Selim Ahmetoğlu – Devrim Günlerinde Trabzon (2022)

Osmanlı’nın en çalkantılı dönemi olan II. Meşrutiyet yıllarında Trabzon’un siyasi, sosyal ve ekonomik hayatı üzerine harikulade bir çalışma.

Selim Ahmetoğlu, tamamen birincil kaynaklara başvurarak süreci izliyor.

Osmanlı tarihinin en hızlı değişim ve dönüşüm sürecinin yaşandığı II. Meşrutiyet döneminin ilk altı yılında (1908-1914) çok kültürlü bir yapıya sahip, önemli bir ticaret kenti olan Trabzon’da yaşanan siyasi, ekonomik, kültürel ve toplumsal olaylar aslında Osmanlı taşrasının bir aynası hükmündedir.

Ahmetoğlu’nun ‘Devrim Günlerinde Trabzon’ adlı bu çalışmasında, Osmanlı İmparatorluğu’nun İttihat ve Terakki Cemiyeti liderliğinde yaşadığı büyük değişim sürecinde Kafkasya’ya, Rusya’ya ve İran’a açılan önemli bir liman şehri olan Trabzon’da; İttihatçıların faaliyetleri, merkez ile taşranın ilişkileri, yerel eşrafın İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne ve politikalarına bakışı, cemiyetin yerel eşrafa bakışı, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin siyasi, kültürel ve iktisadi politikalarının yerel ölçekteki yansımaları gibi pek çok konu ele alınıyor.

Çalışmanın ana konusu, 1908-1914 yılları arasında, İttihatçıların öncülüğünde Trabzon’da yaşanan siyasi, ekonomik, kültürel ve toplumsal değişim ve dönüşümün ortaya çıkarılması.

Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi’nden İngiliz konsolosluk raporlarına, dönemin yerel gazetelerinden yine dönemi anlatan önemli hatıratlara kadar birçok birincil kaynak kullanılarak hazırlanan çalışma, II. Meşrutiyet döneminin Osmanlı taşrası üzerindeki yansımalarını Trabzon örneği üzerinden okumak isteyen okurlar için çok değerli bir kaynak.

  • Künye: Selim Ahmetoğlu – Devrim Günlerinde Trabzon, Timaş Yayınları, tarih, 336 sayfa, 2022

Heath W. Lowry – Trabzon Şehrinin İslamlaşması ve Türkleşmesi (2010)

Heath W. Lowry elimizdeki nitelikli çalışmasında, 1461-1583 zaman aralığında Trabzon’un İslamlaşması ve Türkleşmesi sürecini inceliyor.

Yazar kitabının ilk bölümünde 15. yüzyıl Bizans ve Osmanlı tarihlerini inceleyerek, Trabzon’un Osmanlılar tarafından fethedilişinin şehrin yerli nüfusu üzerindeki etkisini araştırıyor.

Lowry ikinci bölümde, şehrin nüfus profilini veriyor ve takip eden üç bölümde de, 1523, 1553 ve 1583 yıllarının tahrir defterlerini inceleyerek, şehrin İslamlaştırılmasının 1523 ile 1583 yılları arasında gerçekleştiğini gösteriyor.

Yazar kitabının altıncı bölümünde, Trabzon şehrinin İslamlaştırılması sorununu ele alıyor ve ardından, Osmanlı fethinden altmış ile yüz yirmi yıl sonra, şehrin Hıristiyanlarının büyük ölçüde İslamiyete döndürüldüklerini ortaya koyuyor.

  • Künye: Heath W. Lowry – Trabzon Şehrinin İslamlaşması ve Türkleşmesi, çeviren: Demet Lowry ve Heath W. Lowry, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, tarih, 247 sayfa

William Miller – Son Trabzon İmparatorluğu (2007)

William Miller’ın ‘Son Trabzon İmparatorluğu’, daha önce hep bağımsız olmuş Trabzon’un, son bağımsız dönemi olan 1204-1461 yıllarına odaklanıyor.

Trabzon’un ilk bağımsızlığı çok daha eskiye dayanıyor. M. Ö. 756’da kurulduğunda, Roma İmparatorluğu’ndan üç yıl ve Bizans İmparatorluğu’ndan da neredeyse yüzyıl daha eskiydi.

İşte Miller’ın çalışması, Türklerin Trabzon’u tamamıyla fethetmeden önceki son bağımsız dönemini ele alıyor.

Çalışma, Rahip Santoro cinayeti ve ‘alıngan’ gençleriyle son dönemde dikkat çeken Trabzon için önemli bir tarihi ayrıntı.

  • Künye: William Miller – Son Trabzon İmparatorluğu, çeviren: Nurettin Süleymangil, Heyamola Yayınları, tarih, 122 sayfa

Ruy Gonzales de Clavijo – Timur Devrinde Kadis’ten Semerkand’a Yolculuk (2007)

TİMUR DEVRİNDE KADİS’TEN SEMERKAND’A YOLCULUK, Ruy Gonzales de Clavijo, çeviren: Ömer Rıza Doğrul, Kesit Yayınları, seyahatname, 210 sayfa

Osmanlı’nın kültürel tarihine dair en iyi kaynaklardan biri de, bilindiği gibi seyahatnameler. Özellikle Batılı gezginler tarafından kaleme alınan bu geziler, Batının Osmanlı’ya bakışına dair fikir vermeleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun o dönemdeki yapısını anlamamıza katkıda bulunmalarıyla önemli. Clavijo’nun bu seyahatnamesi, dönemin önemli şehirleri olan İstanbul, Trabzon, Erzincan, İran kenti Huy, Tebriz, Meşhed, Merv, Belh ve son olarak Semerkand’a kadar giden bir rotayı izliyor. Seyahatnamenin, Timur’un Osmanlı İmparatorluğu’nu yendiği bir zamanda yapılmasıysa, bu gezi izlenimlerini önemli kılan başlıca unsur.