Ed Yong – Muazzam Dünya (2025)

Ed Yong bu kitabında insan duyularının ötesinde işleyen devasa bir dünyanın kapılarını aralıyor. Hayvanların çevrelerini algılama biçimlerini inceleyen yazar, “Umwelt” kavramı üzerinden her türün kendi duyusal evreninde yaşadığını gösteriyor. İnsan için sıradan olan bir görüntü, bir köpek için koku cümbüşüne, bir yarasa içinse yankıların şekillendirdiği bir haritaya dönüşüyor. Kitap, görme, işitme, koku alma, manyetik alanları algılama ve hatta elektrik sinyallerini hissetme gibi farklı duyusal sistemlerin zengin çeşitliliğini ortaya koyuyor.

Yong, bilimsel araştırmalardan örneklerle okuyucuyu hayvanların deneyim dünyasına davet ediyor. Kuşların gökyüzünü morötesi ışıkla görmesi, fillerle balinaların kilometrelerce ötedeki titreşimleri algılaması, köpekbalıklarının sudaki elektrik sinyallerini hissetmesi bu olağanüstü duyuların sadece bir kısmını oluşturuyor. Bu anlatım, insan merkezci bakışı sorgulamaya yöneltiyor ve doğayı kavrama biçimimizi dönüştürüyor.

‘Muazzam Dünya: Beş Duyunun Ötesine Yolculuk’ (‘An Immense World: How Animal Senses Reveal the Hidden Realms Around Us’), aynı zamanda insanın çevresine verdiği zararın hayvan duyuları üzerindeki etkilerini de gündeme getiriyor. Gürültü ve ışık kirliliği, milyonlarca yılda evrimleşmiş duyusal dengeleri bozuyor. Yong, insanın kendi ihtiyaçlarını merkeze koyarak yarattığı bu dünyada diğer canlıların da var olduğunu hatırlatıyor. Hayvanların duyusal evrenlerini anlamak yalnızca merakımızı gidermiyor, aynı zamanda etik bir sorumluluk da doğuruyor.

Sonuçta eser, okuyucuya insan duyularının sınırlarını aşan yeni bir mercek sunuyor. Doğayı farklı zihinlerle deneyimlemenin ihtimallerini düşündürüyor ve bizi hem hayranlık uyandıran hem de kırılgan olan bu büyük dünyaya karşı daha duyarlı olmaya çağırıyor.

  • Künye: Ed Yong – Muazzam Dünya: Beş Duyunun Ötesine Yolculuk, çeviren: Şiirsel Taş, Domingo Kitap, bilim, 520 sayfa, 2025

Monty Lyman – Ağrı Nedir? (2025)

Tıp doktoru ve yazar Monty Lyman’ın bu kitabı, ağrının karmaşık ve çok yönlü doğasını yeni bilimsel bulgular ışığında ele alıyor. ‘Ağrı Nedir?: Neden Acı Çektiğimize ve Nasıl İyileşebileceğimize Yeni Bir Bilimsel Bakış’ (‘The Painful Truth: The New Science of Why We Hurt and How We Can Heal’), ağrının sadece fiziksel bir duyum olmadığını, aynı zamanda psikolojik, sosyal ve duygusal faktörlerden de derinden etkilendiğini açıklıyor. Kitap, ağrının vücudumuzdaki sinir sistemleri aracılığıyla nasıl iletildiğini, beyinde nasıl işlendiğini ve kronik ağrının neden bazen iyileşmenin ötesine geçerek yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürdüğünü anlaşılır bir dilde anlatıyor. Lyman, ağrı araştırmalarındaki son gelişmeleri ve bu bilgilerin ağrı yönetimi ve tedavisi üzerindeki potansiyel etkilerini vurguluyor.

Kitap, ağrının sadece bir semptom olmadığını, aynı zamanda vücudun kendini koruma mekanizmasının önemli bir parçası olduğunu açıklıyor. Akut ağrının bir uyarı işlevi görürken, kronik ağrının altında yatan nedenlerin çok daha karmaşık olabileceğine dikkat çekiliyor. Lyman, ağrının bireysel deneyiminin kişiden kişiye nasıl değiştiğini, inançların, beklentilerin ve duygusal durumun ağrı algısı üzerindeki güçlü etkisini örneklerle açıklıyor. Ayrıca, ağrının sosyal boyutunu da ele alarak, sosyal destek, izolasyon ve toplumsal normların ağrı deneyimini nasıl şekillendirdiğini inceliyor.

‘Ağrı Nedir?’, ağrıyı anlamak ve yönetmek için yeni bilimsel yaklaşımlar sunuyor. Lyman, ilaç tedavilerinin yanı sıra psikolojik terapiler, egzersiz, mindfulness ve diğer bütüncül yöntemlerin kronik ağrı tedavisindeki rolünü tartışıyor. Kitap, ağrı çeken bireylere umut verirken, sağlık profesyonellerine de ağrıyı daha kapsamlı bir bakış açısıyla ele almaları için yol gösteriyor. Lyman, ağrının sadece dindirilmesi gereken bir rahatsızlık değil, aynı zamanda insan deneyiminin önemli bir parçası olduğunu ve ağrıyı anlamanın iyileşme sürecinde kritik bir adım olduğunu vurguluyor.

  • Künye: Monty Lyman – Ağrı Nedir?: Neden Acı Çektiğimize ve Nasıl İyileşebileceğimize Yeni Bir Bilimsel Bakış, çeviren: Şiirsel Taş, Metis Yayınları, bilim, 288 sayfa, 2025

Paul Nurse – Yaşam Nedir? (2022)

‘Yaşam Nedir?’ biyoloji alanındaki beş büyük fikri açıklayarak yaşamın işleyişine dair berrak bir bakış açısı kazandırıyor.

Nobel Ödüllü bilim insanı Paul Nurse kitapta yaşamı, biyolog olmayanların da anlayacağı şekilde tanımlamak gibi zor bir görevi üstleniyor.

Biyolojinin temelindeki beş büyük fikri –hücre, gen, doğal seçilim, kimya ve enformasyon olarak yaşam– tane tane açıklayıp tüm canlıların ortak keşif yolculuğunun haritasını çiziyor.

Hücre bölünmesini denetleyen bazı genlerin kâşifi Nurse, biyolojinin derinliklerine dalıp ‘yaşam’ın olmazsa olmaz beş özelliğini gün ışığına çıkarıyor.

  • Künye: Paul Nurse – Yaşam Nedir?: Beş Adımda Biyolojiyi Anlamak, çeviren: Şiirsel Taş, Domingo Kitap, bilim, 184 sayfa, 2022

Merlin Sheldrake – Saklı Dünya (2022)

Yeryüzünde süregelen en çarpıcı olayların birçoğu mantarların etkinliği sonucunda oluşur ve oluşmaktadır.

Canlılar dünyasındaki yaşam formlarından biri öyle garip ve muhteşemdir ki bizi yaşamın işleyişi üzerine yeniden düşünmeye zorlar.

Ne bitki ne de hayvanlar.

Yerde, havada, vücudumuzda yaşıyorlar.

Kimisi mikroskobik boyutlarda, kimisi şimdiye dek kaydedilmiş en büyük organizma.

Karasal yaşam, bu canlıların kayaları parçalamasıyla başladı.

Ekmek, alkol ve bazı ilaçları bahşederek insanlık tarihini şekillendirdiler.

Uzayda yaşayabilecek ya da nükleer radyasyonun ortasında serpilebilecek kadar dayanıklı, davranış manipülasyonuyla bazı hayvanları felakete sürükleyebilecek kadar becerikli, atmosferin içeriğini –ve belki de geleceğimizi– değiştirebilecek kadar kudretliler.

Mantarların hayranlık uyandırıcı ama göz ardı edilmiş dünyasına hoş geldiniz.

Merlin Sheldrake, 2021 Kraliyet Akademisi Bilim Kitabı Ödülü’nü kazanmış, 23 dile çevrilip kısa sürede bir doğabilim klasiğine dönüşen ‘Saklı Dünya’da, neredeyse bütün canlı sistemleri destekleyen mantarların yaşamlarına büyüleyici bir yolculuğa çıkarıyor bizleri.

“Wood Wide Web” denen ağlar sayesinde bitkileri birbirine bağladıklarının keşfedilmesiyle ekosistemleri anlama biçimimizi, beyinleri olmadığı halde problem çözebildiklerinin anlaşılmasıyla da geleneksel “zekâ” tanımlarını değiştiren mantarların, gerek yaşadığımız gezegeni gerekse zihin ve davranışlarımızı anlamanın anahtarı olduğunu gösteriyor.

Mantarları daha yakından tanıdıkça pek çok şeyin ancak onlarla anlam kazandığını fark ediyoruz.

  • Künye: Merlin Sheldrake – Saklı Dünya: Mantarlar Yaşamı, Zihnimizi ve Geleceğimizi Nasıl Değiştirir?, çeviren: Şiirsel Taş, Domingo Kitap, bilim, 384 sayfa, 2022

Barbara Natterson-Horowitz ve Kathryn Bowers – Delişmenlik Çağı (2021)

İnsanın benzersiz olmadığını, hayvanlarla insanlardaki ortak ebeveynlik deneyimlerinden bile görebiliriz.

Barbara Natterson-Horowitz ve Kathryn Bowers, erişkinliğimizi inşa eden ve biçimlendiren biyolojinin hepimizde ortak olduğunu gözler önüne seriyor.

İnsanlar için bu kadar önemli bir süreç olan ergenlik diğer hayvanlarda nasıl geçer?

Onlar da bizimkilere benzer tecrübeler yaşar mı?

Daha önce burada ufuk açıcı çalışmaları ‘İnsan Denen Hayvan’a da yer verdiğimiz Natterson-Horowitz ve Bowers, ‘Delişmenlik Çağı’nda çocuklukla yetişkinlik arasındaki dönemin evrenselliğini inceliyor.

İnsana özgü olduğunu düşündüğümüz ergenlik çağı deneyimlerinin hemen hepsinin bütün hayvanlarda gözlemlendiğini ilginç örneklerle açıklayan yazarlar, “bu ortak tecrübelerden aktarılan kadim mirasın, yetişkinliğe geçerken hayatta kalmak ve büyümek için modern bir yol haritası oluşturabileceğine” inanıyor.

Ergenlerde sık gözlenen riskli davranışlardan zorbalık ve kaygıya, ebeveyn-çocuk çatışmasından akran baskısı ve cinsel rızaya pek çok konuyu evrimsel bakış açısıyla açıklayarak bunlara yepyeni bir gözle bakmamızı sağlayan bu kitabı, ergenlik çağındaki insan ve hayvanları daha iyi anlamak isteyen tüm okurlara tavsiye ederiz.

  • Künye: Barbara Natterson-Horowitz ve Kathryn Bowers – Delişmenlik Çağı: Ergenlikten Erişkinliğe İnsanların ve Diğer Hayvanların Destansı Yolculuğu, çeviren: Şiirsel Taş, Metis Yayınları, bilim, 352 sayfa, 2021

Barbara Natterson-Horowitz ve Kathryn Bowers – İnsan Denen Hayvan (2021)

Sağlık ve hastalık konusunda hayvanlardan neler öğrenebiliriz?

Kardiyolog Barbara Natterson-Horowitz ve hayvan davranışı uzmanı Kathryn Bowers bu muhteşem çalışmalarında, insan sağlığı ve hayvan sağlığı arasında çok enteresan bağlantılar keşfediyor.

Kitap bu bağlamda, kanserden kalp krizine, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan yeme bozukluklarına, ruhsal bozukluklardan kendine zarar vermeye pek çok hastalığı konu ediniyor.

Kitabın yazarlarından Natterson-Horowitz’in yavru bir tamarin maymununa kalp ameliyatı yaptıktan sonra tıbba bakışı tümüyle değişmiş.

Bu süreçten sonra insanlardaki sağlık sorunlarının hayvanlarda da görülüp görülmediğini araştırmaya başlayan yazar, insan tıbbıyla hayvan tıbbı arasındaki kopukluğun giderilip daha kapsayıcı bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğine ikna olmuş.

İşte bu kitap da, tam da böyle bir hedefle kaleme alınmış ve insan sağlığıyla hayvan sağlığı arasındaki çarpıcı paralelliklere dikkat çekerek tıpta insanmerkezciliğin aşılması çağrısında bulunuyor.

  • Künye: Barbara Natterson-Horowitz ve Kathryn Bowers – İnsan Denen Hayvan: Hastalıkta ve Sağlıkta Hayvanlardan Öğrenebileceklerimiz, çeviren: Şiirsel Taş, Metis Yayınları, bilim, 368 sayfa, 2021

Gavin Francis – Metamorfoz (2020)

Gavin Francis’i, 2017’de Türkçeye kazandırılan ve doğanın yarattığı olağanüstü makinelerden biri olarak insan vücudunu anlattığı ‘İnsan Vücuduna Seyahat’ ile biliyoruz.

Yazar bu sefer de, sürekli bir değişim halinde olan insan vücudunun hikâyesini anlatıyor.

Francis bunu yaparken de, bizzat hekimlik hayatı boyunca yaşadığı deneyimlerden yola çıkıyor.

‘Metamorfoz’da Francis, klinik tecrübelerinden edindiği vakaları, tıp tarihinden, sanattan, edebiyattan ve mitolojiden öykülerle bir araya getirerek, neden insan olmanın özünde değişimin yattığını anlatıyor.

Charles Darwin ‘Türlerin Kökeni’nde, “Öylesine basit bir başlangıçtan, en güzel ve en muhteşem sonsuz sayıda biçim evrilmiştir ve evrilmektedir.” demişti.

Biyoloji, psikoloji ve felsefe gibi farklı disiplinlerden yararlanan bu kitap da, tıp ve değişen insan bedeniyle ilgili öyküler sunarak bu sözün gerçekliğini bir kez daha teyit ediyor.

  • Künye: Gavin Francis – Metamorfoz: İnsan Vücudunda Değişimin Öyküsü, çeviren: Şiirsel Taş, Domingo Kitap, tıp, 304 sayfa, 2020

Jim Al-Khalili ve Johnjoe McFadden – Kuantum Sınırında Yaşam (2016)

Kuantum biyolojisi üstüne okuru aydınlatan bir rehber.

“Yaşam nedir?” sorusuna yanıt arayan yazarlar, varlıkların aynı anda iki farklı yerde bulunabileceğini ve bunların geçilmez görünen engellerden geçebildiklerini ve bu olağanüstü durumun da kuantum mekaniği dünyasında yaşanabildiğini savunuyor.

  • Künye: Jim Al-Khalili ve Johnjoe McFadden – Kuantum Sınırında Yaşam, çeviren: Şiirsel Taş, Domingo Kitap

Nathan H. Lents – İnsanın Kusurları (2020)

Dünyanın efendisi insanın, bütün sistemleri, organları ve dokularıyla o görkemli vücudu öve öve bitirilemiyor.

Oysa insan, dünyanın en kusurlu türlerindendir.

Amerikalı biliminsanı Nathan Lents de, bu özgün çalışmasında, insanın görkemi ve yüceliği yerine onun kendine has kusurlarını konu ediniyor.

Tepeden tırnağa kusurlarımız üzerine harika bir hikâye sunan kitapta,

  • Diğer hayvanlara kıyasla üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden daha açık olduğumuz,
  • Bedenimizde niçin gereksiz kemiklerin bulunduğu,
  • Dizlerimiz, sırtımız ve belimizin niye sık sık sorun çıkardığı,
  • Birçok hayvan tek çeşit besinle bütün ihtiyacını karşılayabilirken bizim neden “dengeli” beslenmek zorunda olduğumuz,
  • Primatlar içinde neden bebek ve anne ölüm oranı en yüksek olan türün neden insan türü olduğu,
  • İnsanın bağışıklık sisteminin niye kendi bedenine bu denli sık saldırdığı,
  • Beynimizin yanılgılara ve kötü kararlar vermeye neden bu denli yatkın olduğu,
  • Ve bunun gibi, insana özgü daha pek çok konu aydınlatılıyor.

Lents, kusurlarımızın kendine has bir güzelliği olduğunu düşünüyor ve kusurlarımızı, yaşam mücadelesinde kazandığımız galibiyetlerden geriye kalan yara izleri olarak tanımlıyor.

  • Künye: Nathan H. Lents – İnsanın Kusurları: İşe Yaramaz Kemiklerden Bozuk Genlere, Arızalarımıza Genel Bir Bakış, çeviren: Şiirsel Taş, Metis Yayınları, bilim, 248 sayfa, 2020

Eliezer J. Sternberg – NöroLojik (2019)

Zombiler arabayla işe gidebilir mi?

Neden olmasın, etrafımız onlarla dolu…

Şaka bir yana, beynimizin bize göre mantıksız gibi görünen kimi davranışlarının altında her zaman kendine özgü bir işleyiş, bir mantık vardır.

Peki, bunlar tam olarak nedir?

Nörolog ve bilim yazarı, ayrıca Massachusetts Hastanesi’nde nöroloji ve epilepsi alanlarında çalışan Eliezer Sternberg’in elimizdeki ufuk açıcı çalışması da, düşünme ve eylem biçimimizin altında yatan sebepleri keşfediyor.

Beynin kara kutusunu açarak içindeki mekanizmaları gözler önüne seren Sternberg, insan bilincine dair soruları aydınlatıyor.

İnsan deneyiminin en gizemli fenomenlerinden pek çoğunun, hatta basit günlük kararların dahi altında, yaşam deneyimimizin bağlantısızmış gibi görünen veçhelerini tek bir açıklamayla birleştiren farklı nörolojik devreler olduğunu ortaya koyması, kitabın en büyük katkısı.

Kitapta şu soruların yanıtları aranıyor:

  • Karar verme mekanizması nasıl işler?
  • Akıl hastalıkları düşünme biçimimizi nasıl etkiler?
  • Beynimizle nasıl etkileşime gireriz ve beynimiz bizi olduğumuz kişi haline nasıl getirir?
  • Beynimiz algımızdaki boşlukları neden ve nasıl doldurur?
  • Körler halüsinasyon “görebilir” mi?
  • Zihin “kasımızı” kasarak fiziksel performansımızı artırabilir miyiz?
  • Farkında olmadan gördüğümüz şeyler ruh halimizi ve kararlarımızı nasıl etkiler?
  • Sahte anılar nereden gelir?
  • Uzaylılar tarafından kaçırıldığını ya da doğaüstü varlıklarla temas kurduğunu iddia eden insanların gerçekte yaşadıkları nedir?
  • Neden kendimizi gıdıklayamayız?
  • Hipnozla cinayet işlenebilir mi?
  • Zihin “parçalandığında” ne olur?

Sternberg, bu soruların yanıtlarını ararken, beyindeki iki sistemin, yani bilinçli ve bilinçdışı sistemlerin işleyişini takip ederek bunların yaşam deneyimimizi yaratmak ve benlik algımızı korumak için nasıl birbirine paralel çalıştığını, daha da önemlisi birbiriyle nasıl etkileştiğini ortaya koyuyor.

  • Künye: Eliezer J. Sternberg – NöroLojik: Beynin Mantıksız Davranışlarımızın Ardındaki Gizli Mantığı, çeviren: Şiirsel Taş, Metis Yayınları, bilim, 336 sayfa, 2019