Pascal Picq – Meraklısına Darwin (2010)

Pascal Picq’in kaleme aldığı bu eser, evrim hakkında merak edilen konuları anlatıyor hem de yanlış bilinenleri açıklığa kavuşturuyor.

Collège de France’ta paleoantropolog olarak ders veren Picq, rehber niteliğindeki çalışmasında, meraklı bir çocuğun evrim kuramı hakkında sorduğu sorulara yanıt veriyor.

Evrimin bir felaketler silsilesi, en becerikli olanın hayatta kalması ya da güçlü olanın kanunu olmadığını söyleyen Picq’e göre, söz konusu olan, yalnızca “ortak atadan değişerek türeme”dir.

Yazar bu gerçeği, çocuğun sorularına verdiği yanıtlarla gözler önüne seriyor.

Kitap, sadece çocuklara değil, yetişkinlere de hitap ediyor diyebiliriz.

  • Künye: Pascal Picq – Meraklısına Darwin, çeviren: Senem Timuroğlu, Yapı Kredi Yayınları, bilim, 104 sayfa

Onat Kutlar – Sinema Bir Şenliktir (2010)

Daha önce de çeşitli baskıları yapılan ‘Sinema Bir Şenliktir’, Onat Kutlar’ın sinema yazılarını bir araya getiriyor.

Bilindiği gibi Kutlar, 1965-76 yılları arasında Türk Sinematek’in kurucularından biri ve yönetmeni olarak görev yapmıştı.

Elimizdeki kitapta ise, bu önemli ismin 1960’tan başlayarak Meydan, Yeni Sinema, Milliyet Sanat, Papirüs ve Hürriyet Gösteri gibi dergilerde yayımlanan sinema yazıları bulunuyor.

Yabancı sinemacılar, onlarla ilgili düşünce ve değerlendirmeler, sinema şenlikleri, sinema temaları ve türleri, bu yazıların başlıca konularını oluşturuyor.

Kitap, ilk kez yayımlandığı 1985 yılından bu yana, sinemaya ilgi duyan okurlar için bir rehber olmaya devam ediyor.

  • Künye: Onat Kutlar – Sinema Bir Şenliktir, Yapı Kredi Yayınları, sinema, 179 sayfa

Martin Amis – Görüş Evi (2010)

Martin Amis’in, görmüş geçirmiş bir Rus erkeğin, torununa hayatını anlatması şeklinde tasarladığı ‘Görüş Evi’, İkinci Dünya Savaşı’ndan başlayıp günümüzün terör olaylarına uzanıyor.

Stalin döneminin Sovyetler Birliği’nde, devlet kamplarında yaşamış eski bir mahkûm, başından geçenleri, ABD’de yaşayan torunu Venüs’e bir mektupla anlatır.

Yaşlı adamın mektubu, kamplarda yaşadıkları, ağabeyi Lev’le ilişkisi ve Zoya’ya duyduğu aşk ekseninde, Rusya’nın karanlık bir dönemini tasvir eder.

Sovyet çalışma kamplarını başarılı bir üslupla kaleme getiren roman bunun yanı sıra, günümüzün 11 Eylül saldırılarına uzanarak Batılılaşma ve İslamlaşma konularını da tartışıyor.

  • Künye: Martin Amis – Görüş Evi, çeviren: Dilek Şendil, Yapı Kredi Yayınları, roman, 200 sayfa

Daniel L. Schacter – Belleğin İzinde (2010)

Psikoloji profesörü Daniel L. Schacter, ‘Belleğin İzinde’ başlıklı çalışmasında, modern bellek araştırmalarının kavrayışlarını ayrıntılı bir şekilde bize aktarıyor.

İlk olarak, öznel hatırlama deneyimlerini inceleyen Schacter, geçmişte yaşanmış bir deneyimi akla getirme eyleminde, belleğimizde sakladığımız geçmişe dair bilgilerin yanı sıra, şimdiki zamana ait faktörlerin de nasıl etkin olduğunu gösteriyor.

Schacter’in çalışmasındaki diğer ilginç konular ise, anılarımızın oluşumunu sağlayan, saklanmış olan bilgiyi geri çağırmanın temel süreçlerinden bazıları ve belirli deneyimlerimizi anlatırken çeşitli yargılarımızın etkisi altında kalarak gerçeği nasıl çarpıttığımız.

  • Künye: Daniel L. Schacter – Belleğin İzinde, çeviren: Eda Özgül, Yapı Kredi Yayınları, psikoloji, 528 sayfa

Evliya Çelebi – Evliya Çelebi Seyahatnamesinden Seçmeler (2010)

Elimizdeki kitap, 17. yüzyıl Osmanlı coğrafyasının köy köy, kasaba kasaba, şehir şehir her yerini gezip dolaşan Evliyâ Çelebi’nin ünlü seyahatnamesinden bir seçme.

İlk seyahatini İstanbul’dan Bursa’ya yapan Evliyâ Çelebi, daha sonra tüm Anadolu, Kırım, Kafkaslar, Irak, Suriye, Filistin, Arabistan yarımadası, Mısır, Yunanistan, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Makedonya, Bulgaristan, Macaristan, Romanya ve Moldova’yı gezerek, izlenimlerini, tamamı on cildi bulan seyahatnamesine nakşetti.

Bu on cilde yayılmış çok sayıda ilginç, keyifli ve heyecanlı hikâye, dili gözden geçirilerek elimizdeki seçmede bir araya getirilmiş.

  • Künye: Evliya Çelebi – Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesinden Seçmeler, hazırlayan: Seyit Ali Kahraman, Yapı Kredi Yayınları, seyahatname, 406 sayfa

Emre Aracı – Naum Tiyatrosu (2010)

 

Emre Aracı ‘Naum Tiyatrosu’ başlıklı elimizdeki çalışmasında, İtalyan operasının, 19. yüzyıl İstanbul’unda ciddi anlamda filizlenmeye başladığı Naum Tiyatrosu’nu kapsamlı bir bakışla irdeliyor.

Aracı, Beyoğlu’ndaki Naum Tiyatrosu’nu, inşaatından yok oluşuna, sanatçı profilinden seyirci mozaiğine, opera repertuvarından varyete temsillerine ve karnaval balolarından yaşanan skandallara kadar birçok yönüyle ele alıyor.

1848 yılında inşa edilen tiyatro, 1870 yılına kadar yaklaşık otuz yıl boyunca şehrin kültür ve sanat hayatında önemli roller üstlenmişti. Çok sayıda belgeyle desteklenen ve görsel malzemesiyle de dikkat çeken çalışma, bu ünlü tiyatroya dair yetkin bir kaynak niteliğinde.

  • Künye: Emre Aracı – Naum Tiyatrosu, Yapı Kredi Yayınları, inceleme, 406 sayfa

Yücel Kayıran – Kritiğin Toprağında (2010)

Yücel Kayıran ‘Kritiğin Toprağında’ başlıklı kitabında, Türk şiirine felsefenin penceresinden bakıyor.

Eleştiri yerine “felsefi kritik” tanımını tercih eden Kayıran, felsefi bilgi aracılığıyla, şiiri ne’liklerine göre analiz etmeye koyuluyor.

Hatırlanacağı gibi Kayıran, daha önce yayımlanan ‘Felsefi Şiir’ isimli çalışmasında, felsefe aracılığıyla kendi şiir anlayışının etrafında dolaşırken, elimizdeki çalışmasında ise, başka şairlerin eserlerini merkeze alarak bunu yapıyor ve konu edindiği şiirin ne’liğini, temel niteliklerini, buluş ve keşiflerini tanımlamaya girişiyor.

  • Künye: Yücel Kayıran – Kritiğin Toprağında, Yapı Kredi Yayınları, eleştiri, 351 sayfa

Patrick Absalon ve Frédérik Canard – Ejderhalar (2010)

İki yazarlı ‘Ejderhalar’da, 8. yüzyıla kadar gerçek bir hayvan olduğuna inanılan ejderhaların hikâyesi anlatılıyor.

Görsel zenginliğiyle de dikkat çeken kitapta, Uzakdoğu’dan Batı’ya tarih boyunca ejderhaların farklı görünümleri; ejderhalara dair mitler ve simgeler; Uzakdoğu’da bir toplumsal hayvan, Batı’da medeni dünyanın düşmanı olarak farklı anlamlara bürünen ejderhanın kültürlere göre değişen imgesi; ejderhalarla karşılaştıklarını söyleyen seyyahların ve doğa tarihi incelemecilerinin anlatımları; sinemada, gençlik edebiyatında, çizgi romanlarda ejderha imgesi gibi ilgi çekici konular yer alıyor.

  • Künye: Patrick Absalon ve Frédérik Canard – Ejderhalar: İnsanlar Diyarındaki Canavarlar, çeviren: Ali Berktay, Yapı Kredi Yayınları, tarih, 128 sayfa

Philippe Ariès ve Georges Duby (haz.) – Özel Hayatın Tarihi 5 (2010)

‘Özel Hayatın Tarihi’ serisi, hatırlanacağı gibi Roma İmparatorluğu dönemiyle başlamıştı.

Serinin elimizdeki beşinci cildi ise, özel hayatın tarihini Birinci Dünya Savaşı’ndan günümüze uzanan süreçte ele alıyor.

Birçok tarihçinin yazılarıyla yer aldığı serinin bu cildi, modern çağa özgü sorunlarla dolu özel hayatı, Fransız, İsveç ve Amerikan toplumlarını mercek altına alarak anlatıyor.

Burada, iki büyük savaş geçiren ve soykırımlara tanık olan bir toplumun yanı sıra, radyonun yaygınlaştığı, televizyonun icat edildiği, özel/kamusal alan ayrımının yapılmaya başlandığı ve bireyciliğin hız kazandığı bir çağın kendine has özellikleri irdeleniyor.

  • Künye: Philippe Ariès ve Georges Duby (haz.) – Özel Hayatın Tarihi 5: Birinci Dünya Savaşı’ndan Günümüze, çeviren: Şehsuvar Aktaş, Yapı Kredi Yayınları, tarih, 687 sayfa

Özdemir Asaf – Dokuza Kadar On (2010)

‘Dokuza Kadar On’, Türkiye edebiyatının kendine has kalemlerinden Özdemir Asaf’ın şiirlerinden yapılan bir seçki.

Asaf’ın ikili, dörtlü şiirleri, aynı zamanda barındırdıkları sembolizmleriyle de çok karakteristiktir.

Asaf, ‘Poetika’ isimli şiirinde şöyle diyor:

“Yaşadım da yoruldum, bir ağır-işçi gibi

Uyudum da uyandım, binlerce kişi gibi.

 

Bana düşünmek vardı, payıma onu aldım,

İşledim de işledim, bir hüner-işi gibi.

 

Horlandı, beğenildi; inandım, alınmadım,

Yolun geleceğini çizdim, geçmişi gibi.

 

Zor dönemler olmadı-değil, olsundu, oldu,

Ne koştum ne de durdum kaçak gidişi gibi.

 

Bu konuyu burada bırakıyorsam birden,

Olmasın diyedir bir şeyin bitişi gibi.”

  • Künye: Özdemir Asaf – Dokuza Kadar On, hazırlayan: Doğan Hızlan, Yapı Kredi Yayınları, şiir, 110 sayfa