Vasili Kandinski – Sanatta Manevilik Üstüne (2021)

“Renk tuş, göz ona vuran çekiç, ruh da telli bir enstrümandır.”

Vasili Kandinski bu önemli yapıtında, sanatta manevilik konusunu ve manevi bir rehber olarak sanatçıda sezginin rolünü tartışıyor.

Sanatın asıl eğiliminin insanın kalbinin derinliklerine ışık tutmak olduğunu belirten Kandinski, bu kitabının, her şeyden önce, gelecek için mutlaka gerekli olan ve sonsuz deneyimleri mümkün kılan bir yeteneği, maddi ve soyut nesnelerde manevi olanı duyumlama yeteneğini uyandırma amacını güttüğünü belirtiyor.

  • Künye: Vasili Kandinski – Sanatta Manevilik Üstüne, çeviren: Tevfik Turan, Everest Yayınları, sanat, 152 sayfa, 2021

Bruno Taut – İstanbul Günlüğü (2021)

Nazilerden kaçarak Türkiye’ye sığınmış Bruno Taut, İstanbul’da Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde Mimarlık Bölüm Başkanı olarak görev almıştı.

Taut’un 1936-1938 arasını kapsayan bu günlüğü, hem kişisel dünyası hem de İstanbul’un yakın tarihi üzerine eşsiz bir kaynak.

Alman dışavurumculuğunun önemli temsilcilerinden olan Taut, Berlin Siedlung programının 1924-33 yıllarındaki baş mimarıydı.

Taut’un sürgün hayatı Nasyonal Sosyalistlerin iktidara gelmesiyle başladı ve 1933’te Japonya’ya, 1936’daysa Türkiye’ye yerleşti.

24 Aralık 1938’deki ölümüne dek hayatını sürdüreceği İstanbul’da Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde Mimarlık Bölüm Başkanı olarak görev yaptı ve eş zamanlı olarak Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı’nda İnşaat Dairesi Başkanlığı görevini de yürüttü.

Taut Türkiye’de geçirdiği süre boyunca, ağırlıklı olarak profesyonel yaşamında gerçekleşen gelişmeleri kısa kısa notlar şeklinde günlüğüne kaydeder.

Günlüğünde, bu süreçte dirsek temasında bulunduğu Erken Cumhuriyet döneminin farklı meslek gruplarına mensup önemli aktörleriyle olan ilişkilerini, mimarlık kavrayışlarını teknik gerekliliklerin ötesine taşımayı amaç edindiği öğrencileriyle olan yoğun mesaisini ve gerek akademisyen gerekse tasarımcı kimliğiyle ortaya koyduğu mimarlık üretiminin düşünsel süreçlerini aktarıyor.

‘İstanbul Günlüğü 10.11.1936 – 13.12.1938’ adıyla Almanya’da Akademie der Künste, Berlin arşivinde ve ayrıca Japonya’da bir müzede muhafaza edilen bu elyazması, elimizdeki Türkçe edisyonu vesilesiyle ilk kez kitaplaştırılarak gün ışığına çıkarılmış oluyor.

  • Künye: Bruno Taut – İstanbul Günlüğü: 10.11.1936 – 13.12.1938, çeviren: Tevfik Turan, Kırmızı Kedi Yayınevi, günlük, 384 sayfa, 2021

Klaus Mann – Sonsuzda Buluşma (2010)

Büyük yazar Thomas Mann’ın oğlu Klaus Mann’ın anılarının ilk bölümü olan ‘Çağının Çocuğu’ kısa bir süre önce Türkçeye kazandırılmıştı.

Yazarın ‘Sonsuzda Buluşma’ romanı ise, gerek kendisinin, gerek çevresindeki insanların günlük hayatlarını ve nasıl bir ruh hali içinde yaşadıklarını dolaysız bir biçimde vermesiyle dikkat çekiyor.

Hitler’in iktidara gelişinin arifesinde, Almanya’daki huzursuz dönemi tasvir eden Mann, gelecek umutları kalmamış, gerçekliği uyuşturucuda arayan kayıp bir kuşağın dünyasına iniyor.

Roman, Sebastian ve Sonja karakterleri ile arkadaşlarının yaşadıkları aracılığıyla, faşizmin gölgesinde nefes almaya çalışan bohem bir çevreyi resmediyor.

  • Künye: Klaus Mann – Sonsuzda Buluşma, çeviren: Tevfik Turan, Turkuvaz Kitap, roman, 279 sayfa

Walter Benjamin – Fotoğraf Yazıları (2019)

Walter Benjamin’in fotoğraf üzerine yazıları meşhurdur.

Fakat bizde, maalesef bu yazıların tümünün bir arada yer aldığı bir kitap bulunmuyordu.

İşte bu kitap, tam da bu ihtiyaca yanıt vermesiyle büyük öneme haiz.

Esther Leslie’nin derlediği çalışma, Benjamin’in fotoğrafa dair ve fotoğrafın yörüngesindeki yazılarını bir araya getiriyor.

Yazılar, okurunu, fotoğrafın bir araç olarak sahip olduğu potansiyeller ve fotoğrafın gerçekliği üzerine derinlemesine düşünmeye davet ediyor.

Benjamin’in de burada çok iyi ortaya koyduğu gibi, fotoğraf iktidardakiler ve geleneksel sanata gereğinden fazla önem duyanlar tarafından kötüye kullanılmıştır ve bu durum gelecekte de devam edecektir.

Esther Leslie’nin aydınlatıcı sunuş yazısıyla da dikkat çeken kitap, Benjamin’in ne denli güçlü bir fotoğraf eleştirmeni olduğunu bize bir kez daha hatırlatmasıyla da önemli.

  • Künye: Walter Benjamin – Fotoğraf Yazıları, derleyen: Esther Leslie, çeviren: Burcu Halaç ve Tevfik Turan, Kolektif Kitap, fotoğraf, 216 sayfa, 2019

Alexander Kluge ve Gerhard Richter – Sürükleyen Zaman (2015)

Her ikisi de 1932 doğumlu olan yazar ve düşünür Alexander Kluge ile ressam Gerhard Richter arasında tarih, geçmiş, şimdiki zaman, mekân, mitoloji, fotoğraf ve yazıya uzanan keyifli bir sohbet.

Nietzsche’nin evinin çok yakınındaki Waldhaus Oteli’nde bir araya gelen ikili, tarihten taşıyıp getirdiklerini bizimle paylaşıyor ve ortaya enfes bir söyleşi çıkıyor.

  • Künye: Alexander Kluge ve Gerhard Richter – Sürükleyen Zaman, çeviren: Tevfik Turan, Everest Yayınları