Jean-Charles Bouchoux – Narsist Sapkınlar (2025)

Jean-Charles Bouchoux’nun ‘Narsist Sapkınlar’ (‘Les pervers narcissiques’) adlı kitabı, narsisistik kişilik bozukluğunun özel bir türü olan “maddesel narsisizm” kavramını derinlemesine inceliyor. Bouchoux, bu tür narsisist bireylerin temel özelliklerini, davranış biçimlerini, ilişkilerindeki dinamikleri ve mağdurları üzerindeki psikolojik etkilerini detaylı bir şekilde ele alıyor. Kitap, maddesel narsisistlerin başkalarını manipüle etmek, kontrol etmek ve kendi çıkarlarını ön planda tutmak için kullandıkları çeşitli taktikleri örneklerle açıklıyor. Bu taktikler arasında yalan söyleme, suçlama, küçümseme, duygusal şantaj, değersizleştirme ve başkalarının zayıf noktalarını acımasızca kullanma gibi davranışlar yer alıyor. Bouchoux, bu bireylerin genellikle dışarıya karşı çekici, karizmatik ve başarılı bir imaj çizdiklerini ancak özel ilişkilerinde son derece yıkıcı ve istismarcı olabildiklerini vurguluyor.

Kitap, narsisistlerin iç dünyalarını anlamaya çalışıyor. Bouchoux, bu bireylerin derinlerde büyük bir özgüven eksikliği, değersizlik hissi ve yoğun bir kıskançlık duygusu barındırdıklarını öne sürüyor. Başkalarını sömürme ve kontrol etme ihtiyaçlarının, bu derin psikolojik yaraları örtbas etme ve kendilerini güçlü hissetme çabasından kaynaklandığını belirtiyor. Yazar, maddesel narsisistlerin empati yeteneklerinin çok sınırlı olduğunu ve başkalarının duygularını anlamakta veya bunlara değer vermekte zorlandıklarını ifade ediyor. İlişkilerinde sürekli bir güç mücadelesi içinde olduklarını ve partnerlerini kendi egolarını tatmin etmek için bir araç olarak gördüklerini anlatıyor.

Çalışma, bu tür istismarcı ilişkilerin mağdurları için önemli bir rehber niteliği taşıyor. Bouchoux, mağdurların yaşadığı kafa karışıklığını, suçluluk duygusunu, özgüven kaybını ve psikolojik travmayı anlamalarına yardımcı oluyor. Kitap, bu tür toksik ilişkileri tanıma, sınır koyma ve kendilerini koruma stratejileri hakkında pratik bilgiler sunuyor. Ayrıca, mağdurların iyileşme süreçlerinde başvurabilecekleri terapi yöntemleri ve destek sistemleri hakkında da yol gösteriyor. Bouchoux, narsisizmle başa çıkmanın zorlu bir süreç olduğunu ancak mağdurların kendi sağlıklarını ve mutluluklarını önceliğe alarak bu döngüden çıkabileceklerini umut verici bir şekilde ifade ediyor. Kitap, bu konudaki farkındalığı artırmayı ve hem mağdurlara hem de profesyonellere değerli bir bakış açısı sunmayı amaçlıyor.

  • Künye: Jean-Charles Bouchoux – Narsist Sapkınlar: Kimdirler?, Neler Yaparlar?, Onlardan Nasıl Kaçılır?, çeviren: Ceylan Özçapkın, Say Yayınları, psikoloji, 184 sayfa, 2025

Mark Ettensohn – Narsizmin İçyüzü (2024)

Hayatınızdaki narsist ister bir patron, iş arkadaşı, ister bir akraba ya da romantik bir partner olsun, bu kitaptaki tavsiyeler size sağlıklı sınırlar koyma ve narsizmin karmaşık yapısını anlama konusunda yardımcı olacak.

Klinik psikolog Mark Ettensohn narsistik davranışlar, belirtiler ve ilişki dinamikleri hakkında bilgi veriyor ve ilişki hedeflerinizi ve değerlerinizi belirlemenize yardımcı olmak için tasarlanmış egzersizler sunuyor.

Narsistik Kişilik Bozukluğu (NKB) teşhisi alan birini seviyor olabilirsiniz veya narsistik bir ilişkiden çıkmaya çalışıyor olabilirsiniz; her durumda, bu zorlukların üstesinden gelmenin bir yolu var.

‘Narsizmin İçyüzü: Hayatınızdaki Narsisti Anlama Rehberi’, narsistlerle başa çıkma hikâyelerinin yardımıyla hem narsisti hem de kendinizi daha iyi anlamanızı sağlayacak stratejiler sunuyor.

Bu zorlu ve karmaşık ilişkisel deneyimin üstesinden gelmeye çalışanlara rehberlik ediyor.

  • Künye: Mark Ettensohn – Narsizmin İçyüzü: Hayatınızdaki Narsisti Anlama Rehberi, çeviren: Zerin Dirihan, Say Yayınları, psikoloji, 168 sayfa, 2024

Neville Symington – Narsisizm (2023)

“Narsisizmin en önemli özelliklerinden biri, kendini bilmekten ne pahasına olursa olsun kaçınılması gerektiğidir.”

Narsisizm kendini sevmekten çok, insan ilişkileri dünyasından soyutlanmakla ilgilidir.

Acıya veya korkuya karşı savunmacı bir tepkidir ve muhtemelen yaşamın oldukça erken dönemlerinde başlar.

Diğer savunma biçimleriyle ortak olarak, duygusal ve ruhsal gelişim üzerinde öldürücü bir etkiye sahip olma eğilimindedir.

Duygusal büyüme ve gelişmemizin önündeki temel engel olarak gördüğü narsisizm üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan İngiliz psikanalist Neville Symington, bu kitapla narsisizmi yalnızca birkaç rahatsız kişiyi etkileyen dar bir klinik durum olarak ele almıyor.

Aksine, insanlığın kaçınılmaz bir yönü olduğunu ve bir dereceye kadar hepimizde bulunduğunu ifade ediyor.

Narsisizmin üstesinden gelmenin, yaratıcı özümüzle temasa geçmeyi içerdiğinin altını çiziyor; faydalı bir yol haritası geliştirmemize yardımcı oluyor ve işler zorlaştığında güçlü kalmamız için bize ilham veriyor.

Çağdaş psikanalizle ilgilenen herkes, Symington’ın narsisizmin doğasına ilişkin kendi kavramlarını hem teorik hem de her şeyden önce klinik olarak okumalı.

Yazar, uygulamasından birçok klinik örneğe ek olarak, tezini farklı açılardan açıklamak için Tolstoy’un ‘Anna Karenina’sından kapsamlı bir şekilde yararlanıyor.

  • Künye: Neville Symington – Narsisizm, çeviren: Elif Kayurtar, Okuyanus Yayınları, psikanaliz, 152 sayfa, 2023

Christopher Lasch – Narsisizm Kültürü (2021)

‘Narsisizm Kültürü’, çağdaş Amerikan yaşamındaki kültürel çöküşüngüçlü bir eleştirisini sunuyor.

Christopher Lasch’ın burada narsisizmi yalnızca bireysel bir hastalık olarak değil, aynı zamanda burjuva bir toplumsal salgın olarak tanımlaması çığır açtı.

Lacsh, bireyin kendi içine gömülüp tüm dikkatini kendisine vermesinin Amerikan kültürü ile yaşamını nasıl olumsuz etkilediğini, geçtiğimiz yüzyılda aile kurumunun iyice çökmesiyle birlikte çağdaş toplumların nelere gebe kaldığını soruşturuyor.

Lasch, insan ruhunun derinlerine işleyen narsisizmin toplumsal kurumların işleyişini bozduğunu; tüketimciliğe dayalı bencil, hırslı bir toplum ile renksiz, sığ bir kültür yaratılmasına yol açtığını ortaya koyuyor.

Analizleri Freudçu teoriye ve tarihsel olaylara dayanan Lasch’in Amerikan kültürüne koyduğu tanı, endişeli ve açgözlü narsisistik benliğin hayatın her alanına girmesiyle günümüzde daha da anlamlı hale geldi.

Yazar, 1960’larda doğan ve günümüzde de kullandığımız, muhafazakâr ve liberal tanımlamalarını masaya yatırıyor; bireyselliğin önlenemez yükselişini inceliyor.

Narsisistik kişilik bozukluğundaki yükselişi ele alırken bunu iş hayatında, dinsel ve toplumsal anlam azalışıyla bağdaştırıyor.

‘Narsisizm Kültürü’, bireysel psikolojik meselelerin, miras aldığımız kolektif sorunların kültürel ve siyasal çözümleri üzerinde ne kadar önemli olduğuna dair çok önemli bir eser.

  • Künye: Christopher Lasch – Narsisizm Kültürü: Beklentilerin Azaldığı Bir Çağda Amerikan Hayatı, çeviren: Ayşen Tekşen, Alfa Yayınları, inceleme, 360 sayfa, 2021

Bärbel Wardetzki – Siyasette ve Toplumda Narsisizm, Ayartma ve İktidar (2018)

Narsisist insanların siyasette yüksek pozisyonlara gelmeleri, toplumda billurlaşma noktası ve arzulanan sevgi nesnesi haline gelmeleri nasıl mümkün olabiliyor?

1989’dan bu yana narsisizm üzerine çalışan psikiyatrist Bärbel Wardetzki bunun nedeninin, narsisizmin aynı zamanda başarı, popülerlik ve büyüklük vaadinden kaynaklandığını söylüyor.

İşte Wardetzki’nin elimizdeki kitabı da, tam da bu konuya, narsisist liderlerce ayartılma sorununa çok yönlü bir şekilde odaklanıyor.

Wardetzki bunun yanı sıra, narsisizmin karanlık yönlerini de ele alıyor.

İktidarın kötüye kullanılması, yıkıcılık, otokrata düşkünlük, kontrol ve manipülasyon, bunlardan birkaçı.

Yazar bunların korku, tehdit ve kafa karışıklığı gibi olumsuz duyguları nasıl tetiklediğini de adım adım açıklıyor.

Politikacılardaki narsisistik belirtileri ve bunların toplumsal ve politik senaryolara olan etkilerini daha iyi kavramak için muhakkak okunması gereken çalışma, bu durumla nasıl baş edebileceğimiz konusunda kimi ipuçları da veriyor.

  • Künye: Bärbel Wardetzki – Siyasette ve Toplumda Narsisizm, Ayartma ve İktidar, çeviren: Deniz Cankoçak, İletişim Yayınları, siyaset, 139 sayfa, 2018