Aleksandr Meşçeryakov – Yaşama Uyanmak (2025)

Alexander Meşçeryakov’un bu kitabı, iletişim ve bilinç gelişiminin sınırlarını zorlayan etkileyici bir eğitim deneyimini anlatıyor. Meşçeryakov, Sovyetler Birliği’nde sağır ve kör çocuklarla yürütülen pedagojik çalışmaları hem insani hem de felsefi bir yaklaşımla ele alıyor. ‘Yaşama Uyanmak: Sovyetler Birliği’nde Kör-Sağır Çocukların Eğitimi Üzerine’ (‘Awakening To Life: on the education of deaf-blind children in the Soviet Union’), duyusal yoksunluk içinde dünyaya gelen çocukların, uygun yöntemlerle eğitildiklerinde toplumsal ve bireysel yaşama nasıl katılabildiklerini ortaya koyuyor.

Kitabın merkezinde, Zagorsk’taki ünlü eğitim kurumunda geliştirilen özel pedagojik yaklaşım yer alıyor. Meşçeryakov, çocukların eller aracılığıyla dünyayı tanımalarını sağlayan “dokunsal iletişim” yöntemini ayrıntılı biçimde açıklıyor. Bu yaklaşım, sadece akademik beceriler kazandırmayı değil, çocukların duygu, kimlik ve toplumsal aidiyet hissi geliştirmesini de hedefler. Yazar, duyusal engellerin zihinsel gelişim önünde mutlak bir engel olmadığını; uygun sosyal çevre ve pedagojik destekle bu engellerin aşılabileceğini vurguluyor.

Kitap, Sovyet pedagoji geleneğinin kolektivist ve insan merkezli yönünü de sergiliyor. Eğitimin amacı yalnızca bireyi bilgiyle donatmak değil, onun toplumla kurduğu ilişkiyi dönüştürmektir. Meşçeryakov’un yaklaşımı, Vygotsky’nin sosyal-kültürel kuramından etkilenmiş; bireyin zihinsel gelişimi, sosyal etkileşim ve ortak deneyim aracılığıyla gerçekleşir. Sağır-kör çocukların eğitimi bu açıdan bir istisna değil, pedagojik potansiyelin uç bir örneği olarak değerlendirilir.

‘Yaşama Uyanmak’, yalnızca özel eğitim alanına değil, insan doğasına, dilin ve ilişkilerin kurucu rolüne dair temel sorulara da ışık tutuyor. Meşçeryakov’un çalışması, eğitimin gücüne dair evrensel ve umut dolu bir tanıklık.

  • Künye: Aleksandr Meşçeryakov – Yaşama Uyanmak: Sovyetler Birliği’nde Kör-Sağır Çocukların Eğitimi Üzerine, çeviren: Ümit Şenesen, Yordam Kitap, eğitim, 304 sayfa, 2025

Stuart Easterling – Meksika Devriminin Kısa Tarihi (2023)

Yolsuzluğa batmış muhafazakâr bir diktatör, ona meydan okuyan bir liberal, güney kırsallarında köylü halkı seferber eden bir devrimci, kuzeydeki halkın önderi bir kanun kaçağı, asiler arasına katılan bir liberal politikacı ve on yıl süren ayaklanmaların sonunda iktidarı eline alan bir strateji uzmanı: İşte zengin tarihiyle Meksika Devrimi.

Patlak verişinin üzerinden yüz yılı aşkın zaman geçmesine karşın Meksika Devrimi hâlen Meksika ulusunun çağdaş tarihindeki en önemli olay sayılıyor. Ve devrimin bıraktığı miras ile çıkarılması gereken dersler konusundaki tartışma bugün de devam ediyor.

Bu zengin tarihi son derece yalın bir dille anlatan Stuart Easterling’in Meksika Devrimini anlamanın önemine dair sözleri ise şöyle:

“Meksika Devriminin olay örgüsünü anlamak, bize salt 1910’larda Meksika tarihinden çok daha fazlasını öğretecektir. Her devrim gibi bu devrim de insanları ve çatışmalarını anlamak için açılan bir penceredir.”

  • Künye: Stuart Easterling – Meksika Devriminin Kısa Tarihi (1910-1920), çeviren: Ümit Şenesen, Yordam Kitap, tarih, 160 sayfa, 2023

David Sumpter – Sayılara Yenik Düşmek (2022)

Google ve Facebook’un geliştirdiği algoritmaları ve bunların etkileri üzerine harika bir çalışma.

Uygulamalı matematik profesörü David Sumpter, sistemin yalanları ve aldatmacalarına karşı uyanık olmaya davet ediyor.

Google ve Facebook gibi teknoloji şirketleri, bizimle ilgili her tür bilgiyi toplayarak ve kişiliklerimizi çözümleyerek, bizi yönlendirebilir duruma gelmeye çalışıyor.

  • Ne kadar başarılı oluyorlar ve ne tür sınırlarla karşılaşıyorlar?
  • İnternette, “filtre balonları” ve “yankı odaları” denen, farklı bilgilerin ve farklı bakış açılarının giremediği ortamlar da üretiliyor.
  • Bunlar insanlığı ne ölçüde tehdit ediyor?
  • Büyük bir bölümü internet robotlarından oluşan trol ordularının yaydığı yalan haberler ne kadar etkili?
  • Bir hakikat sonrası dünyasında yaşamaya başladığımız ne kadar doğru?
  • Yapay zekânın dünyayı ele geçirmesi olasılığını ne ölçüde ciddiye almalıyız?

Sumpter, bizi çözümlemeleri, bizi etkilemeleri ve bizim yerimizi almaları için geliştirilen algoritmaların nasıl çalıştıklarını göstererek, teknoloji alanındaki gelişmeleri daha gerçekçi bir şekilde değerlendirmemizi mümkün kılıyor.

Bugünkü sistemin yalanlarına ve aldatmacalarına değil, bu sistemin kendisine saldırmak isteyenlerin bu kitaptan öğreneceği çok şey var.

  • Künye: David Sumpter – Sayılara Yenik Düşmek: Facebook ve Google’dan Yalan Haberlere ve Filtre Balonlarına–Yaşamlarımızı Denetim Altına Alan Algoritmalar, çeviren: Ümit Şenesen, Yordam Kitap, siyaset, 288 sayfa, 2022

Piero Sraffa – Malların Mallarla Üretimi (2010)

Yirminci yüzyıl iktisat literatürünün en önemli yapıtlarından biri olarak kabul edilen, Piero Sraffa imzalı ‘Malların Mallarla Üretimi’nde, kapitalist dünyada iktisat düşüncesine bir yüzyıl boyunca hâkim olmuş neoklasik iktisadın dışında yeni bir teorik çerçeve öneriliyor.

Sraffa, kitabın ilk bölümünde, tek ürünlü üretim dalları ile dolaşır sermaye konusunu irdeliyor.

Çalışmanın ikinci bölümü, çok ürünlü üretim dalları ile sabit sermayeye, üçüncü bölümü ise, bir üretim yönteminden öbürüne geçiş konusuna odaklanıyor.

Kitapta ayrıca, Heinz D. Kurz, Christian Lager ve Sungur Savran’ın Straffa’nın siyasal iktisada katkılarına odaklanan yazıları da bulunuyor.

  • Künye: Piero Sraffa – Malların Mallarla Üretimi, çeviren: Ümit Şenesen, Yordam Kitap, iktisat, 176 sayfa

Leo Panitch ve Sam Gindin – Küresel Kapitalizmin Oluşturulması (2019)

2013 Deutscher Ödülü’nü kazanan ‘Küresel Kapitalizmin Oluşturulması’, kapitalizmin gelecekte nasıl dönüşümler geçireceği hakkında ufuk açıcı bir çalışma.

Leo Panitch ve Sam Gindin, Amerikan İmparatorluğunun tarihine ve faaliyetlerine ilişkin zengin bir perspektif çiziyor ve ABD liderliğinde gelişen küresel kapitalizmin dört dörtlük bir fotoğrafını çekiyor.

Kitap, kapitalist piyasaların, değerlerin ve toplumsal ilişkilerin dünya ölçeğinde yayılmasının, doğuştan gelen yayılmacı iktisadi eğilimlerin kaçınılmaz bir sonucu olmayıp, devletlerin, özellikle de Amerika’nın işi olduğunu açık bir şekilde ortaya koymasıyla önemli.

Kitapta,

  • Amerikan kapitalizminin kendine has nitelikleri,
  • Büyük Bunalım’dan sonra Amerika’nın sermayeyle barışarak yeni düzene geçişi,
  • Yeni Amerikan İmparatorluğunun planlanması ve uluslararasılaşması,
  • Marshall Planı’nın küresel kapitalizme evrilişi,
  • Amerika’nın Avrupa kapitalizmini kurtarması,
  • Küresel kapitalizme geçiş,
  • Küresel kapitalizm sürecindeki çatışma alanları,
  • Avrupa, Latin Amerika, Japonya, Güney Kore, üçüncü dünya ülkeleri, eski sosyalist ülkeleri ve Türkiye’nin küresel sisteme eklemlenmeleri,
  • Ve Avrupa Birliği’nin oluşumunun ABD’ye etkileri gibi pek çok konu tartışılıyor.

Yakın tarihe ve küreselleşme sürecine geniş bir pencereden bakmak isteyen her okurun çokça faydalanabileceği bir çalışma.

  • Künye: Leo Panitch ve Sam Gindin – Küresel Kapitalizmin Oluşturulması: Amerikan İmparatorluğunun Siyasal İktisadı, çeviren: Ümit Şenesen, Yordam Kitap, iktisat, 430 sayfa, 2019

Anwar Shaikh – Kapitalizm: Rekabet, Çatışma, Bunalımlar (2018)

Anwar Shaikh’ten, mübadele, üretim, maliyet, rekabet, para, makro-devingenlik, kâr, ücret konularını kuramıyla, geçmişiyle ve kanıtıyla eksiksiz şekilde ele alan bir kapitalizm yorumu.

Çağdaş gelişmiş kapitalizmi oluşturan iç içe geçmiş süreçleri bin sayfayı bulan, kapsamlı bir çözümlemeyle ortaya koyan Shaikh, hem Klasik ve Keynesgil iktisadı bir baştan diğer başa kuşatıyor hem de kapitalizme ilişkin yaratılmış yanıltmacalarla sıkı bir şekilde hesaplaşıyor.

Harikulade bir siyasi iktisat kitabı olarak önerebileceğimiz çalışma, gerçek soyutlamalara dayalı bir iktisat kuramı ortaya koyuyor ve böylece yalnızca iktisatçılara değil, kapitalizmin işleyişi, iç dinamikleri hakkında aydınlanmak isteyen her okura hitap ediyor.

  • Künye: Anwar Shaikh – Kapitalizm: Rekabet, Çatışma, Bunalımlar, çeviren: Ümit Şenesen, Kırmızı Yayınları, siyaset, 960 sayfa, 2018

Kolektif – Yazarların ve Sanatçıların Gözüyle Lenin (2017)

İlk olarak 1975 yılında yayımlanmış, yazar ve sanatçıların dünyasından pek çok ismin Lenin’e dair yorum ve değerlendirmeleri bu kitapta.

Tolstoy ve Beethoven hayranı olarak bildiğimiz Lenin’in fotoğraf ve resimleriyle zenginleşen, özel kâğıdı ve ciltli baskıyla yayımlanan kitap, Ekim Devrimi’nin 100. yılını kutladığımız şu günlerde harika bir hediye.

Kitapta, aralarında Maksim Gorki, Anatoli Lunaçarski, Jorge Amado, Louis Aragon, Bertolt Brecht, George Bernard Shaw, Romain Rolland, Pablo Neruda ve Anna Seghers’in de bulunduğu pek çok yazar ve sanatçının Lenin hakkındaki değerlendirmeleri yer alıyor.

  • Künye: Kolektif – Yazarların ve Sanatçıların Gözüyle Lenin, hazırlayan: Gregori Zlobin ve Evgeni Vitkovski, çeviren: Cemre Şenesen ve Ümit Şenesen, Yordam Kitap, biyografi, 316 sayfa, 2017

Wang Hui – Çin’in Yirminci Yüzyılı: Devrim, Geri Çekilme ve Eşitliğe Giden Yol (2017)

Çalışmaları çağdaş Çin edebiyatı ve düşünce tarihi üzerine yoğunlaşmış olan Wang Hui, aynı zamanda Harvard’dan Bologna’ya, Edinburgh’tan UCLA’ya, dünyanın pek çok prestijli üniversitesinde dersler vermiş bir isim.

Yazar bu önemli kitabında, 20. yüzyıl Çin’ini ve bu sıra dışı ülkenin geçirdiği muazzam siyasi süreçleri serimliyor.

Çin açısından 20. yüzyılın 1911 Devrimi’yle başlayıp 1970’lerin ortalarındaki Kültür Devrimi’nin sonuna kadar süren bir süreç olduğunu belirten Hui, bu süreci siyasileşme, siyasetsizleşme ve yeniden siyasileşmeye dönme izlekleri üzerinden irdeliyor.

Hui, Çin’deki halk savaşının kırsal kesim, kentler ve ulusal kimliğin siyasi hareketliliği arasındaki ilişkileri kökten değiştirdiğini; sınıf, siyasi parti, devlet, halk gibi siyasi kavramların da halk savaşıyla dönüşerek yeniden yapılandığını belirtiyor.

Çin’in 20. yüzyıl boyunca yaşadığı politika değişikliklerine ve büyük devrimlere daha yakından bakmak isteyenlerin muhakkak okumak isteyeceği bir kitap.

  • Künye: Wang Hui – Çin’in Yirminci Yüzyılı: Devrim, Geri Çekilme ve Eşitliğe Giden Yol, çeviren: Ümit Şenesen, Yordam Kitap, siyaset, 383 sayfa