Paul Thompson, Joanna Bornat – Geçmişin Sesi (2024)

‘Geçmişin Sesi: Sözlü Tarih’, toplumsal tarihyazımının, tarihin öznesini değiştirmesiyle birlikte ortaya çıkan bir öğrenme ve anlama biçimi olan sözlü tarih yönteminin tekniklerini anlatırken diğer yandan da gerçekleştirilmiş sözlü tarih kayıtlarının izini sürüyor.

Zaman, trajediler ve teknolojik gelişmelerle sürekli değişirken ‘Geçmişin Sesi: Sözlü Tarih’, bu değişimin ilk ve en büyük etkilerini yaşamış olan “sıradan kahramanlar”a uzatılan kayıt cihazları ve sorulan sorularla birlikte hikâyenin gerçeğini ortaya koyuyor.

Kitap, yalnızca sahada çalışan uzmanlar için bir kaynak değil, aynı zamanda tarihe meraklı okurları da sözlü tarihçi olmak için kışkırtan bir yolculuk daveti.

Paul Thompson ile Joanna Bornat, tarih yazımının efsanelerine meydan okuyor.

Sözlü tarihin kendi geçmişini inceliyor ve değerlendiriyor.

Bu kitap daha gerçekçi ve daha dengeli bir tarih yazmak isteyenler için paha biçilmez bir araç.

Kitaptan bir alıntı:

“Sözlü tarih ve hayat hikâyeleri, insanların anılarını ve yaşam tecrübelerini dinlemeye ve kaydetmeye dayanır. Bunlar, ister toplum çalışanları, ister araştırmacılar, tarihçiler, antropologlar, sosyologlar, etnologlar, psikologlar veya diğerlerince olsun, tarihsel, sosyal veya siyasi çalışmaların birçok biçiminde kullanılır. Sözlü tarih ve hayat hikâyesi kayıtları, filmlerde, radyoda, televizyonda, miras geçmişinde, kitaplarda, internette veya müzelerde ve sergilerde sunulabilir ve başkaları için ortak bir kaynak olarak arşivlenebilir.”

  • Künye: Paul Thompson, Joanna Bornat – Geçmişin Sesi: Sözlü Tarih, çeviren: Deniz Vural, Islık Yayınları, tarih, 544 sayfa, 2024

Esra Demirci Akyol – Sınırdaki Kimlikler (2010)

  • SINIRDAKİ KİMLİKLER, Esra Demirci Akyol, Libra Kitap, tarih, 177 sayfa

Hatay’da yapılan bir etnografik çalışmaya dayanan ‘Sınırdaki Kimlikler’, kentteki farklı etnik ve dini geçmişten gelen insanların, Hatay’ın Türkiye’ye ilhakını nasıl değerlendirdiğini araştırıyor. Hatay’daki alan araştırması sonuçlarından hareketle, tek bir tarihten bahsetmenin mümkün olmadığını belirten Esra Demirci Akyol, birden fazla tarih anlatımının bulunduğunu; bu anlatımların, kısmen bugünkü yaşam koşullarına bağlı olarak oluşan kimliklerin bir sonucu olduğunu ve her grubun, geçmişi farklı bir biçimde deneyimleyip hafızasına aldığını gösteriyor. Hafıza çalışmalarına katkıda bulunmayı amaçlayan kitap, iyi bir sözlü tarih örneği.