok uzak bir geleceğe ne tür izler bırakacağımızı araştırıyor.

Modern uygarlık olarak, okyanusları kirleten plastik maddeler, toprağın altına gömülen nükleer atıklar ya da gezegeni boydan boya kat eden milyonlarca kilometrelik yollar gibi zamanın etkisine direnebilecek pek çok şey yarattık.

Ürettiğimiz karbon belki de atmosferde 100.000 yıl boyunca kalacak ve şehirlerimizin kalıntıları da bundan milyonlarca yıl sonra bile bir kaya katmanı olarak varlığını sürdürmeye devam edecek.

Geleceğin fosilleri, yirmi birinci yüzyılda nasıl yaşadığımıza dair birçok gerçeği açığa çıkarabilir.

Edebiyat, sanat ve bilimin iç içe geçtiği ‘Ayak İzleri’, bizi uzak gelecekteki torunlarımızın mit ve hikâyelerinde nasıl hatırlanacağımızı düşünmeye davet ediyor.

Baltık Denizi’nden Büyük Set Resifi’ne, Tazmanya’daki bir buz çekirdeği laboratuvarından devasa Şanghay şehrine dek uzanan seyahatlerinden sonra Farrier, hızla değişen ve değişirken de insan kavrayışının ötesinde sonuçlar doğuran bir dünyayı anlatıyor.

Uyarıda bulunurken her şeye rağmen umudu da elden bırakmayan ‘Ayak İzleri’, sadece gelecek hakkındaki düşüncelerinizi değil, günümüz dünyasına bakışınızı da değiştirecek türden bir çalışma.

  • Künye: David Farrier – Ayak İzleri: Geleceğin Fosillerinin Peşinde, çeviren: Özlem Özarpacı, Minotor Kitap, bilim, 304 sayfa, 2023

Gaston Bachelard – Yeni Bilimsel Tin (2023)

‘Yeni Bilimsel Ruh’, Gaston Bachelard’ın epistemoloji ve bilim tarihi üzerine yazdığı bir kitap.

Relativistik fizik, kuantum fiziği, Öklid dışı geometri ile ilgileniyor ve Descartes’ın felsefesini eleştiriyor.

Bachelard, fizikçi Werner Heisenberg’in belirsizlik ilkesinden yola çıkarak determinizm ve indeterminizm problemini analiz ediyor, ayrıca bilimde devrim kavramını kuramlaştırıyor.

‘Yeni Bilimsel Tin’, Gaston Bachelard’ın Bachelard olmaya başladığı, kendi kıvamını bulduğu kitaptır.

Nasıl Kepler ve özellikle Galileo’nun geliştirdiği yeni epistemoloji, filozofunu Descartes’ta bulmuşsa, geometride Lobaçevski ve fizikte Einstein’la başlayan değişmenin epistemolojisini de Bachelard, bu kitabından itibaren teorileştirmiş, söz konusu gelişmelerden bilim felsefesi açısından önemli sonuçlar çıkarmıştır.

Vardığı nokta ise modern bilimin artık Descartesçı epistemolojiyi geride bıraktığı, aştığı saptamasıdır.

İşte bu noktadan sonra, Bachelard’ın velut epistemolojik üretimi geleneksel felsefenin rasyonalizm ve ampirizm, gerçekçilik ve uzlaşımcılık gibi ikiliklerini bir sentez içinde aşmaya yönelir.

‘Yeni Bilimsel Tin’, Bachelard’ın kendine özgü rasyonalizminin, tarihsel kopuş teorisi ve epistemolojik pedagojisinin nüve halinde ortaya çıktığı yapıtıdır.

Filozofu anlamak için ilk önce ve en dikkatle okunması gereken eserinin bu olduğu söylenebilir.

  • Künye: Gaston Bachelard – Yeni Bilimsel Tin, çeviren: Alp Tümertekin, Minotor Kitap, felsefe, 152 sayfa, 2023

Claude Lévi-Strauss – Mit ve Anlam (2023)

Genel okura seslenen bu kitapta, yirminci yüzyılın önde gelen düşünürlerinden Claude Lévi-Strauss, insan varoluşuna dair can alıcı sorular üzerine harcanmış bir ömrün kazanımlarını paylaşıyor.

  • Kaosun bir anlamı olabilir mi?
  • Modern bilim mitlerden neler öğrenebilir?
  • Yapısalcılık nedir?

Bu ve bunun gibi hayati sorulara verdiği cevaplarda Lévi-Strauss, açık ve kesin bir dille, insan zihninin potansiyelleri hakkında daha fazla şey öğrenmek isteyen okurlara bir yol haritası sunuyor.

Bazı düşünürler etkilidir, bazılarıysa bir ekol yaratır; fakat çok azı bir çağa damgasını vurur.

Bugün bir Aquinas veya Goethe çağından bahsettiğimiz gibi, gelecek kuşakların da bizim dönemimizden Lévi-Strauss çağı diye söz etmeleri mümkündür.

O, modern zihne kimliğini armağan edenlerden biridir.

  • Künye: Claude Lévi-Strauss – Mit ve Anlam, çeviren: Gökhan Yavuz Demir, Minotor Kitap, antropoloji, 104 sayfa, 2023

Gaston Bachelard – Mumun Alevi (2023)

‘Mumun Alevi’, alev imgeleri üstüne, yer yer değme şairi kıskandıracak güzellikte, felsefi bir metin, hatta filozofun girişte kullandığı ifadeyle, “düşünceyle yazılmış” bir şiirdir; ömrünün sonuna doğru olduğundan mıdır bilinmez, Bachelard’ın kendi benliğini gizlemediği, hülyalarını olmasa bile, başkalarının hülyaları karşısında hissettiklerini yazmaktan çekinmediği, az çok kişisel bir yapıt; bu yönüyle de sistematik incelemeden ziyade deneme sayılabilecek bir metin.

‘Mumun Alevi’, Bachelard’ın ateş nesnesinin çevresinde oluşturulan düşlere vakfettiği emeğin bir parçası.

Savaş Kılıç’ın sunumuyla…

Kitaptan bir alıntı:

“Tüm imgeler arasında, alev imgeleri şiirden bir işaret taşırlar. Alev karşısında hayal kuran herkes gücül bir şairdir. Alev karşısında dalınan her hülya, hayranlık duyan birinin hülyasıdır. Aleve doğal, hatta doğuştan gelme bir hayranlığımız vardır. Alev, görme zevkinde bir yoğunlaşmayı, her zaman görülenin ötesini özendirir. Bizi bakmaya zorlar.”

  • Künye: Gaston Bachelard – Mumun Alevi, çeviren: Işık Ergüden, Minotor Kitap, felsefe, 112 sayfa, 2023

Isaiah Berlin – Rus Düşünürleri (2023)

“Tilki pek çok şey bilir, kirpi ise tek bir büyük şey.”

İngilizce yazan eleştirmenlerin çok azı Rus düşüncesi ve kültürü hakkında Isaiah Berlin kadar ferasetli yazılar yazabilmiştir.

İşte elinizdeki kitap, Berlin’in otuz küsur yıllık bir süreçte yazdığı, Rusya’nın olağanüstü yazar ve filozoflarının Rus kültürü üzerindeki benzersiz etkilerini çeşitli temalar etrafında irdeleyen bu tarihî yazılarının derli toplu bir derlemesi niteliğini taşıyor.

‘Rus Düşünürleri’nde Berlin, ünlü “Kirpi ile Tilki” makalesinde ele aldığı Tolstoy’un tarih felsefesine ek olarak, “Rusların dünyadaki sosyal değişime en büyük katkısı” diye betimlediği Rus entelijansiyasını oluşturan Herzen, Bakunin, Turgenyev ve Belinski gibi on dokuzuncu yüzyılın büyük yazar ve düşünürlerini ortaya çıkarmış toplumsal ve siyasal koşulları da inceliyor.

Berlin, Rus düşünürleri hakkındaki bir dizi canlı portre yazısında, entelijansiyanın en dikkat çekici mensuplarını, mutlak değerlerden duydukları şüphe ile ahlaki eylemlere ilişkin bütün meseleleri bir anda çözüme kavuşturacak tek bir hakikati keşfetme arzuları arasında sürekli olarak bölünmüş figürler şeklinde resmediyor.

  • Künye: Isaiah Berlin – Rus Düşünürleri, çeviren: Güneş Ayas, Minotor Kitap, felsefe, 560 sayfa, 2023