Renata Salecl – Cehalet Tutkusu (2022)

‘Cehalet Tutkusu’, cehalet veya inkârın sosyal ve psikolojik motivasyonları ile sonuçları üzerine muazzam bir inceleme.

Renata Salecl’in kitabı, sahte haberlerin, propagandaların, siyasi söylemlerin ve tartışmaların medyaya hâkim olduğu bu zamanda özellikle okunmalı.

Bilginin ve bilgiye ulaşma yollarının yeniden tanımlandığı günümüzün hakikat sonrası, post-endüstriyel dünyasında gerçekle yalanı ayırt etmek zaman zaman imkânsız hale geliyor, bu da kasıtlı olarak bilmemeyi seçen insanların sayısının gitgide artmasına neden oluyor.

Filozof, sosyolog ve hukuk teorisyeni Salecl ‘Cehalet Tutkusu’nda, insanlık durumunun daima bir parçası olduğunu savunduğu “cehalet”i ve bağlantılı olarak “inkâr” kavramını masaya yatırıyor; hem travmatik bilgiye ulaşmaktan kaçınan insan doğasını hem de ideolojik mekanizmaları sekteye uğratacak bilgiyi inkâr yollarını insanlık durumu üzerinden açıklıyor.

Kasıtlı cehaletin bilhassa kriz anlarında olumlu bir yanının da olabileceği fikrini dile getiriyor; cehaletin güce nasıl dönüşebileceğini disiplinlerarası örneklerle aktarıyor.

Felsefeden, psikanalitik ve sosyal teoriden, popüler kültürden ve kendi deneyimlerinden yola çıkıp Lacan, Foucault, Claude Lévi-Strauss gibi isimlerin argümanlarına referanslarda bulunarak cehaletin sosyal ve psikolojik nedenlerini inceliyor; cehalet tutkusunun aşktan hastalığa, travmadan genetiğe, adli tıptan büyük veriye kadar hayatımızın pek çok alanını nasıl etkilediğine dikkat çekiyor.

Çalışma, günümüzün yaygın cehalet tutkusunu ve bunun toplumun pek çok farklı düzeyinde nasıl işlediğini araştırıp belgelemesiyle çok önemli.

  • Künye: Renata Salecl – Cehalet Tutkusu: Neyi Neden Bilmek İstemeyiz?, çeviren: Şafak Tahmaz, Timaş Yayınları, inceleme, 192 sayfa, 2022

Renata Salecl – Seçme İkilemi (2014)

Renata Salecl ‘Seçme İkilemi’nde, kapitalist sistemin sunduğu seçme “özgürlüğü”nün, gerçekte bireyi nasıl boyunduruk altına aldığını gözler önüne seriyor.

Düşünür, kim olmak istediğimizi seçme fikrinin ve “kendin ol” buyruğunun nasıl olup da çok özgürlük getirmektense, bizi daha kaygılı ve doyumsuz hale getirerek aleyhimize işlemeye başladığını açık seçik bir şekilde ortaya koymakta.

Salecl seçimin verdiği kaygıyı, başkalarının gözüyle seçmeyi, aşk ve çocuk sahibi olmaya dair seçimlerimizi inceleyerek, esenliğinin ve yaşamının gidişatının tek efendisinin kendisi olduğu fikrini bireyin sırtına yükleyen seçim ideolojisinin ne kadar yanıltıcı olabileceğini gösteriyor.

  • Künye: Renata Salecl – Seçme İkilemi, çeviren: Barış Engin Aksoy, Metis Yayınları, inceleme, 136 sayfa

Renata Salecl – Kaygı Üzerine (2013)

  • KAYGI ÜZERİNE, Renata Salecl, çeviren: Barış Engin Aksoy, Metis Yayınları, psikanaliz, 145 sayfa

KAYGI

Renata Salecl ‘Kaygı Üzerine’de, insanlar için kaygı uyandırıcı olduğu söylenen şeylerin medya temsillerinin arkasına bakarak günümüz toplumunda kaygının nasıl işlediğini analiz ediyor. Kaygı ile korku arasındaki farkı inceleyen Salecl, ağırlıklı olarak kaygı üzerine Freud ve Lacan’ın içgörülerinden faydalanıyor. En büyük kaygı tehdidi haline geldiğini söylediği savaş kaygılarını ve savaşlardan sonra ortaya çıkan travmaları da irdeleyen yazar, günümüzde kapitalizmin, bahsedilen kaygıları gitgide kendi lehine nasıl çevirdiğini, aynı anda işyerlerinde sürekli yeni emniyetsizlikleri nasıl doğurduğunu da ortaya koyuyor.