Sherry Turkle – Yeniden Konuşalım (2024)

Aslında konuşmuyoruz!

Önde gelen yazar ve araştırmacı Sherry Turkle, -otuz yılı aşkın kariyerinin son altı yılında yoğunlaştığı- dijital çağın üzerine yaptığı çalışmasında rahatsız edici bir gerçeği gün yüzüne çıkarıyor: Evde, işte, siyasette ve aşkta, metinlerin veya e-postaların sunduğu sanal iletişim imkânlarının cazibesine kapılarak gerçek bir diyalog yerine iletişimimizi zayıflatan bir çemberde dönüp duruyoruz.

Aslında konuşmuyoruz, iletişimimiz güçlü bir bağdan yoksun kalıyor.

‘Yeniden Konuşalım’, yüz yüze iletişimin azalmasının duygusal zekâ, empati ve derin ilişkiler üzerindeki etkilerini inceliyor.

Teknolojinin insanlar arasındaki iletişimi nasıl değiştirdiğini, bu değişimin insanların duygusal bağlarını nasıl etkilediğini ve derin, anlamlı ilişkiler kurmak için hangi adımların atılması gerektiğini anlatıyor.

Turkle, evlerde, okullarda ve işyerlerinde yaptığı araştırmaların ışığında, teknolojinin bizi nereye taşıyabileceği konusunda daha derin bir anlayış kazandığımızı ve şimdi tam da insanca bağlarımızı yeniden güçlendirme zamanı geldiğini söylüyor.

İnsanlığın en temel ve özgün eylemi olan konuşmayı tekrar hatırlamak için bir çağrıda bulunuyor.

İşte bu yüzden, bu eserle birlikte Yeniden Konuşalım!

  • Künye: Sherry Turkle – Yeniden Konuşalım: Dijital Çağda Birebir İletişimin Önemi, çeviren: Nurşen Erdoğan, Sola Unitas Yayınları, inceleme, 416 sayfa, 2024

Dawn Starley – Mükemmeliyetçiliğe Meydan Okumak (2023)

Gerçek dünya, kendi lehinize çözümler tasavvur ettiğiniz hâlde karışık ve öngörülemezdir.

Mükemmeliyetçiliğe meydan okuyan Dawn Starley, ancak “mükemmel’’ arayışımızı bir kenara bıraktığımızda gerçek yaratıcılığı kucaklayabileceğimizi ve özgürlüğe ulaşabileceğimizi belirtiyor.

Mükemmeliyetçilik sıklıkla olumlu bir özellik olarak görülse de gençlerin eğitimi ve gelişimi üzerinde boğucu bir etkiye sahip olabilir ve yetenekleri ne olursa olsun her öğrenciyi olumsuz etkileyebilir.

‘Mükemmeliyetçiliğe Meydan Okuma’, gençlerle çalışan profesyonellere mükemmeliyetçilikle ilgili araştırmaların yanı sıra bununla ilişkili kaygıyı hafifletmek için denenmiş ve test edilmiş stratejiler sunuyor.

Gerçek mutluluk, kişinin hayattan aldığı hem zevk hem de anlamla mümkündür ve maalesef ki mükemmeliyetçi bir gençte bunların her ikisi de sınırlıdır.

Bu kitap sayesinde, gençleri mükemmeliyetçiliğin neden olduğu kaygılardan kurtaracak, onları başarıya yönlendirecek pratik ipuçlarına sahip oluyoruz.

  • Künye: Dawn Starley – Mükemmeliyetçiliğe Meydan Okumak: Bilişsel Davranışçı Terapi Yardımıyla Gençleri Desteklemek, çeviren: Defne Yazıcıoğlu, Sola Unitas Yayınları, inceleme, 272 sayfa, 2023

David Price – Bizim Gücümüz (2023)

Kitlesel bir protesto düzenleyerek dünya çapında milyonlarca insanı harekete geçiren bir öğrenci, müşterilerine ortak olma fırsatı sunan başarılı bir bira fabrikası, çeşitlilik odaklı eğitim modelini benimseyerek harika akademik sonuçlar elde eden bir okul, toplulukları yenilenebilir enerji üretmeye teşvik eden bir kooperatif…

Bu kişi ve organizasyonların tek bir ortak yanı var: Yenilikçiliğe olan bağlılıkları.

‘Bizim Gücümüz’, dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmek için ortak bir arzuya sahip olan ve toplumun her alanında köklü bir değişim yapmak isteyen sıradan insanların sıradışı öykülerine dayanıyor.

Bu kişilerin bu denli etkili olmasının nedeni, ne güç, ne para ne de otoritedir.

Onlar yalnızca doğru zihinleri işbirliği yapmaya motive ederek yenilikçi üretimi açığa çıkarırlar.

David Price, BrewDog ve Patagonia gibi son derece başarılı şirketlerin yenilikçi üretim tekniklerini, üç yıllık bir çalışmanın neticesinde okuyucuyla buluşturuyor.

Bu kitap sizleri başarısızlıkla sonuçlanan alışılagelmiş üretim biçimlerinin tuzağına düşmekten kurtaracak.

  • Künye: David Price – Bizim Gücümüz, çeviren: Nurşen Erdoğan, Sola Unitas Yayınları, inceleme, 336 sayfa, 2023

Katherine Morgan Schafler – Mükemmeliyetçinin Kontrolü Kaybetme Rehberi (2023)

Hiç sahip olduğunuz potansiyeli tamamen ortaya koyamadığınızı hissettiğiniz oldu mu?

Gereğinden fazla detaylara takıldığınız, bir iş yemeğinde herkes tarafından izlendiğinizi ya da ilişkinizi hak etmediğinizi düşündüğünüz bir an…

Psikoterapist ve yazar Katherine Morgan Schafler, aslında detaylara takılmanın o kadar da kötü bir şey olmadığını söylerken beş farklı mükemmeliyetçi tipinden bahsediyor.

Kendinize özgü mükemmeliyetçi profilinizi belirlerken, her bir mükemmeliyetçi tipini aslında size hizmet edecek, hayatınızı kolaylaştıracak şekilde nasıl yönetebileceğinizi aktarıyor.

‘Mükemmeliyetçinin Kontrolü Kaybetme Rehberi’, hikâyelerle örneklendirilmiş mizahi anlatımıyla içinizdeki gerçek güce nasıl erişebileceğinizin sırlarını paylaşıyor.

Mükemmeliyetçiliğin güçlü bir enerji olduğunu söyleyen Schafler, her tür güç gibi (zenginliğin, kelimelerin, güzelliğin, aşkın vb. gücü) mükemmeliyetçilik de eğer onu doğru bir şekilde nasıl kullanacağınızı anlamazsanız, hayatınızı bozunuma uğratacağını belirtiyor.

Yazara göre, mükemmeliyetçilik, mükemmel bir hizmetkâr ve korkunç bir efendi yaratır.

Ve bu kitabında da mükemmeliyetçiliğinizi size karşı değil, sizin için çalışacak şekilde nasıl yeniden yapılandıracağınızı anlatıyor.

  • Künye: Katherine Morgan Schafler – Mükemmeliyetçinin Kontrolü Kaybetme Rehberi, çeviren: Nurşen Erdoğan, Sola Unitas Yayınları, psikoloji, 384 sayfa, 2023

Jillian Peterson ve James Densley – Şiddet Projesi (2022)

‘Şiddet Projesi’, kitlesel şiddetle ilgili çığır açan araştırmalardan elde edilen verileri kullanarak, şiddetin toplumsal bir salgına dönüşmesinin önüne geçilmesi için yenilikçi yollar sunuyor.

Psikolog Jillian Peterson ve sosyolog James Densley, hiçbir zaman anlamlı bir eyleme dönüşemeyen politik açıklamalara karşın kitlesel silahlı saldırılara ilişkin ilk kapsamlı veritabanı olan “Şiddet Projesi”ni oluşturdu.

Amaçları, kitlesel silahlı saldırıların temel nedenlerini belirlemek ve yüz yetmişten fazla failin geçmiş yaşamlarındaki yüzlerce vakayı inceleyerek şiddetin önüne nasıl geçileceğini bulmaktı.

Bu kitap kapsamında, kitlesel şiddetin yaşayan failleri ve onları tanıyan kişilerle, kurbanların aileleriyle, ilk müdahale ekipleriyle ve önde gelen uzmanlarla röportajlar yaparak, sansasyonel medya anlatılarından ziyade, gerçek hikâyeler aracılığıyla ilk elden derinlemesine bir anlayış elde ettiler.

  • Künye: Jillian Peterson ve James Densley – Şiddet Projesi: Toplu Şiddet Salgını, çeviren: Burcu İnal, Sola Unitas Yayınları, inceleme, 272 sayfa, 2022

Dayna Lee-Baggley – Sağlıklı Olmak Neden Zor? (2022)

Neden çoğu insan kendilerini mutlu edeceğini bildiği hâlde sağlıklı alışkanlıklar benimsemeye başlamakta zorlanır?

Ve daha da önemlisi, neden sağlıklı olmaya dair çoğu aklıselim yaklaşım uzun vadede başarısız olur?

Dayna Lee-Baggley, sağlıklı alışkanlıkları uzun vadede sürdürmenin neden bu kadar zor olduğuna dair bilim temelli bir yaklaşım sunuyor ve beslenmeye, uyumaya ve iyi yaşamaya giden yolda neler yapabileceğimizi açıklıyor.

Çoğumuz belirlediğimiz sağlıklı beslenme veya egzersiz hedeflerini sürdürmekte defalarca kez başarısız oluyoruz.

Lee-Baggley, bizim için önem arz eden değişiklikleri nasıl hayata geçireceğimizi göstermek ve onları kalıcı hâle getirmek için en çağdaş davranış bilimlerini, profesyonel ve kişisel deneyimlerini ve kullanılabilecek teknikleri bir arada topluyor.

Kitap, okurun sağlıklı olmanın ne anlama geldiğine ve sağlık hedeflerini sürdürmenin en iyi yollarına dair bakış açısını değiştirmesine yardımcı olabilmek için anlaşılması kolay bilimsel, açıklayıcı klinik örnekler ile kişisel deneyimleri harmanlıyor.

‘Sağlıklı Olmak Neden Zor?’, egzersiz yapmaktan nasıl keyif alacağımıza dair tavsiyelerde bulunmuyor veya çikolatalı dondurma tadında karalahana tarifi vermiyor.

Kitapta, daha ziyade uygulamamız gerektiğini bildiğimiz sağlıklı alışkanlıkları benimsememize yardımcı olacak beceriler sunuluyor.

  • Künye: Dayna Lee-Baggley – Sağlıklı Olmak Neden Zor?: Hiç İstemeseniz Bile, Nasıl Harekete Geçip Sağlıklı Bir Yaşama Adım Atarsınız?, çeviren: Ezgi Uğur, Sola Unitas Yayınları, sağlık, 176 sayfa, 2022

Alan Watts – Kim Olduğumuzu Anlamamızı Engelleyen Tabular (2021)

Bu kitap, kim ya da ne olduğumuzu görmezden gelmek adına yaptığımız sözsüz bir anlaşmayı, muazzam bir tabuyu araştırıyor.

Alan Watts, bireylerin bir deriyle sarılı ayrı bir benlik biçiminde var olma hissinin, ne Batı bilimiyle ne de Doğu’nun deneysel felsefi dinleriyle (özellikle Hinduizmin Vedanta felsefesi) uyumlu olan bir halüsinasyon olduğunu belirtiyor.

Watts, bu halüsinasyon, insanlığın doğal çevresini şiddete dayalı bir kontrol altına alma uğraşıyla teknolojiyi yanlış şekilde kullanmasının ve nihayetinde de doğanın kaçınılmaz tahribatının temelini oluşturduğunu söylüyor.

Yazar, buradan hareketle, fiziksel gerçeklerle uyumlu olacak, evrene yabancılaşma hissini ortadan kaldıracak ve varoluşumuzu anlamlı kılacak Vedanta felsefesinin modern bir bakışla yorumluyor.

Evrenin geri kalanıyla bağlantısız, izole edilmiş varlıklar olduğumuz yanılsaması, bizi “dış” dünyaya düşmanlıkla bakmaya yöneltti ve bunun yanı sıra teknolojiyi kötüye kullanmamız da bizi doğaya karşı şiddetli bir mücadeleye iterek ona düşmanca boyun eğdirmeye çalışmamıza neden oldu.

Watts, benliğin aslında evrenin çekirdeği ve parçası olduğunu anlamamıza yardımcı oluyor.

  • Künye: Alan Watts – Kim Olduğumuzu Anlamamızı Engelleyen Tabular, çeviren: Reyhan Miray, Sola Unitas Yayınları, felsefe, 144 sayfa, 2021

Sanjay Sarma ve Luke Yoquinto – İdrak (2022)

Eğitimde geleneksel yöntemleri ve alışageldiğimiz eğitim stillerini bir yana bırakma ve yeniliğe açık olma zamanı geldi.

Çünkü hepimiz için yeni bir sistem sözkonusu: Uzaktan Eğitim!

Bir eğitimci olarak kendi deneyiminden; MIT ve ötesindeki araştırmacıların ve yenilikçilerin çalışmalarından yararlanan Sanjay Sarma, bu kitabında modern eğitimin tarihini araştırıyor; geleneksel sınıf yöntemlerinin -ders, ev ödevi, test, tekrar- nasıl norm haline geldiğini ve neden bir şeylerin değişmesi gerektiğini gösteriyor.

En güçlü nedeniyse harika bir müttefik olan uzaktan eğitimin yanlış uygulamada yaratabileceği etkiler.

Müfredatı son öğrenme stratejileriyle nasıl daha etkili bir hâle getirebileceğinize dair vaka çalışmaları ve sinirbilimden bilişsel psikolojiye kadar uzanan geniş kapsamlı içeriğiyle yeni nesil eğitimcilerinin ve eğitimle ilgilenen; öğrenmeyi ve öğretmeyi önemseyen herkesin başucu kitabı olacak.

‘İdrak’, teknolojinin eğitim üzerindeki etkilerini uzaktan öğrenmeyi de konuya dahil ederek açıklıyor.

  • Künye: Sanjay Sarma ve Luke Yoquinto – İdrak: 21. Yüzyıl Eğitimcilerinin Kutsal Kitabı, çeviren: Sinan Bataklar, Sola Unitas Yayınları, eğitim, 400 sayfa, 2022

Jordan Shapiro – Baba Figürü (2022)

Modern erkeklik imajıyla yüzleşmekte geç bile kaldık.

Jordan Shapiro, babalık ve genel olarak erkeklik konusundaki kolektif anlayışımızla hesaplaşıyor.

Babalarla ilgili ortak anlayışımızın doğasında var olan paradokslar ve çelişkiler nelerdir?

Babalığın bazı yönlerini yeniden düşünmenin zamanı gelmiş olabilir mi?

Ebeveynlik üzerine yüzlerce kitap var ve aslında ebeveyn olmak korkutucu, zor ve yaşamı değiştiriyor.

Ancak konu çocuk yetiştirmenin püf noktalarından ziyade ebeveyn kimliğiyle ilgili kitaplara gelince, neredeyse hepsi anne olmanın nasıl bir şey olduğuyla ilgili.

Sosyoloji, ekonomi, felsefe, toplumsal cinsiyet çalışmaları ve yazarın kendi deneyimlerindeki araştırmalardan yararlanan ‘Baba Figürü’, bu boşluğu doldurmayı amaçlıyor.

‘Baba Figürü’, genel olarak babalık ve erkeklik konusundaki kolektif anlayışımız için çok ihtiyaç duyulan bir güncelleme sunuyor.

Babalara baba olmanın zevklerini nasıl kucaklayacaklarını öğretirken, onları modern dünya erkeklik imajına doğru yönlendiriyor.

  • Künye: Jordan Shapiro – Baba Figürü, çeviren: Burcu Oğuz, Sola Unitas Yayınları, inceleme, 200 sayfa, 2022

Verena Friederike Hasel – Neden Bir Eğlence Okulunu Tercih Etmelisiniz? (2022)

Okul hayatımız, hepimizin sıkıntıdan patladığı bir süreçti ve yazık ki öyle olmaya da devam ediyor.

Verena Friederike Hasel, Yeni Zelanda’daki deneyimlerinden yola çıkarak mükemmellik yerine yaratıcılığın ve motivasyonun tercih edildiği bir okulun nasıl olması gerektiğini açıklıyor.

Çocuklarımızı 21. yüzyılın zorluklarına nasıl hazırlayabiliriz?

Bu kitapta okula başlayan ve çikolatayla ilk bilimsel deneylerini yapan çocukları, ormanda 48 saatini yalnızlığa göğüs germeyi öğrenerek geçiren lise öğrencilerini; empatiyi temel aritmetik kadar önemseyen ve çocukların hayatında bir fark yaratabileceklerine kesinlikle inanan öğretmenleri ve sabahları her çocuğu bizzat karşılayan bir okul müdürünü okuyor ve anlıyoruz.

Tabii tüm bunlar eğitim sıralamasında en ön sırada yer alan Yeni Zelanda’da oluyor.

Alman Verena Friederike Hasel, ailesiyle birlikte geçici bir süre için Yeni Zelanda’ya taşınıyor.

Psikolog ve üç çocuk annesi, dinamik kitabında, daha iyi bir okul hayalinin her yerde nasıl gerçekleşebileceğini somut terimlerle ve gerçek vaka örnekleriyle anlatıyor.

Hasel, mükemmellik yerine yaratıcılık, suçlama yerine motivasyon içeren bir eğitim sistemine olan tanıklığını bizimle paylaşıyor.

‘Neden Bir Eğlence Okulunu Tercih Etmelisiniz?’, eğitim hakkında ders vermeyen ancak eğitimin nasıl olması gerektiğini ve çocukların en yüksek faydasına olan davranış biçimlerini açıklayan önemli bir kitap.

  • Künye: Verena Friederike Hasel – Neden Bir Eğlence Okulunu Tercih Etmelisiniz?: Çünkü Eğlenceden Daha Öğretici Hiçbir Şey Yoktur, çeviren: Ufuk Tonka, Sola Unitas Yayınları, eğitim, 176 sayfa, 2022