Friedemann Shrenk – İnsanlığın Erken Dönemi (2021)

Son yıllardaki fosil bulgular, insanlığın ilk dönemine ait ön insan türlerinde büyük bir coğrafi çeşitlilik olduğunu ortaya koydu.

Özellikle de paleoekoloji alanındaki veri tabanının oldukça genişlemesi sayesinde, ekolojik değişimler ve Afrika’daki insan oluşumunun belirleyici evreleri arasındaki ilişki netleşti.

İşte söz konusu bulgulardan yola çıkan bu önemli çalışma da, insansı maymunlara ve insanların atalarına, dik yürüyüşün oluşumuna, Afrika’daki ilk yayılımlarına, modern insanlığın kökeni ve kültürün başlangıcına yönelik usta işi bir araştırma.

Afrika’da tarih öncesi insan ve ilk insanların kalıntıları üzerinde saha araştırmaları yapan en önemli bilim insanlarından biri kabul edilen Friedemann Shrenk, hem modern paleoantropolojinin nerede ve nasıl çalıştığını ayrıntılı bir şekilde açıklıyor hem de insanlığın biyokültürel evrimine yönelik hipotezlerin nasıl geliştirildiğini ve bu hipotezlerin nasıl test edilebileceğini gösteriyor.

Kitapta, paleoantropolojik bilginin imkânları ve zorlukları, hominilerin kökenleri, Afrika’daki ön-insan ve ilk insanlar, erken insanların dünyayı fethi ve modern insanın ataları ve akrabalıkları gibi pek çok ilgi çekici konu ele alınıyor.

  • Künye: Friedemann Shrenk – İnsanlığın Erken Dönemi: Homo Sapiens’e Doğru, çeviren: Özlem Gerguş, Runik Kitap, bilim, 118 sayfa, 2021

Hans Kloft – Antik Çağ’ın Gizem Kültleri (2020)

Antik Çağ’ın gizem kültlerinin ritüelleri neydi, tanrıları kimdi?

Daha da önemlisi, bu kültler tek tanrılı dinlerde varlıklarını nasıl muhafaza etti?

Hans Kloft, İran’dan Mısır’a, Küçük Asya’dan Avrupa’ya geniş bir coğrafyada gezinerek bu kültlerin izini sürüyor, gizemlerini araştırıyor.

Kloft bunun yanı sıra, söz konusu kültlerin kurumsallaşmış dinlerin içinde varlıklarını nasıl muhafaza ettiklerini açıklıyor ve Roma İmparatorluğu’yla beraber hızlı bir şekilde yayılan Hristiyanlığın içinde de izleri görülen bu gizem kültlerinin ritüelleri ile tanrılarını, başka coğrafyalardaki benzerleriyle karşılaştırıyor.

Kitap, insanoğlunun tarihin bilinen en eski zamanlarından itibaren yaşam biçimine göre değişiklik gösteren çeşitli kültlere tapınmasını ve bu amaçla farklı boyutlarda dini tapınaklar inşa edişini zengin bir bakışla izleyen iyi bir dinler tarihi çalışması.

  • Künye: Hans Kloft – Antik Çağ’ın Gizem Kültleri: Tanrılar, İnsanlar ve Ritüller, çeviren: Tuna Akçay, Runik Kitap, din, 112 sayfa, 2020

Abdullah Eryiğit – Yasa-Üstü İnsan (2021)

Yalnızca Raskolnikov değil, kurtarıcılar, tiranlar ve diktatörler de yasayı aşmayı arzular.

Abdullah Eryiğit, Batı tarihinde uzun bir yolculuğa çıkarak insanın yasayla kurduğu ilişkide sınırları nasıl ve ne şekilde zorladığını gözler önüne seriyor.

“Platon’dan Agamben’e Yasa ve Hukuk İkileminde İnsan” alt başlığını taşıyan çalışma, yasaların genel, soyut ve kişilik dışı niteliği ile şahsi durumlar, istisnai koşullar ve hayat arasında kalan boşluktan hareket ediyor ve söz konusu yasal boşluğu incelemesinin merkezine oturtuyor.

Kitabın ilk bölümü, Roma’nın kuruluş miti ile başlıyor, ardından Batı medeniyetinin bir diğer mihenk taşı olan Antik Yunan’ın, yasa-üstü insan hakkında kendine özgü yaklaşımına odaklanıyor.

İkinci bölümde yasa-üstü insan kavramının antik dönemden modern döneme kadar nasıl ve ne ölçüde değiştiği inceleniyor ve bu bağlamda Cicero, Machiaevelli, Bodin ve Hobbes gibi düşünürlerin fikirleri bağlamında egemenin kim olduğu, kişiliği ve hukuk karşısındaki pozisyonu konularını tartışılıyor.

Kitabın üçüncü ve son bölümü ise, modern dönemde yasa-üstü insan kavramının nasıl dönüştüğünü odağına alıyor ve bunu yaparken de Hegel, Kierkegaard, Schmitt ve Agamben gibi dönemin öne çıkan filozoflarının konuyla ilgili fikirlerini serimliyor.

  • Künye: Abdullah Eryiğit – Yasa-Üstü İnsan: Platon’dan Agamben’e Yasa ve Hukuk İkileminde İnsan, Runik Kitap, hukuk, 224 sayfa, 2021

Angeliki E. Laiou ve Cécile Morrisson – Bizans Ekonomisi (2020)

Bizans İmparatorluğu’nun iktisadi faaliyetleri ve imparatorluğun ekonomisindeki etkin gruplar üzerine usta işi bir çalışma.

İki önde gelen Bizans tarihi araştırmacısı, Angeliki Laiou ve Cécile Morrisson, demografi, tarım, imalat ve şehir ekonomisi, ticaret, parasal gelişmeler, devletin rolü ve ideoloji gibi konular bağlamında, Bizans ekonomisini dördüncü yüzyıldan İstanbul’un fethedildiği 1453 yılına kadar inceliyor.

Devletin iktisadi faaliyetleri kadar şehirlerin üretici rolü ve toprak sahipleri, zanaatkârlar, sarraflar gibi imparatorluk ekonomisindeki etkin grupları odağına alan çalışma, aynı zamanda Bizans ekonomisiyle Batı Avrupa ekonomisini kıyaslıyor ve sanayi öncesi dünyada, karma ekonominin en başarılı örneklerinden birinin neden Bizans ekonomisi olduğunu tartışmaya açıyor.

Bilhassa iktisat tarihi, Bizans tarihi ve genel olarak da Avrupa Orta Çağ tarihi çalışanların muhakkak edinmeleri gereken bir kitap.

  • Künye: Angeliki E. Laiou ve Cécile Morrisson – Bizans Ekonomisi, çeviren: Bahattin Bayram, Runik Kitap, tarih, 295 sayfa, 2020

Jürgen Trabant – Dil (2020)

Okumak olağanüstüdür, fakat asıl mucize okumayı da olanaklı kılan dildir.

Romen dilleri profesörü Jürgen Trabant, gündelik hayatta üzerine pek düşünmediğimiz dili ve dilin tarihsel gelişimini anlatıyor.

Kitapta, şu önemli soruların yanıtları veriliyor:

  • Neden farklı diller mevcut ve bu diller hangi yönlerden birbirlerinden ayrılırlar?
  • Dünyanın ortak bir dile gereksinimi var mı?
  • Dil farklılıklarından doğan engeller hangi yöntemlerle aşılabilir?
  • Dilin, konuşma ve yazmanın, onları çevreleyen dünyayla ilişkisi nedir?
  • İnsanlar neden dillerini severler?
  • Sosyal, bölgesel, cinsel unsurların dil üzerindeki etkileri nedir?

Dil üzerine düşünen, dilleri seven ve dilbilim çalışan her okurun kitaplığında muhakkak bulunması gereken bir eser.

  • Künye: Jürgen Trabant – Dil: Söz ve Yazının Gelişimi, çeviren: Rahman Akalın, Runik Kitap, dil, 120 sayfa, 2020

Thomas Junker – İnsanın Evrimi (2021)

Kısa ve öz bir evrimsel biyoloji çalışması.

Biyoloji tarihçisi Thomas Junker, insanın nasıl oluştuğunu çok yönlü bir biçimde ortaya koyuyor.

Tarih boyunca insanın çevre koşullarına nasıl adapte olduğunu izleyen Junker, aynı zamanda “insan doğası” üzerine de derinlemesine düşünüyor.

Kitapta, insanın nasıl var olduğunun yanı sıra, atalarının kimler olduğu; insanların beden yapıları, görünüşleri ve davranışlarının nasıl açıklanabileceği; farklı kıtalar ve ülkelerdeki insanların neden farklı göründükleri; kadınlarda ve erkeklerde boy ve tüylenme gibi özelliklerin neden farklılık gösterdiği; cinsiyetlerin davranışlarının neden birbirinden farklı olduğu; sanat ve kültürün neden var olduğu ve bunun gibi ufuk açıcı pek çok sorunun yanıtı veriliyor.

Kitap aynı zamanda, evrimsel biyolojinin günümüz insanının özelliklerini ne derece başarılı açıklayabildiğini, nerede cevapsız soruların kaldığını ve sınırlarının nerede olduğunu tartışmasıyla da dikkat çekici.

  • Künye: Thomas Junker – İnsanın Evrimi: Bir Varoluş Yolculuğu, çeviren: Nilüfer Epçeli, Runik Kitap, bilim, 122 sayfa, 2021

Josh Cohen – Freud’u Nasıl Okumalıyız? (2020)

Sigmund Freud’un zengin ve bu yönüyle de karmaşık sistemini daha iyi kavramak için çok iyi bir giriş.

Josh Cohen burada, Freud’un bilinçdışı, nevrozlar, ölüm, kompleksler, sapkınlıklar, dil sürçmeleri ve cinsiyet gibi pek çok kavramını açıklığa kavuşturuyor.

Freud’un çalışmalarından kısa alıntılarla zenginleşen çalışma, psikanalitik düşüncenin özünü ortaya çıkarıyor.

Cohen’in kitabı, öncelikle Freud’un keskin bakışları altında iç yaşamın ne kadar zengin, karmaşık ve ilginç hale geldiğini göstermesiyle dikkat çekiyor.

Dolayısıyla çalışma, rüyalarımız, hatalarımız, şakalarımız, kısacası günlük yaşamlarımız üzerine bizi daha sıkı düşünmeye davet ediyor.

  • Künye: Josh Cohen – Freud’u Nasıl Okumalıyız?, çeviren: Ersun Çıplak, Runik Kitap, 120 sayfa, 2020

Radegundis Stolze – Çeviri Kuramları (2020)

Radegundis Stolze’nin filoloji, çeviribilim ve edebiyat bölümlerinde uzun yıllardır ders kitabı olarak okutulan ‘Çeviri Kuramları’, yeni baskısıyla raflarda.

Stolze bu çalışmasında, araştırma nesnesine bakıştaki farklılıklar (dil dizgesi, metin, disiplin, eylem, çevirmen) gözetilerek birbiriyle rekabet içindeki farklı çeviribilimsel yaklaşımları derli toplu bir bakışla açıklıyor.

Merkezi modelleriyle ve uygulamalı boyutlarıyla tek tek bilimsel yaklaşımların temel fikirlerini sunan Stolze, aynı zamanda söz konusu çeviri kuramları arasındaki bağlantıları ve zıtlıkları da vurguluyor.

Çeviri kuramlarına giriş niteliğindeki çalışma, insanlar arasındaki dil engelini ortadan kaldırdığı için vazgeçilmez etkinliklerden olan çevirinin tam olarak ne anlama geldiğini ve bu etkinliğe farklı yaklaşımlar getirmiş “çeviri kuramları”nın ne olduğunu daha iyi kavramak için birebir.

  • Künye: Radegundis Stolze – Çeviri Kuramları: Bir Giriş, çeviren: Emra Büyüknisan, Runik Kitap, dilbilim, 450 sayfa, 2020

Robert Bohn – Korsanlar (2020)

Korsanlar, denizlerin kahramanları olarak efsane haline gelmiştir.

Oysa biliyoruz ki, korsanlık tarihi yağma, sefalet ve umutsuzluk, kanlı zulümler ve acımasız cezalardan oluşan bir vahşet ve cinayet zinciridir.

Tıpkı kapitalizmin tarihinde olduğu gibi…

Ortaçağ ve Modern Çağ tarihi profesörü Robert Bohn, kısa fakat etkileyici bir korsanlık tarihi çalışmasıyla karşımızda.

Kitap, korsanlığın ortaya çıkışından başlayarak korsanlığın yükselişe geçtiği 16. yüzyıla ve oradan da altın çağını yaşadığı 18. yüzyıla ve korsanlığın tarihte ne gibi etkiler yarattığına kadar uzanıyor.

Çalışmanın önemli bir katkısı da, korsanlığın modern ekonomide ne gibi dönüşümler yarattığını ortaya koyması.

Bohn, korsanlığın, devletlerin çıkarlarıyla nasıl ilişki içinde olduğunu açıklıyor ve kadınların dahi katıldığı bu acımasız toplulukların hayatlarından ilgi çekici ayrıntılar paylaşıyor.

  • Künye: Robert Bohn – Korsanlar: Modern Ekonominin Öteki Yüzü, çeviren: Simge Hançer, Runik Kitap, 124 sayfa, 2020

Jörg Hacker – İnsanlar, Salgınlar ve Mikroplar (2020)

‘İnsanlar, Salgınlar ve Mikroplar’, pandeminin olanca ağırlığıyla sürdüğü bugün, muhakkak okunması gereken kitaplardan.

Mikrobiyolog Jörg Hacker, hem tarihe yeni bir yön vermiş hem de günümüzü etkisi altına almış pandemi örnekleriyle zenginleştirdiği bu çalışmasında, mikropların hangi hilelerle bizi avladığını, bir enfeksiyonun nasıl ilerlediğini, bunlara karşı vücudumuzun nasıl bir savunma mekanizması geliştirdiğini ve tıbbın ne gibi tedavi imkânları sunduğunu anlatıyor.

Konuyu her seviyeden okurun anlayabileceği bir üslupla ele alan Hacker, okurunu, doğa doğanın kendine has şaşırtıcı dinamiklerine daha yakından bakmaya davet ediyor.

Kitap, siyasal ve toplumsal konularda bazı terimlerin nasıl enfeksiyon biliminden çıkarak gündelik dile yerleştiğini ortaya koymasıyla da dikkat çekiyor.

  • Künye: Jörg Hacker – İnsanlar, Salgınlar ve Mikroplar: Enfeksiyonlar ve Patojenleri, çeviren: Beste Hertsch ve Max Florian Hertsch, Runik Kitap, tarih, 127 sayfa, 2020