Cicero – L. Cornelius Balbus Savunması (2022)

Sertorius’a karşı yürütülen savaşlarda büyük bir cesaret sergilediği gerekçesiyle Pompeius tarafından vatandaşlıkla ödüllendirilen Balbus, iletişim kurmadaki üstün yeteneği ve verdiği güven sayesinde çok geçmeden Caesar ile çok sıkı bir dostluk kurmuştur.

Buna karşın Caesar adına birçok önemli faaliyetin altına imza atması, onun yükselmesinde büyük bir paya sahip olması ve Roma’daki politikayı şekillendirmesi gibi etmenlerden dolayı asıllar veya asiller olarak adlandırılabilecek optimates kesiminin hedefi haline gelmiş ve bunların teşviki sonucunda vatandaşlık hakkı mahkemeye taşındı.

Optimates kesimi ile triumviri üyeleri arasında bir hesaplaşmaya dönüşen bu davayı antik dönemin en ünlü avukatlarından biri olan Cicero savunmuş ve Balbus vatandaşlık hakkını korudu.

Cicero’nun savunma yöntemlerinin anlaşılmasını sağlayan güzel örneklerden biri olan bu eser, aynı zamanda Cumhuriyet Dönemi’nde yabancılara vatandaşlığın nasıl verildiğine ve ittifak antlaşmalarının içeriğine yönelik önemli bilgiler sunuyor.

  • Künye: Marcus Tullius Cicero – L. Cornelius Balbus Savunması (Pro L. Cornelio Balbo Oratio), çeviren: Mehmet Oktan, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, tarih, 167 sayfa, 2022

Cicero – İyi ve Kötü Şeylerin Gayeleri Üzerine (2022)

Cicero’nun yaklaşık 2000 sene önce yazdığı bu eser, Türkçe olarak okuyucuyla ilk defa buluşuyor.

‘İyi ve Kötü Şeylerin Gayeleri Üzerine’, Cicero’nun Helenistik dönem felsefesinde başat yer tutan ahlak üzerine tartışmalara önemli katkı sunuyor.

Marcus Tullius Cicero, Roma tarihinin en büyük devlet adamı ve filozoflarından biriydi.

Siyaset ve felsefe üzerine yazdığı eserler çağlar boyunca okundu, birçok siyasetçi ve filozofa ilham verdi.

Felsefe eserleri, sadece Roma düşünce tarzının değil; aynı zamanda Yunan felsefesinin Latince üzerinden sonraki çağlara aktarılmasını sağlayan en önemli kaynaklar arasında yer alır.

‘İyi ve Kötü Şeylerin Gayeleri Üzerine’ adlı eseri, hem Helenistik dönemde öne çıkan Epikourosçuluk, Stoacılık ve Antiokhosçu Akademeiacılık arasındaki ahlak üzerine tartışmaları aktarıyor hem de Cicero’nun sorgulayıcı bakış açısını gözler önüne seriyor.

  • Künye: Cicero İyi ve Kötü Şeylerin Gayeleri Üzerine, Çeviren: C. Cengiz Çevik, Albaraka Kültür Yayınları, felsefe, 317 sayfa, 2022

Victoria Emma Pagán – Latin Edebiyatında Komplo Teorileri (2022)

Latin edebiyatında komplo teorisinin nasıl kök saldığı hakkında usta işi bir inceleme.

Victoria Emma Pagán, Latin edebiyatından Iuvenlais, Tacitus, Suetonius, Terentius ve Cicero gibi usta yazarların eserlerini bu gözle yorumluyor.

Akademik çalışmalarda komplo teorisi teması özellikle son yirmi yılda popülerleşti.

Bu kitapta, elit Romalıların toplum içindeki hiyerarşi, bölünmeler ve eşitsizlikler içinde mekik dokurken komplo oluşmasına nasıl fırsat verdikleri açıklanıyor.

Romalılar her yerde bir komplo olabilir diye düşünüyor, dolayısıyla köle isyanlarını bastırmaya, rakiplerini ölüm ya da sürgünle cezalandırmaya, kadınları toplumdan uzaklaştırmaya, yabancıları karalamaya ya da imparatorların görüşlerine karşı şüphe duymaya büyük önem veriyorlardı.

Pagán, Latin Edebiyatından Iuvenlais, Tacitus, Suetonius, Terentius ve Cicero gibi usta yazarların eserlerini yorumluyor, kaynaklardaki bilgileri entrika ve gerçeklik süzgecinden geçirerek dikkatli ve çarpıcı bir bakış açısıyla aktarıyor.

Yazarın, Latin Edebiyatındaki yazım türlerinden birçok bilgi toplayarak bir komplonun ve komplo teorisinin nasıl kök saldığına yönelik güçlü bir inceleme sunduğu bu kitapta dedikodu, korku ve sırların geçmiş ve mevcut olayları yorumlamada (ve genellikle saptırmada) nasıl rutin şeyler olduğunu açıklamaya çalışıyor.

Antik Çağ’dan günümüze komplo teorilerinin devam etmesi, insanlığın zaaflarının üstüne gitme konusundaki mekanizması olarak sahip olduğu potansiyeli ortaya koyuyor.

  • Künye: Victoria Emma Pagán – Latin Edebiyatında Komplo Teorileri, çeviren: Bağış Alper Kovan ve Dorukhan Sacit Nur, Runik Kitap, inceleme, 227 sayfa, 2022

St. George Stock – Stoacılık (2021)

Stoacılık hakkında açık ve öz bir giriş arayanlara bu çalışmayı öneriyoruz.

St. George Stock imzalı kitap Zenon, Seneca, Cicero ve Epiktetus gibi alanın devlerinin fikirlerini aydınlatıyor.

Stoacılar, doğaya uygun bir yaşamı, insanın ulaşabileceği en yüksek yaşamla özdeşleştirir.

Doğası gereği akıl sahibi bir canlı olan insanın yapması gereken akla uygun yaşamaktır.

Doğanın yoluyla erdemin yolu ise birbirinden ayrı değildir.

Stoacı düstur, erdemli bir yaşam sürmek, doğaya ve/veya akla uygun yaşamaktır.

Aristoteles ve Platon için devletle ilgili olan mutluluk problemi, artık bireyle ilgilidir.

Böylece felsefe de Stoacılar için ‘yaşama sanatı’ hâline gelir.

İşte bu çalışma da Stoacılığa kısa ve güzel bir giriş yapıyor.

Zenon’dan Seneca’ya, Cicero’dan Epiktetus’a bu kitap, Stoacılığın etik, mantık, fizik ve retorik anlayışını ana hatlarıyla sunuyor.

  • Künye: St. George Stock – Stoacılık, çeviren: Melike Molacı, Fol Kitap, felsefe, 96 sayfa, 2021

Cicero – Bir Seçim Nasıl Kazanılır? (2021)

Cicero yalnızca usta bir hukukçu, hatip ve filozof değildi, aynı zamanda iyi bir siyasetçiydi de.

Cicero’nun MÖ 64 yılında girdiği konsüllük seçimlerinin ürünü olan bu metni ise, yüzyıllar öncesinden bize seslenerek bir seçimi kazanmanın püf noktalarını açıklıyor.

Seçim sürecinde Cicero’nun kardeşi Quintus, kendisine seçimi hangi kampanya yöntemleriyle ve nasıl kazanabileceğine yönelik önerilerle dolu uzunca bir mektup yazmıştı.

Bu mektupta, hemen herkese her şeyi vaat etmekten, rakiplerin karıştığı skandallardan yararlanmaya varıncaya kadar çok sayıda pratik öneri yer alıyordu.

Hem bir döneme ışık tutan, hem de siyasetin yüzyıllar geçse de özünde hiç değişmediğini bir kez daha gözler önüne seren kitap, ilk kez Türkçede.

  • Künye: Cicero – Bir Seçim Nasıl Kazanılır?, çeviren: Furkan Akderin, Say Yayınları, siyaset, 64 sayfa, 2021

Abdullah Eryiğit – Yasa-Üstü İnsan (2021)

Yalnızca Raskolnikov değil, kurtarıcılar, tiranlar ve diktatörler de yasayı aşmayı arzular.

Abdullah Eryiğit, Batı tarihinde uzun bir yolculuğa çıkarak insanın yasayla kurduğu ilişkide sınırları nasıl ve ne şekilde zorladığını gözler önüne seriyor.

“Platon’dan Agamben’e Yasa ve Hukuk İkileminde İnsan” alt başlığını taşıyan çalışma, yasaların genel, soyut ve kişilik dışı niteliği ile şahsi durumlar, istisnai koşullar ve hayat arasında kalan boşluktan hareket ediyor ve söz konusu yasal boşluğu incelemesinin merkezine oturtuyor.

Kitabın ilk bölümü, Roma’nın kuruluş miti ile başlıyor, ardından Batı medeniyetinin bir diğer mihenk taşı olan Antik Yunan’ın, yasa-üstü insan hakkında kendine özgü yaklaşımına odaklanıyor.

İkinci bölümde yasa-üstü insan kavramının antik dönemden modern döneme kadar nasıl ve ne ölçüde değiştiği inceleniyor ve bu bağlamda Cicero, Machiaevelli, Bodin ve Hobbes gibi düşünürlerin fikirleri bağlamında egemenin kim olduğu, kişiliği ve hukuk karşısındaki pozisyonu konularını tartışılıyor.

Kitabın üçüncü ve son bölümü ise, modern dönemde yasa-üstü insan kavramının nasıl dönüştüğünü odağına alıyor ve bunu yaparken de Hegel, Kierkegaard, Schmitt ve Agamben gibi dönemin öne çıkan filozoflarının konuyla ilgili fikirlerini serimliyor.

  • Künye: Abdullah Eryiğit – Yasa-Üstü İnsan: Platon’dan Agamben’e Yasa ve Hukuk İkileminde İnsan, Runik Kitap, hukuk, 224 sayfa, 2021

Cicero – Stoacıların Paradoksları (2016)

Kendisi de geç dönem Stoacılardan olan Cicero, bu kitabında Stoacı paradoksları geçmişle bağlantı kurarak ve hitabet sanatındaki maharetini ortaya koyarak irdeliyor.

Bunu yaparken tarih boyunca tartışılan, aynı zamanda ahlak felsefesinin de temel kavramları olan onur, erdem, mutluluk, eşitlik, özgürlük, kölelik, korku, bilgelik ve zenginlik gibi kavramlar arasında bir gezintiye çıkan Cicero, çok sade bir üslupla bizi hayatımız üzerine düşünmeye davet ediyor.

Kitaptan birkaç alıntı:

“Arzunun açlığı ne giderilebilir ne de doyurulabilir. Böyle kişiler sadece sahip olduklarını artırma hırsıyla değil, onları kaybetme korkusuyla da sonsuz bir işkence içindedir.”

“Özgürlük, arzuladığın gibi yaşama gücüdür.”

“Tutkuların egemenliği sona erince, suçların bilincinden başka bir efendi doğar: Korku. Ne zavallı, ne feci bir kölelik!”

“Arzunun yol açtığı açlık hiçbir zaman ne giderilebilir ne de doyurulabilir. Böyle kişiler sadece sahip olduklarını arttırma hırsıyla değil, aynı zamanda onları kaybetme korkusuyla da kendilerine sürekli işkence ederler.”

  • Künye: Cicero – Stoacıların Paradoksları, çeviren: Serap Gül Kalaycıoğulları ve Ceyda Üstünel Keyinci, İmge Kitabevi

C. Cengiz Çevik – Roma’da Siyaset ve Felsefe (2019)

Roma’da önceleri yabancı ve tehlikeli görülen felsefe zamanla imparatorluğun siyasi şartlarıyla nasıl uyumlu hale geldi?

Cengiz Çevik’in bu özenli incelemesi, özellikle Roma’nın Cumhuriyet döneminde (İÖ 509-İÖ 27), siyaset ve felsefe ilişkisinin nasıl şekillendiğini çarpıcı bir biçimde ortaya koyuyor.

Çevik kitabına, Pythagorasçı öğretinin Roma’daki etkilerine dair rivayetler ile felsefeye karşı siyasî nitelikli ilk olumsuz tepkilerle başlıyor.

Kitabın devamında ise,

  • Scipio Çevresi’nde felsefenin siyasî açıdan nasıl kabul edildiği,
  • Siyasetçi ve filozof etkileşiminin gelişimi ve örnekleri,
  • Cicero’nun siyaset ile felsefeyi nasıl uzlaştırdığı,
  • Roma’da felsefenin siyasî ideallerle birlikte nasıl dönüştüğü,
  • Felsefenin siyasî figürleri nasıl dönüştürdüğü,
  • Ve bunun gibi ilgi çekici konular irdeleniyor.

Çevik’in çalışması, Roma’nın felsefi gelenekle ilişkisinin nasıl dönüştüğüne yakından bakmak isteyenler için çok önemli bir kaynak.

  • Künye: C. Cengiz Çevik – Roma’da Siyaset ve Felsefe, İthaki Yayınları, felsefe, 240 sayfa, 2019

Reiner Möckelmann – Franz von Papen (2019)

Nazi Almanya’sının Ankara büyükelçisi Franz von Papen, Türkiye’nin Almanların yanında yer alması için elinden geleni yapmıştı.

von Papen bu amacına tam anlamıyla ulaşamasa da, Anadolu Ajansı’nda çalışan Türk vatandaşı Yahudilerin işlerinden çıkarılmalarını sağlamıştı.

Öte yandan Türkiye vatandaşı Yahudilerin resmi görevlere alınmaması ve Almanya’dan kaçan Yahudi ve Alman akademisyenlerin üniversitelerde görev almaması için de elinden gelen her şeyi yapmıştı.

İşte, kendisi de bir dönem Ankara’da Alman diplomatı olarak görev almış Reiner Möckelmann’ın bu enfes çalışması, von Papen’in Ankara’daki faaliyetlerini ve o dönemdeki muhataplarının buna karşı tutumlarını adım adım izliyor.

Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Başvekil Refik Saydam, Hariciye Vekili Şükrü Saracoğlu, Hariciye Vekili Numan Menemencioğlu ve Türkiye’nin Alman Büyükelçisi Hüsrev Gerede, Franz von Papen’le bu dönem muhatap olmuş, dolayısıyla bu kitapta karşımıza çıkan belli başlı isimler.

Kitabın en önemli yönlerinden biri ise, bu aralar bizde filmi de gösterimde olan Çiçero olayını da aydınlatması.

Çiçero, İngiltere’nin Türkiye Büyükelçisi Hughe Knatchbull-Hugessen’in Kosova kökenli uşağı Elyeza Bazna’ydı ve von Papen kimliğini gizlemek için ona Çiçero adını vermişti.

Çiçero Almanlara kısa sürede dört yüzden fazla gizli belge aktarmış, bunun karşılığında da 300 bin Sterlin almıştı.

  • Künye: Reiner Möckelmann – Franz von Papen: Hitler’in Türkiye Büyükelçisi, çeviren: Selma Türkis Noyan, Kitap Yayınevi, tarih, 405 sayfa, 2019

C. Cengiz Çevik – Cicero’nun Devlet’i: De Re Publica Yazıları (2017)

Latin edebiyatını ve felsefesini derinden etkilemiş düşünür ve siyasetçi Cicero’nun ‘Devlet’i için, Platon’un ‘Devlet’inin tamamlayıcısı demek yanlış olmaz.

Düşünür orijinal adıyla De Re Publica olan kitabında, Platon’un tanımladığı “ideal devlet”i Roma İmparatorluğu bağlamında tartışıyor.

İşte, Latinceden yaptığı nitelikli çevirileriyle bildiğimiz Cengiz Çevik’in elimizdeki çalışması, Cicero’nun siyaset felsefesini ayrıntılı bir bakışla tartışıyor.

Çevik buradaki dört makalesiyle, Cicero’nun De Re Publica’sını merkeze alarak,

  • Cicero’nun Roma İmparatorluğu’nun tarihsel gelişimini nasıl izlediğini,
  • İdeal devlet teorisini,
  • Ve düşünürün devlete dair kavramsallaştırmasının kendisinden sonraki düşünürleri nasıl etkilediğini gözler önüne sermekte.

Çevik bunu yaparken, Cicero’nun yaşadığı dönemin düşünsel atmosferin bir fotoğrafını da çekiyor.

  • Künye: C. Cengiz Çevik – Cicero’nun Devlet’i: De Re Publica Yazıları, Yapı Kredi Yayınları, siyaset felsefesi, 220 sayfa